72 Seasons, Metallica‘nın 14 Nisan 2023’te yayınladıkları son albümlerinin ismi. Grubun solisti James Hetfiield‘in çocukluk ve gençlik çağında yaşadığı travmalara ithafen yazdığı şarkı sözlerinden oluşan ve bundan dolayı bu ismi alan albüm Metallica hayranlarını kelimenin tam anlamıyla Musa’nın Kızıldeniz’i böldüğü gibi ikiye bölmüş durumda. Bir kısım albümü beğenmeyip yerden yere vururken, karşı cephedekiler ise albüme 10 üzerinden en az 9 verecek kadar beğendiğini ifade eder durumda. İkinci grupta yer alanlardan bir kısmı da albümün grup üyelerinin yaş ortalamasının 55’lere dayanmasına rağmen hala içlerinde bulunan müzik yapma ve üretme isteğinin hatırına beğenilmesi gerektiğini düşünüyor.

Gerçekten de müzik dünyasında nadir rastlanacak şekilde 40 seneden uzun süre birlikte olan -mecburi değişiklikler dışında- ve sayısız başarılı albümle imza atıp turneden turneye koşan grubun çıkardığı albüm bu açıdan bakıldığında takdiri hak ediyor. Ancak diğer taraftan 90’ların başında MTV’nin de katalizör olduğu müzik devrimine denk gelen ve grubun müzikal olarak zirveye ulaştığı Black albümünden sonraki albümler, özellikle o dönemdeki hayranları için, hiç bir zaman tatmin edici olmayacaktır. Talihsiz bir kaza sonucu hayata erken veda eden bas gitarist Cliff Burton‘un aldığı müzik eğitimi ve özellikle klasik müzik yeteneği ve bilgisi sayesinde onun dahil olduğu albümlerdeki parçaların sahip olduğu enstrümantal ve melodik etkinin Black albümü ile sona erdiğini söyleyebiliriz.
Cliff Burton’ın eşsiz yeteneklerini daha yakından tanımak isterseniz bu yazımıza göz atabilirsiniz.

Bundan sondaki albümlerde grup müzikalite olarak biraz daha farklı bir yapı benimsedi. Buna rağmen son albümleri 72 Seasons da dahil bütün albümlerde olan ve grubun alametifarikaları diyeceğimiz özellikleri değişmedi. Bunların başında, arada alkol bağımlılığı yüzünden rehabilitasyon merkezine gitmek durumunda kalmasına rağmen, Papa Het‘in yıllar geçtikçe yıllanan şarap gibi tat veren vokalleri geliyor. Bir diğeriyse gitar riff’lerinde kullandıkları “downpicking” tekniği ki James Hetfield bu tekniğin kralı olarak kabul edilir. Her babayiğidin harcı olmayan bu tekniği son albümde de sonuna kadar kullanmışlar. Yine Kirk Hammet‘in gitar yeteneği ve spor arabanın gaz pedalı gibi köklediği “wah wah” pedal kullanımı, küçük dev Danimarkalı Lars Ulrich‘in davuldaki yeteneği ve 20 senedir grupta olan Robert Trujillo‘nun enerjisi grubun değişmeyenleri. Hem grup hem hayran tarafından baktığımızda eski albümlerin yapıldığı zamanki dünya görüşleri ve sorunlar ile bugünküler arasında hem dönemsel hem de orta yaş olgunluğundan kaynaklanan farklar albümden alınan zevki bir nebze olsun düşürüyor. Aynı zamanda son albümde kullanılan teknolojik imkanlar yapılan müziği makineleştirirken, baştan savma yapılmış basit klipler, görselliğin artık her şey olduğu günümüzde albümün etkisini azaltan diğer etmenler. Grubun hayranlarının albüm ile ilgili düşüncelerini özetledikten sonra albüm ve içindeki şarkılara müzikal açıdan göz atalım.

