Oscar ödüllü Ordinary People, yönetmen koltuğunda Robert Redford‘un oturduğu 1980 yılında vizyona giren drama türündeki filmidir. Judith Huest’in aynı isimli romanından sinema perdesine uyarlanan film, Jarrett ailesinin ölen oğulları Bucky‘nin ardından yaşadıkları yas sürecini konu edinir. Ailenin her bir üyesinin yaşadıklarını samimi bir bakış açısıyla seyirciye sunan Ordinary People, Timothy Hutton‘ın Oscar’lık performansıyla, size ailenin bir üyesi gibi hissettirecek.
Dikkat, bu yazımız film hakkında Spoiler içermektedir.
Uykusuzluk

İlahi söyleyen bir koro ile açılış sahnesinin ardından anne Beth ve baba Calvin’in arkadaşlarıyla tiyatro gittiklerini görüyoruz. Ana karakterlerden Conrad, kabus görerek uyanıyor. Tiyatronun ardından eve gelen çiftten anne, oğlunun odasına uğramazken, ışığı yanık gören baba Conrad’ı kontrol etmek için odasına uğruyor. Uyumada güçlük yaşayan Conrad, babasından bunu gizliyor. Ertesi günün sabahında ise Conrad hariç diğer aile üyelerinin oldukça normal şekilde davranmaya gayet ettiklerini görüyoruz. Conrad, en sevdiği şey olan French Toast’u reddediyor. Baba, son zamanlarda arkadaşlarını görmediğini söylüyor.
Sevilen bir aile üyesinin kaybının ardından uyumada zorlanma, iştah kapanması, fiziksel tepkiler arasında; ölen kişiyi hatırlatan kişiler, sosyal ortamlardan uzak durma, kendini soyutlama ise davranışsal tepkiler arasında yer almaktadır. Conrad’ın arkadaşları sohbet ederken uzaklara dalması, kitabını okumaya odaklanmaya çalışması ve mezarlık halüsinasyonu görmesi, içinde bulunduğu ruhsal durum hakkında oldukça fazla ipucu vermektedir.
Normale Dönmeye Çalışmak

Beth ve Calvin aile içerisinde normal sohbetler sürdürmeye çalışırlar. Bu sohbetlere Conrad rahatça dahil olamıyor. Yaşadığı uykusuzluk ve kabuslar devam ediyor, yüzme antrenmanlarını etkilemeye başlıyor. Conrad, önceki doktorunun önerdiği psikiyatrist Dr. Berger’i görmeye gidiyor. Dr. Berger ile görüşmede ağabeyinin bir tekne kazasında öldüğünü ve Conrad’ın bu olayın ardından bileklerini keserek intihara kalkıştığı, dört ay boyunca yatılı tedavi gördüğünü, eve döneli bir buçuk ay olduğunu öğreniyoruz. Sevilen kişinin kaybı, intiharın altında yatan sebepler arasında yer alır. Yaşanılan kaybın sonucu olarak kişide depresyon kendisini gösterebilir. Kişinin yaşadığı bu depresif ruh hali ise intihara yönlendirebilir.
Conrad, Dr. Berger’i görmeye giderek iyileşmek için büyük bir adım atıyor. Calvin, bu kararı olumlu karşılarken Beth rahatsızlık duyuyor.
Herkesin Yası Kendine Özel

Conrad, iyileşmeye gayret ederken annesi Beth, çevresine karşı çok temkinli davranıyor, aile dostlarıyla buluşmalarda yaşanılan ölümden veya Conrad’dan söz edilememesini istiyor. Duygularını paylaşmıyor, Conrad’a karşı mesafeli görünüyor. Conrad, bahçede otururken annesine, Bucky’nin ne kadar çok köpek istediğinden bahsediyor. Annesi Bucky’den açılan her konuda olduğu gibi konuyu değiştirmeye, oradan ayrılmaya çalışıyor. Bu sırada Conrad havlıyor. Bu sahnenin filmin en etkileyici sahnelerinden birisi olabileceğini düşünüyorum. Conrad o kadar fark edilmiyor, Bucky konusunun üzeri o kadar kapatılıyor ki o esnada havlamak, çaresizce en dikkat çekici şey olmayı başarıyor.
Aileden birisinin ölümü, hayatta olan aile üyelerinin her birini farklı etkiler. Aile sisteminde de aile içi dengeler, eşler arası ilişki gibi birçok faktörde değişiklikler yaratır. Özellikle ebeveyn için çocuk kaybı, tarif edilemez bir acı olarak görülür ve şok etkisi yaratır, hiçbir zaman geçmeyeceği düşünülür. Aile üyelerinin birbiriyle duygu ve düşüncelerini paylaşmaları, birbirlerine destek olmaları yas sürecine olumlu etki eder. Ordinary People’da Beth, duygularını paylaşmamayı ve diğer aile üyeleriyle de Bucky’nin ölümü hakkında konuşmamayı tercih ediyor. Bu da aile içinde işlevsizliği neden oluyor.
Filmde Beth ve Conrad kadar yoğun şekilde işlenmese de baba Calvin ise oğlunun ölümü sonrasında daha çok dalgın tavırları ve flashbacklar ile yas sürecine dair tepkilerini gösteriyor. Beth’in Conard’a karşı katı davranışları, kendi ilişkilerini sorgulamasına sebep oluyor.
Duyguların Açığa Çıkışı

