Türk edebiyatının çok yönlü isimlerinden biri olan Murathan Mungan, hem şair hem yazar kimliğiyle okurlarıyla buluşuyor. Dili ve üslubuyla kendine has bir tarz yaratan Mungan, Türk edebiyatının günümüzde en kıymetli isimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kelimelere yüklediği anlamlar ve onu okurlarına yansıtış şekliyle kendine hayran bırakıyor. Hayranlığımızı daha da arttıran şiir kitabı Bazı Yazlar Uzaktan Geçer‘den on üç alıntıyı derledim!
- “…
Ellerinde tığlar, şişlerle ağ yamar gibi, toprak rengi bir denizi öreceklerdi sözcükler, sessizlikler, iç çekişlerle bir yumuşaklığın altında ağır ağır dalgalanan sahnede,
her şeyin üstünü örtercesine.
…
Neden bilmem, yıllar sonra yokladı beni bu eski hayal; hayatımın gerçekleşmeyen hayallerini düşündüğüm güneşli bir kış günü, bir pazartesi başlangıcı diriliğinde.
…” (s.11 – Eski Hayal) - “Gazap sözcükleri var mıdır? Üzümler gibi tanelenen, rüzgârına karşı geçmiş bağların, kıyıların? Bir ada seç kendine, sen söylemeden kımıldamasın. Şarabını kendin yap gençliğinin kanından, bütün hatırladıklarından. Teninden yanığı geçmemiş olsun eski yazların. Ay iste!
Sonra uğurla kendini bu sahilin şiirinden
Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın!” (s.12 – Aheste) - “Perdeyi görünür kılan rüzgâr
bize geçmişi aralar
bir anda koltukla kapı arasına sığar
zamanlar
zehirdeki tedbir
rüyasını bekleyen tabir
ne kadar geçse de
hiç geçmemiş gibi
hayat
ve hayal
dinmiş bir perde
ama içimizde bir rüzgâr
bir rüzgâr” (s.14 – Perde, rüzgâr) - “Kendileri gibi yetim
kısmetlerinin sepetleri de
bakışlarına inmiş alınların
okunaklı yazısı
yoksulluk içinde
kötü geçeceğini şimdiden
söyleyen bir kaderin
sözleşmesi, ışıksız yüzlerinde
geçer gidersiniz yanlarından
kalır bir yanınız
orada, geleceğe uzanan
bir ümitsizlik içinde.” (s.23 – Görünürlüğünü yüzü) - “bir anıyı görmeye gittiğinizde
neye dokunsanız canınız acır
araya giren zamanın merceği
kanayacak kadar
saydamlaştırır her şeyi
yakınlaştırır
gözleriniz de eliniz kadar uzaktır artık
geçmişe bir türlü varamazsınız
gözlerin inandıramadığı zamanlar
uzaktı, uzaksınız” (s.27 – Gözlerin de) - “Kollarını kavuşturduğun pencere
dışarıya taşan imgen
zamanın solduramadığı
sesinde serüven ve başlılık yılları
kararırken
bütün var oluşumuzla
sesimize yaslandığımız an ve
bahçe
şu inen gün için yaşanmış sanki
onca uzak yıl
sorduklarından daha fazlasını
söyledim sana
kimsenin görmediği bağlarla
söyleyebildik bir daha asla
dile getiremeyeceklerimizi
yılları bir bahçeyle bağlayan
pencerenin açık kanatlarında
o an.” (s.28 – Bağ) - “…
bazen anlaşılmayan şiirler
her şeyden çok anlaşılır
aklın yaprağı aralandığında
gördüklerimiz
hatırlamayız, ama kalır” (s.40 – Akıl yaprak) - “…
Nasıldır bilirsin geriye hep biraz şüphe kalır
dağılıp toplanır
Yaşadıklarınla doku ve hacim kazanan
Birikene yaslanır
Açıklar aydınlatır
sanırken
Yanıltır
Kelimeler delinince
Anlamsızlaşır
…
Gökyüzü delinince yağmur kolaylaşıyor…” (s.45 – Delinince) - “…
Çok kere anlatılanı
bir kere daha dinlemiyorsun
onca gülün diktiği gömlek
neresinden sökülüp kanar
İlmeği ne sanıyorsun?
…” (s.52 – Bilmiyorsun) - “…
küpesini düşürdüm gecenin
soğuğu kaldı içimde
sessizce geçip gittim” (s.58 – Küpe) - “Biter bu aşk
benim için artık din olmadığında
soğuk bir deniz gibi kendine çekilir
nedensellik, olasılık, ilkeler
kullanılmış zaman
seyri belirler
…
iyi şeydir saydam zarına dokunduğunda
yaşanılan ânı fark etmek
kendiliğinden uzar
nedensellik, olasılık, ilkeler
en azından
şimdilik
sonra zaten biter” (s.59 – Biter) - “…
kendi dalgınlığında
yaptığı kanatlarla
göçebe denizin söylediği uzaklara
…” (s.61 – Fener dalgınlığı) - “…
açıklığına çıktım
senin ve kendime benzemenin
kuzey kutbunda” (s.62 – Kutup)
Mungan, Murathan. Bazı Yazlar Uzaktan Geçer. Metis Yayınları, İstanbul: Haziran 2020