Nasıl Popüler Oldu: I Want to Break Free

Editör:
Ayşenur Gedizli
spot_img

Hiç şüphesiz 1980’ler müzik dünyasında cesur atılımların, özgün tarzların ve synthesizer’ların hüküm sürdüğü yıllardı. 1984 yılına gelindiğinde ise efsanevi rock grubu Queen, yepyeni teklileri “I Want to Break Free” ile piyasaya geri dönmüştü. Şarkı gerek neşeli ve akılda kalıcı melodisiyle, gerek zincirlerinden kurtulmak için duyulan özlemi dile getiren sözleriyle, gerekse de büyük tepkiler toplayan cesur klibiyle 80’ler ruhunu bütünüyle yansıtan bir şarkı olarak akıllara kazındı. Peki nasıl popüler oldu bu şarkı ve hakkındaki tartışmaların popülerliğine nasıl bir etkisi oldu? Gelin birlikte rock müzik efsanesi Queen’e ve I Want to Break Free’nin öyküsüne yakından bakalım.

“God knows I want to break free”
 (Tanrı biliyor, kurtulmak istiyorum)

Kraliçe’nin Tahta Çıkışı

Queen, americansongwriter

İngiltere kökenli rock grubu Queen’in hikayesi 1970 yılında gitarist Brian May ile baterist Roger Taylor’ın Freddie Mercury ile tanışması ile başladı. İkili, Smile isimli bir rock grubundaydı fakat solistleri ve basçıları Tim Staffel ayrılma kararı almıştı. Tim’in arkadaşı olan Freddie ise grubu yakından takip ediyordu ve onun yerine gruba girmeyi teklif etti ayrıca girerken grubun ismini değiştirdi. Birkaç ayın ardından basçı John Deacon’ın ekibe katılmasıyla bildiğimiz ve sevdiğimiz efsanevi Queen grubu kurulmuş oldu!

Queen üyeleri arasında tek bir söz yazarı yoktu; hepsi bireysel olarak özgün eserlerini üretirdi, gruba sunardı ve hep birlikte üstünde çalışırlardı. Bunun sonucu olarak özellikle ilk yıllarında progressive rock’tan heavy metal’e kadar oldukça geniş bir yelpazede eserler ürettiler, yaratıcı olmaktan çekinmediler. Bununla birlikte Freddie Mercury, grup içinde daima öne çıkıyordu; o müzikal bir dehaydı, birtakım karalamaları yaratıcılığıyla başyapıtlara dönüştürüyordu. Onun bu yaratıcılığı grup üyelerini de teşvik etti birlikte rock tarihinde görülmemiş işlere imza attılar.

Queen band, Rolling Stone

İlk iki albümleri ana akımda büyük bir başarı elde edememiş olmasına karşın birçok eleştirmen tarafından beğeni topladı. 1974’te çıkan Sheer Heart Attack albümü ise İngiltere müzik listelerinde 2 numaraya kadar yükseldi ve uluslararası anlamda başarı elde ettiler. Ancak Queen’i bir efsaneye dönüştürecek olan albümleri 1975 senesinde çıkan A Night at the Opera albümü oldu. Albüm bizlere müzik tarihinde çığır açan, bugün bile ününü koruyan o şarkıları, “Bohemian Rhapsody”yi sunmuştu. İşte o anda grubun kaderi tamamıyla değişti, artık hiçbir şey aynı olmayacaktı.

Nasıl Efsane Oldular?

Queen, San Francisco Art Exchange

“Bohemian Rhapsody” ilk bakışta ne anlattığı bile belli olmayan 6 dakika uzunluğunda bir şarkıydı. Dolayısıyla yayınlanmadan önce yapımcılar tarafından pek sıcak karşılanmamasına rağmen grupla birlikte Freddie yazdığı bu enteresan rapsodisinin arkasındaydı ve ne yapıp edip şarkıyı yayınladılar. Yayınlanmasıyla birlikte ise İngilitere listelerinden tam 9 hafta boyunca düşmedi ve hem döneminin hem gelecek nesillerin dilinden düşmeyecek saygıdeğer bir yapıt haline geldi. Şahsen benim bile lise yıllarında topladığım arkadaşlarıma şarkının bütün sözlerini verip “sen şu kısmı söyleyeceksin, sonra burada ben gireceğim” diyerek koro yaptığım günler dün gibi aklımda.

Eğer Bohemian Rhapsody hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve sözlerini daha iyi anlamak isterseniz dergimizdeki şu yazıya da göz atabilirsiniz: Queen Bohemian Rhapsody Sözleri: Bu Hayat Gerçek mi, Yoksa Bir Hayal mi? 

