Nâzım Hikmet ve Nüzhet Berkin: Mavi Gözlü Dev’in Minnacık Kadını

Editör:
Sinem Aykın
spot_img

Türk edebiyatına damgasını vurmuş eserleriyle, siyasi ve aşk hayatıyla yakından tanıdığımız Nâzım Hikmet’in Atatürk’ün mercan tesbihini armağan ettiği örnek bir cumhuriyet kadını olan Nüzhet Berkin ile olan ilişkisini mercek altına alacağız.

Nâzım Hikmet

akilfikir.net

Türk edebiyatının en büyük şairlerinden Nâzım Hikmet, 1902 yılında Selanik’te doğdu. Türkiye’nin ilk kadın ressamı olan annesi Celile Hanım ve dedesi Mehmed Nazım Paşa tarafından ilk eğitimlerini alan Nâzım Hikmet, ilk şiiri Feryad-ı Vatan‘ı 11 yaşında yazdı. Galatasaray Lisesinde lise eğitimine başladı fakat daha sonra eğitimine Nişantaşı Lisesinde devam etti. Ardından Bahriye Mektebine girdi. Bahriye Mektebinden mezun olduktan sonra rahatsızlık geçirdiği için askeriyeden çıkarıldı. Hayatının büyük bir kısmını ya mahkemelerle uğraşarak ya da cezaevinde geçiren ünlü şair ordu ve donanmayı suça teşvik sebebiyle 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Bursa, Ankara ve Çankırı illerindeki cezaevlerinde toplam 12 sene yattı. “Adli bir hata” sebebiyle cezaevinde kaldığı fikri yayılmaya başlayınca açlık grevine başladı. Hem meclisin kapanması, hem sevenlerinin ısrarı hem de vücudunun dermanı kalmadığı için açlık grevini sonlandırdı. Demokrat Parti seçimleri kazanınca 1950 yılında genel af yasası çıkarıldı. Tekrardan askere çağrılması gündeme gelince Moskova’ya kaçtı. 25 Temmuz 1951 yılında Türkiye vatandaşlığından çıkarıldı. 3 Haziran 1963 yılında kalp krizi nedeniyle vefat etti. 2009 yılında 58 yıl sonra tekrardan Türkiye vatandaşı oldu. Dönemin en ünlü dergi ve gazetelerinde şiirleri yayınlanan Nazım Hikmet’in Yaşamaya Dair, Seni Düşünmek, Ceviz Ağacı, Tahirle Zühre Meselesi en sevilen eserleri arasındadır.

Nüzhet Berkin

Nüzhet Hanım ve eşi Mehmet Servet Bey | sahriyeblogspot

1900 yılında doğan Nüzhet Berkin, çok erken yaşlarda babasını kaybetti. Yazar ve milletvekili olan eniştesi Muhittin Birgen tarafından büyütüldü. İyi derecede Almanca ve Fransızca bilen Nüzhet Berkin, Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinde (KUTV) bir sene Fransızca iktisat eğitimi aldı. Ailesi ile Ankara’ya geçince, Muhittin Bey orada matbaa müdürü olarak çalışmaya başladı ve Nâzım Hikmet ve Vâlâ Nurettin’den İstanbul gençlerini heyecanlandıracak bir şiir yazmalarını rica etti. Bu şiiri basarak İstanbul gençlerine göndermeyi hedefliyordu. Nazım Hikmet ve Vâlâ Nurettin, coşkulu ve uzun bir şiir yazdı. Muhittin Bey’in bu şiiri basabilmesi için ilk önce üst makamların onayını alması gerekiyordu, hatta şiirin mecliste okunması gerekiyordu. Atatürk, o gün Nüzhet Hanım’ı gördü. Muhittin Bey de Nüzhet Hanım’ı ileri seviyede Almanca ve Fransızca bilen aydın bir genç kız olarak Atatürk’e takdim etti. Atatürk, Nüzhet Hanım’a Fransızca bir soru sordu. Atatürk’ün sorduğu soru aile tarafından şu an hatırlanmasa da Nüzhet Hanım bu soruyu güzel bir Fransızcayla yanıtladı. Atatürk de çok duygulanarak, yanında armağan edilecek başka bir şey bulunmadığından, mercan tesbihini Nüzhet Hanım’a armağan etti. Bu tesbih Nüzhet Hanım’ın ailesi tarafından hala saklanmaktadır. 1926 yılında evlendiği Mehmet Servet Berkin ile iki kız çocuğu olan Nüzhet Hanım, emekli olana kadar Fransızca öğretmeni olarak çeşitli okullarda görev yaptı. 9 Ekim 1989’da hayata gözlerini yumdu.

