Metallica’nın bugün ulaştığı kariyerine baktığımızda, tarihin en etkili ve yankı uyandıran gruplarından biri olarak dünyanın dört bir yanında sadık bir hayran kitlesine sahip olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi ise yalnızca müzikleri değil şarkıları aracılığıyla dinleyicileriyle kurdukları derin bağdır. Kendi hayatlarında, iç dünyalarında olup bitenleri şarkılarında cesurca ifade etmeleri, dinleyicilerin de kendilerinden bir şeyler bulmasını sağlıyor. Bu sayede dinleyicilerinin ruhuna dokunmayı başarıyorlar.
Sizin için derlemiş olduğumuz; hayranlarının hafızasından silemediği, her dinleyişte “Burada ruhumuza dokunan bir hikâye var.” dediğimiz Metallica’nın o unutulmaz beş şarkısı sizlerle!
Metallica’dan Kısaca Bahsetmemiz Gerekirse
Metallica, 28 Ekim 1981’de Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulan ve müzik tarihinin en çok satan heavy metal gruplarından biridir. Grubun davulcusu Lars Ulrich, LA Recycler gazetesine, o dönemin bilinen heavy metal gruplarının (Iron Maiden, Diamond Head vb.) şarkılarını çalabilen bir müzisyen aradığına dair ilan verdi. Bu ilan sayesinde James Hetfield, Ulrich ile bir araya geldi ve Metallica doğmuş oldu. Ulrich, ritim gitar ve vokal görevlerini Hetfield’a verdi. Grubun ismi ise Bay Area metal sahnesinden arkadaşları Ron Quintana’nın önerisiyle Metallica olarak belirlendi ve logosu Hetfield tarafından tasarlandı. Daha sonra, aynı gazeteye solo gitarist arayışı için bir ilan verildi ve Dave Mustaine ana gitarist, Ron McGovney ise bas gitarist olarak gruba katıldı.
Grup, ilk olarak farklı demo kayıt denemelerinde bulundu. Ancak ilk resmi demo kaydı “No Life ‘Til Leather” olarak kabul edilmektedir. Süreç içerisinde, gruptaki anlaşmazlıklar sonucu McGovney’in ayrılmasıyla yerine bas gitarist ve geri vokal olarak Cliff Burton geçerken Mustaine’in bağımlılıklarının gruba zarar vermesi sonucunda Exodus grubundan solo gitarist ve geri vokal olarak da Kirk Hammett gruba dahil oldu. İlk demo kayıtları ve konserleri, yaşanan tüm gerginliklere rağmen büyük ilgi uyandırdı. Bu süreçte, Rock’n Roll metal plak mağazasının sahibi ve Megaforce Records plak şirketinin kurucusu, Amerikalı müzik endüstrisi yöneticisi Jon Zazula, gruba ilk albüm teklifini sundu. Bu sayede grup, Kill ‘Em All adlı ilk stüdyo albümünü yayımladı. Albüm, çıkışıyla büyük bir başarı elde etti ve onlara “Thrash’in Dört Atlısı” unvanını kazandırdı.
Başarıyla ilerleyen grup, 1986 Avrupa Turnesi’nde bir trafik kazası geçirdi. Bu kaza sonucunda Burton hayata veda etti. Burton’un ölümü grup üyelerini çok derinden etkiledi hatta grubu dağıtmayı düşündüler; fakat sonrasında Burton’un ailesi devam etmelerini istedi ve Burton’ın da isteğinin bu yönde olacağı düşüncesiyle devam etme kararı aldılar. Burton’ın yerini kısa süreliğine Jason Newsted aldı daha sonrasında ise bugün hâlâ grubun üyesi olan Robert Trujillo, bas gitar ve geri vokal olarak kadroya katıldı.
1. The Unforgiven
The Black Album olarak da bilinen Metallica albümü, grubun beşinci albümüdür. Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok satış yapan albüm olarak on altı milyon satmıştır. “The Unforgiven“, albümde yer alan üçüncü single slow şarkılardan biridir. Şarkıya müzikseverler tarafından yoğun bir ilgi duyulmuştur bu sebeple Metallica turlarında şarkıya çalma sırasında öncelik vermiş ve canlı performanslarında şarkının sonuna, kayıtta olmayan ikinci bir solo kısmını eklemiştir.
Bu şarkının ve devam şarkılarının çok güçlü bir hikâyesi olduğunu sözlerinde hissediyorsunuz. Hayranları, The Unforgiven’ın James’in ailesine ithafen yazıldığını düşünüyor. James’in doğduğu ev, çocukluğu aşırı dindar Hristiyan bir ailede geçtiği ve bu evde ruhsal istismara uğradığı biliniyor. Öyle ki annesi, Tanrı’ya inanmanın her hastalığı iyileştireceğini düşündüğünden, hastalığında ihtiyaç duyduğu tıbbi yardımı reddediyor. Bu yüzden James, dünyaya ve annesine “affedilmeyen” olarak haykırıyor.
