One Day Dizi İncelemesi: 20 Yıla Yayılan Bir Hikâye

Editör:
Eyüp Can Gürer, Damla Satıroğlu
spot_img

Ne için vardır günler? Günlerde yaşanır. Günler gelir uyandırır. Tekrar tekrar. Günlerde mutlu olunur. Nerede yaşanır ki başka?

David Nicholls’un romanından uyarlanan One Day, bu yılın Şubat ayında Netflix’te on dört bölüm ve her bölümü yirmi ile kırk dakika uzunluğunda olan mini bir dizi olarak seyirciyle buluştu. Bu mini dizi Edinburgh Üniversitesi’ndeki öğrenciliklerinin son gününde karşılaşan ve ertesi sabah kendi yollarına giden Emma ve Dexter’ın, birbirinden uzakta farklı hayatlar yaşarken bir o kadar da birbirlerinin hayatlarında oldukları yirmi yıla yayılan hikâyesini anlatıyor. Zaman atlamalarının uygun şekilde yapıldığı dizide her bölüm bir yıl olarak ele alınıyor ve her yıl 15 Temmuz tarihinde geçiyor. Nicholls’un bu tarihi seçmiş olmasının nedeni bu tarihin aynı zamanda Aziz Swithin Günü ve unutulmayacak olmasıdır.

                                      Yazımız spoiler içermektedir!

Netflix

One Day, “Fiziksel olarak bulunduğum yerler hakkında yazmaya çalışıyorum” diyen Nicholls’ın deneyimlerine dayanır. Em ve Dex gibi, Nicholls’un Edinburgh’daki hikâyesi de 1988 yazında Fringe Festivali kapsamında bir oyun sahnelediğinde başlar. Emma’nın deneyimlerinin çoğu Nicholls’un deneyimlerini yansıtır. 2007’de romanın senaryosunu hazırlamak için Edinburgh’a döndüğünde rotasını bir harita üzerinde çizmiş, bunun anlamlı olduğundan emin olmak için ise defalarca yürümüş. 1988’de orada yaşarken, herkesin sabahın dördünde Arthur Seat Tepesi‘ne çıktığını fakat kendisinin bunu o zaman hiç yapmadığını söyleyen Nicholls bunu Dex karakterine yansıtmıştır. İlk bölümde Dex’in de tepeye hiç çıkmamış olduğundan bahsedilir.

Netflix

Dizinin yapımcısı Nicholls ve yönetmeni Manners, dizinin seyirciye samimi bir his vermesi gerektiğini düşünüyordu. Manners, Emma ve Dexter’ın aralarındaki bağı vurgulamak için özel bir dil yarattığını şöyle ifade ediyor; “İzleyicinin hissedeceği ama göremeyeceği, görünmez bir iple bir arada tutuluyormuş gibi hissetmesini istedim” diyor. Tıpkı ikinci bölümde Emma’nın Wolverhampton‘da ve Dex’in Roma‘da olması gibi. Beşinci bölümde tren garında Dex’in kendini kötü hissettiği bir anda Emma’yı araması ve ulaşamadığında tekrar tekrar mesaj bırakması, o kötü hissettiği anında Emma’yı yanında istemesi Manners’ın bahsettiği, aralarındaki bağın derinliğidir. Fakat yıllar geçtikçe Em ve Dex, bir zamanlar olmayı hayal ettikleri insanlardan çok farklı hayatlar yaşamaya başlarlar. Farklı yollarda yürüyüp zaman zaman aynı yolda karşılaşan Emma ve Dex artık bu karşılaştıkları yolda beraber yürümeye karar verirler. Ta ki yine bir Aziz Swithin Gününe kadar. Dizinin son bölümü romanda olduğu gibi bitiyor. Fakat öylece bitirmektense geçmiş, bugün ve geleceğin bir arada olduğu, ilk bölümlerde seyirci ile paylaşılmayan anların gösterildiği ve en çok da Emma’nın yokluğunu öte yandan da hep oradaymış gibi hissettiren, onun anısına bir bölüm olmuştur.

Şimdiye kadar 15,2 milyondan fazla seyirci tarafından izlenen dizinin IMDB puanı 8.1’dir. Roman ilk olarak, Anne Hathaway ve Jim Sturgess‘ın başrollerini paylaştığı bir film olarak 2011 yılında vizyona girmiştir.