Nazım Hikmet ve Nüzhet Berkin’in Tanışması

 

Nâzım Hikmet ve Nüzhet Berkin | A.Nesin arşivinden

                                                       Sen
benim
minare boyunda çam gövdeme,
yumuşak
beyaz
bir kurt gibi girdin,
kemirdin!
Ben
barsaklarında solucan Makdonaldı besleyen
İngiliz amelesi gibi taşıyorum
seni içimde!

Biliyorum
kabahat kimde!

(Gövdemdeki Kurt – Nâzım Hikmet)

Nüzhet Berkin çocukluk yıllarını Nişantaşı’nda geçirdi ve Nâzım Hikmet ile komşu apartmanlarda yaşadı. İkilinin tanışıklıkları burada başladı. Sonrasında, Nâzım Hikmet’in annesi Celile Hanım eşinden ayrılınca çocuklarıyla Büyükada’ya taşındı ve bu süre boyunca Nâzım Hikmet ve Nüzhet Hanım’ın arasına mesafe girdi. Muhittin Bey, Ankara’ya Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı Milli Mücadele’ye dahil olmaya gitti ve bir süre sonra ailesini de yanına aldı. Nâzım Hikmet de Vâlâ Nurettin ile Ankara’ya geçti. Nazım Hikmet ile Nüzhet Hanım daha öncesinde tanıştıkları için Ankara’da da görüşmeye devam etti. Daha sonrasında aralarına yeniden mesafe girmesine sebep olacak bir gelişme yaşandı; Nazım Hikmet ve Vâlâ Nureddin, Bolu’ya öğretmenlik yapmaya giderken, Nüzhet Hanım da ailesiyle Tiflis’e gitti.

Vâlâ Nureddin ve Nâzım Hikmet öğretmenlik yapmak için o dönem Moskova‘da yeni kurulan Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesine (KUTV) gitti ve Nüzhet Hanım‘ı da Moskova’ya davet ettiler. Moskova’da bir araya geldikten sonra aralarındaki yakınlık arttı ve Nâzım Hikmet, Nüzhet Hanım’a evlilik teklifi etti. İki aşık, 1922’nin başında Rusya’da Rus geleneklerine göre evlendi ancak bu evlilik Türkiye’ye yansımadı. Bazı kaynaklara göre, Nâzım Hikmet ilişkilerinin başında yaşadığı bir kıskançlık sonucu Gövdemdeki Kurt adlı şiirini Nüzhet Berkin için yazmıştır. Bakü baskısına göre 1922’de Moskova’da basıldığı, Türkiye’deki baskısındaysa sadece 1924 yılında basıldığı ifadesi olan bu şiirde Nâzım Hikmet, sevdiği kadını beynini kemiren beyaz bir kurda benzetirken, kendisini de koca bir çam ağacına benzetmektedir. Benzetmeler farklı olsa da şairdeki kibir Mavi Gözlü Dev şiiriyle oldukça benzerdir.

Mavi Gözlü Dev

 

edebiyathaber

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

(Mavi Gözlü Dev – Nâzım Hikmet)

