Multitude Albüm İncelemesi: Dünya Seslerinin Birleşimi

Editör:
Damla Satıroğlu
spot_img

4 Mart 2022 tarihinde dinleyicilerle buluşan Multitude albümü, Stromae‘nin uzun bir aradan sonra müzik dünyasını kasıp kavurması ile ses getirdi. Yazının devamında kısaca Strome‘yi, daha sonrasında da sanatçının son albümü Multitude‘yi ele alacağız.

Stromae - Multitude LP / Island 4507942 - Vinyl
deejay.de

Stromae Kimdir?

Gerçek adı Paul Van Haver olan, daha çok sahne adıyla tanıdığımız Stromae, 12 Mart 1985 Belçika doğumlu şarkıcı ve söz yazarıdır. Müzik kariyerindeki patlamayı Alors on Danse şarkısı ile yakalamıştır.

Yaptığı müziği hip hop ve elektronik müzik olarak tanımlayan Stromae, müzik dünyasına 2000’li yıllarda giriş yapmıştır. İlk olarak 2000 yılında Opsmaestro takma adı ile şu anki kimliğine ters olacak şekilde, bir rapçi olarak tanındı. Daha sonrasında ise kariyerine şimdiki sahne ismi olan Stromae ile devam etmiştir. Bu sahne adının anlamını merak edenleriniz vardır elbette. Stromae aslında Fransızcada öğretmen anlamına gelen Maestro kelimesinin anagramıdır.

Yaptığı müziği ve yaydığı etki hakkında şunları söylemiştir:

“Küçük bir grupla rap müzik yapıyordum. Fransız şarkılarını taklit ettiğimizi düşünüyordum, ama ben daha çok Amerikan tarzı müzik yapmak istiyordum fakat Avrupa tarzını bırakamıyordum. Ve 1990’ların Eurodanceını yeniden keşfettim. Bir süre bu müzikten utanmıştık fakat aslında bu türde keşfedilecek çok şey varmış.”

Alors on Danse ile birçok ülkede ilk sıraya yerleşerek büyük ses getiren Stromae, Kanye West ile bu şarkının remix’ini yapmış, daha sonrasında da Black Eyed Peas ile birlikte şarkıyı yorumlayarak yeniden seslendirmiştir. Ve tüm bu zaman boyunca şarkı, bir büyü misali dinleyenleri etkisi altına almayı başarmıştır.

Stromae bir diğer patlamasını ise Papaoutai ile gerçekleştirdi. Bu şarkısı da uzun süre listelerde bir numaraya yerleşti ve Stromae, sesi ve sözleri ile dünyayı etkisi altına almaya devam etti.

Bu zamana kadar çıkardığı albümleri incelediğimiz zaman çıkış tarihleri arasında uzun zamanlar olduğunu görebiliriz. Özel hayatı hakkında pek fazla paylaşım yapmayı tercih etmeyen Stromae, yeteneği ile ön planda olmayı başaran sanatçılardan. Şimdi ise sanatçının son albümüne bir göz atalım.

Multitude

Multitude albümü, Stromae hayranları için bir ilaç niteliğinde diyebiliriz. Çünkü sanatçı, Multitude‘den önceki son albümünün ardından müziğe belirsiz bir süre ara vereceğini ve sahibi olduğu moda markasına odaklanacağını söyleyerek hayranlarını sonsuz bir belirsizlikte bırakmıştı. İlk olarak albümü müjdeleyen şarkı ile başlayalım.

Dokuz ay önce dijital platformlarda paylaşılan Santé, bir bakıma teşekkür şarkısı diyebiliriz. Şarkıda sıklıkla adını geçirdiği Rosa ismi vardır. Bu ismin sahibi, sanatçımızın yanında çalışan eski temizlikçisidir. Şarkıda geçen “Biz dağıtırken sen temizlersin” dizeleri ile kendisini anıyor ve emekleri için teşekkür ediyor.

Şarkının “Bir şeye sahip olmayanlara” sözleri ile giriş yapması ve devamında Rosa başta olmak üzere birçok “toplumca aşağı görülen, tercih edilmeyen” işlerde çalışmak zorunda kalan insanlara atıfta bulunması; şarkının temel amacı hakkında fikir veriyor bizlere. Bunun yanında sorgulatan sözlerine rağmen hareketli bir melodiye sahip olması, parti ortamını temsil ediyor. Bunu da “Bir kez olsun kadehimi sahip olmayanlara kaldırmak istiyorum” sözleriyle destekleyebiliriz.

Sırada ise hem albümün hem de neredeyse Stromae‘den duyduğumuz en iç karartıcı, sözleri ile suratımıza tokat atan en ciddi şarkılarından birisi var: L’enfer.

