İçimdeki Müzik: Melody’nin Güçlü Öyküsü | 15 Alıntı

Ayşegül Çelik
Ayşegül Çelik
Turnayı gözünden vuranlar bizden değildir. Turnanın kalbinden dem vuranlar, bu tarafa
spot_img
spot_img

Sharon M. Draper imzalı İçimdeki Müzik; birçok farklı ödüle layık görülüyor, New York Times Bestseller’da haftalarca yerini koruyor. Kitapta beyin felci sonucu motor becerileri ve dil yetisi olmayan Melody’nin hayatına eşlik ediyoruz. Zekasında bir problem olmamasına rağmen çevre tarafından dünyayı anlamıyormuş gibi görülen Melody, okulunda kaynaştırma öğrencisi olarak yaşıtlarının üzerinde başarılar sergiliyor. Engelli bir birey olarak kimi zaman kabul görmüyor, kimi zaman kendisine acıyor, kimi zaman hırslanıyor ve mücadele ediyor. Melody’nin gerçekçi ve ilham verici hayat hikayesinden 15 alıntıyı sizlerle paylaşıyoruz, keyifli okumalar!

  • Kelimeler kar taneleri gibi etrafımda uçuşuyor. Her biri narin ve eşsiz, yere düşmeden avucumda eriyip gidiyor. (sf. 5)
  • Düşünce ve kelimelerin karmaşık işleyişini nasıl çözdüm bilmiyorum ama bu kendiliğinden ve hızlıca oldu. İki yaşına geldiğimde bütün anılarımda kelimeler ve bütün kelimelerin de bir anlamı vardı.
    Ama sadece kafamın içinde… Şimdiye kadar tek kelime konuşmadım. Neredeyse onbir yaşındayım. (sf. 6)
  • Annem devam ediyordu, “O kadar da akıllı değilsiniz beyefendi, sadece şanslısınız! Sorunsuz yetilere sahip olan bizler, sadece bağışlanmış kişileriz. (sf. 27)
  • Uyurken rüyalar görüyorum. Ve rüyalarımda her şeyi yapabiliyorum. Parkta oyunlar için ilk ben seçiliyorum. Çok hızlı koşabiliyorum. Jimnastik yapabiliyorum ve denge tahtasından asla düşmüyorum. Yer minderinde dans edebiliyorum, üstelik bunda çok iyiyim..
    Ama her sabah uyandığımda gerçek, yüzüme bir yumruk indiriyor. (sf. 48)
  • Filmi izlerken, acaba köpeğimle beraber Oz’a uçsam büyücüden ne isterdim diye düşündüm.
    Beyin? Bende yeterince var.
    …….. (sf. 64)
  • Penny’nin sevimli ve şirin hareketlerinden oluşan yüzlerce saatlik kayıtları var. Ve itiraf etmem gerekirse bazen her yeni öğrendiği şeyin videosunu izlerken kendimi kötü hissediyorum. Yapabilmeyi istediğin şeyleri bir bebeğin yaptığını izlemek berbat bir şey! (sf. 71)
  • Bazı insanlar dişlerine tel taktırır. Bazı insanlar bacaklarına tel taktırır. Bazıları için tel işe yaramaz bu yüzden tekerlekli sandalye veya yürüteçlere ihtiyaç duyarlar. Sadece bozuk dişlere sahip olduğun için şanslı bir kızsın. Bunu unutma. (sf. 107)
  • Düşününce aileme hiç ama hiçbir zaman doğrudan bir şey söylememiş olduğumu fark ettim. Birkaç tuşa bastım ve cihaz benim hiçbir zaman söyleyemeyeceğim yeni kelimeleri seslendirdi:
    “Seni seviyorum.” (sf. 122)
  • Rose dikkatle bana bakıp sonunda, “Tüm kelimelerimin içimde sıkışıp kaldığını hayal bile edemiyorum,” dedi.
    “Berbat bir şey,” diye yazdım. (sf. 128)
  • Senin harika bir hikayen var. Diğer insanlar senin hakkında daha çok şey öğrenmek isteyebilir.
    “Benimle dalga geçmezler değil mi?” (sf. 174)
  • “Kazanan takımda olmak okuldaki hayatını nasıl değiştirecek?”
    Bunun iyi bir soru olduğunu düşündüm. “Pek değiştirmeyecek.” diye itiraf ettim. Sonra ben doğru kelimeleri yazmaya çalışırken muhabir bir süre bekledi. “Belki çocuklar benimle daha çok konuşur.” (sf. 197)
  • Gözlerim yaşardı. Sadece bir kez olsun kardeşime sarılabilmek ve babama onu sevdiğimi söyleyebilmek isterdim. Bir makine üzerinden değil, gerçek kelimelerle. (sf. 210)
  • Kocaman pencereden dışarıdaki manzaraya baktım ve ıslak dalların dansını izledim. Nasıl anlatabilirdim? Konuşma cihazına baktım ve yavaşça yazdım, “Diğer çocuklar gibi olmak istiyorum.”
    “Yani acımasız, sahte ve düşüncesiz olmak mı istiyorsun?”
    Kızgın yüzüne baktım ve gözlerimi kaçırdım.
    “Hayır. Normal.” (sf. 242)
  • Sanki biri bana bir yapboz verdi ve üzerinde büyük resmin olduğu kutu bende değil. Bu yüzden bittiğinde resmin neye benzeyeceğini bilemiyorum. Tüm parçalar bende mi ondan da emin değilim. (sf. 253)
  • Aklımın içinde öyle çok şey var ki. Söyleyecek çok şeyim ama yazacak tek bir parmağım var.
    Sanırım en başından başlayacağım…
    Kelimeler.
    Etrafım binlerce kelimeyle çevrili. Belki de milyonlarca. (sf. 254)

İçimdeki Müzik – Sharon M. Draper

Timaş Yayınları

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.