Nova Norda – Üzgünüm, Üzgün Diilim İncelemesi: Kendinin Sevgilisi Olmak

Editör:
Ayşe Demir
spot_img

Türkiye’de elektronik pop’un son yıllardaki en başarılı temsilcilerinden olan Nova Norda, Nisan ayında ikinci albümü Üzgünüm, Üzgün Diilim’le dinleyicisiyle buluştu. 2018 yılında çıkardığı ilk single parçası Çıktım Bi Yola’yla müzik kariyerine atılan sanatçı, aslında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu. Üniversite hayatı boyunca amatör gruplarda çalmış olsa da iş hayatının ilk bölümünü beyaz yakalı olarak geçiren Nova Norda, konfor alanını terk ederek içindekileri dışarı vurmak istiyor ve müzik kariyerini inşa etmeye başlıyor. Bu karara her zaman büyük minnet beslediğini belirten sanatçı müziğinden aldığı zevki eserlerine de yansıtıyor.

Özellikle 2020 yılında BluTv’de yayınlanmış olan Çıplak dizisindeki şarkılarıyla büyük çıkış yakalayan Nova Norda; Varım, Beteri Yok Uslanmaktan, Beni Biraz gibi single’larıyla  çok geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmayı başardı. Elektro-pop, Turkish indie türlerine ilgi duyan pek çok müzik dinleyicisi için sevilen bir konumda bulunuyor.

Görsel: Vogue Türkiye

Genellikle single’ları ve akustik kayıtlarıyla diskografisini süsleyen Nova Norda, ilk albümü Paralel Evrende Dünya Tarihi’ni 2022 yılında çıkardı. Bazen ismen bilinen ve pek çok üretimi olduğunu bildiğimiz müzisyenlerin az sayıda albümü olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu biraz yanıltıcı bir bakış açısı olabilir. Üzgünüm, Üzgün Diilim albümünün incelemesinde de gördük ki albüm oluşturmak şarkıları bir araya getirme işleminden çok daha kapsamlı bir süreç. Albümün bir bütün içinde temasının olması, sözlerinin tekrara düşmemesi, müzik alt yapılarının dengeli olması gibi etmenler albümlerdeki sürükleyiciliği artırıyor. Böyle olunca sanatçılar albüm çıkarmak konusunda daha temkinli davranarak hazırlık süreçlerinden emin olmak istiyorlar. Nova Norda da bu konu hakkında “şarkılarımı yaparken içime sinmesine çok önem veriyorum, sonuçta bunları bir ömür söyleyeceğim” diyor. Bu albümünde de bir müzisyen olarak şimdiye kadar geldiği son noktayı görüyoruz. Genelde yaptığı diğer işlerde motivasyon temasını ön planda tutarak toplumsal ve bireysel bir güç haykırışı yapan Nova Norda, bu sefer aşkın getirdiği zorluklarla yüzleşiyor. Kırıldığı, kızdığı ya da haksızlığa uğradığı davranışlara sitemkar bir yerden yaklaşıyor.

Görsel: Fil’m Hafızası

Nova Norda’nın sadık dinleyicileriyle ortak noktada buluşabileceğimiz bir konu var ki o da albümün sanatçı için çok özel bir yerden çıkmış olduğu. Daha eski üretimlerinde, farklı dalda bir eğitim ve meslekten sonra profesyonel müziğe atılmasının getirdiği yaşamsal zorlukları ya da yeni bir hayat kurma mücadelesini anlatıyordu. Ancak son zamanlarda bu içeriklerdeki değişimi kişisel değişimiyle paralel ilerliyor. Nova Norda, eskiden kendisine karşı ön yargılı olduğunu söylüyor. Bedeniyle olması gerektiği kadar barışık olmadığını söyleyen sanatçı; sahne performanslarına, nasıl göründüğüne ya da insanların onu nasıl göreceğine çok önem verdiği için aslında kendisini kısıtlıyormuş. Son zamanlardaki konserlerinden birinde ölmeden önce yapılacaklar listesinden bir maddeyi tamamlayarak stage diving yaptı. Bedenine, dinleyicilerine ve konserde oluşturduğu güvenli ortama duyduğu bağlılığıyla kendisi için önemli bir adım attı. Bu bile artık sanatında ve bunun dışa vurumunda çok daha fazla özgürleşmek istediğinin kanıtı niteliğinde. Üzgünüm, Üzgün Diilim’i dinlediğimizde de bir aşkın, acı başta olmak üzere getirdiği tüm duyguları dışa vurmanın önemini ve bunun cesaretini görüyoruz. Bu da Nova Norda’nın hem kişisel gelişiminde hem de kariyer gelişiminde albümün önemini bize gösteriyor.

Görsel: Genius

Üzgünüm, Üzgün Diilim

Albüm iki bölüm ve on şarkıdan oluşurken bize bir hikaye anlatma niyetinde.”Üzgünüm” ve “Üzgün Diilim” bölümlerinden oluşan albüm tam da ismine uygun hisler sunuyor. Sanki şarkıları dinlerken Nova Norda’nın günlüğünü okuyor gibi hissediyorsunuz. Özellikle ilk beş şarkıdan oluşan Üzgünüm kısmı sitemin, öfkenin, hüznün bir volkan gibi patlamasını bize gösteriyor. Buranın en başarılı yanı birbirine benzeyebilecek duyguları sunsa da hep aynı şeyi dinliyor havasını almamanız. Bunun sebeplerinden biri müzik alt yapılarında saklı. Aşağıdaki bağlantıdan da izleyebileceğiniz gibi Nova Norda, şarkılarını gerçekten de günlük yazar gibi yapıyor. Ev ortamındaki stüdyosunda müziğiyle, sözleriyle tamamen kendisi ilgileniyor ve şarkılarını içine sinecek hale getiriyor. Böyle olunca da duygulardaki yapaylık azalıyor ve orijinal işler dinleyebiliyorsunuz.