Bazı kaynaklara göre bu evlilik Nüzhet Hanım’ın ailesi tarafından bazı kaynaklara göre de Nâzım Hikmet’in annesi ve halası tarafından onaylanmamıştır. Nazım Hikmet ve Nüzhet Hanım, evlendiklerinde üniversitenin öğrenci pansiyonunda yaşıyordu fakat Nüzhet Hanım’ın isteği sıcak bir yuvaydı. Evlendikten kısa bir süre sonra Nüzhet Hanım rahatsızlığı sebebiyle ailesinin yanına Bakü’ye, 1924 yılında da İstanbul’a döndü. Nâzım Hikmet ise tam o sıralarda İstanbul’a döndü fakat Nüzhet Hanım bu evliliğe devam etmek istemediğinden Nazım Hikmet’ten ayrıldı. Ardından Nüzhet Hanım, 1926 yılında Tanin gazetesinin baş yazarı ve aynı zamanda bir felsefeci olan Mehmet Servet Berkin ile evlendi. Nazım Hikmet de kısa bir süre sonra Mavi Gözlü Dev şiirini yazdı. Biraz ünlü bir şiir olduğundan biraz da Nâzım Hikmet’in aşk hayatından olsa gerek şiirin kime ithafen yazıldığına dair birçok yorum bulunmaktadır. Fakat Nâzım Hikmet’in yakın arkadaşı Vâlâ Nurettin, Bu Dünyadan Bir Nazım Geçti adlı kitabında Nüzhet Hanım’ın sıcak bir yuva istediğini belirtmektedir. Ayrıca, Nüzhet Hanım ile evlenecek olan Mehmet Servet’i Babıali’de gören bir gazeteci ona dikkatli olmasını, Nâzım Hikmet’in onlarla ilgili bir hiciv yazdığını iletmiştir. Aslında Nüzhet Hanım da bu şiirin kendisine yazıldığından oldukça emindir. Nâzım Hikmet, bu şiirde kendisini büyük işler başaracak bir dev olarak gösterirken, bir zamanlar sevdiği kadını büyük işlerin zorluğuna katlanamayacak minnacık bir kadın olarak tasvir eder. Mini minnacık kadın bahçesinde hanımeli açan bir ev ister, rahat bir hayat ister bir devrimciyle aynı yolda yürüyemez demek ister aslında. Bununla da yetinmeyerek Nüzhet Hanım’ın yeni eşi için zengin bir cüce kelimelerini kullanır. Oysa Mehmet Servet Berkin, Türk Felsefe Cemiyeti’ni kuran ve Türkiye’de ilk defa felsefe mecmuasını çıkaran büyük bir felsefecidir.

Minnacık Kadın mı Rol Model mi?

 

Nüzhet Nâzım Hikmet’in Minnacık Kadını | Arın Dilligil Bayraktaroğlu

Nâzım Hikmet şiirinde kendisine yakıştırdığı gibi büyük işleri gerçekleştirmek için çalışmaya devam etti ve bu uğurda çalışırken hayatının büyük bir bölümünü ya hapiste ya da mahkemelerle uğraşarak geçirdi. Hedeflediği büyük işlerin kaçını gerçekleştirebildiğini bilemesek de, Nâzım Hikmet dünyaya ün salmayı başardı ve eserleri birçok dile çevrildi. Nüzhet Hanım ise İstanbul’da kaldığı süre boyunca Erenköy Kız Lisesinde ve emekliliğine kadar da Atatürk’ün kurduğu Ankara Kız Lisesinde Fransızca öğretmeni olarak çalıştı. Nüzhet Hanım’ı belki tam bir devrimci olarak tanımlayamasak da onun Cumhuriyet’in yeni kurulduğu yıllarda aydın bir kadın rolünü temsil etmesi, cumhuriyete kendisi gibi aydın genç kızlar kazandırması konusunda sağladığı katkılar azımsanamayacak kadar fazladır. Dolayısıyla, Nüzhet Hanım Nazım Hikmet’in tasvir ettiği mini minnacık, rahata aç bir kadından çok daha fazlasıdır aslında.


Kaynakça

  1. “Türk Kayıtlarına Geçmeyen Nüzhet Hanım kimdi?”. Odatv.com. Web. 29.07.2024.
  2. Bayraktaroğlu Dilligil, Arın. Nüzhet Nazım Hikmet’in Minnacık Kadını, İstanbul: Remzi Kitabevi, 2022.
  3. “Aşklar, Ayrılıklar ve Zor yıllar: Nazım Hikmet hakkında Her Şey”. Listelist. Web. 1.08.2024.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.