Odaklanma Problemleri Kitap Okuma Alışkanlığımızı Nasıl Etkiler?

Editör:
Guşef Alhas, Asya Yüce
spot_img

Uzun bir süredir kitap okurken, ders çalışırken hatta dizi izlerken bile odaklanmakta zorlanıyorum. Aslında bu sadece benim değil, hepimizin ortak bir sorunu. Özellikle teknolojiyle büyüyen çocuklar için bu durum, doğdukları andan itibaren kendini gösteriyor. Z kuşağından biri olarak sosyal medyanın yaygınlaşmadığı dönemleri de bu sürecin nasıl hızla yayıldığını da deneyimlemiş biriyim. Bu sayede odaklanma sorununu çok net anlayabiliyor ve fark edebiliyorum. Gelin bu meseleyi biraz daha detaylı inceleyelim.

Odaklanma Problemi Nedir ve Nasıl Baş Ederiz?

Evimdeki Psikolog

Konuya derinlemesine girmeden önce sizlere dopaminden bahsetmek istiyorum. Dopamin, beyin tarafından üretilen ve sinir hücreleri arasında sinyal iletimini sağlayan bir nörotransmitterdir. Yaratıcılık, odaklanma, keyif ve haz alma gibi süreçlerde önemli bir rol oynar. Bir başarı elde ettiğinizde ya da kendinizi iyi hissettiğinizde bunun nedeni dopamin hormonunun salgılanmasıdır. Yani aslında gün içinde yaptığımız birçok aktivitede, bir görev tamamlamak, yürüyüş yapmak, kitap okumak veya sosyal medyaya girmek gibi aktivitelerde dopamin ihtiyacımızı karşılamaya çalışırız.

Odaklanma problemi; dikkatsizlik, huzursuzluk, organize olamama, dağınıklık, zamanı yönetememe, acelecilik, iş bitirme güçlüğü ve sabırsızlık gibi belirtilerle kendini gösteren bir dikkat bozukluğudur. Bu belirtiler sanki günlük hayatımızın bir parçasıymış gibi görünse de aslında düşündüğümüzden daha ciddi olabilir.

Düşündüğümüzde YouTube videolarının süreleri kısaldı, Instagram ve diğer platformlara “Reels” gibi hızlı içerikler eklendi. Artık insanlar, hayatı bile TikTok’taki gibi hızlı bir şekilde tüketmek istiyor. Çünkü al-ver dengesi olarak baktığımızda en az eforla yüksek dopaminler salgılıyoruz. Özellikle “The Social Dilemma” belgeselinde de belirtildiği gibi sosyal medya uygulamalarının amacı, kullanıcıları mümkün olduğunca uzun süre platformda tutmaktır. Bu uygulamalar, sürekli yeni içeriklerle bizi meşgul etmeye ve aktif tutmaya çalışır. Dopaminle ilişkisini düşününce şaşırmamak gerek.

Sosyal medya, sadece olumsuz etkilerden ibaret değil elbette; ancak kullandığımız platformlar ve takip ettiğimiz kişiler de bu etkiler üzerinde büyük rol oynuyor. Her yerden bir ses çıkarken kendimizi bir kaosun ortasında buluyor ve bir işe başlamak giderek zorlaşıyor. Bu koşuşturmanın içinde, kitap okumak gibi basit bir faaliyete zaman ayırmak da zorlaşıyor.

Siberay

Bu sorunlarla başa çıkabilmek için birkaç adım atmak mümkün. İşte bazı öneriler:

  • Düzenli uyku saatlerine sadık kalın; hafta sonları bile olsa uyku düzeninizi korumaya çalışın.
  • Uyumadan önce telefonunuzu bir kenara bırakın.
  • Bulmaca ve zeka oyunları gibi beyin egzersizleri yaparak konsantrasyonunuzu artırabilirsiniz.
  • Spor yapmak ve yürüyüşe çıkmak zihinsel netlik sağlayarak gün içindeki zindeliğinizi artıracaktır.

Bunun yanı sıra, gündemde sıkça yer alan “multi-tasking” yani aynı anda birden fazla iş yapma durumu var. Bu kavram hayatımıza girdiğinden beri aslında kendimizi zorladığımız süreçlere girdik. Artık bir işi yaparken sadece o işle ilgilenmek yerine birden fazla işi aynı anda bitirmeye çalışıyoruz. Örneğin, yemek yerken sadece yemek yemiyor, bir dizi açıyoruz; yolda yürürken şarkı ya da podcast dinliyoruz. Kitap okurken bile arka planda müzik dinleyen insanlar var. Bu çoklu görevler, yapmak istediğimiz şeye odaklanmamızı zorlaştırıyor çünkü sürekli kendimizi “o an”dan uzaklaştıran etkenlere maruz kalıyoruz. Yine aslında ne kadar çok ödül alırsak o kadar çok dopamin salgılayacağız gibi düşünebilirsiniz.

Her ne kadar “Bir görev yaparken ufak bir telefon molası vermek çok mu önemli?” diye düşünsek de ya da birkaç işi aynı anda yapmak bize kolaymış gibi gelse de bu durum aslında beynimizi yoruyor. Beynimiz aynı anda birçok işi yapmaya programlı değil; kendimizi zorluyoruz ve sonunda odağımızı kaybediyoruz.

