Noel Gecesi Kabusu İncelemesi: İki Zıt Temanın Muazzam Uyumu

Editör:
Aleyna Kavak
spot_img

Cadılar bayramı yaklaşıyorken, dünyanın ilk uzun metrajlı stop-motion filmi Nightmare Before Christmas’dan yani Noel Gecesi Kabusu’ndan bahsetmeden olmazdı. Hadi gelin birlikte bu filmin neden bu kadar özel olduğuna bakalım.

Başlamadan önce, stop-motion nedir bir ondan bahsedelim. Stop-motion, sahnenin kare kare fotoğraflanıp o fotoğrafların birleştirilmesinden oluşan özel bir animasyon tekniğidir. Genelde filmde yer alacak karakterlerin kilden heykelcikleri kullanılır. Bu oldukça zahmetli bir iştir çünkü tüm karakterleri ve mekanları gerçek dünyada modellemek ve karakterlerin hareketlerini en ufak detayına kadar kare kare kayda almak gerekir. Örneğin sözünü ettiğimiz bu filmde, ana karakterimiz Jack Skellington’ın sadece yüz ifadeleri için dört yüzden fazla Jack kafası tasarlanmıştır.

“Peki bu film sadece bu zor teknikle çekildiği için mi bu kadar önemli?” diyebilirsiniz. Cevabımız tabi ki hayır. Biz şu anda sadece film için ne kadar emek harcandığını anlatmaya çalışıyoruz. Zira filmin yapım süreci iki buçuk sene sürmüş çünkü bir haftalık yoğun çalışmanın ardından sadece filmin bir dakikası ortaya çıkabiliyormuş.

Gelelim Nightmare Before Christmas’ın neden bu kadar ilgi çektiğine. Bunun bir sebebi olarak iki popüler konsepti mükemmel bir şekilde harmanlamış olmasından bahsedebiliriz. Film cadılar bayramıyla noel temalarını o kadar iyi iç içe kullanmış ki Nightmare Before Christmas artık hem bir yılbaşı filmi hem de bir cadılar bayramı filmi olarak görülüyor. Peki bu “zıtlıkların uyumu” durumu nasıl sağlandı?

Ünlü yönetmen Tim Burton’ın kafasında zaten yıllardır noel ile halloween uyumlu konseptlerdi. Kendi söylediğine göre, küçükken cadılar bayramı zamanlarında kendi noel ağacını cadılar bayramı süsleriyle süslermiş. Ama olay sadece Tim Burton’ın kafasında bitmiyordu. 120 kişilik bir ekibin de Tim Burton’ın kafasındakileri anlaması gerekiyordu. Fakat filmin yapım aşamasında ekibe bunları anlatabilecek bir Tim Burton yoktu. O tüm bu zamanda Batman Returns’ün setindeydi. Nightmare Before Christmas’ın başına güvendiği insanları koymuştu ve kendisi ekiple neredeyse hiç muhatap olmuyordu. Filmin yönetmenliğini de Tim Burton değil Henry Selick üstlenmişti.

Filmin yapımının ilk aşamalarında, ekip senaryo konusunda sıkıntılar yaşıyordu. Bu yüzden önce müziklerden işe başlamayı tercih ettiler. İlk yazılan şarkı, Jack’in noel kasabasını bulduğu ilk anda çalan “What’s This?” yani “Nedir Bu?” şarkısı oldu ve ilk olarak bu şarkının çaldığı kısımların animasyonu yapıldı. Bu durum ekibin, Tim Burton’ın kasvetli dünyasına dalmadan önce biraz rahatlamalarını sağladı. Çünkü bu sahnelerin hepsi noel kasabasında geçiyordu ve gayet pozitif enerjiler içeren, mutluluk dolu sahnelerdi. Ayrıca bu şekilde “Nedir Bu?” şarkısının prodüksiyon ekibi için özel bir anlam kazanmış olmuş oldu. Çünkü filme dair her şeyi başlatan ilk somut parça bu şarkıydı.

Sıra cadılar bayramı kasabasına geldiğindeyse, işler o kadar kolay olmadı. Tim Burton’a kasabayla ilgili yaklaşık elli tane çizim gitti. Tim bunların hiçbirini beğenmedi ve kasabanın tasarımıyla ilgili iki önemli noktaya değindi;

  • Kasaba sadece siyah, beyaz ve turuncu renklerden oluşacak.
  • Hiçbir binada dikey açılar olmayacak. Tüm duvarlar, yapılar çarpık olacak.

Bu kurallar dikkate alınarak kasaba tekrar tasarlandı ve filmde izlediğimiz mükemmel formuna ulaştı.

Hani demiştik ya, ilk çekilen sahneler noel kasabasındaki sahnelerdi diye. Bu durumun filme bir artısı daha oldu: Filmin ilk tamamlanmış sahneleri Disney’e gösterildi ve Disney, karlar içinde gezinen mutlu bir iskelet ve gülen elflerden başka hiçbir şey görmedi. Eğer ilk sahne olarak cadılar bayramı kasabasından bir sahne göstermeleri gerekseydi, Disney filmin çocuklara uygun olmadığını düşünüp filmi iptal edebilirdi.

Filmin iyi olmasının sebeplerinden bir diğeriyse içerdiği anlamlar. Bir düşünün; sürekli aynı şeyi yapan ve hayatının monotonlaştığını düşünen Jack, noel kasabasından döndüğünde hemen bir kasaba toplantısı düzenliyor. Onlara neler gördüğünü anlatıyor ve “Bu sene noeli biz kutlayalım.” Diyor. Kasaba halkıysa oralı değil, eski kafalılar. Yıllarıdır ne yapıyorsak onu yapalım, değişikliğe gerek yok diyorlar. Bu aslında günümüzde her toplumda bulunan bir çatışma. Bir grup yenilik ister, diğer bir grupsa düzenlerinin bozulacağından endişelenerek söz konusu yeniliklere pek sıcak bakmazlar.