Conard, iyileşebilmek için elinden geleni yapmaya devam ederken, yaşadıklarını çekinmeden paylaştığı, hastane arkadaşı Karen’la buluşmaya karar veriyor. Karen terapiyi bıraktığını, daha iyi hissettiğini ve Conard’a onun da iyi hissetmesi gerektiğini söyleyerek sert bir çıkış yapıyor. Buluşmalarından kısa küre sonra Conard, Karen’in intihar ettiğini öğreniyor ve kendisini Dr. Berger’i ararken buluyor. Dr. Berger endişelenerek Conard’a ofisine gelmesini söylüyor. Conard, Karen’in intihar haberi sonrası katarsis yaşıyor. Bunca zamandır içinde biriktirdiği duyguları Dr. Berger’e filtresiz bir şekilde anlatıyor. Tekne kazasında Bucky’nin neden elini daha sıkı tutunamadığı, neden kendisinin daha çok direnmediğini, fırtınayı gördüklerinde neden geri dönmediklerini sorguluyor. Bu haykırış ve duygularının açığa çıkışı, hayata tutunmasını sağlayacak bir bakış açısı sağlıyor. Conard’ın duygularını ifade ederken Dr. Berger’in Bucky gibi konuşması ve Conard’ın söylediklerine yanıt vermesi en etkilendiğim, en çok ağladığım sahne oldu.
Conrad, Dr. Berger’le geçen yoğun görüşme sonrasında eve döndüğünde annesine sarılıyor, Beth hiçbir tepki vermiyor. Eşinin oğluna karşı bu tavırlarının ardından ilişkilerini sorgulayan Calvin, Beth’e kendisini sevmediğini söylüyor. Çocuklarının ölümünün ardından yaşadıkları farklı yas tepkileri, eşler arasındaki ilişkinin bozulmasına neden olabilir, birbirlerinden uzaklaşabilirler. Calvin ve Beth arasındaki ilişki değişimini bu duruma örnek olarak gösterebiliriz. Calvin, Beth’in hem Conrad’a karşı soğuk davranışları hem de cenaze günü o kadar üzüntünün içerisinde Calvin’in kıyafetine müdahale etmesinden rahatsızlık duyduğunu söylüyor. Calvin’in yaşadığı bu sorgulamanın temelinin, Beth’i yeterince şefkatli görmemesi olduğunu söyleyebiliriz. Beth evden ayrılmak için bavulunu toplarken cenazeden sonra ilk kez ağlıyor. Conard, Calvin ve Beth duygularını en sonunda açığa çıkarıyor…
Oğullarının ölümüyle sarsılan bir ailenin yas sürecini şeffaf şekilde gözler önüne seren Ordinary People’ı seyrederken göz yaşlarınıza engel olamayacaksınız.
Unutmayın! Başa çıkmakta güçlük yaşadığınız durumlarda ruh sağlığı uzmanından psikolojik destek alabilirsiniz.
Filmin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz:
IMDb: 7.7/10
Kaynakça
Apaydın, Halil ve diğerleri. “İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN BİREYLERDE BAZI DEĞİŞKENLERLE İNTİHAR GİRİŞİMİ İLİŞKİSİ.” (2016) Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. Erişim Tarihi: 19.09.2024
Arslan Şimşek, B. ve Buldukoğlu, K. “Yasın Aile Üzerindeki Etkilerini Azaltmak İçin Uygulanan Yas Destek Programları.” (2019) Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. Erişim Tarihi: 19.09.2024
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, UNICEF, “YETİŞKİNLERDE KAYIP ve YAS SÜRECİ.” WEB. Erişim Tarihi: 19.09.2024
Tetik Büyükcan, Asuman ve diğerleri. “Çocuk Kaybı Sonrası Ebeveynlerin İlişkileri” (2021). Klinik Psikoloji Dergisi. Erişim Tarihi: 19.09.2024
Softa, Berin. “Ordinary People- Analysis From the Psychopathology Perspective.” Medium, 18 July 2022, WEB. Erişim Tarihi: 19.09.2024
Kapak Görseli: themoviedb.org