Onur Ünlü Sinemasında Kara Mizah

Emre Yenidere
Emre Yenidere
Benden bu kadar. Katilimin gözlerinden öperim.
spot_img
spot_img

Onur Ünlü sanatın birçok koluyla ilgilenen çok yönlü bir sanatçıdır. Bu yönüyle sanatın farklı kolları arasında iletişim kurmak onun için çok da zor olmayacaktır. Sinemanın her yönüyle ilgilenen Ünlü yönetmen koltuğuna oturduğu filmleri ağırlıklı olarak kendisi yazmaktadır. Yazarlık tecrübesi sadece senaryolarla kısıtlı olmayan Ünlü’nün aynı zamanda Gidiyorum Bu adında bir şiir kitabı da mevcuttur. Zamanında Leyla ile Mecnun dizisinden akıllarda kalan Leyla the Band grubunun da üyesi olan Ünlü bu sayede bizlere müzisyen kişiliğini de göstermiştir. Verdiği demeçlerde ve yaptığı işlerde her daim sıradanın dışında olmaya çalışan ve farklı olanı hedef noktası olarak belirleyen Ünlü’nün filmlerinde de absürtlüğü ve kara mizahı görmek sürpriz olmayacaktır.

Bir Garip Uyarlama

Ünlü’nün uzun metraj filmlerinden olan Sen Aydınlatırsın Geceyi filmi ele alındığı zaman aslında yönetmenin kendisine çizmiş olduğu yol haritası hakkında bilgi sahibi olunabilir. Film esasen bir Romeo ve Juliet uyarlaması çizgisi çiziyor olsa da birçok açıdan Romeo ve Juliet’ten çok uzakta durmaktadır. Film izlenildiğinde Romeo’nun ve Juliet’in bir Ege kasabasında çok daha farklı şartlar altında ve çok daha farklı bir zaman diliminde yaşayabileceklerini seyirciye yansıtılmaktadır. Filme ismini veren Sen Aydınlatırsın Geceyi ise başlı başına bir Romeo ve Juliet alıntısıdır.

Sen Aydınlatırsın Geceyi (2013): Romeo Kederden, Cemal Endişeden Yaratılmıştır

Filmin en akılda kalıcı yerlerinden biri olan balkon sahnesi de Romeo ve Juliet’e açık bir referanstır. Ünlü pek tabi karakterlerini yaratırken tarzına uygun olan şekilde onları sıra dışı hale getirmeye çalışmıştır. Bu sıra dışılık ise film özelinde herkesin süper güçlere sahip olduğu bir kasaba oluşturulması ve bu sayede süper güçlerin aslında süper güçler değil basit birer özellik olduğunun düşünüldüğü bir paralel dünya yaratılmasıyla sağlanmıştır.

Nedir Bu Kara Mizah

Kara Mizah ya da Kara Komedi aslında hepimizin aşina olduğu komedinin bir alt türüdür. Bu türde alışılmış olanın aksine, komedi unsurunu çok ciddi kabul edilecek konular oluşturmaktadır. Bu konular dinler, ölüm, savaş ve hastalık gibi toplumun geneli tarafından ciddi kabul edilen ve toplum içerisinde şakası yapılmayan konulardır. Kara mizah ciddi olunması beklenen durumlarda ciddi olunamaması şeklinde yorumlanabilir. Kara mizahın akılda kalan örneklerinden biri klasikleşmiş olan  ”Godot’yu Beklerken” adlı tiyatro oyununda geçmektedir. Karakterlerden biri kendisini asmak için sandalyeye çıktığında pantolonu düşer. Bu durum ciddi bir durumdan doğan bir güldürü unsuru oluşturur.

Şiddete Meyyalim Dertten

Alışılagelmişin Dışında Bir Yerli Yapım: Polis Filmi (2007)

Polis filmi Onur Ünlü’nün dikkat çeken yapımlarından birisidir. Birçok açıdan farklı güldürü unsurlarını içinde bulunduran filme ise sınıflandırmaya sokarken tam anlamıyla bir komedi demek oldukça güçtür. Film farklı göndermeler ve parodiler üzerinden ilerleyerek yine sıra dışı bir karakterin gelişimini ve hayatını gözler önüne serer.

Haluk Bilginer’in canlandırdığı Musa Rami karakteri bir polistir. Karakterin kendi içinde çelişmeleri ve durumlara verdiği tepkiler filmin komedi unsurunu oluşturmaktadır. Musa Rami’nin kullandığı ”Artık ne zaman biri sevgiden bahsetse elim tabancama gidiyor.” ya da ”Biliyorum beni biraz kaba buluyorsun ama şiddete meyyalim vallahi dertten.” gibi replikler de karakterin iç dünyasında yaşadığı çelişkileri göz önüne seriyor.

Birçok sahneden Musa Rami’nin dini çekinceleri olan bir karakter olduğunu görsek de bir kanunsuza dönüşmesi ve birçok kişinin canını alması da karakterin inandığı şeylerle, yaptığı şeyler arasındaki tezatlığı göz önüne çıkararak yeni bir komedi unsuru oluşturuyor.

Ayrıca mesleki deformasyon sonucu etrafındaki her şeyden şüphe duymaya ve hayatındaki vahşeti normalleştirmeye başlayan Musa Rami’nin doğum gününün kutlandığı sahne de Onur Ünlü’nün sergilediği kara mizah örneklerinden biri. Bu sahnede Musa’nın ışıkları açık görünce elinde silahla eve dalmasını ve ona sürpriz hazırlayan ailesini silahını doğrultarak karşılamasını görüyoruz. Aynı şekilde eve üstü başı kanlı şekilde giden Musa hiçbir durumda bunu garipsememektedir.

Yaşasın Ölüm

Güneşin Oğlu (2008): Yaşasın Ölüm! - Söylenti Dergi

Güneşin Oğlu yönetmenin diğer filmi olan Polis filmine sayısız referans içermektedir. Hatta referanstan da öte birbirini aynen tekrar eden sahneler ayrı bir mizah unsuru oluşturmaktadır. ”Bir gün bir davete katılırsın bir bakarsın yemek listesinde adın yazılı.” repliği ve Haluk Bilginer ile Özgü Namal arasında geçen ”Seviyorum de!” sekansı bu tekrarlara en güzel örnekler olabilir.

Güneşin Oğlu yönetmenin birçok filmi gibi ölüm temasının etrafında şekillenmiş bir filmdir. Onur Ünlü’nün sürekli olarak işlediği temalardan biri olan ölüm filmlerinde sıkça bir mizah unsuru da oluşturmaktadır. Örneğin Güneşin Oğlu filminde ölmek demek hikaye boyunca yeni bir bedende şansını tekrar denemek demektir.

Filmin başlangıcında dahi ”Yaşasın Ölüm!” cümlesini içeren bir tirat bulunmaktadır. Film boyunca sıkça ölüm ve ölüler hakkında konuşulmuş ve çıkarımlar yapılmıştır. Filmdeki birçok güldürü öğesi ölüm ve ölüler üzerinden ilerlemektedir.

Selman Bulut, Camiden

Onur Ünlü tarzıyla bir sistem eleştirisi: İtirazım Var

2014 yapımı İtirazım Var da özellikle karakter seçimleri bakımından Onur Ünlü sinemasından beklenen etkenleri izleyiciye sunmuştur. Karakterler detaylı incelendiği zaman aslında her birinin ne kadar aykırı ve farklı tiplemeler olduğu göze çarpmaktadır. Selman Bulut zamanında birçok farklı işle uğraşmış Siyaset Bilimi okumuş, boks yapmış bir imam. İmam denildiğinde akla gelen figürden tamamen ayrık bir imaj sergiliyor.

Caminin müezzini ise gayrimüslim bir geçmişten gelen Efraim. Efraim karakteri, filmin en büyük kara mizah unsurlarından biri. Efraim’in odasında Meryem Ana heykellerinin göründüğü sahnede Selman’ın bunu hiç garipsemediğini görüyoruz. Bir müezzin için son derece sıra dışı olan bu olay Onur Ünlü evreninde garip karşılanmıyor.

Filmde camide işlenen bir cinayetin aydınlatılmasını izlerken Selman’ın imamlıktan çıkıp da kanunsuz bir dedektife dönüşmesini izliyoruz. Tıpkı Polis filminde olduğu gibi iç dünyasındaki dini çekincelerden bağımsız olarak Selman bu uğurda can yakmayı da can almayı da göze alıyor.

Bir Onur Ünlü klasiği olarak yine ölüm temasının etrafında şekillenen filmde yine diğer yapımlarda olduğu gibi dini izleri ve sorgulamaları görmek mümkün.


Kaynakça:

Aytekin, A. B. Gerçeküstücü Sinemanın Onur Ünlü Filmlerindeki Temsili

Büyükcoşkun, M. E. (2007). Onur Ünlü ile polis. Hayal Perdesi, 11, 44-47

Gezici, İ. (Kasım 17, 2011). Film yapacağım diye kanser oldum ben (Onur Ünlü röportaj). Sabah gazetesi, s. 4. Hafta sonu eki

Yiğit, Z. (2012). Onur Ünlü: Ölüm üzerine humor. Modern Zamanlar, 24, 10-11.

Üskent, İ. (2019). Batı Sinemasında Görülen Belirli Kara Mizah Unsurlarının Onur Ünlü Sinemasında İşlenişi

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.