Neden E-Dergi Okumaya Alışmalıyız?

Editör:
İlkan Balkan
spot_img

Geleneksel basılı dergi formatına göre e-dergiler (dijital dergiler) çok daha az kaynak tüketir, okuyucusuna daha hızlı ulaşır, daha az maliyetlidir ve haliyle de fiyat etiketi daha uygun olabilir. Söylenti Dergi olarak hem basılı yayın hem de dijital dergi yayını konusunda gördüklerimizi, deneyimlerimizi, avantajları ve dezavantajları anlatmak isteriz.

Not: Bu metin sadece okuyucularımızın e-dergi alışkanlığı kazanması için değil, hâlâ basılı yayından çekinen tüm dergileri heyecanlandırmak ve dijitale kazandırmak içindir, bu sebeple henüz dijitale adımını atmamış olan çok sevdiğiniz dergilere bu yazıyı göndererek onlara cesaret verebilirsiniz.

 

Basılı Dergileri Neden Terk Etmelisiniz?

Türkiye her ne kadar yüzde yüz olmasa da kâğıt üretiminde dışarıya bağımlı bir ülke. Bu da kâğıdın ithal bir ürün olduğunu, Türk Lirası ile değil döviz ile değerlendiğini göstermekte. Bu sebeple şu anda yayın yapan dergiler; başta baskı masrafı olmak üzere, dağıtım masrafı, reklam masrafı, paketleme ve sunum, ek ürünler gibi birçok maliyete göğüs germek zorunda. Halihazırda bir derginin basılı bir sayısı baskı sayısına göre değişse de ortalama 8-12 TL arasında bir fiyatla basılmakta. Renkli sayfa sayısı, sayfa sayısı, boyutu gibi detaylarla fiyat ekstra artmakta. Bunun yanında paketleme ve ek ürünler ile birlikte bir adet derginin maliyeti ortalama 12-16 TL arası olmakta. Henüz vergi konularına, ürün dağıtımında alınan harçlara, kitabevi komisyonlarına, kargo ve dağıtım masraflarına girmedik bile…

Bunun dışında kâğıt üretimi sentetik ürünlerle desteklense de hâlâ ağaçlar en önemli hammadde ve bu dergiler üretilirken ağaç kaynakları, elektrik kaynakları, dağıtım süresince gaz ya da petrol kaynakları tüketilmekte. Bu yüzden bir basılı dergi fiyat olarak ya çok yüksekten rafa gelmeli ya birçok sayfasını reklama kurban etmeli ya da sürekli olarak borca girip kendi sonunu hızlandırmalı.

Peki, sizce bir dijital yayın kaynak olarak ne tüketir? Hemen cevabını verelim: Elektrik.
İnterneti var eden elektrik elbette karbon salınımını yüksek tutup ağaçlara zarar verse de, henüz ağaçlara onları doğrudan kesecek kadar zarar vermemekte. Sadece maddi olarak bakacak olursak basılı bir dergi çıkarmanın masrafının yarısı bile olmayacağı gibi, dergiyi etkileyen sayfa sınırı, renkli sayfa sınırı, paketleme, dağıtım, kargo, kağıt kalitesi gibi birçok değişkenden kurtulmuş olacaktır.

Fakat bir dergi için tamamen dijitale geçiş hem çok fazla öncü olmamasından hem klasikleşen bir formatın hâlâ oturmamasından hem de gelenekselcilik aşığı olmalarından dolayı çok zor. Bu durumu en çok zorlaştıran ise okur alışkanlığının kitapta olmasa bile en iyi ihtimalle dergilerde dijital yayına şans vermiyor olmasından dolayıdır.

Klasikleşen Bir Formatın Hâlâ Oturmaması: Henüz dijital dergilerde herkesin ortak kullanmaya karar verebildiği bir format oturmadı. Özellikle kültür sanat, edebiyat yayınlarında alıştığınız saman kağıdı (enzo kağıt) gibi bir yerleşik durum söz konusu değil. Birçok dijital yayın PDF adı verilen dosya şeklinde, okuma şekli normal dergi okumaya benzer okuma animasyonları içeren yazılımlar kullansa da, Söylenti’nin araştırmalarına göre bu formatın okunma şekli, bu yazının okunma şekline oranla yüzde doksan daha başarısız.

Okur Alışkanlığını Değiştirirse Dergiler Adapte Olmak Zorunda Kalacaktır

Eğer çok sevdiğiniz bir dergi varsa ve basılı olarak artık daha zor erişebiliyorsanız bilmeniz gerekiyor ki, derginiz zor günler geçirmeye başlamıştır. Sizin her zaman aldığınız yerdeki komisyon onlara fazla gelebilir, bir zincir marketin dağıtım ağından çıkmak zorunda kalmış olabilir ya da çok daha az baskı yapmak ve fiyatını bir önceki sayıya göre sürekli arttırıyor olması gerekebilir. Bu sebeple eğer siz bu dergiyi dijitalde aratmaya devam ederseniz, dergi ile iletişime geçerek onların dijitalde olmasını isterseniz emin olun okur olarak o dergi adına bir devrimi, bir hareketliliği başlatabilirsiniz.