Stromae‘den sözleri ile yüreğimize oturan, melodisiyle dans ettiren birçok şarkı dinledik. Fakat L’enfer hem sözleri hem de melodisi ile dinleyenlerin üç dakika boyunca durgunlaşmasını hatta hüzünlenmesini sağlıyor.

“Yalnız olan tek ben değilim başkaları da var” Sözleri ile giriş yapıyor şarkıya Stromae. Şarkının genel havası yalnızlık, depresyon ve daha da ileriye giderek intihara yatkın olmayı anlatırken tüm bunları sanatçı, kendisinin de yer aldığı etkileyici bir klip ile destekliyor.

“Bazen intihar düşüncelerim oldu ve bununla gurur duymuyorum.

Bazen onları susturmanın tek yolunun bu olduğunu düşünüyoruz.”

Sözleriyle susturmaktan bahsettiği “onlar” sanıyoruz ki hem çevremizde daima bizleri eleştiren, acımasızca davranan insanlar hem de Stromae‘nin şarkının başında bahsettiği ve sayısı gittikçe azalan, kafasının içerisindeki sesler.

L’enfer‘in bir de etkileyici bir canlı performansı vardır. Bu performansın kurgusu; Stromae daha önce sıklıkla muhabirlerin hoşa gitmeyen sorularına maruz kalmıştır. Bu durumu kendi lehine çeken sanatçımız, kurgusunda sunucunun şarkılarındaki yalnızlık ve depresyon detaylarına vurgu yapması üzerine cevap olarak şarkıya giriş yapmaktadır. Sakinliği ve sözlerinin derin anlamları ile en az klibi kadar etkileyici bir kurgu diyebiliriz.

Önceki albümlere kıyasla Stromae, Multitude albümü ile müzik kariyerinde büyük bir ilerleme kaydettiği, adeta olgunlaştığı görülüyor. Müziğin ve usta bir hikaye anlatıcılığının kusursuz birleşimini bu albümde derinlemesine hissedebiliriz. Argümanları desteklemek adına incelemeye Fils de joie ile devam ediyoruz.

Albümde yer alan bir diğer şarkı olan Fils de joie, bir cenaze töreni ile bizleri karşılıyor.

“Yargılayıcı olmak kolaydır / Özellikle onu hiç yaşamadıysan” sözleri ile ırk, din, dil fark etmeksizin her insanın genel bir sorunu olan ön yargı olgusuna değiniliyor. Alıntıladığımız sözlerin yer aldığı şarkının tamamında söylenenler, aslında bir seks işçisine yazılmıştır. Ölen seks işçisinin ardından kişinin müşterisi, patronu, polisin ve oğlunun ağzından yazılan bir veda konuşmasıdır Fils de joie. Bu gerçeği bilerek dinlediğiniz zaman ön yargı kavramının altı ne kadar da dolup taşıyor, değil mi? Klipte bizi karşılayan cenaze töreni de zaten ölen seks işçisinin cenaze törenidir.

“Evet, eğer paran varsa;

Bu hayatta her şey için pazarlık yapılabilir”

Dünyanın Dört Bir Yanından Gelen Seslerin Birleşimi

Multitude albümü, sanatçının kliplerinde izlediğimiz çeşitli dans figürleri ile birlikte dünyanın dört bir yanından birçok farklı müzik aletlerinin seslerini de içermesiyle bambaşka bir zenginliğe sahip.

Portekiz’e ait cavaquinho, Çin kemanı erhu, Güney Amerika’ya özgü charango ve daha nicesi… Saydığımız bu müzik aletlerinin albüm içerisindeki dağılımı ise oldukça özel. Her bir müzik aletinin ait olduğu tek bir ülkeyi temsil etmek yerine hepsinin bir araya gelerek ustaca harmanlanması, albümün hedefinin tüm dünya olduğu düşüncesini zihinlere yerleştiriyor.

Yine albümde yer alan bir başka şarkı Pas Vraiment’in girişinde kulağımıza çalınan ney çalgısını, Fransa’da yaşayan Türk neyzen Selman Faris çalmaktadır.

Şarkılarda verilmek istenen duyguyu evrensele aktarmak kolay değildir. Bizler, Fransızca bilmeden bile Stromae‘nin şarkılarında yansıttığı duyguları başarıyla alabiliyorsak, bu gerçek bir başarıdır. Albümün dünyanın her köşesinde, ana dili Fransızca olmayan birçok ülkede dinlenilmesi, albümün müzik sektöründeki hak ettiği değeri gördüğü ve görmeye de devam ettiği anlamına gelir.

Multitude albümünün tamamını dinlemek için:


spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.