Karantina döneminde çekilen filmler arasına ismini yazdıran ve aylardır çıkması beklenen yeni Netflix fimi nihayet izleyicilerle buluştu. Başrollerini Zendaya ve John David Washington’ın paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda Sam Levinson oturuyor.
Filmin konusu, kendini yaptığı işe tutkuyla adamış bir yönetmen olan Malcolm’ın (John David Washington) yeni filminin galasından sonra sevgilisi Marie (Zendaya) ile evlerinde film eleştirilerini beklemesiyle başlıyor. Zaman ilerledikçe bekledikleri asıl olayın ilişki sorunlarıyla yüzleşmeleri olduğu ortaya çıkıyor ve film bu doğrultuda ilerliyor.
Dışarıdan bakıldığında oldukça hoş bir ilişki hayatları olduğu düşünülen Malcolm ve Marie’nin içlerinde tuttuğu duyguları birer birer dışa vurması ve kavga üzerine kavgalarla filmin devam etmesi, izleyiciye hayatta güzel gittiği düşünülen her şeyin beklenmedik bir anda yıkılıp bambaşka bir şeye dönüşebileceğini hatırlatıyor. Ardı ardına gelen kavgalar izleyiciyi her ne kadar yorsa da, her kavga arasında çiftin aslında birbirine duyduğu büyük sevgi ve tutku duyguları ve sevgiyle nefret arasındaki o ince çizgi gözler önüne seriliyor.
Film, tek bir mekanda ve tek bir olayın etrafında tek gecede, dış dünyadan izole edilmiş bir biçimde, seyirciyi sadece çiftin hikayesine odaklamayı hedefliyor. Siyah beyaz renk seçimi ise bu izolasyon ve odaklanmayı destekler nitelikte bir seçim olmuş, çiftin ilişkisini ve kavgalarını adeta yaşanmış birer kanıtmışçasına bizlere çarpıcı bir şekilde sunuyor. Oyuncuların ardı ardına bir yükselen bir alçalan ritmi bizleri bir bakıma filme bağlı kılıyor ve filmin izlekliğini büyük ölçüde etkiliyor. Filmin ve oyuncuların ritmine caz ağırlıklı müzikler de eşlik ederek atmosferi güçlendiriyor.
Cinsiyet, ırk ve statü gibi günümüz toplumsal sorunlarına da yer yer değinen filmde açık bir şekilde “bir film nasıl yapılmalı?” , “yönetmenlik ve oyunculuk” konularında keskin fikirler belirtiyor. Filmde ilk olarak Malcolm’ın hikayesini dinliyoruz ve ardından da geçmişi karanlık olan Marie’nin hikayesi bizi karşılıyor. İki hikaye arasındaki zıtlıklar karakterlerin biçimlendirilmesinde de etken rol oynuyor. Filmin çok sayıda hem çekici hem itici faktörleri bulunmasının yanı sıra John David Washington ve Zendaya muhteşem bir oyunculuk çıkararak kendilerini kanıtlıyor ve filmi katbekat izlenir kılıyor.
Çıktığı ilk günden ses getirmeyi başaran bu bol diyaloglu ilişki draması şimdiden Netflix’in en çarpıcı yapımları arasında yer alacak gibi görünüyor. Peki sizler bu yeni ve dikkat çeken Sam Levinson filmi hakkında neler düşündünüz, bizlerle paylaşmayı unutmayın! Herkese iyi seyirler!
