“Mitler ve Hayaller” Sergisine Davetlisiniz!

spot_img

“Ekoloji, heterojen gerçekliklerden oluşan eklektik bir terim. Onu zengin kılan şey de zaten bu. Ekoloji, öncelikle bir bilim, doğadaki ekosistemlerin bilimi. Kesin sınırları yok, çünkü biyosferdeki ekosistemler kadar toplumsal, kentsel, ailevi ekosistemleri de içine alabilir.”

Felix Guattari

Arkas Sanat Merkezi ve Elgiz Müzesi, birbirini destekler nitelikte ekolojik hatırlatmalar yapan temalarıyla hazırlanan sergilerini, Türkiye’nin iki büyük kenti olan İzmir ve İstanbul’daki müzelerinde karşılıklı konuk ediyor. Arkas Koleksiyonu’ndan derlenen “Doğa, Bahçeler, Düşler” sergisi Elgiz Müzesi’nde, Elgiz Koleksiyonu’ndan derlenen “Mitler ve Hayaller” sergisi ise Arkas Sanat Merkezi’nde sergileniyor.

“Mitler ve Hayaller” sergisi, yüzleştiğimiz en önemli sorunlardan biri olarak ekolojik krizlerin yarattığı kaygıları sanat üzerinden yansıtıyor. Sergi, ekosistemin tanım alanına kültürel sistemleri de dahil ettiğimizde sanatın anlatım imkanlarını da kullanarak krizlerle yüzleşebileceğimiz alanı genişletiyor. İç içe geçmiş ekosistemleri eklektik bir bakış açısıyla yorumlayarak sunuyor.

Sergide Felix Guattari’nin ekozofi ve autopoiese (kendini yenilemek) kavramlarına başvurularak; ekoloji kavramının tartışılagelen anlamı ötesinde farklı hassasiyetler barındırdığını görmenin imkanını kurguluyor. Böylece, Guattari’nin çevresel, toplumsal ve zihinsel olmak üzere üç tür ekolojiyi bağlayan “ekozofi” düşüncesinden yola çıkarak doğa ve kültür dikotomisi yorumlanabiliyor.

Susamoğlu’na göre (2018), Guattari, ekolojinin sanayileşmiş kapitalizmin yarattığı sosyal dengelerden bağımsız düşünülemeyeceğini vurguluyor. Sosyal, zihinsel ve çevresel ekolojisinin ortak kavranmasını öneren “ekozofi” kavramının mantığını tartışırken, etik ve estetiğin, sanat ve bilimin birbirine yaklaşma eğilimine, birbirinin yöntemlerini kavrama ve esneklik kazanabilmeye vurgu yapıyor.

Ekozofi kavramı çerçevesinde kurulan bütüncül kavrayış, karşı karşıya olduğumuz krizleri, “sanat” ve “sanatçı” arasındaki bağlamın dışında bırakılan ilişkileri de tartışmaya dahil etmeyi öneriyor. Doğa ve kültür arasındaki makas açıldıkça mitlerin bugünkü tüketim ve kullanım biçimleri üzerinden farklılaşarak metalaşma seyrini çarpıcı bir şekilde yansıtıyor.  Bu anlamda izleyici, eserleri içinde bulunduğu kültürel ekosistemi referans alarak yorumlayabiliyor.

Kültürel ekosistemde yaşayan özne olması anlamında izleyici, aşırı tüketim ilişkileri üzerinden nesneleşme ve  benlik yitimi tehlikesini okuyabiliyor. Ataerkil sistemde kadın üzerinde kurulan tahakkümü ve kadının kamusal alandan dışlanarak domestik alana sıkışmışlığını mitsel ögeler yardımıyla çözümleyebiliyor.

Rant düzeni, doğanın metalaşması, insanın doğaya yabancılaşması ve emek-sermaye çelişkisi üzerinden ekolojik krizde insan ilişkilerinin yeri analiz edilebiliyor.  Teknolojik gelişmelere adaptasyon ve endüstrileşme süreciyle insan ilişkilerinin zayıflaması, duyguların aşınması yansıtılıyor.

İki farklı bölümden oluşan serginin “mitler” adlı birinci bölümünde sanatçıların işaret ettiği kaygı ve krizlere yer verilirken; “hayaller” adlı ikinci bölümünde ise  olası çözümler üzerinde düşünmek amaçlanıyor. Seçkide yer alan sanatçıların krizlere yönelik kaygıları, kullandıkları teknik çeşitlilik ve bakış açısıyla oluşturdukları kompozisyonların izleyiciler tarafından yorumlanmasıyla hissedilebiliyor. Kaygı uyandırıcı krizlerle yüzleşmenin yanında,  kaybetmek ile değiştirmek arasındaki yolda ilerleme biçimleri de sorgulanıyor.

Seçkide yer alan eserler, sanatçının rolünü de irdeliyor. Sanatçılar eserleri aracılığıyla bilimsel verileri görünür kılmanın, iyileştirebilme ihtimalini göstermek üzere çözüm ortaya koymanın ya da yalnızca soru sorarak bir kapı açmanın olanaklarını kullanıyor.

Biz Söylenti’nin İzmir’de bulunan ekip üyeleri olarak, sergiyi gezip sizler için değerlendirdik. Buraya tıklayarak bizimle kısaca gezebilirsiniz. Ama size önerimiz, yolunuz düşerse sergiyi 31 Temmuz 2022 tarihine kadar, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında İzmir Arkas Sanat Merkezi’nde ücret ödemeden ziyaret etmeniz. Sanatla kalın!

Kaynak:

http://www.arkassanatmerkezi.com/

Susamoğlu, F. (2018). GÜNCEL SANATTA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR VE EKOZOFİ KAVRAMI . Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi , (41) , 96-103 .

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.