Mutfak ve Yemek Temalı 15 Film

Editör:
Berke Ateş Aytekin
spot_img

Yemekler, sinemada düşündüğümüzden daha önemli bir konuma sahiptir. Hayatımızı devam ettirmek için her gün yaptığımız basit bir eylem olan yemek yemek, sinema ile birleştiğinde bize karakterler hakkında pek çok şey anlatabilme gücü kazanır. Karakterleri yemek yerken ya da mutfakta yemek yaparken en gerçek taraflarıyla görmek çok basit bir hamleyle bizi karaktere yakınlaştıran bir sinema hilesidir.

Kimi zaman bir koku, bir tat ile yıllar öncesine dönebiliriz. Tatlar ve kokular hafızanın en önemli muhafızları olur. Her filmin bir belleğin, bir anının, bizi bir yerlere sürükleyen bir anın ürünü olduğunu düşünecek olursak yemeklerin sinemadaki rolü daha da belirginleşir. Gelin; lezzetli yemekleri, eşsiz tatları, upuzun sofraların başında birleşen insanları, ateşin başında geçen stresli dakikaları, gastronomi sektörünün en zor taraflarını, mutfağın telaşını kendine tema olarak seçerek damaklarda unutulmaz bir tat bırakan 15 filmlik listemize göz atalım!

15) Flavors of Youth (2018, Haoling Li , Yoshitaka Takeuch , Xiaoxing Yi)

Yemeklerin hafızamızdaki ve anılarımızdaki yeri her zaman ayrıdır. İşte Çin & Japonya yapımı bu iç ısıtan animasyon, Çin’in üç farklı şehrinden üç farklı hikâye anlatarak geçmişin zihinde kalan tatlarını sımsıcak bir üslupla aktarıyor. Özellikle anıların damakta bıraktığı tadı, geçmişe duyulan özlemi ve büyümenin vermiş olduğu burukluğu bir çanak pirinç eriştesi üzerinden anlatan ilk öykü, kesinlikle izlemeye değer!

Çok tanıdık ve samimi insan hikâyeleriyle izleyen herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bu animasyona Netflix Türkiye üzerinden ulaşmak mümkün.

14) Toscana (2022, Mehdi Avaz)

Danimarkalı Michelin yıldızlı şef Theo, babasının vefatı üzerine İtalya’nın Toskana bölgesine gelir. Burada babasının mirası olan kendi hâlindeki yerel restoranı satıp kendi restoranı için daha çok sermaye kazanmayı hedefler. Fakat burada yaşadıkları ve tanıştığı bir kadın bütün planlarını değiştirecektir.

Eşsiz Toscana manzaraları, bol bol zeytinyağı ve şarap muhabbetleri ile insanın gönlünü açan film; iddiasız ve sakin bir film olmasına karşın İtalya manzaraları ve mutfak kültürü sayesinde kendini izletmeyi başarıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise İranlı yönetmen Mehdi Avaz oturuyor. Filmi Netflix Türkiye’den izlemek mümkün!

13) Waitress (2007, Adrienne Shelly)

Adrienne Shelly‘nin yazıp yönettiği Waitress filminde Keri Russell tarafından canlandırılan Jenna karakteri, sıkıcı bir hayata ve boğucu bir kasabaya tıkılmış genç bir kadındır. Üstelik ihmalkâr ve sorunlu kocasıyla hiç memnun olmadığı bir evlilik sürdürmektedir. Garsonluk yaparak geçinen Jenna, bu hayattan kurtulmayı planlarken hamilelik haberiyle sarsılır.

Filmde bir kadının hayatına yeni bir yön verme çabasını lezzetli tatlılar ve pastalar eşliğinde izliyoruz. Çoğunlukla oyuncu kimliğiyle tanınan Adrienne Shelly’nin üçüncü uzun metraj denemesi olan filmde, Adrienne Shelly’yi de Jenna’nın iş yerinden garson arkadaşı olarak yan bir rolde izleyebiliyoruz.

12) Big Night (1996, Stanley Tucci, Campbell Scott)

Stanley Tucci‘nin hem oynayıp hem yönetmen koltuğunda oturduğu film, İtalya’dan Amerika’ya kendi restoranlarını açmak için gelen iki göçmen kardeşin hikayesine odaklanıyor. Maddi zorluklarla boğuşan ve binbir umutla açtıkları restoranları kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan abi kardeşin karşısına büyük bir fırsat çıkmasıyla olay gelişiyor.