What I’ve felt
(Hisssettiklerim)
What I’ve known
(Ve bildiklerim)
Never shines through in what I’ve shown
(Yaptıklarımın yanında hiç parlamadı)
Never free
(Asla özgür olamadım)
Never me
(Asla kendim olamadım)
So I dub thee Unforgiven
(Bu yüzden onlara “affedilmeyen” adını takıyorum)
2. The Unforfiven II
Metallica‘nın yedinci albümü Reload’da yer alan “The Unforgiven II“, James Hetfield ve Kirk Hammett tarafından The Unforgiven‘ın devamı olarak yazılmıştır. Sözlerine baktığımızda, kendisi gibi incinmiş biriyle kurduğu bir yakınlık var. “Beni anlayabilirsen, seni anlayabilirim.” diyerek anlaşılma isteğini dile getiriliyor fakat sonunda bu kişi tarafından da hayal kırıklığına uğruyor ve onu da affedemediği insanlar arasına alıyor.
The door is locked now but it’s open if you’re true
(Kapı şimdi kilitli ama açılacaktır eğer doğruysan)
If you can understand the me, then I can understand the you
(Eğer sen ”ben”i anlayabildiysen, ben de ”sen”i anlayabilirim)
3. The Unforgiven III
“The Unforgiven III“, Metallica’nın dokuzuncu albümü olan Death Magnetic‘in yedinci şarkısıdır. The Unforgiven ve The Unforgiven II şarkılarının devamı olarak yazılmıştır. Açılışı piyanoyla başlar ve sonrasında keman ve gitar eşlik eder. Bu şarkıda diğer iki şarkıdan farklı bir his alırsınız. Sanatçı artık olgunluk çağındadır ve içine dönmüş, içsel bir yolculuğa çıkmıştır. İçinde hâlâ geçmişindeki duyguları taşır fakat artık bunun önemi yoktur. Çünkü hiçbir şeyi ve hiç kimseyi değiştiremeyeceğini ve kontrol edemeyeceğini bilir. İçine döndüğünde, kendi hatalarını ve yanlışlarını sorgular. Artık sorguladığı ve suçladığı tek kişi kendisidir. Artık savaşı ne dünyayla ne de bir başkasıyladır; yalnızca kendisiyledir.
And how can I blame you
(Ve nasıl suçlayabilirim seni)
When it’s me I can’t forgive
(Asıl affedemediğim kendimken?)
4. Enter Sandman
Grubun beşinci albümü Metallica’da yer alan “Enter Sandman” için Kirk Hammett, bunun en iyi Metallica şarkısı olduğunu iddia etmiştir. Öyle ki her konserlerinde mutlaka çalmaktadırlar. Aynı zamanda şarkı, MTV Video Müzik Ödülleri’nde “En İyi Metal Müzik Ödülü”nü almıştır ve aynı zamanda bir milyondan fazla kopya satmıştır. Klibini mutlaka izleyin derim.
I tuck you in, warm within
(Seni ılıklığın içerisine sokarım)
Keep you free from sin
(Günahlardan özgür kılarım)
Till the sandman he comes
(Ta ki uyku perisi gelene kadar)
5. Nothing Else Matters
Metallica dinleyen dinlemeyen, neredeyse herkesin duyar duymaz büyülendiği, sözlerinin dillerine dolandığı o şarkı. Metallica albümünün 8. parçası olan “Nothing Else Matters” — bu şarkıyı listeye eklemesek olmazdı. Şarkıyı James Hetfield ve Lars Ulrich bestelemiştir. Öyle ki Hetfield, şarkının sözlerini yazarken kendini kaybettiği, her şeyden soyutlandığı söyleniyor. Hem Hetfield’ın kişisel sorunlarını hem de grubun artan ünleriyle başa çıkma mücadelesini bu şarkıda hissedebilirsiniz.
Forever trusting who we are
(Sonsuza kadar kim olduğumuza güveniyorum)
And nothing else matters
(Ve başka hiçbir şeyin önemi yok)
1981’den günümüze süregelen başarılarında yalnızca yeteneklerinin değil hayata karşı verdikleri mücadelenin, müziğe olan tutkularının ve onları sevenlere duydukları bağlılığın da büyük payı var. Umuyoruz ki sizin için derlemiş olduğumuz Metallica’nın unutulmaz beş şarkısı sizlerin de ruhuna dokunmuş, keyif almışşınızdır.
Kaynakça:
- “Metallica: A Heavy Metal Legacy — the Story of a Legendary Band.” Medium. Web. Erişim Tarihi: 14.03.2025
- “Our History.” Metallica.com. Web. Erişim Tarihi: 14.03.2025
- “What is The Unforgiven Actually About?”. reddit.com. Web. Erişim Tarihi: 14.03.2025
- Şarkı sözleri: genius.com
- Öne çıkarılan görsel spin.com’dan alınmıştır.