Queen in 80’s, TeachRock

Bu dönemden sonra Queen bir dünya markası olmuştu. Tüm dünyada turnelere çıkıyorlardı, biletleri yok satıyordu, şarkılarının her bir sözünü ezbere bilmeyen kalmıyordu. Fakat zaman ilerledikçe müzik de değişiyordu, bu durumda onlar da gelişmeli ve değişime ayak uydurmalıydılar. 80’lere gelindiğinde büyük çaplı bir imaj değişikliğine gittiler. Uzun saçlar kesildi, sahne kostümlerinde sadeleşmeye gidildi; ve Freddie’nin ikonik bıyığı aramıza katıldı. Sadece görünüşte değildi tabiki bu değişiklik, müzik tarzları da değişti Queen’in. Elbette hala bir rock grubu idiler fakat artık daha başka kitlelere de hitap ediyorlardı. Deneysellikten hala kaçınmıyorlardı, artık stüdyolarına synthsizer bile sokmuşlardı! Bir yandan turnelerine devam ederken bir yandan da hit üstüne hit çıkarıyorlardı. Queen grubu bir efsane olduğunu artık tüm dünyaya kanıtlamıştı.

“Ben bir rock yıldızı olmayacağım, hayatım. Ben bir efsane olacağım.”
Freddie Mercury

Zincirlerini Kırmak

I Want to Break Free, single

Gelelim Queen’in bir yandan çok tepki alan diğer yandan da bir özgürlük manifestosu haline gelen şarkısı “I Want to Break Free”ye.

1984 yılına gelindiğinde Queen verdiği kısa bir aradan yeni bir albümle geri dönmüştü: The Works. İşte “I Want to Break Free” bu albümün 2. teklisi idi. Şarkıda nakarat bulunmuyor, 3 kıtadan ve synth eşlikli bir gitar solosundan oluşuyordu. Sözleri itibariyle şarkının Freddie’nin cinsel yönelimiyle ilgili baskılardan bir tür kurtulma haykırışı olduğuna dair teoriler ortaya atıldı fakat sözleri grubun oldukça münzevi basçısı John Deacon’a, namı diğer Deacy’ye aitti.

“I want to break free from your lies
(Senin yalanlarından kurtulmak istiyorum)
You’re so self satisfied I don’t need you
(Çok kibirlisin, sana ihtiyacım yok benim)
I’ve got to break free”
(Kurtulmam lazım)

Deacy’nin şarkısı basitçe özgürlük arzusuyla ilgiliydi. Sözlere genel anlamda baktığımızda yaşamaktan bıktığı kurtulmak istediği ama bunu bir türlü yapamadığı bir hayatı yaşayan ve sonunda büyük ve cesur adımı atarak özgürlüğünü seçen birini dinliyoruz. Aynı zamanda şarkıyı feminist bir açıdan da değerlendirirsek, bir kadının kendisine zorla dayatılan cinsiyet rollerinden kurtulmak için çırpınmasını ve sonunda bunu başarmasını anlatıyor bizlere.

 “I’ve fallen in love for the first time
(İlk kez aşık oluyorum)
And this time I know it’s for real
(Ve bu kez gerçek olduğunu biliyorum)
God knows I’ve fallen in love”
(Tanrı biliyor ki ben aşık oldum)

Karakterimiz özgür kalmak istiyor. İçinde bulunduğu bu hayatta kapana kıstırılmış hissediyor. Seviyor sevmesine ancak demir parmaklıklar ardında hissediyor kendini. Bir yandan dayanamıyor bu esaret altındaki hayata, kurtulması gerekiyor ama diğer yandan şüpheye düşüyor; sahip olduğu ve sevdiği her şeyi riske atmaktan, yalnız kalmaktan korkuyor. Fakat sonunda doğru şeyi yapıyor, çıkıp gidiyor o kapıdan her şeyi ardında bırakarak. Yalnız kalıyor evet, yeni hayatına nasıl alışacak bilmiyor ama artık zincirlerinden kurtulmuş olarak hayatına devam ediyor.

It’s strange but it’s true
(Ne garip ama gerçek)
I can’t get over the way you love me like you do
(Beni bu şekilde sevmeni aşamıyorum)
But I have to be sure when I walk out that door
(Ama emin olmak zorundayım şu kapıdan çıkıp gittiğimde)
Oh how I want to be free”
(Ah, ne kadar istiyorum özgür olmayı)

Sevgili Deacy bu muazzam sözleriyle hepimizin hayatına dokunmuş görüyoruz ki. Bazen hayat bizi zor kararlar vermeye mecbur bırakır; sevdiğimiz bazı şeyleri geride bırakmak pahasına olsun kendimiz için doğru şeyi yapmamız gerekir. Hiç de kolay olmaz bu. Ama biliriz ki bize iyi gelecek olan budur ve önümüzde koskoca bir yol vardır aslında. Kim bilir, bir gün işte bu gibi bir durumla yüzleşmeniz gerekirse Freddie de sizlere “So, baby, can’t you see I’ve got to break free?” diye haykırır ve bir umut ışığı olur belki!

“But life still goes on
(Ama hayat devam ediyor)
I can’t get used to living without you by my side
(Sensiz yaşamaya alışamadım)
I don’t want to live alone
(Yalnız yaşamak istemiyorum)
God knows, got to make it on my own”
(Tanrı biliyor, kendim başarmak zorundayım)

Gelen Tepkiler Ne Oldu?

