“Çoğu saldırgan eylem kaba ve sakatlayıcı değildir. Bunlar incelikli ve çarpıcıdır. Bunların neden olduğu komplikasyonların muazzamlığı, ancak bu incelikli darbelerin aralıksız verildiği düşünüldüğünde takdir edilebilir. Herhangi bir tek suç müzakeresi adalet içinde kendi başına nispeten zararsız olarak kabul edilebilse de mağdur ve mağdur eden üzerindeki kümülatif etkisi akıl almaz büyüklüktedir”.
“Irksal mikro saldırılar” terimi, Amerikalı psikiyatrist Chester Pierce tarafından ilk kez 1970’lerde ortaya atılmıştır. Pierce; saldırganlığın, sadece fiziksel güç ile değil; duygusal, psiolojik gibi incelikli ve çarpıcı etkilerle oluşabileceğini ve bu incelikli davranışların sonuçlarının, suç oluşturmadığı için her ne kadar farkedilmese de etkilerinin büyük ve yıkıcı olabileceğini anlatmak istemiştir.
Günümüzde her türlü ilişki içerisinde çokça rastlanılan ancak ne olduğu hakkında çok da tanımı yapılamayan “mikrosaldırganlık” davranışları, sosyal hayatta olumsuz etkilere yol açmaktadır. Mikrosaldırgan davranışlar genellikle önyargılardan kaynaklanır. Aşağılayıcı ve gizli mesajlar içeren bu davranışlar, zararsız olarak görünse de çok masumane değildir. Kişilerde; yanlış anlaşıldığı, dışlandığı, saygısızlığa uğradığı duygusu uyandırabilir.
Başlangıçta ırk ilişkileri bağlamında düşünülen mikro saldırganlıklar, zaman içinde; cinsiyet, din, maddi olanaklar, sosyoekonomik eşitsizlikler gibi konularla ilişkilendirilmiştir.
Sosyo-Ekonomi Kombinasyonu

Sosyo-Ekonomi kombinasyonu denilince akla gelen, toplumda ekonomik yapının ve sosyal ilişkilerin birbirini nasıl etkilediğidir. Bireylerin ekonomik yapıları; gelir seviyelerindeki farklılıklar, işsizlik vb. ile şekillenir. Bir bireyin geliri; toplumu oluşturan diğer bireylerin gelirine kıyasla belli bir orana sahiptir ve bu oran bize gelir dağılımı, fırsat eşitliği, ekonomik refah, toplumsal adalet gibi kavramlar hakkında bir fikir verir. Sosyal yapı da ekonomik yapıya; eğitim, kültür seviyesi, mesleki beceriler, tüketim alışkanlıkları vb. konularda etki eder. Bu kombinasyon sosyal bir olgu yaratır. Böylece sosyoekonomik yapı hakkında bir çıkarım sağlayabiliriz.
Tüketici Davranışları

20. yüzyılla birlikte gelen dünya savaşları sonrası değişen tüketim davranışları; seri üretim, kitlesel üretim ihtiyacını oluşturmuş ve 1950’li yıllara gelindiğinde, ABD’de çoktan yerleşmiş bir model olan “kitlesel tüketim” modern dünyanın içinde gelişmiştir. Böylece tüketim ihtiyacı, gelir ve servet dışında sosyolojik ve psikolojik unsurların ağır bastığı bir davranış biçimine bürünmüştür. Tüketiciler artık sadece ihtiyaçlarını gidermek amacıyla değil, arzuladıkları için tüketim yapmaya başlamışlardır. Bu tüketici davranışları, ekonomi literatürüne giren bazı kavramlarla açıklanmaya başlanmıştır.
Bandswagon Etkisi, Snob Etkisi ve Veblen Etkisi olarak farklılaştırılan bu kavramlar arasında; Bandswagon Etkisi, başkalarının aynı malı tüketmesine bağlı olarak bir mala talebin artmasını ifade eder. Bu davranış, insanların başka insanlarla uyum içinde olmak için kabaca “sürü psikolojisi” ile satın alma arzusunu gösterir. “Snob Etkisi” bir mala yönelik talebin başkalarının aynı malı tüketmesi ile o mal talebinin azaltılmasını ifade eder. Bu insanların “farklı olma” ve kendilerini sürüden ayırma arzularını gösterir. “Veblen Etkisi” ile gösteriş amaçlı tüketim kastedilmektedir. Bu etki ile fiyat yükseldiğinde tüketicinin talebi artmaktadır. Böylece tüketim alışkanlığı, bireyin sosyal statüsünü yüksek gösterme ya da belli bir cemiyetin içinde yer aldığını ifade etme şeklinde kendini gösterir.
Mikrosaldırgan Sosyoekonomik Davranış Örnekleri

