Mimari Fotoğrafçılık: Yapıların Özgün Yüzlerini Keşfetmek 

Editör:
Berfin Surgit

Mimari fotoğrafçılık, duran bir yapıyı kendi gözünle tekrardan inşa etmek gibidir. Bazen yüz kere önünden geçtiğimiz bir binanın farkına varamayız, ancak fotoğraflarına baktığımızda aslında neler kaçırdığımızı anlayabiliriz.  Farklı bakış açısıyla Dünya’yı görmektir fotoğrafçılık. Yazımıza Dorothea Lange’den güzel bir sözüyle başlayalım :Kamera, insanlara kamera olmadan görebilmeyi öğreten bir enstrümandır.” 

Fotoğrafçılığın birçok kategorisi vardır. Her kategorinin de kendine göre çekim teknikleri olduğunu söyleyebiliriz. Mimari fotoğrafçılığın çekim tekniklerini inceleyelim.  

Başlıca kurallardan birisi çekim yapacağımız ekipmanların doğruluğundan emin olmalıyız. Örneğin iç mekanlarda çekim yapacaksak geniş açılı lensler kullanmalıyız. Bunun yanında fotoğrafın bir diğer olmazsa olmazı doğal ışığı doğru yakalamaktır. Bazı zamanlarda ışığı kendimiz sağlarız. Işığın miktarı burada önemli bir hal alır. Tabii ki doğru ışığı yakalamak yetmez, fotoğraflara işleyeceğimiz duygular bu yollardan geçer. Fotoğrafın hissiyatı, kadrajın kapladığı alanla kısıtlı kalmamalıdır. Yapının önünden uçan bir kuş bile fotoğrafımıza güzel bir hikaye katabilir. Fotoğrafa baktığımızda yansıttığımız aura aslında tam burada oluşur. Fotoğrafımıza farklı bakış açıları kazandırabilmek için uzun pozlama ve HDR fotoğraf tekniklerini de kullanabiliriz. Uzun pozlama tekniğiyle çekilmiş bir fotoğrafı örnekleyelim:

Big Ben Shreyas Sane

Mimari fotoğrafçılıkta bize lazım olacak çekim ekipmanlarını da inceleyecek olursak; tripod, çeşitli lensler, ortamın ambiyansına katkı sağlayacak düzeyde aksesuarlar işinize çok yarayacak başlıca ekipmanlardır. Bunlar fotoğraf kalitenizi arttırmanıza ve ortaya daha iddialı fotoğraflar ortaya koymanıza yardımcı olur.  

Mimari bir fotoğraf elde etmek istiyorsak, çekim yapacağımız alanı ve mimariyi tanımalıyız. Fotoğraflanan yapı ile fotoğrafçı arasında bir bağ oluşturulmalıdır. Kısa gibi görünse de aslında gayet uzun bir iş olan fotoğraf çekimi, mimarinin hangi saatlerde ve hangi havalarda daha iyi bir ışık yakalayarak ortaya güzel bir fotoğraf çıkartılacağını anlamak gerekir. Mesela kasvetli bir havada yaptığımız bir mimari çekimi o binayı daha da ıssızlaştırır. Güneşli bir günde ise aynı binayı fotoğrafladığımızda verdiği hissiyat çok sıcak olabilir. Birbirinden farklı yapılar gibi gelebilir bize. Örneğin deniz kenarında bir mimariyi çeksek kışın veya kapalı bir havada çevresi neredeyse bomboş olabilir, yaz mevsiminde veya güneşli bir havada ise etrafı kalabalık, cıvıl cıvıldır. Bu yüzden fotoğrafınızda yaratacağınız aura tam olarak bunlara bağlıdır.  

Dünyaca ünlü olan mimari yapılardan birisi olan Sagrada Familia Kilise’sinin farklı saatlerde nasıl fotoğraflandığına bakalım. 

Sagrada Familia Mehmet Turgut Kırkgöz

Görüldüğü gibi bir yapıyı fotoğraflamak saatler açısından bile ne kadar farklı bir aura yaratıyor. Sanki gündüz ayrı, akşam ayrı bir yapı gibi. Fotoğraflamanın büyüsü karşı konulamaz. 

