“Yolda olmak, önceden belirlenmiş bir amaç olmadan seyahat etmek, etrafıma görsel merakla bakmak ve karşılaştıklarım karşısında şaşırmak. Çekim yaparken, bir şekilde, düşünce askıya alınıyor. Gerçeklikle oyun oynamak gibi.”
Nikos Economopoulos
Fotoğraf; zamanı dondurmanın ötesinde, insanın iç dünyasına dokunan bir sanattır. Çektiğimiz tek bir kare sayesinde insan hikâyelerini; yalnızca gözle görülenin değil, hissedileninde peşine düşeriz. Sokakların karmaşasında kaybolmuş yüzleri, yüzlerdeki kederi, bir gülümsemenin ardındaki umudu hafızamıza bir fotoğrafla nakşederiz.
“Fotoğrafçılık, benim için önceden tasarlanmış bir şey değil. Tamamen içgüdüsel.” diyerek Balkanların karmaşık ve çok kültürlü gerçekliğini objektifine taşıyan Nikos Economopoulos‘u hep birlikte tanıyalım!
Nikos Economopoulos’un Yaşamı

“Özgür olmaya ve özgürlüğü geliştirmeye çalışın ve içgüdünüze güvenin, onu besleyin, size neşe veren şeye doğru gidin. Bu, cevapların ve daha da fazla sorunun anahtarını tutar.”
1953’te Yunanistan‘ın Mora bölgesinde doğan Nikos Economopoulos, hukuk eğitimi aldıktan sonra İtalya’nın Parma kentinde gazetecilik yapmıştır. 1988’de ise Yunanistan ve Türkiye’de fotoğraf çekmeye başlamıştır. Fotoğrafa duyduğu ilgi, sonunda ona gazeteciliği bıraktırmış ve kendini fotoğrafçılığa adamıştır.
1990 yılında Magnum Photos‘a katılan Economopoulos’un fotoğrafları dünyanın dört bir yanında gazete ve dergilerde yayımlanmaya başlamıştır. Magnum’un önemli belgesel fotoğrafçılarından biri haline gelen sanatçı; özellikle Balkanlar, Yunanistan ve Türkiye’deki göçmenler, azınlık gruplar, etnik topluluklar ve onların günlük yaşam koşulları ile değişim ve çatışmaları üzerine yoğunlaşmıştır. Balkanlar’da yoğun bir şekilde seyahat ederek çektiği fotoğraflar ona Mother Jones Ödülü‘nü kazandırmıştır. 1994’te Balkanlar Projesi‘ni tamamladıktan sonra Magnum Photos’un tam üyesi olmuştur. In The Balkans adlı kitabı 1995 yılında New York ve Atina’da yayımlanmıştır.
1990’da odak noktası sınırlar ve geçişler olmuştur. Kıbrıs’taki “Yeşil Hat” sakinlerini ve Kosova’dan kaçan etnik Arnavutlar’ın kitlesel göçünü fotoğraflamıştır. Bu dönemde Romanları ve diğer azınlıkları da fotoğraflamaya başlamıştır. 2000 yılında Ege Üniversitesi tarafından sipariş edilen Ege adalarındaki hikâye anlatıcıları üzerine bir kitap projesini tamamlamıştır. 2001 yılında Yunan ve Türk halkları arasındaki barış ve dostluğa yönelik Abdi İpekçi Ödülü’nü almıştır. Sanatçının “Photographer” adlı çalışmalarının retrospektifi 2002 yılında yayımlanmış ve ardından 2005’te Atina’daki Benaki Müzesi‘nde sergilenmiştir.
Economopoulos; son zamanlarda renk kullanımına yöneldi ve zamanının çoğunu dünyayı dolaşarak, fotoğraf çekerek ve “On the Road” projesi kapsamında genç fotoğrafçılarla atölye çalışmaları yaparak geçiriyor.
Umut ve Yıkım Arasında Balkan Paradoksu Teması

“Balkanlar benim için tam da budur: ışığı, gölgeleri ve sert karanlığı patlayıcı bir karışımda barındıran mütevazı bir mesken. İsminin de ifade ettiği gibi: kan ve bal.”
Nikos Economopoulos’un fotoğraflarının ana teması toplumsal dönüşüm, kimlik ve sınırlardır. Komünizmin çöküşü sonrası Batı’daki birçok kişi Berlin Duvarı’nın yıkılışı üzerinden bakarken Economopoulos dikkatini Almanya’daki olaylara değil; Arnavutluk, Bulgaristan ve Romanya’daki komünist rejimlerine çöküşüne, Türkiye’deki mali krize, ve eski Yugoslavya’da artan gerginliklere odaklanmıştır. Balkanlar’daki belirsizlik, göç ve ekonomik dönüşümü fotoğraflayan sanatçı; bireylerin belirsizlik ve umut arasındaki yolculuklarını gözler önüne sererken göçün getirdiği sosyo-politik gerçekliği de çarpıcı bir şekilde fotoğraflarında yansıtır.