Filmde fırsatlar ülkesi Amerika’nın yutmak üzere olduğu göçmen kardeşlerin hayatla ve birbirleri ile savaşı yer yer eğlenceli yer yer hüzünlü bir tonda anlatılıyor. Ayrıca filmde Secondo’ya hayat veren Stanley Tucci’nin gerçek hayatta da aşçılık yapmış olduğunu belirtmeden geçmeyelim.

11) The Hundred-Foot Journey (2014, Lasse Hallström)

Fransa’daki Michelin yıldızlı ünlü bir restoranın karşısına mekân açan Hintli bir ailenin hikâyesine odaklanan filmde, karşı karşıya gelen iki restoranın yer yer komik yer yer hüzünlü bir hâl alan rekabetini izliyoruz. Bu rekabet kızışırken tabii ki de her ikisi de önemli mutfaklar olan Hint mutfağı ve Fransız mutfağının lezzetli bir füzyonuna rastlıyoruz.

Senaryosunu Richard C. Morais ve Steven Knight’ın yazdığı, yönetmenliğini Lasse Hallström’ün üstlendiği dramatik komedi türündeki film, seyirciye hoş bir seyirlik vadediyor. Filmin başrollerini ise Helen Mirren, Om Puri ve Manish Dayal gibi isimler paylaşıyor.

10) No Reservations (2007, Scott Hicks)

Çok iyi bir restoranda çalışan hırslı ve başarılı şef Kate, hayatı ve işi konusunda çok katı kuralları olan mükemmeliyetçi bir kadındır. Yeğeni Zoe ve ekibine yeni katılan, kendisine tamamen zıt karakterdeki çekici ve neşeli aşçı Nick‘in hayatına girmesiyle Kate değişmeye ve yaşamı mutfağın dışında da görebilmeye başlar.

Scott Hicks tarafından yönetilen filmde Kate karakterine Catherina Zeta Jones, Nick karakterine Aaron Eckhart, Zoe karakterine ise Abigail Breslin hayat vermektedir. Bizlere hoş bir seyirlik sunan filmde iştah açan birçok yemek sahnesine yer verilmiştir.

9) Chocolat (2000,  Lasse Hallström)

Fransa’nın sakin bir kasabasına taşınan alımlı bir anne ve kızı, son derece sevimli bir çikolata dükkânı açar. Kasabadaki birçok kişi için devrim niteliğinde bir yer hâline gelecek olan bu çikolata dükkânı, çoğunun tutkularını uyandırırken kasabanın tutucu kesimi anne-kıza ve bu çikolata dükkânına karşı düşmanca bir tavır geliştirir.

Tıpkı adı gibi son derece tatlı ve romantik olan bu filmde çikolata dükkânının sahibi olan anne rolünde efsane aktrist Juliette Binoche’yi, kasabanın sıradışı denizcisi Roux rolünde ise cazibesiyle nefes kesen Johnny Depp’i izliyoruz. Sırf Binoche ve Depp’in mükemmel uyumu için bile bu filme bir şans vermek gerek!

8)The Lunchbox (2014, Ritesh Batra)

Hindistan’ın en kalabalık şehri olan Mumbai’de yaşamakta olan İla, her gün ilgisiz kocasını işe gönderirken ona sefer tasında özene bezene lezzetli yemekler hazırlayan mutsuz bir ev hanımıdır. Bir gün İla’nın gönderdiği sefer tasının adresinin karıştığı ve İla’nın yemeklerinin Saajan isimli orta yaşlı bir adama gittiği anlaşılır. Saajan rutin ve sıkıcı bir hayat yaşayarak emekliliğini beklemektedir. Adresi karışan bu sefer tası ile hayattan umudu kesmiş genç kadın İla ve bıkkın memur Saajan arasında yaşamaya karşı heveslerini yeşertecek bir bağ kurulmaya başlar.

Hüzünlü bir hikâyeye sahip olan bu film, basit bir sefer tasını ve içindeki yemekleri tema olarak seçerek yalnızlık, yaşlılık, yaşam gibi birçok önemli mevzunun çevresinde dolanıyor. Bunu yaparken seyirciyi gülümsetmeyi de ihmâl etmiyor. Filmde İla karakterine Nimrat Kaur, Saajan karakterine ise Irffan Khan hayat veriyor.