Sagrada Familia Night Jo Kassis

Mimari Fotoğrafçılığın Önde Gelen İsimlerinden: Julius Shulman

Şimdi ise mimari fotoğrafçılık dendiğinde adı hemen aklımıza gelecek olan kişi yani Julius Shulman hakkında sizler için topladığımız bilgilere bakalım. 1910 doğumlu Julius Shulman, Brooklyn’de doğdu. 5 çocuklu bir ailenin çocuğu olan Shulman, 5 kişinin içinde üniversiteye giden tek kişiydi. Belirli ve istediği bir hedefi yoktu. Kendisine hedefler ararken fotoğrafçılığı ne kadar sevdiğini fark etti. Kendisinin ilk kez bir fotoğraf makinesine sahip oluşu, birisinin ona Vest Pocket fotoğraf makinesi hediye etmesiyle oldu. Fotoğrafçılık kariyerinin asıl ilham kaynağı Mimar Richard Neutra olduğunu söyleyebiliriz. Onun sayesinde daha çok mimarla çalışıp, mimari alanda fotoğrafçılığını ilerletmiş oldu. Kariyeri hakkında soru sorulduğunda ise ”Her şey bir şans eseri olarak başladı.” diyerek yanıt vermiştir. Sanatını icra ederken çok titiz davranıyor ve yapıyla kendisi arasında bir bağ kazanıyor. Kendine özgü olan bakış açısı, fotoğraflarını daha da eşsiz kılmasına neden oluyor. Zamanın nadir mimari fotoğrafçılarından olması onun daha geniş kitlelere daha hızlı yayılmasını sağladı. En önemlisi ise iç ve dış mekan çekimlerinde fotoğraflarını öne çıkartan şeylerden birisi ise ışığı doğru ve kusursuz bir şekilde fotoğrafa işlemesiydi. Mükemmel ayarlanmış ışık sayesinde bu iki farklı mekan yapısının arasındaki farkı bu kadar kusursuz bir şekilde yansıtmıştır. Adını altın harflerle yazdırdığı mimari fotoğrafçılığın öncülerinden birisi olmasının sebeplerinden birisi de bu diyebiliriz. Gelişen mimariyle yeni yapıları estetik bulmak yerine yapay bulmaya başlayan Shulman, kariyerine ara vermek istedi. Tam o sırada Los Angeles’ta bulunan Getty Araştırma Enstitüsü Shulman’ın arşivinde bulunan 100 negatifi satın almak istedi. Fotoğrafçılıkla ilgili bir terim olan negatif, film tabanı üzerinde bulunan ışığa karşı duyarlılığı olan tabakanın üzerinde uygulanan işlemler sonrasında oluşan ancak orijinal renklerin veya gri tonlarının tersine sıralanmış karşı tonların görüntüsüdür. Bir diğer ifadeyle ters görüntü olarak da söyleyebiliriz. Bu koleksiyon fazlasıyla önemli bir nitelik sunuyor çünkü 20. yüzyıl Amerika ve diğer ülkelerin mimarisini göz önüne seriyor. Eskiden yeniye gözler önünde olan yapıların geçirdiği değişimler, zamanla binaların ruhunun daha iyi yansıtılabilmesi bu koleksiyonun özel olmasını sebepleri arasında sayabiliriz.

Case Study House 1960 Julius Shulman

Sanatçının diğer eserlerine de bakalım.  

Case Study House 1960 Julius Shulman
Case Study House 1960 Julius Shulman

Sıradaysa aynı yapının iki farklı kadrajdan çekildiği fotoğrafları inceleyeceğiz. Göreceğimiz gibi sırasıyla birbirinden farklı muhteşem yapıların fotoğrafı var ama teknikleri, ışıkları, açıları birbirinden farklı. Bu fotoğrafları da muhteşem yapan yanları bu. İki farklı kişinin bakış açısıyla çekilen bu yapılar daha fazla turistin ziyaret etmesi açısından da etkili oluyor. Fotoğraf bir yapının tarihçesinin görseli gibidir. İlk halini de günümüzdeki halini de bize en iyi şekilde anlatır. Ünlü mimari yapıların gizli kahramanıdır fotoğrafçılar. Yapıların fotoğraflanması sayesinde daha fazla insan onu tanır hem de fotoğrafçının gözüyle. Yapılar zamanla eskise de, değişse de fotoğraflar onları çekildiği anda ki kadar taze kılar. 

1- Eyfel Kulesi/Fransa

Eyfel Kulesi Jarod Barton

Paris’in incisi, Eyfel Kulesi görenleri büyülediği gibi sadece fotoğraftan bile görenleri büyülüyor. İşte bu fotoğrafçılığın en güzel yanı da sizden kilometrelerce uzakta, farklı hayatlar yaşayan insanlara aynı hissiyatı verebilecek fotoğraflar çekebilmek. İki farklı açıyla çekilmiş bu fotoğraf, sanki bizi alıp Eyfel Kulesi’nin önündeki çimenlerde oturuyoruz gibi hissettirecek kadar sıcak.

Eyfel Kulesi Yovan Verma

2-Tac Mahal/Hindistan

Tac Mahal Vijesh Vijayan

Farklı açılardan, farklı tonlarda, farklı saatlerde çekilen bu yapı, ne zaman olursa olsun görkemli yapısından bir şey kaybetmiyor. İlk fotoğrafta gördüğümüz gibi fotoğrafa dahil olan farklı manzaralar olsa da ön plandaki Tac Mahal her zaman kendini belli ediyor. 2. fotoğrafta ise bahçesinden çekilmiş bir fotoğrafı görüyoruz. Bu iki farklı fotoğraf açısı sayesinde yapıları geziyormuş gibi hissedebiliyoruz.