Economopoulos, Balkanlar’ı parçalanmış ama çok katmanlı bir öykü olarak ele alıyor. “Balkan” kelimesinin çağrıştırdığı “kan” ve “bal” gibi, coğrafi ve sembolik olarak birbirine bu kadar benzeyen toplumların; kültürleri, dilleri, ortak mücadeleleri ve yaşam biçimlerindeki yakınlığa rağmen; bu toplumların nasıl bu kadar çok şiddet üretebildiğini anlamakta zorlanan sanatçı, kutlama ve katliam, dostluk ve düşmanlık, savaş ve barış gibi karşıtlıkların bir arada var olduğu toprakları fotoğraflarında işler. Verdiği bir röportajda “Bir akşam birlikte içki içen, sonunda ödeme yapmakta ısrar eden, sonra da biri bıçak çekip diğerlerini tehdit ederek galip gelmeye çalışan üç Arnavut’u hatırlıyorum. Bunu anlamak kolay değil, açıklamak ise hiç kolay değil ama benim gözümde bir şekilde tanıdık geldi. Delice ve vahşi ama aynı zamanda şefkatli ve büyüleyici” diyerek anısını anlatan Economopoulos, Balkan coğrafyasının ruhunun çelişkilerle dolu olduğunu düşündüğünü ve bunu da objektifine yansıttığını görüyoruz.
Economopoulos’un Objektifinden Yunanistan’daki Çingeneler

Nikolas Econompoulos’un “Gypsies in Greece” adlı fotoğraf serisi, toplumun en görünmez yüzlerinden birine mercek tutuyor. Sanatçının siyah-beyaz karelerinde, yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan ancak hâlâ dışlanmışlık ve yoksullukla mücadele eden Roman topluluklarının gündelik hayatı, çarpıcı bir geçeklikle yansıtılıyor. Sanatçı, önyargılarla çevrili bu topluluğa içerden bir bakış sunarak neşeyle hüzün, hareketle durağanlık arasındaki ince çizgiyi ustalıkla yakalıyor. Economopoulos’un kadrajında, Romanların özgür ruhunu yansıtan danslar, sokakların enerjisi ve hayatın getirdiği zorluklar iç içe geçtiği fotoğraflar bir topluluğun portresini çiziyor. Göçebe kültürün renkli ve kırılgan dünyasına ışık tutan bu seri, toplumsal sınırları sorgulayan, samimi ve derinlikli bir belgesel niteliğinde.

Economopoulos’un 1991 yılında çektiği bu fotoğraf; kimlik, aidiyet ve toplumsal algılar üzerine güçlü bir görsel anlatı sunuyor. “Ali’nin Meyhanesi” adlı bir kahvehanede geçen sahnede, Müslüman bir Roman, ayıklığını kanıtlamak için dengede durarak bir sandalyeyi kaldırıyor. Bu an; yalnızca fiziksel bir denge gösterisi değil, aynı zamanda toplumsal önyargılar karşısında var olma mücadelesinin de bir sembolü haline geliyor. Roman kimliği, din, aidiyet ve sosyal kabul arasındaki gerilim, sanatçının kadrajında ustaca yansıtılıyor. Fotoğraf; mizahla melankolinin iç içe geçtiği, insanın varoluşsal çabasına dair bir bakış niteliğinde.
Yeni Bir Vatanda Kimlik Arayışı

“Kaydettiğim şey savaşların doğrudan, ham sonucuydu. Tozun dağılmaya başladığı ve hayatın yeniden canlanmaya başladığı dönem, ancak her şey hala karanlık ve belirsizliğini koruyor.”
Nikos Economopoulos’un “Albanians Living in Greece” adlı fotoğraf serisi; göçmenlik, kimlik ve aidiyet gibi evrensel temaları, derinlemesine bir insanlık haliyle işliyor. Sanatçı; Yunanistan’daki Arnavut topluluğunu fotoğraflarken sadece göçmenlerin yaşamlarını değil, onların geçmişlerini, kültürlerini ve yeni bir dünyada var olma mücadelelerini de gözler önüne seriyor.

Economopoulos’un objektifi, geleneksel kıyafetler ve modern yaşamın kesişimin de, Arnavutlar‘ın Yunan toplumundaki yerini sorgularken hem kişisel hem de toplumsal bir hikâye anlatıyor. Siyah-beyaz fotoğraflarla, sınırları aşan bir duygusal derinlik yaratıyor. Arnavutlar’ın yaşadığı kimlik bunalımını ve sosyo-kültürel adaptasyon süreçlerini, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yansıtan bu çalışma; aynı zamanda göçün, değişimin ve karşılıklı etkileşimin zarif bir belgesel niteliğini taşıyor.
Göçün Görsel Manifestosu

Yasadışı göçmenler. 2001. © Nikos Economopoulos | Magnum Photos
Nikos Economopoulos’un “Immıgrants & Refugees in Greece“ adlı fotoğraf serisi, göçmenlik ve mültecilik kavramlarının ardındaki insani dramı güçlü bir görsel anlatımla ortaya koyuyor. Sanatçı, Yunanistan’a sığınan insanların günlük yaşamlarını, umutlarını ve hayatta kalma mücadelesini samimi bir şekilde yansıtırken her bir yüzün ardında taşıdığı acıyı, gücü ve direncin izini objektifinden bizlere gösteriyor.