Yaratıcı Ekip ve Oyuncular

Netflix

Yönetmenliğini Molly Manners’ın yaptığı, Drama Republic yapımı olan dizinin yaratıcı ekibi BAFTA Ödüllü Nicole Taylor ile birlikte Anna Jordan, Vinay Patel ve Bijan Sheibani’den oluşuyor.

This Is Going To Hurt’ta ki performansı ile Royal Television Society Ödülü‘nü kazanan Ambika Mod, Emma karakteriyle dizide, dünyanın küçük bir parçasını değiştirmek isteyen, mizahı bir savunma mekanizması olarak kullanan, komik, zeki, tedbirli ve her şeyi sorgulayan bir yapıya sahip İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisidir. Mod bir röportajında, on dört yaşındayken Nicholls’ın romanına âşık olmasına rağmen seçmelere katılması istendiğinde hayır dediğinden bahsetmiştir. Mod aynı zamanda Sınırlı Bir Seride Olağanüstü Performans kategorisinde Gotham TV Ödülleri tarafından aday gösterilmiştir. Leo Woodall, dizinin ilk bölümünde Emma’nın sorduğu “Planın ne?” sorusuna verdiği cevaplar ile Emma’dan ne kadar farklı olduğunu gördüğümüz Dex karakteri zengin bir kesimden gelen, yakışıklılığı ve karizmasının farkında olan ve kırklı yaşlarına geldiğinde ünlü olmak düşüncesi olan biridir. Essie Davis, Allison karakteriyle oğlunun hayattaki amacını bulmasını, nazik tavrından vazgeçmemesini isteyen ve Emma ile olan arkadaşlığında memnuniyet duyan Dex’in annesi rolünde karşımıza çıkıyor. Tim McInnerny, Dex’in bir şovundan önce onu arayıp telesekretere bıraktığı notunda; “Şovu için iyi şanslar diler ve eleştirilere kulak asmamasını onun nasıl bir insan olduğunu bilmediklerini söyler” sözlerinden anlaşılacağı üzere oğlunun potansiyelini ortaya çıkarmasını isteyen bir baba olarak Stephen karakterini canlandırır. Amber Grappy, Edinburgh Üniversitesi’ndeki ilk yıllarında tanıştıklarından beri Emma’nın en yakın arkadaşı Tilly karakteriyle karşımıza çıkıyor. Jonny Weldon, Ian karakteriyle gelecek vadeden bir stand-up komedyenidir. O ve Emma, ​​​​Londra’daki bir Meksika restoranında birlikte çalışırken tanışırlar. Eleanor Tomlinson, Sylvie karakteriyle Dex’in bir yetişkin olarak en ciddi kız arkadaşıdır. Dex, onun aristokrat olan ailesini etkilemek istiyor. Joely Richardson ve Toby Stephens ise eski ideallere ve rekabetçi bir yapıya sahip Helen ve Lıonel karakteriyle Sylvie’nin anne ve babası olarak karşımıza çıkıyor.

Çekimler Nerede Yapıldı?

Netflix

One Day, İskoçya’nın Edinburgh kentinde başlayıp bitiyor, fakat Em ve Dex’in birlikte ve ayrı ayrı seyahat ettikleri pek çok yeri de kapsıyor. Camden Town parkındaki pikniği ve Yunanistan tatili için Paros Adası, Dex’in Avrupa gezisi için Roma’ya gidişi ve Paris. Turistik bir görünümden çok her zaman bulundukları yerler Em ve Dex’in gözlerinden seyirciye sunulmuş. Buna örnek olarak birinci bölümde Em ve Dex’in Arthur Seat Tepesi’ne çıkmaları ve önlerinde uzanan şehre bakmaları aynı zamanda geleceklerine de bakıyormuş hissi vardır. Çekimlerde, gerçek bir yer ve ölçek duygusu elde edilmek istendiğinden bir öğrencinin şehirde kiralayabileceği konaklama yerleri araştırılmış ve ona göre seçimler yapılmış. Edinburgh Fringe Festivali sırasında çekim yapılmamasına dikkat edilmiş ve sahneler çoğunlukla sabahın erken saatlerinde çekilmiş. Seyircinin son bölümdeki geriye dönüş sahnesinde gördüğü, Em ve Dex’in ayrı yollara gitmeden önce öpüştüğü ve ayrıldığı yer ise kalenin Vennel Basamakları.

Netflix

“Bu en büyük kozmik gizemlerden biri. Birisi nasıl tamamen yabancı bir kişiden hayatınızdaki en önemli kişiye dönüşebilir?”