Albümün ismi ile aynı adı taşıyan 72 Seasons, dinleyiciye sanki birçok mevsimin iniş çıkışlarından geçiyormuş hissi veriyor. Başlangıçta şarkı, Hammett‘in keskin gitarları devreye girmeden önce hoş, ahenksiz bir ses içeriyor. Şarkı, dinleyiciyi hızlı, thrashy riffler, gitar solosu ve şiddetli müzikal çöküşler arasında gidip gelen müzikal bir yolculuğa çıkarıyor. James Hetfield bir röportajında albümün çocukluğunda okuduğu bir kitaptan esinlendiğini söyledi ama hangi kitap olduğunu söylemedi.
Başlangıçta “72 Seasons”ın deneysel bir albüm olmadığı anlaşılıyor. Ancak bir sonraki şarkı olan Shadows Follow, Metallica’nın İngiliz ağır metal sound’unu almasıyla biraz deney ve tehlike taşıyor.
Metallica, Screaming Suicide ile “groove metal”i keşfediyor ancak hızlı tempolu gitar riffleriyle thrash köklerine de bağlı kalıyor. Ayrıca şarkının 1 dakika 52. saniyesinde Hammett’in etkileyici gitar solosu her metal müzik dinleyicisini mest edecek türden.
Rock ve metal müziğin kökleri her zaman blues müziğe dayanmıştır ve Sleepwalk My Life Away bu köklere saygı duruşunda bulunuyor. Albümdeki en keyifli şarkılardan biri ve akılda kalıcı, eğlenceli, basit bir gitar ritmine sahip. Ayrıca albümün en iyileri arasında yer alan Hammett’in harika soloları da var.
You Must Burn!; Bu, yumrukları sıkan bir marş olduğu için şarkı ismindeki ünlem işaretini hak ediyor. Bu, Metallica’nın “...Justice for all” dönemini anımsatıyor. 72 Seasons’ın bir sonraki parçası olan Lux Æterna, yeni albümün ilk teklisiydi, yani hayranlar parçaya oldukça aşinaydı. Bu şarkı, süper agresif gitarlar, hızlı tempo ve titreşen vurmalı vuruşlarla saf bir thrash. Crown of Barbed Wire parçası ise tekrar eden ve hipnotize edici bir riff ve ritimle dinleyiciyi içine çekiyor. Burada Hetfield’ın sesi notadan notaya oldukça rahat bir şekilde yukarı ve aşağı kayabiliyor ve bize profesyonelliğini kanıtlıyor.

Chasing Light Bir tutam ritim içermesine rağmen saf bir trash olarak yorumlanabilir. Thrash’in ötesine geçen bir an arayanlar için If Darknes Had a Son var. Gerçek bir mücevher olan bu şarkı,Hetfield’ın en güçlü vokallerinden bazılarını içeriyor ve vokalist ısrarla şunu söylüyor: “Eğer karanlığın bir oğlu olsaydı, işte buradayım. Günah onun babasıdır”.
Albümün sonuna yaklaşırken Metallica işleri bir adım aşağı çeviriyor ki bu da canlandırıcı. Affedilmez derecede ağır olan bu albümde çok ihtiyaç duyulan bir şey. Too Far Gone? bir sonraki şarkı ve bunun en önemli özelliği Hammett’in kaygan gitar solosu, özellikle de parçanın 3 te 1lik kısmında. Bu arada, hem Room of Mirrors hem de Inamorata, Hetfield’in en derin, en içe dönük sorularını ve duygularını vurguluyor. Room of Mirrors coşkulu bir marştır, Inamorata ise Hetfield’ın yarı akustik arka planda şarkı söylemesini sağlar. 72 Seasons’da maalesef bir balad yok ama Inamorata bir nebze de olsa bu eksikliği gideriyor.

Belki de grup için sonuncu olacak bu albüm hayranlarını kutuplaştırmış olsa da nihayetinde bir Metallica albümü ve övgüleri hak ediyor. Metal müzik tarihinin klasiklerinden olan ve 33 yıl sonra bile bıkmadan dinlenen Black albümüyle yarıştırmak biraz zor olacaktır bu albümü. Albümün tüm parçalarını dinlemek isteyenler için buraya bırakıyoruz:
Kaynakça :
https://audioinkradio.com/2023/04/metallica-72-seasons-track-by-track-album-review/. Erişim tarihi : 27 Ağustos 2023.