Coldplay, 1996 yılında ana vokalist Chris Martin ve ana gitarist Jonny Buckland tarafından kurulan Britanyalı bir rock grubudur. Dünyanın en popüler müzik gruplarından biri olup, 100 milyondan fazla albüm satışı gerçekleştirmiştir.
Yellow, Clocks, Paradise, Viva La Vida, A Sky Full of Stars, Hymn for the Weekend, Something Just Like This ve Higher Power gibi birçok hit parçaya imza atmışlardır. Bu yazımızda “Viva la Vida or Death and All His Friends” albümünden Viva La Vida şarkısını ve popüler olma sürecini inceleyeceğiz.
Efsanenin Doğuşu

Grubun vokalisti Chris Martin, Mexico City seyahatinde Frida Kahlo Müzesi’ni ziyaret eder. Orada Kahlo’nun “Viva La Vida” adlı tablosunu görünce, bunun bir şarkı için iyi bir isim olacağını düşünür ve not alır. Viva la vida, İspanyolcada “hayatı yaşa” anlamına gelmektedir. Şarkının ilhamı bu tablo olmuştur. Chris Martin şarkının bestelenmesinden şöyle bahseder:
“…A little bit of melody came to me about 2 o’clock in the morning. So I went to the downstairs to the piano and just that chord sequence came out and then all just came out in about 10 minutes.
(…Saat sabah 2 civarında aklıma küçük bir melodi geldi. Bunun üzerine aşağı inip piyanonun başına geçtim ve o akor dizisi çaldı kendiliğinden. Sonrasında her şey yaklaşık 10 dakikada ortaya çıktı)”
Bundan 1 yıl sonrasında ise şarkının kaydına başlanır.
Arkasındaki Hikaye Neydi?

Viva La Vida, 2008 yılında çıkmasıyla ABD ve İngiltere listelerinde birinci sırada yer aldı. Şarkının orkestral tarzı ve tarihsel bir hikâyesi olması, onu daha ilgi çekici kıldı. Fransız Devrimi sonrası Fransız Ulusal Kongresi tarafından suçlu ilan edilen Kral XVI. Louis’in idam edilmeden önceki son sözlerinin yeniden yorumlanmasıyla Viva La Vida bestelenmiştir:
“I die innocent. I pardon my enemies and I hope that my blood will be useful to the French, that it will appease God’s anger… (Masum olarak ölüyorum. Düşmanlarımı affediyorum ve kanımın Fransızlara faydalı olmasını, Tanrı’nın öfkesini dindirmesini umuyorum…)”
Kralın bu sözleri şarkının hikâyesini oluşturmuştur:
“Revolutionaries wait for my head on a silver plate
(Devrimciler bekliyor gümüş bir tabakta başımı almak için)
Just a puppet on a lonely string aw, who would ever wanna be king?
(Yalnız bir ipte sallanan bir kuklayım sadece ah, kim ister ki kral olmayı?)
I know Saint Peter won’t call my name
(Biliyorum, Aziz Petrus adımı çağırmayacak)
Never an honest word but that was when I ruled the world”
(Asla dürüst bir söz etmedim ama o, dünyayı yönettiğim zamandı)
Şarkı Neden Bu Kadar İlgi Gördü?

Şarkı, iktidarın yıkıcılığı, tarihin döngüsü ve insanın kendi kaderiyle yüzleşmesi gibi temalara dokunur. “Hayatı yaşa” anlamına gelen başlığı ise bu çöküşün ardından gelen farkındalığı ve kabullenişi simgeler.
Tema ile uyumlu olan enstrüman seçimleri, kilise ziline benzer efekt sesleri, epik ve orkestral bir eser olmasını sağlamıştır. Deneysel bir tür ile karşımıza çıkan Coldplay, bu şarkı için ünlü yapımcılardan Brian Eno, Markus Dravs ve Rick Simpson ile çalışmıştır.
Albüm kapağında Eugène Delacroix’nin “Liberty Leading the People” yani “Halka Önderlik Eden Özgürlük” tablosu yer almaktadır. Burada da Fransız Devrimi’nin temsilini görürüz. Viva La Vida, sadece kişisel bir düşüş hikâyesi değil, aynı zamanda tarih boyunca yaşanan devrimler, tahtların yıkılışı, kibrin bedeli ve insanın kendi geçmişiyle yüzleşmesi üzerine evrensel bir şarkı olmuştur. Hem politik hem dini hem de insani bağlamda okunabilir.
Şarkı, 2008 yılında Apple iTunes reklamı için kullanılmış, MTV Avrupa Müzik Ödülleri’ndeki performansı ile de dikkat çekmiş, popülerliği pekişmiştir. 2009 yılında Grammy’de “Yılın Şarkısı” ve “Vokalli İkili veya Grup Tarafından En İyi Pop Performansı” dalında iki ödül sahibi olmuştur. 2011 yılında, Hollandalı film yönetmeni ve fotoğrafçı olan Anton Corbijn tarafından çekilen alternatif klipte ise Chris Martin’in şarkıyı kralın bakış açısından canlandırması da büyük ilgi toplamıştır.

Coldplay, önceden melankolik, sade melodi odaklı bir tarza sahipken Viva La Vida ile birlikte daha epik, zengin enstrümana sahip bir tarza geçti. Sadece duygular değil, fikirler de işlendi. TV dizilerinde, spor müsabakalarında, sosyal medyada sıkça duyduğumuz ve eşlik ettiğimiz bu şarkı, yenilikçi yapısı ve aldığı övgülerle birlikte dünyaca tanınan bir hite dönüştü.
ŞARKININ TARİHÇESİ VE TEMASI GÜZEL İŞLENMİŞ. TEBRİKLER GENÇ YAZAR!