12 Nikos Economopoulos Yunanistan’a gitmeye çalışan Arnavutlar. Yunanistan sınırı, Yunanistan. 1991. © Nikos Economopoulos | Magnum Photos
Economopoulos; göçmenlerin karşılaştığı zorlukları sadece dışsal bir bakış açısıyla değil, onların iç dünyasına dair derin bir empatiyle bizlere sunuyor. Sanatçının çektiği fotoğraflar, sınırları, kültürel farklılıkları ve toplumsal önyargıları aşarak insana dair evrensel bir hikâyeyi anlatıyor. Göçmenlerin ve mültecilerin yaşadığı travmaların, belirsizliklerin ve yeni bir dünyada var olma çabalarının izini süren bu çalışma, hem bir belgesel hem de insanlığın ortak acısına dair dokunaklı bir anlatı ortaya koyuyor.
Çılgın Kalabalığın İçinde Bir Anlık Sessizlik

1990 yılında Economopoulos; İsmet İnönü’nün destekçileri tarafından organize edilen, Yozgat’taki bir siyasi mitinge katıldı. Tamamı erkeklerden oluşan kalabalığın arasında şiddetin patlak vereceğini hisseden sanatçı, önündeki bir adamın omzuna bir kelebek konduğunu görür ve o anı kadrajında ölümsüzleştirir. Fotoğrafçı burada, görüntünün nasıl yaratıldığının hikayesini şöyle anlatır: “Bu çoğunlukla erkeklerden oluşan kalabalığın ve sert hoparlör seslerinin ortasında, bu kelebek şüphesiz bir adamın sırtına nazikçe kondu. Bir şey olmasını bekleyerek sessizce yaklaştım ve onu korkutmamak için ayak uçlarımda arkasından yürüdüm. Varlığımı hissetti ve döndü. Bu görüntü, adamın sert, şüpheli yüz hatları ile kelebeğin hassas dokunuşu arasındaki ilginç ilişki hakkındadır.”
Bir Köprü mü, Bir Çıkmaz mı?

“Balkanlar kuzey ile güney, doğu ile batı arasında bir köprüdür. Bir köprüye kim aittir? Ve bir köprü kime aittir?”
Nikos Economopoulos için Balkanlar, yalnızca bir coğrafya değil içsel yolculuğun ham hâlidir. Kuzey ile Güney, Doğu ile Batı arasında sıkışmış bu topraklar; düşmanlık ve yakınlık, geçmiş ve şimdi arasında gidip gelen bir köprü gibi… Peki bu köprü kime aittir? Bu sorunun peşine düşen sanatçı, Balkanlar’daki çalışmasını bir otoportre olarak görüyor; kendi duygularına, varoluşuna ve ruhunu besleyen şeylere en yakın olduğu yer olarak. Economopoulos’un asıl arayış meselesi yalnızca Balkanlar değil, her gittiği yerde izini sürdüğü, hayatını adadığı o hayal gücünün mekânı, yani insanın kendi içinde yaşadığı yerdir.
Bir Fotoğrafçının Yolculuğu

Ünlü fotoğrafçı Nikos Economopoulos’un fotoğraf sanatı, yalnızca belge niteliği taşıyan karelerden ibaret değil; aynı zamanda insan ruhunun, görsel bir anlatımıdır. Balkanlar’dan Yunanistan’a, Türkiye’den göç yollarına uzanan bu yolculuk, hem bireysel hem de toplumsal hafızaya kazınan bir arayışın izlerini taşır. Economopoulos’un fotoğrafları, sınırların ötesinde bir ortak insanlık duygusunu yansıtırken, bize de şu soruyu sordurur: Aidiyet gerçekten bir yere mi aittir, yoksa insanın kendi iç yolculuğunun bir yansıması mıdır?
Kaynakça
Magnum Photos. “Nikos Economopoulos.” Magnum Photos, https://www.magnumphotos.com/photographer/nikos-economopoulos/. 8 Şubat 2025.
LensCulture. LensCulture – Discover the Best in Contemporary Photography, https://www.lensculture.com/. 8 Şubat 2025.
Street Photographers Foundation. “Street Photographers Foundation.” Street Photographers Foundation, https://streetphotographersfoundation.com/. 8 Şubat 2025.
The Independent Photographer. “Nikos Economopoulos: A Journey Through the Balkans.” The Independent Photographer, https://independent-photo.com/news/nikos-economopoulos/. 8 Şubat 2025.