Jack, noeli daha iyi anlamak için araştırmalar ve deneyler yapıyor ama ne yaparsa yapsın noelin o huzurlu havasını yakalayamıyor. Kendi “halloween” aurasından dolayı ister istemez bir yerlerde hata yapıyor ama nerede hata yaptığını da anlamıyor. Bu yüzden zamanla Jack’in benliği ile noel arasındaki çatışma, Jack’in kendisini kaybetmesine sebep oluyor. Jack artık kasabaya bir yenilik getirmek için noeli kutlamak istemiyor, tamamen kendini kanıtlamak için bunu yapıyor. Öyle ki bunun için, eskiden onu arkasından bıçaklayan Oogie Boogie’nin çocuklarıyla bile iş birliği yapıp onlardan Noel Baba’yı kaçırmalarını istiyor.

Yanlış anlaşılma olmasın, Jack hala noelin kasabaya iyi geleceğini düşünüyor ama asıl önceliği kendi öz tatmini. Kasabalılara bir grup yobaz olarak bakıyor. Onların önerilerini fazla dikkate almıyor, sadece kendi dediklerini yapmaları onlar için yeterli. Sally’nin gördüğü kehaneti bile dinlemiyor. Jack zaten en iyisini biliyor, noel günü geldiği zaman da bunu herkes fark edecek.

Noel günü geldiğindeyse işler hiç de Jack’in düşündüğü gibi gitmiyor. Noel bir fiyasko oluyor ve Jack bir anda her şeyi anlayıveriyor. Olayın bir yobazlık meselesi olmadığını fark ediyor, hayatta herkesin bir yeri ve görevi olduğunu anlıyor. Olmadığı biri gibi davranmak yerine kendisini tekrar Balkabağı Kralı olarak görüyor ve sadece cadılar bayramına odaklanıyor. Noel Baba’yı da Oogie Boogie’nin elinden kurtarıp özür diliyor.

Kasaba halkıyla Jack’in arasındaki fark şöyle özetlenebilir: Halk, kötü bir noel yapmak istiyordu çünkü amaçlarının bu olduğunu düşünüyorlardı. Noel’den nefret ettikleri için noeli mahvetmiyorlardı, sadece onlar kötülük yapmak için doğmuşlardı ve noeli de kötü yapmalılardı. Jack ise gerçekten iyi bir noel yapmak istiyordu ama kendi benliğine ve kültürüne yenik düştü. Bu yaşanan olaylar aslında bir kültür çatışmasıydı, Jack’in halkı yobaz değildi sadece doğaları gereği böyle bir değişime ayak uyduramadılar. Jack de uyduramadı.

Peki Nightmare Before Christmas ne zaman bu kadar ünlendi? Bu konuda bu filmin tuhaf bir geçmişi var. Film vizyona girmeden önce Disney bu filmin çocuklara uygun olup olmadığında kararsız kalıyor. Son çare olarak bir grup çocuğa film izletip çocukların tepkileri ölçülüyor. Çocuklardan yeterince iyi bir geri dönüt alınamadığındaysa Disney, filmi yetişkinlere yönelik olarak vizyona sokuyor ve film bir Disney yapımı olmasına rağmen Disney çatısı altında yayımlanmıyor. Hal böyle olunca film kâr etse de istenilen başarıya ulaşamıyor. Birkaç hafta vizyonda kalıp sessiz sedasız vizyondan kalkıyor ve vasat bir film olarak tarihe yazılıyor. Ta ki on yıl sonrasına kadar. DVD’lerin yaygınlaşmasıyla Nightmare Before Christmas bir anda popüler oluyor. Her yerde oyuncakları satılmaya başlıyor ve hayran kitlesi büyüdükçe büyüyor. Böyle olunca da Disney filmi daha çok sahipleniyor.

Son olarak, yazının başlarında Tim Burton ile film ekibi arasındaki iletişimsizlikten az da olsa bahsetmiştik. Disney, filmi yetişkinlere yönelik olarak vizyona sokarken aynı zamanda filmin adını Noel Gecesi Kabusu’ndan “Tim Burton’ın Noel Gecesi Kabusu”na değiştiriyor. Filmde çalışan ekip bu durumdan hiç hoşlanmıyor çünkü Tim Burton filmin yapım aşamasında neredeyse hiç yer almıyordu.

Yine de, Tim Burton’ın, Nightmare Before Christmas setine geldiği günlere dair bir iki komik hikaye var. Mesela bir gün Tim Burton sete uğramış ve ona filmin yönetmeni Henry Selick tarafından, filmin sonunun değiştirilmesi teklif edilmiş. Henry’nin sonuna göre Oogie Boogie ölmeyecekmiş, onun yerine Oogie Boogie’nin aslında Sally’nin yaratıcısı Dr. Finkelstein olduğu ortaya çıkacakmış. Tim bu sondan öylesine nefret etmiş ki dayanamayıp duvara tekme atmış ve duvarda bir delik açmış.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi Film İncelemesi: Bir Mühendisin Ütopyası

68 kuşağının rüzgârını arkasına alarak kendi bağımsız ada devletini kuran İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın gerçek hayat hikâyesini işleyen, eğlenceli, ilham ve umut dolu bir film.

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.