Kitap Okuma Alışkanlığı Neden Önemlidir?

bilgievi

Kitap okumak, hem bilgi edinmek hem de rahatlamak için harika bir yoldur hatta oldukça eğlencelidir. Ancak günümüzde okuma alışkanlığı kazanmak oldukça zorlaştı. Teknoloji sürekli dikkatimizi dağıtıyor; sosyal medya ve dijital içerikler dikkat süremizi kısaltıyor. Bunun yanı sıra, yoğun günlük yaşamlarımız da kitap okumak için zaman ayırmayı zorlaştırıyor.

Kitap okumaya alışkanlığının bizlere kazandırdığı başlıca özelliklerden birkaçı şunlar:

  • Zihinsel Gelişim: Kitap okumak, yeni bilgilerin öğrenilmesine, kelime dağarcığının genişlemesine ve zihnin daha keskin kalmasına yardımcı olur. Bu da analitik düşünme, problem çözme ve eleştirel bakış açısı geliştirmeyi sağlar.
  • Hayal Gücünün Gelişmesi: Kitaplar, okuyucuyu farklı dünyalara ve karakterlere götürür. Bu da hayal gücünü ve yaratıcılığı artırarak bireyin olaylara farklı açılardan bakabilmesini sağlar.
  • Kendini İfade Etme Yeteneği: Okuma, dil becerilerini geliştirdiği için bireyin kendini yazılı ve sözlü olarak daha iyi ifade etmesine olanak tanır.

Kitap Okuma ve Odaklanma Arasındaki İlişki Nedir?

worldtherapycenter

Kitap okuma ve odaklanma arasında güçlü bir ilişki var. Kitap okumak, dikkat gerektiren bir aktivite olduğu için uzun süre bir konuya odaklanmamızı sağlar. Etrafımızdaki değişken uyarıcılara karşı, kitap okuma süreci daha yavaş ve derin bir dikkat gerektirir. Örneğin hayat büyük şehirlerde ister istemez daha hızlı akmakta, insanlar sürekli bir yerlere yetişmeye çalışmakta. Aynı zamanda teknolojinin gelişmesiyle de artık birçok şeye; bilgiye, habere veya arkadaşlarımıza çok daha hızlı ulaşma imkanını bulabiliyoruz. Kitap okuma sırasında ise beynimizin bir hikâye akışına odaklanmasını sağlarız. Bu sayede kitap okumak odaklanma becerimizi geliştirir ve dikkat dağınıklığını azaltır.

Kitap okurken yavaş ve emek vererek bir şey yaptığımız için orada kalma motivasyonunu bulamıyoruz. Aslında yarım saat belki beş veya on sayfa kitap okusak bile yine ihtiyacımızı karşılayacağız ama alıştığımız o ani ödüller veya birçok işi yapmaktan kaynaklı odaklanamama sorunları sebebiyle gittikçe uzaklaşıyoruz. Kitap okuma alışkanlığı kazanmaya başladıkça odaklanma süremiz artacak ve beynimizin sağlığı için gerekli olan dengeli dopamin ihtiyacımız da karşılanmış olacak.

Kitap Okuma Alışkanlığı Kazanmak İçin Neler Yapabiliriz?

Kitap okuma alışkanlığının ne kadar önemli olduğundan bahsettikten sonra son olarak kitap okumaya nasıl vakit bulacağız veya zamanımızı nasıl buna göre yöneteceğiz gelin bir bakalım.

Öncelikle kendinizi bir saat veya sayfa sayısı ile sınırlamayın. İsterseniz o gün on dakika isterseniz sadece beş sayfa okuyun, önemli olan gün içine bir rutin olarak kitaba yer vermek. İkinci olarak kitap okurken yanınızda sizi kitap okumaktan alıkoyacak şeyler bulundurmayın. En önemlisi telefon tabii ki. Telefonunuzu çekmeye kaldırabilir veya başka odaya bırakıp kitap okumaya çalışabilirsiniz. Üçüncü olarak her an yanınızda kitap bulundurabilirsiniz. Öğle molanızda sosyal medyada gezmek yerine hatta tümünü buna ayırmak yerine birkaç sayfa kitap okuyup devam edebilirsiniz. Gözünüzün önünde tuttukça elbet okuyacaksınız.

En önemlisi kendinizi bir şeye zorunda bırakmayın. Örneğin o gün beş sayfa okumayı planlayın ama devam etmek isterseniz okuyabildiğiniz kadar okuyun, dilerseniz beş sayfada bırakın. Önemli olan hayatınıza bir rutin olarak eklemek. Odaklanmanız başta zor olsa da gittikçe yoğunlaşacak ve hayatınızın diğer alanlarına etkisini gördükçe keyifle okumaya devam edeceksiniz.


Kaynakça

“Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazanılır ve Sürdürülür?”. anbeankampüs. 22 Mayıs 2024. web . 15 Eylül 2024

Shannon. “Konsantre Olmada Sorun Yaşamanızın 5 Nedeni”. brightside blog. web . 15 Eylül 2024

“Yetişkinlerde Dikkat Eksikliği ve Konsantrasyon Problemleri”. nbl turkiye. web . 15 Eylül 2024

“Dopamin Nedir? Ne işe Yarar ve Dopamin Detoksu Nasıl Yapılır?”. memorial. 3 Eylül 2024. web . 18 Eylül 2024

“Neden Odaklanamıyorum? Çağın Sorunu:Dikkat Eksikiliği” . Psikopatika Poscast. 3 Nisan 2024

“Odağımızı Nasıl Yitirdik?” Bu Mu Yani? Podcast. 27 Ağustos 2024

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Bouquet of Sunflowers Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Bu yazımızda sizlere ünlü empresyonist ressam Monet'nin "Bouquet of Sunflowers" tablosunun anımsattığı şarkıları derledik.

Editor Picks