Nilüfer: Bataklıkları Sefillikten Kurtaran Çiçek

Editör:
Sinem Aykın

Birbirinden farklı kelimeleri derinlemesine incelediğimiz bu seride “nilüfer” kelimesinin etimolojisini inceledik!

Nilüfer Kelimesinin Etimolojisi

Karanlık ve kirli suların altında kök salan nilüfer çiçeği, bulunduğu durgun ama çamurlu sularda göz çarpıcı renkleri ve sümbülü andıran kokusuyla geceleri batar, gündüzleri ise tekrar açar ve kokusunu masalsı bir şekilde etrafa yayar. Nilüfer çiçeğinin kök saldığı sular ne kadar kirli olursa olsun, sahip olduğu yapraklar tertemizdir. Çünkü bitki, üzerine düşen en ufak toz zerresini tutmaz ve bulunduğu sulara meydan okuyarak yapraklarındaki toz taneciklerini iter.

Nilüfer sözcüğü, Farsça ‘‘nīlufar’’ kelimesinden dilimize geçmiştir. Farsça sözcük, Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen nilōpal sözcüğünden evrilmiştir. İngilizce ‘‘lotus’’ anlamına gelen nilüfer, lotus çiçeği ile her ne kadar aynı tür olmasa da inanışlar, mitoloji ve tarihî metinlerde aynı bitki olarak görülmüştür.

Nilüfer: Güneş Tanrısının Çiçeği

Ranın gözü

50’den fazla türü olduğu bilinen nilüfer çiçeği, farklı coğrafyalara yayılmış ve yayıldığı topraklardaki inanışları etkilemiştir. Daha çok beyaz rengiyle bilinen nilüfer, Eski Mısır’ın efsanelerine genellikle mavi rengiyle geçmiştir. Mavi renkli nilüfer, Aşağı ve Yukarı Mısır’ın birliğini simgeliyordu. Efsaneye göre, Eski Mısır başlangıçta karanlıklar altındaydı ve Nil’de bir karmaşa söz konusuydu. Bu karmaşa nilüfer çiçeğinin ortaya çıkmasıyla sona erdi ve karanlığın hüküm sürdüğü Eski Mısır’ı gelişiyle aydınlattı. Öğle saatlerinde nilüferden yayılan büyüleyici koku yeryüzüne yaşam verdi. Bu nedenle nilüfer, bütün yaşamın kaynağı olarak Güneş Tanrısı’nın çiçeği oldu.

Nilüferin Çeşitli İnanışlardaki Yeri

Adını Yunan mitolojisinde su perileri Nymphe’den alan nilüfer, birçok inanışta sevginin, saflığın ve güzelliğin sembolü olmuştur. Eski Mısır inanışına göre, ölen insanlara yapılan bir büyü sayesinde lotusa dönüşebilir ve yeniden doğabilirler. Nilüfer çiçeğinin beyaz renkli taç yaprakları ve erkek organlarının üzerine dizilmiş olduğu halkalar hep birbirinin içine geçer ve hiçbir zaman birbiriyle kesişmez. Bu özelliğiyle sonsuzluk duygusunu veren nilüfer, Uzak Doğu’da sonsuzluğu ve enerjinin dönüşümünü simgeler. Pek çok Asya Ülkesinde tapınağa gidenler, tanrılarına kutsal kabul ettikleri nilüfer hediye ederler. Fakat nilüfer götüren bu inançlı insanlar onu asla koklamazlar. Çünkü onların inanışına göre, nilüfer tanrı içindir ve onu ilk koklayan tanrıdan başkası olmamalıdır. Çin inancına göre ise lotus, dünya, cennet ve gökyüzünde büyür. Bu inanca göre nilüfer, insanların ruhlarını temsil eder. Nilüferin yetiştiği sular gibi kirli ve kötü bir ruha sahip olanlar, günahları sebebiyle çabuk solarlar.

Mitolojide Nilüfer Çiçeği

Yunan mitolojisinde lotofagi ya da nilüfer yiyiciler, Antik Yunan’ın, bir kuzeydoğu Afrika yerlileri olduğunu düşündükleri mitolojik bir ırktı. Efsaneye göre, güzel bir tanrıça bir gün ormanda kaybolur ve adına “nilüfer” denilen bir bataklıkta bulur kendini. Bu bataklık, hayattaki kaderi başarısız olmak üzere kurulmuş olanlar için tanrılar tarafından yaratılmıştır. Genç tanrıça binlerce yıl savaşarak o bataklıktan kaçmayı başarır ve zorluklar karşısında azmin zaferini sembolize eden güzel bir lotus çiçeği haline gelmiştir. Bu sebeple nilüfer, psikolojiye direnmenin gücü ve zorlukların potansiyel fırsatlara dönüştürme yeteneği olarak geçmiştir.