Yukarıda yazan cümle, dizinin en akılda kalan cümlelerinden biridir ve Vennel Merdivenleri‘nin girişindeki bir plaketin üzerine yazılmıştır.

One Day’e Özel Çalma Listesi

Nicholls, Em ve Dex’i yazdığından bu yana karakterler için çalma listeleri hazırlamış ve bunları Woodall ve Mod ile paylaşarak karakterlerinin nasıl bir müzikal yapıya sahip olacağına dair bilgilendirmiştir. Emma, akustik bir yapıya sahipken zevkleri daha farklı olan Dexter ise daha çok kulüp canlısıdır. Bölümlerde birbirini tamamlayan, akılda kalan sahneler ve şarkılara bakıldığında ilk bölümde Em ve Dex’in, Arthur Tepesi’ne yürüyüşleri sırasında arka fonda New Order‘dan Temptation‘nın çalıyor olması; konuşmaları sırasında ara ara şarkının alçalıp yükselmesi, o sahneye şarkının da ritmiyle birlikte hareket katmıştır.

Aynı zamanda şarkıda geçen ‘Ve daha önce hiç senin gibi biriyle tanışmamıştım’ sözleri, ikilinin arasındaki bağın başlangıcının bir parçası olarak düşünülebilir. Joan Armatrading‘in Save Me adlı şarkısı ise dizinin beşinci bölümünde Dex’in gardaki hâliyle, sesindeki titrek tınıyla tamamen bütünleşmiş ve seyirciyi de o duygunun içine aldığı birkaç dakika yaşatması sağlanmıştır. On birinci bölümde Dex, kutular arasından 1989 yılında Emma’nın onun için yaptığı kaseti bulur, kasetçalara koyar ve Waterloo Sunset çalmaya başlar. Şarkı o sahnede çok uzun çalmıyor olsa da bilenler için ‘Ama Terry ve Julie nehrin karşısına geçiyor, kendilerini güvende hissettikleri yere ve sese ve onların arkadaşlara ihtiyacı yok’ sözleri, dizi için seçilen şarkıların ne kadar uyumlu olduğunu gösteriyor.

On üçüncü bölümde, yerde yatan Emma’nın gözlerindeki hüznü anlatabilecek Beth Gibbons‘ın Show adlı şarkısı yer alıyor. Son bölümde ise Dex’in, dairesinde tek başına yerde oturduğu an, Emma ile Paris’te nehir kenarında yürüdüğü bir anıya dönüşüyor. Ardından Dex’in Emma ile ilk kez göz göze geldiği yere yürüdüğü bu sahne sırasında Vanbur‘dan Falling Colour, gitgide artan gerilimli ritmiyle çalmaya devam eder.

Kamera Arkası

İthaf

Netflix

Bir editör olarak işinde çok iyi bilinen Justin Eely; The Crown , Killing Eve, Good Omens, Sherlock, Asteroid City ve One Day dizisinde de çalışmış fakat dizi yayınlanmadan vefat etmiştir. Bundan dolayı dizinin final jeneriğinde ‘Justin Eely’nin sevgi dolu anısına’ yazan bir ithaf bulunur.

Fragmanı izlemek isteyenler için:

Kaynakça

  1. “One Day (TV Mini Series 2024) ⭐ 8.1 | Comedy, Drama, Romance.” IMDb, 8 Feb. 2024. Web 21.07.2024
  2. Bitran, Tara, and Phillipe Thao. “Everything to Know About ‘One Day’: Cast, Trailer, Filming Locations.” Netflix Tudum, 3 July 2024. Web 21.07.2024
  3. “11 Günde 15,2 Milyon Izlenmeyi Aştı: Netflix Dizisi Fırtına Gibi.” Independent Türkçe, 25 Feb. 2024. Web 21.07.2024
  4. “Gotham TV Ödülleri, Sınırlı Bir Seride Olağanüstü Performans Adayı Ambika Mod, One Day (Netflix).” The Hollywood Reporter, 14 May 2024. Web 21.07.2024
  5. Debray, Tiasha. “Justin Eely Kimdir? ve Neden One Day Ona İthaf Edildi?” Capital, 15 Feb. 2024 Web 21.07.2024
  6. Still Watching Netflix. “One Day Official Bloopers | Netflix.” YouTube, 19 Mar. 2024 Web 21.07.2024
spot_img
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Editor Picks