7) Julie & Julia (2009, Nora Ephron)

Gerçek bir hikâyeden uyarlanan filmde kariyerinde istediği yolu tutturamamış Julie’nin ünlü aşçı ve yemek kitabı yazarı Julia Child’dan ilham alarak yemek yapma tutkusunun peşinden gitmesi anlatılıyor. Farklı zaman dilimlerinde geçen hikâyeleri olsa da aralarında bir bağ bulunan iki kadının lezzetli yemek kokularıyla bezeli öyküsü paralel olarak izleyiciye aktarılıyor.

Yönetmen koltuğunda Nora Ephron’un oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Meryl Streep, Amy Adams ve Stanley Tucci gibi yıldız isimler yer alıyor. Komedi, dram, romantizm gibi unsurların harmanlandığı filmde yemek severlerin karnını acıktıracak birçok yemek sahnesi bulunuyor. Üstelik bu filmde bazı yemeklerle ilgili sofra sırlarına da rastlamak mümkün. Julie & Julia filmine Netflix Türkiye’den ulaşabilirsiniz!

6) Burnt (2015, John Wells)

Bir zamanlar başarılı bir şef olan Adam Jones, yanlış tercihleri ve kötü alışkanlıkları sonucu tüm kariyerini mahvetmiştir. Kendini toparladıktan sonra kaybettiği itibarını ve şöhretini tekrardan kazanmak için Londra’ya gelir ve başarılı aşçılardan oluşan yeni bir ekip kurmaya başlar. 3 Michelin yıldızı kazanmayı hedefleyen Adam’ın işi sandığından daha da zordur.

Başrolde usta oyuncu Bradley Cooper’ın bulunduğu filmde Cooper’a Sienna Miller, Daniel Brühl gibi başarılı isimler eşlik ediyor. Cooper; karizmatik, sorumsuz, umursamaz fakat bir o kadar da yaralı olan Adam karakterini başarıyla canlandırıyor. Film; gastronomi sektörünün rekabetçi ve zorlu koşullarına ayna tutarak mutfaktaki tansiyonu izleyiciye başarıyla yansıtmaktan geri durmuyor.

5) Chef (2014, Jon Favreau)

Elit bir restoranda baş aşçı olarak çalışan Carl Jasper, çalıştığı yerin yaratıcılığını öldürdüğünü ve onu sınırlı bir alana hapsettiğini hissetmeye başlar. Yetenekli olmasına ve işine karşı duyduğu tutkuya rağmen restoranda özgürce istediği yemekleri yapamamaktadır. Bir gün bir eleştirmen tarafından yemeği hakkında kötü bir yazı yayımlanınca kariyeri hepten düşüşe geçer. Çok zor durumda kalan Carl, radikal bir karar verir. Bir karavan kiralayarak yanına oğlunu ve en yakın arkadaşını alarak Amerika’yı dolaşmaya ve sokak lezzetleri satmaya başlar.

Chef, yer yer güldüren yer yer hüzünlendiren fakat bir an bile hız kesmeyen dinamik anlatısıyla izleyenleri ekran başına kitlemeyi başarıyor. Yönetmenliğini ve senaristliğini, aynı zamanda Carl Jasper rolünü de üstlenen John Favreau’nun yaptığı bu eğlenceli filmde Favreau’ya  Scarlett Johansson, Sofía Vergara ve Robert Downey Jr. gibi yıldız oyuncular eşlik ediyor.

4) Ratatouille (2007, Brad Bird)

İsmini Fransızların geleneksel haşlanmış sebze yemeği olan Ratatuy’dan alan filmde, idealist fare Remy’nin en büyük hayali bir gün herkesin lezzetten parmaklarını yiyeceği yemekler pişirebilen başarılı bir şef olmaktır. Remy, yemeği sadece hayatlarını devam ettirebilmek için yiyen ve kendisiyle hiç ortak yönü olmayan fare topluluğunda kendini yalnız hissetmektedir. Bir gün kaderin bir cilvesi sonucu Paris’in en önemli restoranının kanalizasyonuna düşer. Acaba Remy, tüm insanlığın fareden iğrenmesine rağmen şef olma hayalini gerçekleştirebilecek midir?

