Mutlaka Okumanız Gereken Gizem Dolu Kitaplar-II

Editör:
Deniz Filiz
spot_img

Kitaplar kendimize ara verdiğimiz istasyonlardır. Herkesin istasyonu ise farklı özelliklere sahip. Kimimiz beni yormasın der gençliğin telaşlı günlerine dönmek için gençlik romanları okur, kimimiz tarihin çekici büyüsüne kapılmak için tarihi romanlar, kimimiz dram dolu ağlatacak romanlar okur…

Eğer merak duygunuzu ayakta tutacak, bir sonraki sayfaya geçmek için can atacağınız, beyin jimnastiği yaptıracak kitaplar arıyorsanız sizler için mutlaka okumanız gereken gizem dolu kitapları derledik!

1- İstanbul Hatırası-Ahmet Ümit

Şehre bakıyorduk denizden. Sisler içindeydi İstanbul… Sisler içinde deniz…Sisler içinde teknemiz…”

Gizem ve dedektiflik deyince akla polisiye romanlar, polisiye roman deyince de Ahmet Ümit geliyor. Başta ön yargıyla karşılayacağınız hatta sıkıcı olduğunu düşüneceğiniz anlar olacak ancak asıl dedektiflik devam edebilenler için başlıyor. Cinayet büronun popüler ismi Başkomiser Nevzat ve beraber çalıştığı arkadaşları Ali ve Zeynep‘in çalışkanlıkları ile adım adım çözüme kavuşmayı bekleyen cinayetlerin peşindeki serüvenlerine şahit oluyoruz.

Art arda işlenen cinayetlerin ardında yatan tarihi sırlar…Yedi tepeli şehirde yedi önemli tarihi yerde aynı ritüellere sahip yedi cinayet işlenir. Maktullerin eline bırakılan birer sikke vardır. Belirli mesajlar içeren cinayetler birbirlerinin habercisidir. Cinayetleri çözmeye çalışan Nevzat sonuçtan habersiz gece gündüz kafa yorar. Çözüme kavuşan bu cinayetler belki de Başkomser Nevzat karakteri için en zor cinayetlerdir.

İstanbul’u en ince ayrıntısına kadar yaşatan roman, hem tarihi hem sokaklarıyla adeta büyülüyor. Cinayetler bu tarihle sıkı sıkıya bağlı. Kapılar tek tek açılıyor tam çözüme ulaşmışken en büyük ters köşeyi kitabın sonunda yaşatıyor. Sayfalar değiştikçe tahmininiz değişiyor. Film sahnesini aratmayan bir sonla, gözyaşlarıyla veda edecek roman size. Günlerce etkisinden çıkamayacağınız bu romanı okurken hayatın şaşırtıcı yanlarıyla sarsılacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

2- Doğu Ekspresinde Cinayet-Agatha Christie

“Olanaksız olanaksızdır. Öyleyse bu ‘olanaksız’ görünüyor olsa da aslında öyle değil.”

Polisiye romanın efsane isimlerinden Agatha Christie, Türkiye’ yi ziyaretinden oldukça etkilenmiş ve İstanbul’ dan Londra’ ya giden Doğu Ekspresine bindiğinde ortaya inanılmaz gizem içeren bir roman çıkarmış.

Çoğu kitabında olduğu gibi yine başkahramanımız dedektif Hercule Poirot‘ tur. İstanbul’a dönmesi gerekir ancak trende yer yoktur. Trenin sahibi yakın arkadaşıdır. Böylece özel bir yer açılır ve trende yolculuğa başlar. Trende yolculuk eden bir başka yolcu, zengin bir karakter olan Bay Rachett‘ tır. Son zamanlarda ölüm tehditleri içeren mektuplar aldığını ve ona yardım etmesini istediğini söyleyerek iş teklif eder. Ancak Poirot, bu tarz olaylar ile ilgilenmediğini söyleyerek reddeder. Çok geçmeden Bay Rachett karlı bir günde bu trenin kompartımanında ölü olarak bulunur. Bu sefer trenin sahibi bu beklenmeyen ölüm için dedektiften yardım ister. Hercule Poirot istese de istemese de merak duymaya başlamıştır. Trendeki tüm yolcuların sorgusu başlar ve akıl almaz cinayetin sırlarını çözmeye çalışırken sonuç hem herkesi şaşırtır hem kimseyi şaşırtmaz…

Bitirdiğinizde nasıl yazıldığına hayran kalacağınız bu roman gizem ve gerilim en doruklarda yaşatırken kendinizi kış günü bu trende bir yolcu olarak görecek cevaba her yaklaştığınızda heyecanlanacaksınız.Agatha’ yı hiç okumayanlarınız varsa bu kitap size öncü olacaktır.

3- On Kişiydiler (On Küçük Zenci)-Agatha Christie

“Biz ölümlüler, yaşamla ölümü ayıran bir çizgi üzerinde yaşamaktayız.”

