Küçükken örgü kıyafetler yaşlı işi olarak görülür, insanlar her şeyin hazır olanına yönelirdi. Fakat günümüze baktığımız zaman özellikle 20’li ve 30’lu yaş grubundaki birçok bireyin satın almaktansa kendilerinin örüp giymeyi veya kullanmayı, kısaca üretmeyi tercih ettiklerini görüyoruz. Eskiden, evin birçok yerinde dantellere rastlardık. Televizyon üstünde, cam vitrinlerde ve daha nicesinde. Dantellerin ev içerisindeki konumuna yönelik bakış açısı günümüzde de değişmedi fakat danteller yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı.
Yapımı oldukça zor ve zahmetli olan dantelleri günümüzde hazır ürünlerin üzerinde görebiliriz. Hazır ve seri üretimle pek çok kişinin elinde bulunan ürünleri kendine özgü kılmak isteyenler, çareyi parçaları bir araya getirmekte buldu. Örgünün tekniği değişmedi ancak kullanım alanı değişti. Bu da bir örgüsever olarak aklıma şu soruyu getiriyor, geçici trendlere aldanarak aslında bizlere keyif veren kaç hobiyi daha rafa kaldırdık?
Stresin Düğümlerini Çözüyoruz

Bir zamanlar büyükanne hobisi olarak görülen örgü, 2020’de yaşadığımız pandeminin de etkisiyle tekrardan geri döndü. Ancak bu sefer yalnızca orta yaş ve üstü grubunun değil, Z kuşağını da etkisi altına aldı ve bir anda bütün dünyada orijinal örgü tasarımları paylaşılmaya başlandı. Hobi başlığı altında örgünün keyifli zaman geçirmek için kusursuz bir tercih olduğu bilinen bir gerçek olsa da yazının devamında, örgünün beyin ve sinir sistemimize katkılarına değiniyoruz.
Örgü ve Sinir Sistemi Arasındaki Sessiz Bağlantı

Örgü örerken yavaş ama tekrarlayan örüntüler kişinin stres seviyesini dengelerken aynı zamanda el-göz koordinasyonunu, hafıza ve dikkat becerilerini de destekliyor. Örüntüyü oluşturan düzenli ilmekler sayesinde elleriniz bu örüntüyü benimsedikten sonra vücudunuz otomatik pilota geçiyor ve dizi/film izlerken dahi örgünüzü örebiliyorsunuz.
Dünya çapında örgü örmeye karşı atfedilen cinsiyetçi kalıpların aksine yaşınız veya cinsiyetiniz ne olursa olsun, örgü gibi zihinsel faaliyet gerektiren uğraşlar kişinin hem sinir sistemini hem de bilişsel fonksiyonlarını geliştirir. Üstelik örgü, uzun vadede sağlıklı yaşamanın son derece ekonomik ve pratik bir yolu.
Örgü ve Beyin İlişkisi

Genel başlıkta el işi olarak gruplandırsak da örgü ve tığ işini diğer el işlerinden ayıran bir nokta var: Ritmik tıkırtı. Şişlerinizi kullanarak örgü ördüğünüzde şişler birbirine çarparak minik bir tıkırtı çıkarır. Ve bu tıkırtı, örgü boyunca sürer. Eğer ki örgüye yeni başlayan biriyseniz bu tıkırtı başlarda rahatsız edebilir ama emin olun bir süre sonra bu minik tıkırtıya o kadar alışıyorsunuz ki farkında olmasanız da bu ses, zihinsel olarak rahatlamanıza yardımcı oluyor ve örgü rutininizin vazgeçilmezi hâline geliyor.
Hayatın yoğun temposundan kısa bir süreliğine de olsa sıyrılıp dinlenmek istememiz, sağlıklı yaşamın gerekliliklerindendir. Hem fiziksel hem de zihinsel açıdan ihtiyaç duyduğumuz bu dinlenme, aslında bedenimize karşı yerine getirmemiz gereken bir görevdir. Bazen, hiçbir şey yapmadan veya düşünmeden yalnızca yatağınıza yatıp gözlerinizi duvara dikerek dursanız da dinlenmiş hissetmezsiniz, aksine daha da yorulursunuz. Sanılanın aksine dinlenmek, hiçbir şey yapmamak demek değildir; düzenli tekrarın yer aldığı aktiviteler yapmaktır. Bunlardan birisi de örgü. Eğer fiziksel olarak gerekli önlemlerinizi alırsanız (boyun ve kol ağrısını önlemeye yönelik destekleyici yastık kullanımı gibi) vücudunuzun güç toplamasına izin verirsiniz. O anda tek uğraşınızın örgü olması nedeniyle zihniniz de eski zindeliğine ulaşabilmek için ihtiyacı olan zaman aralığına kavuşmuş olur. Çoğu zaman örgü örmek, uyumaktan bile daha çok enerji getirir size.
21. Yüzyıl’da Örgünün İyileştirici Gücü

Hayatın endişeleri ile başa çıkmak için kimi zaman desteğe ihtiyaç duyarız. Bu desteği bir insandan da bekleyebiliriz, bize iyi gelen bir aktiviteden de. İnsanlar çoğu zaman zorluklarla nasıl baş edeceğini bilemez ve bu belirsizlik daha da zorlanmalarına neden olur. Basit bir aktivite gibi duran örgü örmek, aslında zihni meşgul ederek ihtiyacımız olan desteği sağlar. Bu süreçte sakinleşmek için kendinize bir arka kapı seçeneği oluşturduğunuz gibi, yaratıcılığınızı besleyerek üretkenliğinizi artırabilirsiniz. Örgünün kişinin kendisi için özel bir anlam ifade ettiği, kişiyi rahatlattığı ve bilişsel yönden daha üretken olmasını sağladığı gibi etkiler uzun yıllardır bilinmektedir ve çeşitli araştırmalarla da ortaya konulmaktadır (Nordstrand vd., 2023).
İlginç olan ise örgünün hâlen bir meslek olarak kabul edilmemiş olmasıdır. Yıllardır yaratıcılığın merkezde olduğu birçok uygulama, zamanla meslek hâline geldi. Üstelik, satın aldığı ya da kendi elleriyle ürettiği bir nesne kendisine doğrudan fayda sağlamasa bile, bu tür bir uğraşı savurganlık olarak görenleri haksız çıkarabilecek bir meslek adayıdır örgü. Sizce örgü ve tığ işi, geleceğin meslekleri arasında yer alabilir mi?
Kaynakça
Nieslanik, Tiffany. “How Knitting May Be Rewiring Your Brain”. National Geographic, 23 Temmuz 2024, Web. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2025.
Rustin, Susanna. “Purls of Wisdom: The Wellbeing Benefits of Knitting and Crocheting”. The Guardian, 2 Ocak 2024, Web. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2025.
Nordstrand, Joanna, Gunnarsson, A. Birgitta & Häggblom-Kronlöf-Kronlöf (2024). Promoting health through yarncraft: Experiences of an online knitting group living with mental illness, Journal of Occupational Science, 31:3, 504-515, DOI: 10.1080/14427591.2023.2292281
Kapak görseli: KnitPro