Tac Mahal Sudipta Mondal

3-Notre Dam Katedrali/Fransa 

Notre Dam Katedrali Paul Deetman

Paris’in ana karakterlerinden birisi olan Notre Dam Katedralinin iki farklı eşsiz fotoğrafını görüyorsunuz. İlk fotoğrafta Notre Dam Katedrali’nin bahçesinde dinleniyormuş gibi hissederken, 2. fotoğrafta ise bu yapı uzaktan bile olsa kendisine hayran ediyor. Yapıların estetiği kadar önemli olan diğer şey ise fotoğrafçının göz estetiği. İşte bu şahane fotoğraflar tam da bu noktadan kendini ön plana çıkartıyor.

Notre Dam Katedrali Vlada Karpovich

4- Parthenon Tapınağı/Yunanistan 

Parthenon Tapınağı Simon Gough

Yunanistan’ın simgelerinden birisi olan Parthenon Tapınağı yüzyıllardır ayakta. 1. fotoğrafta fotoğrafın ışığı azaltılmış daha çok binanın estetiği ön plana çıkarken, 2. fotoğrafta güneşin ışığının denk gelmesine dikkat edilerek doğal ışıkla buluşturulmuş bir şekilde bu yapının fotoğraflandığını görüyoruz.

 

 

Parthenon Tapınağı Spencer Davis

Kaynakça:

Artnet, Artists/Julius-Shulman. web

Julius Shelman: Photograph Gallery web

Jarod Barton, Eyfel Kulesi, Fransa. web

Yovan Verma, Eyfel Kulesi, Fransa. web

Vijesh Vijayan, Tac Mahal, Hindistan. web

Sudipta Mondal, Tac Mahal, Hindistan. web

Paul Deetman, Notre Dam Katedrali, Fransa. web

Vlada Karpovich, Notre Dam Katedrali, Fransa. web

Simon Gough, Parthenon Tapınağı, Yunanistan. web

Spencer Davis, Parthenon Tapınağı, Yunanistan. web

‘Mimarlığa Adanmış Bir Ömür’. Arkitera. Web. 26 Temmuz 2006. web

Sagrada Familia Night, Jo Kassis.web

Sagrada Familia, Mehmet Turgut Kırkgöz. web

Big Ben, Shreyas Sane. web

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Sosyal Medyada Cinsiyetçi Stereotiplerin Yayılması: Paylaştıkça Büyüyen Kalıplar

Sosyal medya, cinsiyetçi kalıpları yaygınlaştırıyor; kullanıcılar bu normları sorgulamak yerine yeniden üretiyor.

Bitki Yetiştirmek, Mekânı Canlandırmaktan Fazlası mıdır?

Bitki yetiştirmek; estetik bir eylemden öte, politik, etik ve varoluşsal anlamlar taşıyabilir.

Ostrogot Krallığı: Roma Kartalı’nın Küllerinden Doğan İtalya

Hunların gölgesinden çıkarak Roma tahtına oturdular… Ostrogotların yükseliş ve düşüş hikayesini birlikte keşfedelim.

The Notebook Hangi Albümle Eşleşir?

Romantik filmlerin kilometre taşlarından The Notebook ve Jeff Buckley'den Grace albümünü ortak noktada buluşturuyoruz.

Müzik Listenize Eklemeniz Gereken 5 Bağımsız Sanatçı

Bu yaz, ruhunuza dokunacak hafif melankolik ve nostaljik tınılarıyla sizlere eşlik edebilecek indie sanatçılarla tanışmaya ne dersiniz?

Osmanlı’da Kadın Figürü: Validelerin Osmanlı Saltanatına Müdahalesi

Valide sultanların saltanatı, 16.yüzyılın ikinci çeyreğinden başlayarak Osmanlı'nın son dönemlerine kadar süren bir dönemi kapsar.

Beyaz Geceler Festivali: Uyumayan Şehir Saint Petersburg

Beyaz Geceler süresince St. Petersburg; ziyaretçilerine etkinliklerle, doğasıyla, sanatıyla ve sürekli aydınlık havasıyla büyülü ve masalsı bir deneyim yaşatır.

Bir Haftada Bitirilebilecek 3 Edebiyat Klasiği

Hayatın yoğun temposuna biraz ara verip bir haftada rahatlıkla bitirebileceğiniz, uzun süre aklınızda yer edecek üç edebiyat klasiğini ele alacağız.

Türler Arası Geçiş Yapan Sanatçılar: Country’den Pop’a Geçen 5 Sanatçı

Country’den pop’a geçen sanatçılar nasıl bir dönüşüm yaşadı? Shania Twain'den Taylor Swift'e türler arası yolculukları bu yazıda inceliyoruz!

Gerçek Kişilerden İlham Alınarak Yaratılan Kitap Karakterleri

Edebiyat, sadece bir hayal ürünü değil, insan ruhunun, yaşanmışlıklarının ve özlemlerinin bir yansıması, bir aynasıdır.

Editor Picks