Oizys’i Nyx ve Depresyonla Olan İlişkileri Bağlamında Anlamak

Editör:
Ece Günay, Asya Yüce
spot_img

Mitolojinin bilimsel literatüre sağladığı katkı ve ondan alınan ilham şüphesiz ki oldukça fazla. Geniş hayal gücünün kapsamlı örneklerini içinde barındıran mitoloji, günlük hayatta karşılaştığımız durumlara anlaşılır tanımlamalar getirmek ve kavramların akılda kalıcılığını artırmak için kullanılan eğlenceli ve pratik benzetme metotlarından biri.

Mitoloji ve mitolojik ifade kullanımı; yer yer değişiklik göstermekle birlikte, bazen sadece isimleriyle bazen de yüzyıllardır süregelen destansı hikâyeleriyle olguların kökenlerine ışık tutabiliyor. İlk duyduklarında masalsı bir dünyanın içindeymiş gibi hissettirmeleri de cabası.

Oldukça dikkat çekici bir etkiye sahip olan mitolojik benzetmeler, günümüzde de çoğu farklı alanda bonkörce kullanılıyor. Edebiyat, sanat, spor, bilim ve özellikle tıp literatürünce bu durumun sayısız örneğine rastlıyoruz; bu örneklerden biri de depresyon ve depresyon tanrıçası olarak anılan Oizys arasındaki bağlantı ve örneklendirme.

Tanrıça Oizys’i Nyx’in Özellikleri Bağlamında Anlamak

Yunan mitolojisinin depresyon tanrıçası Oizys hakkında, yerli ve yabancı kaynaklarda çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte genel kabul gören kaynaklara göre; gece tanrıçası Nyx‘in kendi kendine üremesiyle yeryüzüne gelen, soyut evlatlarından biridir. Oizys ve Roma’da anlamı sefalet olan Misery ismiyle anılmaktadır. Oizys, Nyx’ten türemiş olduğundan bazı negatif özelliklere sahip ve bu özelliklerin her biri annesiyle derin bir bağ içerisinde.

William-Adolphe Bouguereau'un Yunan Tanrısı "Niks"i tanımlayan portresi, 1883.
William-Adolphe Bouguereau’un Yunan Tanrısı “Niks”i tanımlayan portresi, 1883. – Wikipedia

Nyx (Roma’da Nox), genelde uğraşılmaması gereken, oldukça korkutucu tanrıçalardan biridir. İnsanları uyutabilen, öldürebilen veya onlara herhangi bir kötülükte bulunabilen Nyx’in diğer tanrılarla olan birlikteliklerinden çok fazla çocuğu vardır. Nyx, aynı zamanda kendi kendine üreme anlamına gelen parthenogenesis özelliğine sahiptir.

Nyx ve Parthenogenesis

Nyx’in en önemli özelliklerinden biri olan parthenogenesis; soyut olarak varolan çok sayıda ikinci nesil tanrıyı nasıl meydana getirdiğini anlatır bizlere. Literatürde ise dişi bireyin erkek bireye ihtiyaç duymadan üremesi anlamına gelir ve bazı böcek türlerinde görülür. Haliyle yaradılışları annelerinden ibaret olan yavrular meydana gelir.

Gece tanrıçası ve kötülüğün savunucusu Nyx’in bu yolla meydana getirdiği varlıklar da doğal olarak kötülük, açlık, yıkım ve ölümü temsil eden karanlık güçler olarak ortaya çıkmıştır. Yani kendi gibi kötülük adına çalışan kardeşlere sahip olan Oizys, bunlardan sadece biridir.

Oizys Yunan mitolojisinde; sefalet, kaygı, keder; dertler anası ve depresyon gibi kavramlarla birlikte anılmakta ve acı çekmenin kişiselleştirilmiş hali olarak bilinmektedir. Dolayısıyla da insanların yaşadığı depresyon ile özdeşleşmektedir. İnanılana göre; kişilerin içinde bulundukları depresif ruh hali Oizys’in insanlara yaptığı kötülükten başka bir şey değildir.

Tanrıça Oizys’in Depresyonla İlişkisi

Oizys adına sık rastlanan anlatılar söz konusu değil ancak Tanrıça ve depresyon arasında kurulan ilişki kayda değer. Psikoloji literatüründe ruhsal hastalıkların nezlesi olarak bilinen depresyon ile Tanrıça Oizys’in özdeşleşmesi, bu rahatsızlık hakkında bilgilerin akılda kalıcılığını artırırken onu daha net anlamamıza da yardımcı oluyor.

Anlaşılacağı üzere Oizys, tek başına depresyonla bağlantılı değildir. Depresyon ve Oizys arasındaki ilişki, onun geldiği ailenin karakter yapısıyla bütünleşik olarak anlaşılabilir. Tabii bunun için ilk olarak terimleri doğru anlamak adına bilimsel literatürde kullanılan terminolojik ifadelerin kapsamlarına bakmakta fayda var.

Depresyon ve Kapsamına Dair

Öncelikle depresyon kelimesini ele alalım ve halk arasında kullanılan anlamını bilimsel açıdan kullanılan anlamından ayıralım. Ne yazık ki günlük hayatta halk tabiriyle kullanılan depresyon kelimesi önem bakımından gerçeğine göre oldukça hafife alınıyor.

En ufak mutsuzluk ve can sıkıntısının depresyon olarak nitelendirildiği günlük dilde; bu kelimenin insanlar tarafından yerli yersiz kullanılması, rahatsızlığın alışılageldik bir hâl almasına ve rahatsızlıktan muzdarip olan kişilere mızmız, kaprisli, fazla kırılgan, hiçbir şeyden memnun olmayan kişi muamelesi yapılmasına neden oluyor. Bazen, bu kişilerin ilgi çekmek için rol yaptıkları bile düşünülüyor. Bu gibi yanlış kullanımların yanı sıra depresyonun asıl kapsamı, durumun ciddiyetini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.


Melankoli üzerine alegori,1729-40 yılları arası, gravür Metropolitan Museum of Art (New York)- Wikipedia

Akademik anlamda depresyonu üç alanda incelememiz mümkün: Duygu, düşünce ve davranışsal boyutlar. Duygusal boyutta üzgün, mutsuz ve kederli hissetmek; düşünce boyutunda ümitsizlik, çaresizlik, karamsarlık, yetersizlik içinde olmak hatta yer yer intiharı çözüm olarak görmek ve davranışsal boyutta toplumdan soyutlanma, içine kapanma, giderek durgunlaşma, hayattan zevk alamama, isteksizlik, uyku ve iştahın bozulması gibi etkilerin görülmesi depresyonun kapsamı içinde bulunan başlıca belirtilerdir.

Belirtilerden de anlaşılacağı üzere depresyon, kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını bir bütün olarak etkisi altına alan, kurtulması oldukça zor bir rahatsızlıktır.


Kaynakça

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks