“Kadınların bildiği, duyduğu, sezdiği duyguları dile getirdiğim söylendi. Kadınların yaşama katılışlarının ayrı oluşundan çıkan ayrıntıları yakaladığım söylendi. Evet de, bir de ben bunu önümde bir örnek olmadan yaptım. Bir Şey’i başlattım. Önemli olan da bu. Sonra o başlangıç noktasından itibaren, herkes kendi öyküsünü geliştirdi.”
Demişti Nezihe Meriç. Gerçekten de yayımlanan Bir Şey adlı ilk öyküsü ile bir şeyler başlatmıştı. Hem alışılmışın dışında, sürükleyici, akıcı ve tatlı dili ve öykü tekniği ile hem de işlediği konu ile ilgileri üzerine çekmeyi başarmıştı.
Peki, Nezihe Meriç’i bu denli farklı kılan aslında neydi?
Edebiyat camiasına öykücülüğün yalnızca yazmaktan ibaret olmadığını kanıtlayan Meriç, öykülerini ve yazı yazmayı hayatının merkezine koymuştu. Gerçek yaşamı, öykücülük üzerinden edebiyatseverlere aktarıyordu. Öykülerinde kadın, çocuk ve yalnızlık başta olmak üzere toplumsal konulara sıkça yer verdi. Cumhuriyet döneminin ilk kadın yazarlarından biri olan Nezihe Meriç, kadın bakış açısı ile yazdığı kitaplarla da döneminin toplumsal cinsiyet algısına yeni bir soluk getirdi. Kadınların yaşadıkları sorunları, kadın gözüyle aktarmıştı okuyucuya. Kimi kadın okurlar belki de ilk defa kendi pencerelerinden dünyaya böylesine gerçekçi bir gözle tanık olabilmişti. Ataerkil toplumda geleneklerle baskılanmış, ezilmiş, yalnız hisseden kadınların hayat mücadelesini, başkaldırışlarını öyle güzel bir dille anlatmıştır ki okurken karakterle okuyucu adeta bütünleşiyor. Öykülerinde elbette kendi yaşamı başta olmak üzere birçok kadının hayatından izlere de yer verdi. Edebiyat aracılığıyla sesini duyurmaya çalıştı. “Kimsenin kimseyi anlamadığı, sevgisiz bir dünyada, ne olursa olsun anlatmalıdır insan.” diyerek yazdı ve daima anlayan birilerinin var olduğuna inanmayı, umut etmeyi bırakmadı Nezihe Meriç. Yazmak, var olmak demekti ve mücadele ruhu ile, isyanı ile, edebi duruşu ile var olduğunu en güzel biçimde kanıtladı.
Nezihe Meriç’in Bazı Eserlerinde Kadın Karakterler ve Varoluş Mücadeleleri
Korsan Çıkmazı romanı, iki genç kızın büyüme, yetişme ve var olma mücadelesini anlatır. İki karakter de ataerkil düzene karşıdırlar fakat bir noktada boyun eğmek zorunda kalmışlardır. Roman boyunca ataerkil söylemler ve cinsiyetçi yaklaşımlar iki karakteri de baskı altına almaktadır. Korsan Çıkmazı, feminizmin yeni yeni yükselmeye başladığı dönemde öncü edebi eserler arasındadır. Hikayesi, etkisini yitirmeden günümüzde hala okunup tartışılmaya devam ediyor.
Zor Yokuşu isimli öyküsünde kocasından ayrılıp arkadaşlarının boş duran evine yerleşip çocuğu ile yeniden yaşam kurmaya çalışan bir kadının hikayesine odaklanır. Kadının yaşadığı zorluklar, yaşam standartları, hüznü anlatılır. Bilerek bu öyküde kadının “ev içi emeği”nden söz edilmemesi de kitabın en etkileyici ve eleştirmenlerin ilgisini çeken noktalarından biri.
Susuz IV öyküsünde, öyküde izleyici konumunda olan Meli’nin ağzından çalışan evli bir kadının yaşamı anlatılır. Meli başkaldıran, sorgulayan bir karakterdir. Öyküdeki esas kahraman ise kendini çocuklarına, işine, ailesine adayan ve eşi tarafından aldatılmış bir annedir. Öyküde kadının bir adı bile yoktur çünkü toplumda o kadının birey olabilmesine izin verilmemiş, kimliğini bulamamıştır.
Menekşeli Bilinç’te genç bir kızın evden ayrılıp, işe girmek isteği, kendi ayakları üzerinde durma isteği ve onun geleneklere sıkıştırılmış ablası anlatılır. Hayatı başkaları tarafından belirlenen ve kendi kişisel alanı bile olmayan abla ile özgürlüğüne kavuşmak isteyen genç kızın arasında geçen diyaloglar ile aktarılan toplumsal eşitsizlik okuyucunun suratına tokat gibi çarpıyor. Bu öyküde de iki kız karakterin isimleri yoktur çünkü toplumda birey olarak kabul görmemişlerdir. Bu kitapta, özgürlüğü için mücadele eden genç kızın, ben ölü kızlar kervanına girmeyeceğim, cümlesi dikkat çeker.
Özellikle ilk dönem öykücülüğünde toplumsal cinsiyet ve ataerkil toplumun kadınlar üzerindeki baskısına yoğunlaşan Nezihe Meriç’in öyküleri, günümüzde hala ilk ortaya çıktığı dönemdeki gibi severek okunmaya devam ediyor. Üslubu, öykülerinde kullandığı teknikleri ve işlediği konular ile Nezihe Meriç, en önemli isimlerden biri olarak edebiyatımızda yer alıyor.