Moğollar: Doğu’dan Gelen Haşin Grup

Editör:
Berrak Akson
spot_img

Pop müziği folklor ile birleştiren, özümüzdeki türküleri ve ezgileri yeni bir kişilik ile tekrardan kitlelere duyuran, müziğimizin mihenk taşlarından Moğollar‘ın serüvenine gelin birlikte yakından bakalım.

Moğollar, 1967 yılında Murat Ses ve Aziz Azmet tarafından İstanbul’da kuruldu. 1968 yılının Şubat ayında ilk 45’likleri “Eastern Love/ Artık Çok Geç” yayınlandı. Aynı yıl Altın Mikrofon Ödülleri‘nde “Ilgaz” şarkısı ile 3. oldular. Yurt dışında ve yurt içinde başarıdan başarıya koşan Moğollar, Barış Manço, Cem Karaca, Selda Bağcan gibi sanatçılarla ortak çalışmalar yapmışlardır.

Grubun Oluşumu ve Moğollar İsmi

Silüetler‘in vokalisti Aziz Azmet, gitarist Tahir Nejat Özyılmazel, klavyeci Murat Ses ve davulcu Aydın Daruga; 1967 yılında İzmir Fuar’ında çalmak üzere bir grup kurdu. Grup İstanbul’a döndükten sonra Vahşi Kediler grubunun basçısı Haluk Kunt gruba katıldı. Yaklaşık 2 ay sonra ayrılma kararı alan Tahir Nejat Özyılmazel’in yerine Cahit Berkay gruba dahil oldu. Berkay ile beraber gelen davulcu Engin Yörükoğlu, o sırada geçirdiği kaza nedeniyle müziğe ara vermek zorunda kalan Daruga’nın yerine geçti. Cem Karaca ve Apaşlar ile Almanya’da yaptığı turneden dönen Hasan Sel, bas gitarda Haluk Kunt’un yerini aldı.

Grubun kuruluş aşamasında bile yurt dışına açılma planları vardı. Hollandalı bir müzik yazarı, grubun Doğu’dan geldiğini belirtmesi ve çarpıcı olacağını düşündüğü için Moğollar ismini önerdi. İsmin beğenilmesiyle Öztürk Serengil’den ödünç aldıkları koyun postlarıyla, isimleri ile özdeşleşen tanıtım fotoğrafları çektirmişlerdir.

Anadolu Pop 

Moğollar; bir yüzünde Yahya Kemal Beyatlı şiiri ”Sessiz Gemi”nin Aziz Azmet ve Murat Ses tarafından bestelenmiş versiyonunu, diğer yüzünde ise ”İndim Havuz Başına” türküsünün yine Aziz Azmet ve Murat Ses tarafından düzenlenen versiyonunu içeren bir 45’lik yayınladı. Bunun dışında 1969 yılını tüm Türkiye’yi kapsayan bir turneyle geçiren grup böylelikle Anadolu’yu yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Bu turne ile grubun tarzı daha belirgin hale gelmiş ve müziklerini ilk kez 25 Ekim 1969 Fitaş konserinde Anadolu Pop olarak tanımladılar. O dönem Hey dergisine yaptıkları açıklamayla ürettikleri müzik hakkında birinci ağızdan fikir sahibi olmamızı sağlamışlardır:”…ispatlamak istediğimiz, halk müziğimizin çok sesli bir ruha sahip olması. Ayrıca folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olması. Geri kalmış popüler müziğimizin ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle bir kişilik kazanması.

Anadolu popun, var olan eserleri düzenlemenin ötesinde yeni ve sentez eserler üretme  gayesinin bir sonucu olarak grup, “Dağ ve Çocuk/ İmece” 45’liğini yayınladı. Pop rock ve Anadolu pop çizgisinde devam eden Moğollar, bir süre sonra hard rock tarzına daha yatkın olan Aziz Azmet ile yollarını ayırmıştır.

Azmet’in ayrılışından sonra gruba, Cem Karaca‘nın önerisi ile genç şarkıcı Ersen dahil oldu. Gruba hem kemanı hem vokali ile zenginlik getiren Ersen, 1970 yılında grubun yurt dışında müzik yapma isteğinden ötürü anlaşamayarak yolunu gruptan ayırmıştır.

Sınırların Ötesinde

1970 yılında Paris’e giden Moğollar, farklı plak şirketleri ile yabancı ve Türkçe 45’likler yayınladı. Guild International Du Disque adlı plak şirketine “Danses Et Rythmes de La Turquie D’hier D’Aujourd’hui” (Dünden Bugüne Türkiye’nin Dansları ve Ritimleri) adlı bir albüm kaydettiler. Bestelerin ve düzenlemelerin çoğu Murat Ses’e ait olan albüm, Mart 1971’de Academie Charles Cros ödüllerinde En İyi Fransızca Albüm dalında Büyük Plak ödülüne layık görülmüştür. Bu başarı Hem Avrupa’da hem de Türkiye’de büyük bir yankıya sebep olmuştur.