Şarkının ne kadar anlamlı olduğu konusunda artık hemfikiriz sanıyorum. Peki neden tepki topladı bu şarkı, hadi biraz da medyadaki durumuna bakalım I Want to Break Free’nin.

Şarkının renkli klibini hepimiz biliyoruz. Bu klip için 4 grup üyesi de BBC’nin bir pembe dizisi olan Coronation Street‘teki kadın karakterlerin kılığına girdiler. Çoğu kişi bunu da Freddie Mercury’den bildi fakat aslında fikir Roger Taylor’dan çıkmıştı. Şarkının sözleriyle de bağlantılı olarak klipte eve hapsolmaktan bıkmış, özgür olmak isteyen kadınları canlandırıyor grup üyeleri. Drag kültürü o zamanlar İngiltere’de daha alışılagelmiş bir durumken Atlantik’in diğer tarafında pek hoş karşılanmıyordu. MTV de pek müstehcen buldu klibi ve Amerika’da yasakladı. Bu durum grubun ABD ile zaten çalkantılı olan ilişkisinin daha da kötüleşmesine sebep oldu ve gelecek turnelerinde Amerika’ya yer vermediler.

Brian May ve John Deacon

Gelgelelim hiçbir yasak, şarkının tüm dünyada milyonlar tarafından dinlenmesine ve benimsenmesine engel olamadı; hatta Güney Amerika başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde baskıcılığa karşı bir özgürlük marşı haline geldi!

Hakkındaki tartışmalar ne olursa olsun, I Want to Break Free, kanımca Queen’in en anlamlı sahip şarkılarından bir tanesi ve şahane bir klibe sahip. Klibin fikri zaten eğlencesineydi aslında, hatta Freddie klip için bıyığını kesmek istediğinde yönetmen ona bunu asla yapmaması gerektiğini, işin eğlencesinin de bu olduğunu söylemiş. Bu sayede bizler de Queen hayranları olarak Freddie’nin latex mini etekle bile harika görünebileceğine, Roger’ın ise ne kadar “hanım” bir genç kız olabileceğine tanıklık etmiş olduk!

Tanrı Kraliçe’yi Korusun!

God Save the Queen

İşte böylece I Want to Break Free’nin hikayesini öğrenmiş olduk. Bu dönemden sonra Queen birkaç sene konserler vermeye devam ettiler fakat 1986’da “A Kind of Magic Tour” ile Freddie Mercury’nin hastalığı sebebiyle sahnelere veda ettiler. Ama albüm çıkarmayı bırakmadılar çünkü Freddie müziğe aşıktı, AIDS’in pençeleri arasındayken bile üretmeye, en iyi yaptığı işi yapmaya, şarkı söylemeye devam etti. The Works’ten sonra 3 albüm daha çıkardılar, sonuncusu Freddie’nin ölümüyle aynı sene yayınlandı. Ayrıca hiçbir zaman insanların ona acımasını istemedi, ölümünden bir gün önceye kadar hastalığını asla duyurmadı. Gülerek yüzleşti ve asla teslim olmadı.


Kaynakça

Reesman, Bryan. “Why the Controversy Surrounding Their ‘I Want to Break Free’ Video Led Queen to Break Away from America”. Americansongwriter, 05.02.2024, Web, 21.08.2025

Swanson, Abigail. “Freddie Mercury: The Experimental Genius”. Medium, 01.12.2016, Web, 20.08.2025

Tezcan, Yasemin. “Freddie Mercury Might Have Been One of the World’s Greatest Performers and Here’s Why”. Medium, 31.05.2021, Web, 20.08.2025

DeRiso, Nick. “Top 10 Queen ’70s Songs”. Ultimate Classic Rock, 02.03.2025, Web, 20.08.2025

Eames, Tom. “The Story of… ‘I Want to Break Free’ by Queen”. Smooth Radio, 11.07.2023, Web, 21.08.2025

How I Want To Break Free became Queen’s most controversial song”. Radio X, 02.04.2025, Web, 21.08.2025

Chandler, Elise. “Behind the Lyrics – Queen: ‘I Want to Break Free'”. Alt Revue, 06.11.2020, Web, 21.08.2025

 

spot_img

1 Yorum

  1. Queen 👑 ve Freddy efsanesini bir kez daha hayranlıkla anmış olduk.Bu akıcı anlatım ve kapsamlı araştırmalar için yazarımızı tebrik ediyorum 🙏

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Tarihi Eser Rotası: Geçmişten Müzeye Serüven

Müzelerde sergilenen her bir eserin yolculuğu o kadar uzun ki... Gelin, sergilenme sürecine kadar rotaya bir göz atalım...

Bir Günde Geçen 5 Roman

Hızlı geçen yirmi dört saatimizi bir de romanlardan okuyup hissedelim. İyi okumalar.

Editor Picks