Gizem deyince Agatha’dan vazgeçilemiyor. Hayretlere düşüren bir romanla daha devam ediyoruz… Romanda birbirinden habersiz on kişi çevrelerinden aldıkları davetlerle tatil yapacaklarını düşündükleri bir adaya seyahat ederler. Bu adada bir malikanede kalacaklardır. Ancak gittiklerinde malikanenin sahipleri ortalıkta yoktur. Geri dönmek istediklerinde ise geldikleri teknelerin yerinde olmadığını görürler. Her şeyden habersiz herkes odalarına yerleşir. Çözülmeyi bekleyen birer tekerleme onları beklemektedir. Bir anda gramofondan bir ses yükselir ve evdeki herkesi bir cinayetle suçlar. On kişi zamanında verdikleri kararlar yüzünden bazı insanların ölümüne sebep olmuşlardır. Bunu sır gibi saklasalar da zamanla herkes dökülmeye başlar. İlginç olan ise tekerlemeler bir bir gerçek olur ve on kişi zamanla azalacaktır.

Dedektifi olmayan bu hikayenin çözülmesi kendi elinde olan ve adada mahsur kalan on Kişi bu olayı çözebilecek mi?

4- Beyoğlu Rapsodisi-Ahmet Ümit

“Hep böyle olurdu zaten. İster biri vurulsun, ister biri soyulsun, ister biri dövülsün, bir an kalabalığın akışı durur, kısa bir aradan sonra kimse ölmemiş, kimse yaralanmamış, kimsenin malı çalınmamış gibi cadde eski çalkantısına geri döner.”

 

Ahmet Ümit’in tüm kitapları belki de aynı etkiyi uyandırıyor ancak bu etki kişiden kişiye değişse de bize göre en iyilerinden biri Beyoğlu Rapsodisi.

Kenan, Selim ve Nihat çocukluktan beri yakın arkadaştır. Aynı liselerde okuduktan sonra üniversite okusalar da baba mesleklerine devam etmişlerdir. Kenan’ın en büyük tutkusu fotoğraf çekmektir. Ancak bir gün aklına öyle bir fikir gelir ki olacaklardan habersiz heyecanlanır. Ölümsüzlüğe merak salan Kenan, Beyoğlu’nda işlenen cinayetlerin fotoğraflarını çekerek bir sergi açmak ister. Sergi için bir başkomiserden yardım ister. Stüdyo olarak Selim’in babasının vasiyetiyle yıktırmadığı Beyoğlu’ndaki dört katlı bir binayı kullanır. Zamanla amacının dışına çıkarak iki cinayetin işlendiği yerde aynı tabloyu gören Kenan,bu cinayetler arasında bir ilişki olabileceğini düşünür ve cinayetleri çözmek ister. Selim ve Nihat da istemeseler de dahil olur. Böylece kimi zaman kendilerini polis olarak tanıtıp cesetlerin yakınlarıyla iletişime geçmeye çalışırlar. Diğerleri pes etse de Kenan bu olayın peşini asla bırakmaz.

“İnancımız yoksa, düş kuramıyorsak, yaşam büyüsünü yitirmiş demektir.”

İnanılmaz bir heyecanla bu üç arkadaşın serüvenine şahit olup duygusal bir sonla kitaba veda edeceksiniz. Gözyaşlarınızı tutamayacağınız bir o kadar gerilimli bu kitaba mutlaka bir şans verin deriz.

5- Kan ve Gül-Alper Canıgüz

‘İnsanlar hayatlarını hep bir cevap arayarak geçirirler. Oysa çoğunun sorunun ne olduğu konusunda hiçbir fikri yoktur.’

Farklı üslubu, akıcı dili ile Alper Canıgüz‘ ün kurgusuyla şaşırtan gizem dolu kitabına henüz duymayanlarınız vardır diyerek listemizde yer vermek istedik.

Zeynep adında bir kızı olan, çevirmen Aziz çok sevdiği eşi Nergis‘ten boşanmıştır. Kızının gösterisine gitmeden önce ceketini kuru temizlemeye götürecektir. Orada eski bir arkadaşıyla karşılaşır. Arkadaşı ona Abdül adlı kişinin faili meçhul bir cinayete kurban gittiğinden bahseder. Tanımamasına rağmen bu cinayete karşı merak duymuştur. Kızının gösterisini izlemeye gittiğinde başına gelen bir talihsizlikle kendisini 20 yıl öncesinde bulmuştur. Bu olaya anlam veremese de kısa sürede kendini toparlar ve bunu fırsata çevirmeye karar verir. Hem eşiyle daha mutlu olacağı bir hayat için çabalamak ister hem de arkadaşından duyduğu Abdül’ün ölümüne engel olmak ister. Olaylar karmaşıklaşmaya başlar ve hiç de istediği gibi ilerlemez.

Samimi dili farklı tarzı ile hem hızlıca okunan hem merak dolu bu kitabın sonu da şaşırtan eserlerden. Kan ve Gül gününüze farklılık katacaktır!

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.