Tanıdığım en güzel insanlar yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar, onlar oluşurlar.
-Elisabeth Kübler Ross

Klasik Türk Şiirinde Nilüfer

Nilüfer, gül veya lâle kadar olmasa da klasik Türk edebiyatı metinlerine konu olmuş bir çiçektir. Genellikle âşık ve sevgili ekseninde ele alınan bu güzel çiçek, şairlerin beyitlerinde pek çok vasfıyla birlikte teşbih ekseninde kullanılmıştır. Nilüfer, sarı rengi dolayısıyla aşığın bitkin düşmüş bedeni; suda yetişmesi sebebiyle de gözyaşlarından hali kalmayan aşığa sıklıkla benzetilmiştir. Nilüfer, aşığın yüzü ve yanağı ile ilgili benzetmelerde daha fazla kullanılmıştır. Aynı zamanda yaraya da benzetilmiştir.

Yahyâ Nazîm aşağıdaki beyitinde, sevgilinin nergis gözünden elden ayaktan düşmeyen âşığın, kendi gözyaşına gömülen nilüfer gibi bu su içinde ömür sürmesini diler:

“Asâya düşmeyenler nergis-i bîmârı derdinden
Gözi yaşına nîlûfer gibi yâ Rab garîk olsun”
Yahyâ Nazîm G.

Nilüfer – Müslüm Gürses

Sözlerini Murathan Mungan’ın yazdığı, Müslüm Gürses’in seslendirdiği bu şarkıyı gelin hep birlikte inceleyelim.

“Zaaflarına bir gece
Hatalarına bir nilüfer
Sevgisizliğine bir kalp verdim
Artık geri ver”

Şarkının başında zamanın her iki insan için değiştirici ve dönüştürücü bir dokunuşunu olduğunu öğreniyoruz. Zamanla birlikte çoktan değişmişti her şey. Aşklar, hayatlar, duygular, insanlar… Artık ne zaman aynıydı ne de zamanın içinde savrulan insanlar. Zaman herkesten bir şeyler çalar. Eğer bir insan aşıksa, ondan çalınan her şeye razı olur. Hırsızın geldiğini bilir, evin darmadağın olduğunu görür, eşyalarını yerinde bulamaz ama bunların hepsine razı olur. Çünkü aşk, insanın benliğini insandan çalar. Aşk zaaflara bir gece, hatalara bir nilüfer verdirir. Hatta aşk, sevgisizliğe bir kalp bile verdirir. “Hatalarına bir nilüfer verdim” dizesinde hatalar, nilüferlerin yetiştiği çamurlu ve pis sulardır. Nilüferlerin o çamurları güzelleştirebilecek tatlı bir kokusu ve muazzam bir görüntüsü vardır.  Aşk, üstünde nilüferlerin olduğu kötü suların, nilüferler sayesinde oturulup saatlerce izlenmesidir. Bazen hatalara, kusurlara bir nilüfer veririz; onu görmezden gelir her haliyle severiz. Sonra zaman ve aşk bizden nilüferlerimizi çalar, başkasına verebilecek bir kalp bırakmaz. Şarkının devamında da dediği gibi “Her şeyi al / bana beni geri ver / bir şansım olsun / başka yer başka zaman / sensiz ömrüm olsun.”

Nilüferler, tekrar doğuşu simgeler. Değişim kaçınılmaz bir olgudur fakat zaman, her zaman bizden bir şey götürmek zorunda değildir. Bir nilüfer karanlıkta, tutunduğu o pis suya geri döner; gün ışığı gördüğünde ise o pis sulara tekrar meydan okur. Kendi ışığımızı hep aydınlık tutalım ve bırakalım da nilüferlerimiz artık bize geri dönsün.


Kaynakça:

  1. Gedik, Nusret. ‘‘Klasik Türk Şiirinde Nilüfer’’ (2022). Web. Erişim Tarihi: 04.03.2024
  2. ÖZÇALIK, Mahire. “Lotus Çiçeğinin Farklı Kültürlerdeki Önemi Ve Peyzaj Tasarımında Kullanımının İrdelenmesi” (2017). Web. Erişim Tarihi: 07.03.2024
  3. Durmuşkahya, Cenk. ”Güneş Tanrısının Çiçeği Nilüfer” Web. Erişim Tarihi: 08.03.2024

 

Buse Hızlı
Buse Hızlı
Don’t become a ghost without no colour ‘cause you’re the best paint life ever made

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks