Türkiye’de rock müziğin mihenk taşlarından biri olarak kabul edilen müzik grubu Mor ve Ötesi, 10 yıllık aranın ardından “Sirenler” adını verdikleri yepyeni bir albümü bizlerle buluşturdu. Geçtiğimiz hafta yayınlanan ve grubun 8. stüdyo albümü olan Sirenler, 11 şarkıdan oluşuyor.
Grubun son albümü “Güneşi Beklerken” bundan tam 10 yıl önce yayınlanmıştı. Ardından 2018 yılında “Sultan’ı Yegah” teklisiyle grup tekrar sevenleriyle buluşmuştu. Son zamanlarda da yayınladıkları arşiv kayıtları derlemeleri, Aya İrini Canlı Senfonik kaydı ve Harbiye Açıkhava konser kaydı kulaklarımızın pasını silerek grubu ne kadar özlediğimizi hatırlatmıştı bizlere. Mor ve Ötesi, uzun bekleyişin ardından bizlere bu zor pandemi döneminde adeta ilaç olacak yeni albümleriyle karşımızda!
“Belki de hep savaşta gibi
Hiçbir yerde durmak istemiyor
Dünyaya bedel eşsiz ruhum
Dünyayı bilmek istemiyor.”
– Dünyaya Bedel
Bir konsept niteliği taşıyan bu albüm, 11 şarkı ve üç bölümden oluşuyor. Her bir bölüm üçer şarkı içerirken, bölümleri bağlayan birer de ara şarkı bulunuyor. Harun Tekin, bu üç bölümü “aynı anda yaşadığımız üç zaman” olarak tanımlıyor. Mavi renk ile temsil edilen ilk bölüm, geçmişi, hüznü ve geçmişte dönüp bakmamız gereken şeyleri ifade ediyor. Kırmızı renk ile temsil edilen ikinci bölüm ise oldukça yoğun ve kaotik olan şimdiki zamanı bizlere öfke duygusuyla beraber sunuyor. Bu iki rengin karışımının bize verdiği mor renkli son bölüm ise, kara bir tablo içindeki gelecek ışıltısını simgeliyor. Gerek sözleriyle, gerek melodisiyle oldukça çarpıcı bir çalışma olan ve günümüzde yaşadığımız birçok olaya parmak basan albüm, bizlerin tüylerini diken diken etti desek yalan olmaz.
“Gülmek yasak mı
Senin ülkende
Nefes almak kolay mı
Hazinende”
-Hazinende
Kimin için çalıyor sirenler?
Sirenlerin aslında hepimiz için çaldığını belirten başarılı grup, Çiçek Pasajı’nda gerçekleştirdikleri büyüleyici albüm lansmanının ardından albüme ithafen bir internet sitesi de oluşturdu. Siteye girdiğimizde bizi Kafka’dan “Sirenlerin Sessizliği” alıntısı ve Sirenlerin mitolojik efsanesinden kısa bir alıntı karşılıyor. Mitoloji severlerin aşina olabileceği Sirenler efsanesinin albümdeki yansımalarını hem şarkılarda hem albüm kapağındaki deniz kızı figürüyle görmek mümkün. Siren; Yunan mitolojisinde yarı balık yarı kadın şeklinde tasvir edilen yaratıklardır. Efsaneye göre Sirenler, hipnoz edici sesleriyle kahraman denizcileri baştan çıkararak yollarını şaşırmalarına ve bilinmeyen suların derinliklerinde kaybolmalarına sebep olurmuş. Sirenlerin yüksek sesli etkisine zıt olarak Franz Kafka’nın Sirenlerin Sessizliği eserinden yapılan alıntı, aslında sessizliğin ve suskunluğun önemine dikkat çekiyor. “Cevabım sonsuz sessizliğim” diyerek, sessizliğin gücünü Adamın Dibi şarkısında da görebiliyoruz.
Albüm ismi sadece mitolojik hikaye olan sirenlerden değil, aynı zamanda pandemi döneminde yaşadığımız Türkiye gündemi ve gündelik hayatımızda sürekli duyduğumuz siren sesleri ve çakarlardan esinlenilerek seçilmiş. Dinleyenlere hoş bir nostalji hissi yaratan albümün altyapısında gitar ve diğer melodik enstrümanlardan bağımsız olarak biraz da funky tarzda melodilere yer verilmiş. Bizce harika da olmuş, hayranıyız böyle katmanlı müziklerin.
Bu güne kadar en yoğun çalıştığı projenin bu albüm olduğunu belirten Harun Tekin, albümün herkes için güçlü, umutlu ve daha az yalnız hissettirici bir etkisi olmasını temenni ettiğini söylüyor.
Tünel meydanının önünden “Tünel” şarkısını dinlemeye başladığınızda muhteşem bir müzikal şölenle yürüyüşünüzü tamamlamanıza yardımcı olacak bu albüm bizlere çok iyi geldi. Tüm gruba ve emeği geçen herkesin emeğine sağlık diyoruz. Albümden en sevdiğiniz parçaları bizlerle paylaşmayı unutmayın, keyifli dinlemeler! Müzik dolu, umut dolu günlere bir kapı açan albümü dinlemek isteyenler için aşağıya bırakıyoruz.
“Cennetim
Cehennemim
Seni nasıl sevdim
Seni ne çok sevdim”
-Tünel