ManchoMongol

1971 yılında Paris’te Moğollar, o sırada Belçika’da yaşayan Barış Manço ile karşılaşıp beraber çalışmaya başladılar. Manço’nun katılımıyla oluşan yeni ekibe ManchoMongol adını vermişlerdir.

Aynı sene Türkiye’ye yurt dışındaki çalışmaları için dönen Manço ve Moğollar, 4 ay farklı bölgelerde konser vermiştir. Kütahya’da verdikleri konserde atılan molotof kokteyli ile minibüsleri yanmıştır. Grup, bu yaşanan kötü olay sonrasında bir daha Türkiye’de konser vermeyeceklerini açıklasa da Nisan ayında yüksek güvenlik önlemleri ile Ankara’da konserlerine devam etmişlerdir.

Bu olaylar sırasında Academie Charles Cros ödülünü kazandığını öğrenen Moğollar, turne bittikten sonra Fransa’ya dönmek istemiştir. Ancak “Dağlar Dağlar” parçası ile hit olan Barış Manço, kariyerine Türkiye’de devam etmek istedi. Bu sebepten ötürü Moğollar ile Barış Manço’nun yolları ayrılmıştır.

Moğollar ve Cem Karaca 

1972 yılında Yavuz Plak‘ta Cahit Berkay ve Cem Karaca arasında geçen sohbetin ardından Moğollar, Cem Karaca ile müzik yapmaya karar vermiştir. “Obur Dünya“, “Üzüm Kaldı” ve günümüzde dahi popülerliğini koruyan “Namus Belası” gibi parçaların dinleyici ile buluştuğu bu dönemde Moğollar ve Cem Karaca, büyük başarı elde etmiştir.

 

Grubun Dağılması ve Birleşmesi

Yakalanan başarının ardından Cahit Berkay, grubun var olan albüm çıkarma hakkını kullanmak üzere Fransa’ya dönmeyi teklif etmiştir. Bunun üzerine grup üyeleri ve Cahit Berkay arasında yaşanan anlaşmazlıktan ötürü grup üyelerinin yolları ayrılmıştır. Ayrılık sürecinde bireysel olarak müziğe devam eden grup üyeleri, hit parçalara, film müziklerine ve deneysel şarkılara imza atmışlardır.

Grubun tekrardan bir araya gelişini, 1992’de Leman dergisi çizerlerinden Kaan Ertem’in “Moğollar Tekrar Bir Araya Gelsin” çağrısıyla açtığı imza kampanyası tetiklemiştir. Kampanyada 4.000’den fazla imza toplandı. Bunun üzerine Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu ve Taner Öngür bir araya gelip görüşmüşlerdir. Bu görüşme sonucunda alınan kararla 31 Mayıs 1993’te İstanbul Cemil Reşit Rey Konser Salonu’nda verdikleri konserle seyircileri ile tekrardan buluşmuşlardır.

Eskisi gibi olmasa da konser ve festivallerde boy gösteren Moğollar grubunun üyelerinin son hali Cahit Berkay (gitar- bağlama), Taner Öngür (bas gitar), Serhat Ersöz (klavye), Kemal Küçükbakkal (davul) ve Emrah Karaca’dan (vokal) oluşmaktadır.

Moğollar’ın Öne Çıkan Şarkıları

Ağrı Dağı Efsanesi

 

Murat Ses’in bestesi olan şarkı, Ses’in org improvizasyonları (doğaçlama) ile dikkat çekiyor. Academie Charles Cros ödülünü kazanan albümde bulunan parça, konserlerde 10 ila 15 dakika kadar sürebiliyor.

Issızlığın Ortasında

 

Moğollar’94 albümünde bulunan şarkı, 1993 yılında yaşanan Madımak olayları üzerine bestelenmiştir. Müziğe yaklaşımları ve esinlendikleri değerler doğrultusunda toplumsal olayları müzikleri ile harmanladıkları bu şarkıda da görülmektedir.

Bir Şey Yapmalı 

 

1996 yılında dinleyiciyle buluşan Dört Renk albümünün giriş şarkısıdır. Döneminden günümüze uzanan ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunların cesurca notalara döküldüğü bu şarkıda Moğollar, ”bir şey yapmak” konusunda dinleyenlere umut ve motivasyon aşılıyor.

Sizin için hazırladığımız Moğollar’ın Öne Çıkan Şarkıları adlı çalma listemizi dinlemeyi unutmayın!


Kaynakça

  • Moğollar’94. Discogs. Web. 05.12.22
  • Bu Şarkının Bir Hikayesi Var Moğollar. Rock Tribe. Web. 05.12.22
  • Issızlığın Ortasında, Moğallar. Günaydın Aliağa. Web. 05.12.22
  • Moğollar Kimdir?. Kral Müzik. Web. 05.12.22

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.