Sosyoekonomik hayatta; ekonomik gücün en görünür hali, bireyin istediği her şeyi satın alabilme kapasitesidir. Bu ekonomik anlamda sosyal statünün bir boyutunu oluşturur. Öte yandan, gelirini yalnızca zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için kullanan bireylerin sosyal statü etkisi daha zayıf kalır. Bu etki sadece harcanan gelir üzerinden değil; yatırıma yönlendirilen, tasarruf edilen geliri de içine alarak bireye, onun sosyal hayattaki varlığını göstermesine kadar uzanan bir tatmin sağlar. Bu davranış yönelim, mikrosaldırgan davranışların artmasına neden olabilir. Peki, sosyoekonomik yaşantıya etki eden bu mikrosaldırgan davranışlar nelerdir ve nasıl bir etki yaratır?
“Sana baktığımda aramızda bir fark görüyorum” ifadesi kişinin karşısında kişi kişi ile olan statü veya sınıfsal farkını iddia etmesi anlamını taşır. Bu bakış açısı, herhangi bir saldırı anlamı taşımasa da olumsuzluğu direkt olarak ortaya koyan bir mikrosaldırı oluşturur. Karşı taraf üzerinde ayrımcılık etkisi yaratabilir.
“Saatini/Çantanı çok beğendim. Orijinal mi?” sorusunu soran kişi merak ettiği için değil nesnelleştirmek için mikrosaldırgan bir eylem içinde olabilir. Karşı taraf üzerinde başkalarının ilgisi için incelenen bir nesnelleştirme etkisi yaratabiir.
“…Çok güzelmiş, hayırlı olsun” ifadesi karşısında “Biraz pahalı, fiyatı yüksek.” gibi açıklamalar duyan kişi de mikrosaldırganlığa uğruyor olabilir. Neticede bu ifadeler bir fiyat uyarısı içeriyor olabilir.
Okulda harçlığı yeterli gelmeyen bir öğrenciye arkadaşlarının okul kantininden neden bir şeyler almadığını sorması veya alışveriş esnasında düşük kalite ürün tercih eden kişiyi, aldığı ürün üzerinden değerlendirmek de mikrosaldırgan davranış biçimlerindendir. İnsanların bindiği araçlara, yaşadığı evlere ve giydiği kıyafetlere göre davranış şekli geliştirmek ya da bir çalışma ortamında; maaş, unvan, meslek bilgilerinin vurgulanması yoluyla ayrımcılık oluşturmaya çalışılması da mikrosaldırgan tutumlardır.
Sosyoekonomik hayatta; statü, konum, para gibi değişkenler sabit bir gösterge sayılmamaktadır. Bu sebeple ekonomik değişkenlere göre geliştirilen davranışlar çoğu zaman yanıltıcı olabilir. Bu tarz davranışlar; sosyal hayattan uzaklaşma, maddi olarak kendini yetersiz hissetme ve buna bağlı olarak gelişen duygusal zararlara neden olabilir. Mikrosaldırgan davranışlar, bu davranışı geliştiren kişi için de yanıltıcı olabilir. Zira güzel kıyafetlerin içinden her zaman iyi insanlar çıkmadığı gibi beğenilmeyen kıyafetlerin içinden de her zaman kötü insanlar çıkmamaktadır. Mikrosaldırganlık kişide de bulunduğu sosyal ortama uyum sağlayamama ve diğer insanları dışlama eğilimine neden olabilir. Maalesef farkında olunan ya da olunmayan önyargılı davranışlar; sosyal hayatta bir ekonomik gösterge kabul ediliyor olabilir. Ancak önyargılara bağlı kalmadan sosyoekonomik hayatın önünde bir bariyer oluşturmamakta yarar olduğunu ifade edebiliriz.
Kaynakça
- Çolak, Ömer Faruk. “Tüketim Üzerine”. İktisat ve Toplum Dergisi. Yıl 2011. Sayı 14. Sayfa 32-36. 23.02.2025
- easyllama. Mikro Saldırganlıklar Nelerdir?. Web. 24.02.2025
- theconversation. Mikro saldırılar nelerdir? Ve sağlığımızı nasıl etkileyebilirler?. Web. 24.02.2025
Kapak görseli: Pixabay