Neden E-Dergi Okumalıyız?

Gerçek hayatta var olan alışkanlıkları dijitale taşımakta zorlansak da e-dergi okumanın faydalarını bir e-dergi yayıncısı olarak sizlere anlatmak, hem dijital yayıncılık hakkında kafasında soru işareti olan yayınlara hem de sizlere dijital yayını kazandırmak isteriz.

Hızlı Erişilebilirlik: Dijital yayına erişim saniyeler içindeyken, basılı yayına erişim en hızlı şekilde birkaç günü buluyor. Hatta matbaadan çıkması ile sizin erişebilmeniz arasında haftalar dahi oynayabiliyor. Bu da aslında yayının güncelliğini öldürmekte. Örneğin Söylenti’nin e-dergi sayıları yayınlandıktan 1 dakika sonra okuyabiliyorsunuz. Söylenti basılı iken kitabı yeni çıkmış olan Sinem Sal ile röportajımız, röportajı yaptıktan bir buçuk ay sonra yayınlanmıştı. Şu anda yaptığımız röportajı dijitalde birkaç dakika içinde önünüze getirebilmekteyiz.

Daha Ucuz: Yine Söylenti’den örnek vermek gerekirse, kâr amacı gütmeden dergi çıkardığımız için 2016-2018 yılları arasında dahi oldukça ucuz bir dergi olmuştuk ve 4-8 TL arası fiyatlarla satıştaydık. Şu anda ise bu adresten de gördüğünüz üzere 2022 yılında da 4-8 TL fiyat aralıklarında dergi çıkarabilmekteyiz. Bu süreçte Türk Lirasının 3-4 kat değer kaybettiğini de söylememiz gerekiyor.

Her Yerde Erişim: Henüz Söylenti’de “internet olmadan oku” özelliği olmasa da, artık dijital bir çağda televizyonlarımızda dahi internet var. Dilerseniz dev bir ekranda okuyabilir, dilerseniz yolda yürürken dahi dergilere göz gezdirebilirsiniz. Yapacağınız tek şey, elinizle dergiyi aşağı doğru kaydırmak. Sahi, yürürken dergi okumayı düşünebilir miydiniz? 

Daha Fazla Okuma Deneyimi: Birçok yayın, her zaman aynı sayfa sayısında yayın yapar ve basacağı yazıları kalite sıralamasına almak zorunda kalır. Hatta bir yazı editör tarafından çok beğenilse dahi bazen çok fazla yer kapladığından reddedilmek zorunda kalıyor. Dijitalde sınır olmadığından hiçbir eser bu duruma maruz kalmıyor. Yine Söylenti’den bir örnek, tasarımsız hali 30 sayfa olan, tasarımla birlikte 36 sayfaya çıkan bir öyküyü rahatlıkla yayınlayabildik. Bilmeyenler için; Söylenti’nin basılı sayılarından biri hariç diğerleri 32 sayfaydı. Dijitalde bir eser, bir derginin boyutundan büyük olabilir. Bunlar artık problem değil.

Daha Farklı Eserlere Yer Verebilme: Eğer Söylenti’nin eser alım duyurularını takip ediyorsanız, basılı dergiler gibi “öykü, şiir, deneme eserlerinizi gönderebilirsiniz” demiyoruz. Bunun yerine “öykü, şiir, deneme, inceleme, çizim, illüstrasyon, görsel eser, video eser ve sesli eserlerinizi gönderebilirsiniz” diyoruz. Çünkü dijitalin en büyük nimeti dijitalde var olan / var edilebilen tüm eserlere yer verebiliyor olmak. Söylenti’den örnek bekleyenler için hemen verelim: birçok sayımızda Genel Yayın Yönetmenimiz Nazlı Yaren Atabey şiirlerini bir şarkı ile başlatmakta ya da bir başka örnek video kapak ile 10. sayımızı çıkartmıştık.

Özetle, dijitalde okuma alışkanlığı elde ettiğinizde hem daha hesaplı bir şekilde dergi okuyabilecek hem farklı eserlere kavuşabilecek hem de dijitalde sizlerin sistemlerde bıraktığınız istatistikler ile e-dergicilik çok daha iyi konumlara gelecektir. Ayrıca yine değerli okurların okuma davranışına göre klasikleşen format oturmaya başlayacak, çok daha iyi bir okuma deneyimine kavuşabileceksiniz.

Eğer “Okuma alışkanlığını kazanmak için bir dijital dergi okuyayım” derseniz Söylenti e-Dergi‘nin ilk sayısını üye olup okuyabilirsiniz.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.