Ömer Seyfettin’in 18 yaşında yazdığı, ilk hikayelerinden biri olduğu bilinen Cambazın Aşkı, vefatının 100. yılında bir yüksek lisans tez çalışması sayesinde tesadüfen ortaya çıktı. Ömer Seyfettin 1902’de, Musavver Terakki adlı bir dergide, 9 sayıda bölüm bölüm yayınlanan bir hikâye olan Cambazın Aşkını, ‘C.Nazmi’ takma adıyla yazmıştır. Hikaye hakkında tek bilginin Ömer Seyfettin tarafından 1906 yılında, Hakkı Tarık Us’a gönderilen bir mektup olduğu biliniyordu. Mektupta Ömer Seyfettin, Us’a, takma ismiyle yazdığı hikayenin, yazarlığının ilk dönemlerine ait olduğu için önemli bir belge sayılabileceğinden bahsetmişti.
Derin anlamlı hikayeleriyle, ağır felsefe içeren şiirleriyle güncelliğini hala koruyan ve henüz 36 yaşına beş gün varken vefat eden Ömer Seyfettin’in, 52 yıldır varlığı bilinen hikâyesi maalesef, derginin son iki sayfasının bulunamamasıyla eksik kalmıştır. Türk Bilimi Araştırmaları dergisinin 48. sayısında, mevcut haliyle kolaylıkla ulaşabileceğimiz Cambazın Öyküsü hakkında yazılan tezin sahibi, Serkan Tuna’ın cümleleri şu şekildedir;
“Hikâyenin başkarakteri olan Victor, bir cambazhanede kalabalıklar önünde cambazlık gösterisi yapar. Ara ara kendi gösterisine katılan direktörün kızı Rosa’a âşıktır. Paul ise Victor’un gizliden gizliye çekişme hâlinde olduğu aynı yerdeki bir diğer kişidir. Paul ile Rosa’un yakınlaşmasından rahatsızlık duyan Victor, onların evlenmesi ve çocuklarının olmasıyla tamamen yıkılır. Hikâyede olaylar Victor’un gözünden takip edilir. İç âleminde yalnız olan Victor, hissiyatını kimseyle paylaşamamanın sancısını çeker.”
Tuna, Ömer Seyfettin ve anakarakter Victor’un benzerliklerini de şu şekilde anlatıyor;
“Hikâyenin başkişisi Victor, hem düzgün bir vücuda sahip olması hem de jimnastik özelinde artistik hareketler yapması Ömer Seyfettin’in çocukluktan gençlik evresine kadar süren jimnastik merakıyla örtüşmektedir. Jimnastiğe dair kaleme aldığı yazılarında bunu açıkça beyan eder.”
Yıllar sonra Türk edebiyatının çok değerli yazarı Ömer Seyfettin’in, yazarlığının daha başında olduğu dönemlerine ait bu hikayenin ortaya çıkması, edebiyatın yönünü değiştiren bir keşif olmuştur. Bütün eserlerinin basılmasına katkıda bulunan, yazarın eksiksiz külliyatına bizi bir adım daha yaklaştıran bu keşif, Ömer Seyfettin’in hala varlığı bilinen fakat ortaya çıkmayan diğer eserleri için de heyecanlanmamıza sebep olmuş, Ömer Seyfettin ve eserleri arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamamızı da sağlamıştır.