Albümün kafanızda en çok soru işareti bırakan kısmının keskin bir duygu geçişi olmasını söyleyebiliriz. Üzgün Diilim kısmında Nova Norda’nın daha alışık olduğumuz tonlardaki şarkılarını görüyoruz. Fakat Üzgünüm kısmının özellikle de sert sözleriyle çıtayı yükselttiği dram havası, bu çizgiyi albümün devamında da korumasını isteyeceğiniz türden olmuş. Üzgün Diilim kısmında anlatılan hisler de Üzgünüm kısmındaki yüzleşmeden sonra bir yeniden doğuş hissi veriyor ve bu çok değerli.

Intro ve Outro

“Geldin bana gitmek için
Belki de öğretmek için
Acı nedir, susmak nedir
Aşkla dolup taşmak nedir, buldum
Vazifem buymuş”

Albümün girişi ve çıkışında bu hikayenin neden var olduğuna dair izler buluyoruz. Toplamı 1 dakika 11 saniye olan bu iki parçanın Intro kısmında neden bu albümün yazılmasına karar verildiğini öğrenirken Outro kısmında, vardığımız sonuç ne oldu ve nasıl üstesinden gelebiliriz gibi çözümlere ulaşıyoruz. Bu iki parçanın varlığı albümün temasına ve bütünlüğüne güzel hizmet ediyor.

İstesen de sevemezsin

“Aynada gördüğün benim
Benimle yüzleşemezsin”

Albümün sözleri ve müziğiyle tartışmasız en vurucu parçası olan İstesen de sevemezsin, aslında tüm albümün bir araya toplanmış özeti gibi. Şarkı, günlük hayatta karşımızdaki kişiye söylemekten korktuğumuz gerçekleri sert bir şekilde yüzümüze vuruyor. Sözlerindeki anlam bütünlüğü, empati hissi uyandırması ve elektronik alt yapısının elektro gitarla yarattığı uyum çok güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor. Nova Norda, bu kadar beğenilmesini beklemediğini söylese de sanıyoruz ki şarkıyı yaparken biraz yabancılaştı. İlerleyen yıllarda Nova Norda külliyatında özel bir yer bulması muhtemel olan şarkı, yanımızdaki kişinin nasıl karşımızdaki kişiye dönüştüğünü haykırarak anlatıyor.

Yakın zamanda İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) başlatmış olduğu İstanbul’dan Sevgilerle projesinin ilk konuğu olan Nova Norda, proje için sergileyeceği parça olarak İstesen de sevemezsin’i seçerek şarkının akustik performansını da sergiledi.

Şerefine

“Tam doğarken küllerimden
Bu şarkıyı şerefine söyleyeceğim”

Albümde Üzgünüm kısmının sonunda bizi karşılayan şarkı, Nova Norda konserlerinin vazgeçilmezleri arasına girmeye başladı. Yıl içerisinde albüm çıkmadan önce single olarak çıkan şarkı, Nova Norda dinleyicilerinin zaten bildiği bir parçayken albümde de kendine yer buldu. Albümün başından itibaren üzüntülerini ortaya saçtıktan sonra tekrardan kendine bir motivasyon bulan Nova Norda, bu şarkıda bize hem zıplamayı hem de güçlenmeyi vadediyor.

PARDON!

“Duyduğum en acı cümle
Bu kadar mutlu görünme
“edepsizim” dedim, var mı
iyi de sana niye battı”

Bu şarkısında eskilerden alışık olduğumuz bir Nova Norda görebiliyoruz. Albümün sonuna geldiğimiz bu noktada haddinden fazla konuşanlara saldırma ihtiyacı ortaya çıkıyor. Tekno müziğe de inceden dokunan parça, temposuyla zaten sizi harekete geçiyor. Bunca zaman gösterdiği emeğin, döktüğü alın terinin dokunulamayacağını seyircisiyle birlikte kutluyor. Ne zaman üzgün olup ne zaman üzgün olmayacağının kararını kendisinin vereceğini söyleyen Nova Norda, Türkiye’de kadın olmanın zorluklarını yaşayan tüm kadınlara da selam gönderiyor.

 

Peki albümün sonuna geldiğimizde Nova Norda ne öğrendi ve bize ne söylemek istedi? Birkaç haftadır Instagram hesabından bir soru-cevap etkinliği düzenleyen sanatçı, 7 Temmuz tarihinde yaptığı etkinlikte kendisine gelen “aşk acısıyla nasıl başa çıkabiliriz?” sorusuna “kendimizin sevgilisi olmak” cevabını verdi. Çünkü şu anki üretimleriyle, yaşayış biçimiyle ve bu albümüyle bize gösteriyor ki; bedenimizle, gülüşümüzle, fikirlerimizle, duygularımızla, kendimizde kusur olarak gördüğümüz ya da insanların kusur olarak görebileceği her şeyi kabul edebildiğimiz zaman sevmekle de sevilmekle de bir derdimiz kalmayacak. İşte bu yüzden bi’ Üzgünüm bi’ Üzgün Diilim, bunun kararını ben verebilirim.

“Aşk gitsin yine gelir
Öğretti tek bir şey
Tek gerçek sevgilim
Aynadaki kişi”
– Outro, Üzgünüm, Üzgün Diilim Albümü (2024)

 

Kaynakça:

  • Öne çıkan görsel: Lokall Online

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.