Okunması Gereken Birbirinden Farklı 5 Sarsıcı Roman

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
Editör:
Rabia Yeşil
spot_img

Dünya küçüktür, ama bu küçüklük derin sarsıntılarla doludur. Dünyanın başrolü insan ise bu sarsıntıları alıp bilinçaltına yerleştirir çünkü insanoğlu çözümünü bulamadığı acıları saklar, ister ki ondan sonra gelecek olan tedavisini bulsun.

Belki çözümleri bulunmuş yüzlerce sarsıntı olabilir, fakat kimisi hala bir yerlerde tazelenerek devam etmektedir. Bu devamlılık kendine bir ifade alanı yaratmak durumunda kalmıştır; çeşitli şarkılar, resimler ve kitaplar. Biz de bu yazımızda sarsıcı olduğunu düşündüğümüz beş farklı kitabı size öneri olarak sunmaktayız.

1-) Otopsi-Özge Lena

 

“O an, kadının içine penceresinden görünen sonsuz beyazlık kadar ya da beyazın sonsuzluğu kadar uçsuz bucaksız bir huzur doğdu.” (s.27) 

Bir anne ve bir eş olmanın kurallarını sorgulatan, anne ve eş olunca, insanın birey olmayı bırakıp bırakmayacağını düşündüren, okuyucunun aklında bu gibi soruların belirmesini sağlayan bu eserde yazar, isminden de anlaşılacağı gibi bir otopsi yapar. Ancak bu otopsi, anne ve eş olan bir kadının zihninin otopsisidir.

Okuma esnasında hissetmekten çekineceğiniz duygularla karşılaşabilirsiniz, bu sizi korkutmasın çünkü yüzyıllardan bu yana gelen kalıp kurallar ve doğru bilinen yanlışlar bu kitapta açıkça dile getirilmektedir. Bir bireyin üzerine yüklenen sıfatların aslında ne kadar zorlayıcı ve gereksiz olduğu da aşikârdır.

 

2-) Kırmızı Pazartesi-Gabrıel Garcia Marquez

Suçu toplum hazırlar, suçlu işler. (s. 63)

Kırmızı Pazartesi romanı, töre cinayetini konu almaktadır. Bu cinayetin gerçekleştirileceğini eser içerisindeki kurban hariç herkes bilmektedir. Romana yalnızca bir cinayet gözüyle bakmadığınızda aslında toplum ile birey çatışmasını da görmektesiniz. İlk çatışma bakirelik kavramı üzerinedir. Bu kavram diğer çatışmaların doğmasına da yol açmıştır çünkü ırksal ve kültürel olarak adlandırılabilecek kurallar bulunmaktadır. Ne yazık ki kuralların başında düzeni bozan kişiyi öldürme kuralı yer almaktadır.

Bu cinayetin gerçekleşmesine kadar geçen sürede insanın kendisi ile toplumun düzenini koruma arasında kalması da günümüze bir yansıma olarak görülebilir. Çünkü yalnızca söyleneni yapmak, kötü sonuçlanabilir.

 

3-) Daha-Hakan Günday

Dünyanın en çaresiz çocuklarına en büyük hayalleri kurduran, umut denilen o doğal
felaketten nefret ediyordum. (s. 44)

“Daha” romanında yazar bizlere 21. yüzyılın en büyük sorunlarından birisi olan insan kaçakçılığını, bir kaçakçının penceresinden sunar. Roman içerisinde günümüz insanın aşina olduğu, fakat arka planını bilmediği birçok usulsüzlük yer alır. Başkarakter Gaza’dır ve olay onun ağzından ilerler. Olay akışında Gaza; toplumu, adaleti, ahlakı sorgular. Karakter içerisinde birçok değişim ve dönüşüm görebilmeniz mümkündür. Her bir kısmı tüyleri diken diken eden bir çarpıcılıktadır. Ayrıca roman, filme de uyarlanmıştır.

 

4-) Su Kürü-Sophie Mackintosh

Sizi öldürmek isteyen bir dünyada yaşamak nasıl bir şeydi? Her nefesinizin hakaret sayıldığı bir dünyada? (s. 167)

Daha önce çeşitli distopyalar okumuş olabilirsiniz. Fakat bu bir “feminist distopya”. Hikâye dış dünyadan, özellikle erkeklerden, izole bir şekilde adada yaşayan bir aile hakkındadır. Ailenin içerisinde üç kız kardeş bulunmaktadır. Olay örgüsü genel itibariyle onların üzerinden ilerler. Romanı okumaya başladığınızda kesinlikle farklı bir dünyada olduğunuzun bilincine varmanız gerekir çünkü fazlasıyla etkileyici ve düşündüren durumlar yer alır. Ayrıca yazarın dilinin akıcılığı okuyucuyu romanın içerisine alır ve bir süre hapseder. Bilmelisiniz ki roman bittiğinde yeniden doğmuş gibi olursunuz.

 

5-) Genç Werther’in Acıları-Goethe

Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı? (s. 49)

Genç Werther’in Acıları isimi eser bir imkansız aşk romanıdır. Goethe, Alman ve hatta Dünya edebiyatında büyük ses getiren Genç Werther’in Acıları romanını henüz 25 yaşındayken kaleme alır. Fakat roman içerisinde yoğun depresif ifadelerin ve intihar eyleminin bulunmasından dolayı döneminde yasaklanmasına yol açar. Kitapta, Genç Werther, nişanlı bir kadına âşık olur ve kavuşamadığı için de intihar eder. Bunun insanlar üzerindeki etkisi de intihar vakalarındaki artış olmuştur.

Kitapta geçen aşk unsurunun imkansızlığı, toplumdaki sadakat unsuruna işaret eder. Ayrıca Werther’in ölüm şekli de kilisenin kesin bir kuralı olan “intihar günahtır” ifadesine karşı çıkıştır. Romanı dikkatle okuduğunuzda çeşitli eleştirilere rastlamanız mümkündür. Son olarak şunu da bilmelisiniz ki Genç Werther birçok yönüyle Goethe’ye benzemektedir. Goethe’de aynı Werther gibi aşık olmuş ve ne yazık ki intihar etmiştir.

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Tarihi Eser Rotası: Geçmişten Müzeye Serüven

Müzelerde sergilenen her bir eserin yolculuğu o kadar uzun ki... Gelin, sergilenme sürecine kadar rotaya bir göz atalım...

Bir Günde Geçen 5 Roman

Hızlı geçen yirmi dört saatimizi bir de romanlardan okuyup hissedelim. İyi okumalar.

Editor Picks