Yemek ve fare kelimesini aynı cümle içerisinde kullanınca bile ortaya çıkan keskin kontrast filmin temel dinamiğini oluşturuyor. Herkesin iğrendiği, bahsinin geçmesinin bile insanların iştahını kaçırdığı bir hayvan olan farenin insanlara lezzetli yemekler hazırlayan bir şef olmak istemesi muzipliğinden yola çıkan hikâye izleyiciye hoş bir seyirlik sunuyor. Ayrıca Pixar ve Disney işbirliğinin ürünü olan bu animasyonun, gösterime girdiği yıl En İyi Animasyon Film Oscarı’nı kazandığını da belirtmeden geçmeyelim.

3) Boiling Point (2021, Philip Barantini)

Londra’nın ünlü restoranlarından birinde şef olan Andy Jones, yoğun ve bunaltıcı bir gecede hem meslekî hem özel hayatıyla ilgili birçok sorunla boğuşur. Burnu havada müşkülpesent müşteriler, bir saniye nefeslenmeye bile müsaade etmeyen iş temposu, mutfakta ocağın ateşi ile terleyen aşçılar, gitgide yükselen tansiyon, kişisel hesaplar ve yetiştirilmesi gerekilen yemekler…

Listenin gerilimi en yüksek olan filmi Boiling Point, aslında güzel yemekler ya da lezzetli yemek tariflerinin peşinde değil. Boiling Point; yeme-içme sektörünün perde arkasını, stresini ve zorluklarını olabilecek en çıplak hâliyle yansıtmayı amaçlamış. Filmin tek sekans olması, gerilimi izleyiciye aktarabilmesindeki en büyük gücü. Bu teknik ile izleyici de kendisini o restoranın mutfağında çalışıyor ve o sorunlarla terliyor gibi hissedebiliyor. Boiling Point, iştah açan değil, iştah kapatan bir film aslında. Fakat yine de mutfak ile ilgili son yılların en iddialı yapımlarından biri! Başroldeki İngiliz aktör Stephen Graham’ın gerçekçi oyunculuğu ile çok zor bir rolün altından başarıyla kalktığını da belirtmeden geçmeyelim.

2) Soul Kitchen (2009, Fatih Akın)

Hamburg’da müşterilerine özensiz ve hazır yemekler sunduğu bir restoranı olan Zinos, kız arkadaşıyla yaşadığı ayrılığın şokunu atlatamamışken restoranını da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca sıradışı bir şefi işe alır. Yeni şefin yaptığı değişiklikler restorandaki taşları yerinden oynatacak, bir de üstüne Zinos’un uçarı abisi Illias’ın dertleri de işin içine girince işler trajikomik bir hâl alacaktır.

Fatih Akın’ın en eğlenceli filmlerinden biri olan Soul Kitchen, mutfak temasının üstüne birçok unsur ekliyor ve sadece besin açısından değil sinema açısından da oldukça zengin bir film ortaya çıkıyor. Filmde taşkın şef rolüne can veren, 2020’de kaybettiğimiz Birol Ünel her zamanki gibi harikalar yaratıyor. Hem eğlendirebilen hem dertlendirebilen ama bir an bile sıkmayan bu güzel filme mutlaka bir şans vermelisiniz.

1) Eat Drink Man Woman (1994, Ang Lee)

Eski bir şef olan Chu, üç kızıyla birlikte Tayvan’ın başkenti Taipei’de yaşamaktadır. Üç kızın hem kişilikleri hem de hayatları birbirinden çok farklı olsa da babalarının Uzak Doğu mutfağının geleneksel yemekleriyle donattığı büyük sofralarda hep bir aradadırlar. Yakında yeni gelişmeler yaşanacak ve hem üç kız kardeşin hem de Chu’nun hayatı beklenmedik olaylarla değişmeye başlayacaktır.

İsminden de anlaşılacağı üzere yemeklere ve mutfak sahnelerine bol bol yer veren filmde, sinema tarihinin en unutulmaz yemek yapma sahnelerine imza atılmıştır. İlginç ve lezzetli yemeklere sırtını yaslayarak yaşama dair içten ve gerçekçi bir bakış atan film, sırf efsanevi giriş sekansı için bile izlenmeye değerdir!

İyi seyirler!

 

Kaynakça

https://www.beyazperde.com/

https://www.imdb.com/

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.