“İnsanın kendine mektup yazması ve dönüp dönüp onu okuması yalnızlığın da ötesidir.” / Özdemir Asaf
1)De Profundis
Oscar Wilde‘ın Reading Hapishanesi’ndeki tutukluluğu sırasında Bosie’ye yazdığı bir mektuptur. İlk yarısında, Wilde önceki ilişkilerini ve sonunda Wilde’ın ağır ahlaksızlıktan mahkum edilmesine ve hapsedilmesine yol açan abartılı yaşam tarzlarını anlatıyor. Kitap olarak kısa görünse de Wilde’ın sarsıcı kalemi ve belki de yaşadıkları bizi okurken etkisi altına alıyor.
2) Milena’ya Mektuplar-Franz Kafka
Kafka ve büyük aşkı Milena jesenska’nın 1920 Nisandan nerdeyse Kafka’nın ölümüne kadar sürmüş aşk mektuplarının derlemesidir. Ne yazık ki tanışmalarından sonra aşkları yalnızca mektuplarında kalmıştır.
3)Babaya Mektup- Franz Kafka
“Babaya Mektup” Franz Kafka‘nın Kasım 1919’da babası Hermann‘a yazdığı mektuptur. Kafka bu yapıtta babasının kendisini psikolojik yönden istismar ettiğini öne sürmektedir. Kafka 45 sayfalık mektubu babasına ulaştırması için annesine teslim etmiş, ancak annesi mektubu oğluna geri vermiştir
4)Theo’ya Mektuplar-Vincent Van Gogh
Vincent Van Gogh’un on yedi yıl boyunca, intiharından iki gün önceye dek kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplar, Onun buhranları , hastalığı nasıl yalnız hissetiğini resimlerinden sonra belkide bize en iyi anlatan detaylardır.
5)Kötülük Mektupları-Spinoza
Spinoza öldüğünde ardında çok az şey bırakmıştır. Ama asıl hazinesi olan yazı masası ve içindeki el yazmaları dostları tarafından saklanmış ve nihayet günyüzüne çıkmıştır. Bu mektuplaşmalarda 1964-65 yıllarında Spinoza’nın bir okuru olan Blyenbergh ile yaratılı , etik ve derinlemesine mevzular hakkında yaptıkları yazışmalardan elimize geçenlerdir.
6)Mektuplar-Platon
Platon’un Bütün Yapıtları’nın ilk kitabı olan ve filozofun Sicilya’da geçirdiği günleri konu alan “Mektuplar”, Platon felsefesinin yansıtılması açısından bir öneme sahiptir. Mektuplar, filozofun diğer eserlerinde neredeyse hiç söz etmediği hayatının en azından bir bölümüne ışık tutması, politik faaliyetleriyle ilgili bilgiler içermesi nedeniyle de okunmaya değerdir. Platon’un Mektupları, geleneksel olarak Platonik külliyatta yer alan on üç harflik bir dizidir. Yedinci Mektup haricinde, çoğu bilim adamı yedinciyi reddetmesine rağmen, genellikle sahte olarak kabul edilirler.
7) İngiltere Mektupları-Voltaire
Mektuplaşmanın hem felsefi hemde özel hayatında çokça yer tuttuğu yazarı olan Voltaire’in ömrü boyunca 20 binden fazla mektup yazdığı söylenir. Çokça yazdığı mektuplar aracılığıyla güçlü bir sosyal ağ inşa ettiği gibi, öğreticilik görevini de üstlenmiştir. Bu öğretmen yönü ve sosyal yapısı ile Voltaire Fransız halkının hocası ve Fransız Aydınlanması’nın babası sayılır. “İngiltere Mektupları”, 1726 ile 1729 yılları arasında İngiltere’de sürgünde olan Voltaire’in deneyimlerini içeren 24 önemli makaleden oluşur. Dolayısıyla, aslında bu mektuplar “açıklayıcı” bir dille yazılmış İngiliz Akıl Çağı tanıtımı kıvamındadırlar.
8)On Üç Günün Mektupları- Cemal Süreya
Cemal Süreya, Temmuz 1972’de Okmeydanı SSK Hastanesi’ne yatan eşi Zuhal Tekkanat’a hastanede kaldığı on üç gün boyunca mektuplar yazmıştı. Zuhal’e ve oğulları Memo’ya olan sevgisini, hayallerini ve özlemlerini, mutluluk ve kaygılarını anlattığı, şiirinden tanıdığımız içtenlikle kaleme alınmış bu mektuplar, Süreya’nın ölümünün ardından Erdal Öz’ün sunumuyla kitaplaştırıldı. Kitabın ikinci kısmını oluşturan 1967-1978 tarihli mektuplarla birlikte derlenmiştir.
9)Canım Aliye, Ruhum Filiz- Sabahattin Ali
Türk Edebiyatının naif yazarlarından olan Sabahattin Ali‘nin ailesi için yazdıklarının içimizi ısıttığı bir eseri. “Bundan sonra hiç kimse sana benim kadar yakın olmayacak. Beraber Almanca öğreneceğiz, ben İngilizce öğrenmek istiyorum, beraber İngilizce dersi alacağız, ben kitaplar tercüme edeceğim, bunları beraber okuyacağız, neşeli ve kederli olacağız, ne olursa olsun, bütün bunlar hep beraber, hep ikimizin iştirakiyle olacak ve başka hiç kimse karışmayacak.” Alıntı kitabın içerisindeki tarihsiz bir mektuptan alınmıştır.
10)Dracula- Bram Stoker
İrlandalı yazar Bram Stoker‘ın 1897 yılında yayınlanan kitabı, “Drakula” her ne kadar gotik korku literatüründe incelenen bir kitap olsa da sıra dışı örgüyü bizlere mektuplar, gazete makaleleri ile de aktardığından mektup roman özelliği de taşır. Hatta neredeyse edebiyata bu konuda öncülük eder.
11)Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu- Stefan Zweig
Stefan Zweig‘ın sıklıkla raflarda rastladığımız yada çok satanlarda gördüğümüz bu kitabı hem güzel bir dram sunuyor. Ayrıca karakterin içsel sancılarını oldukça ince ve derin bir şekilde bize aktaran bir kurgu mektup kitabı.
12)Lady Susan- Jane Austen
Jane Austen bu kısa ve eğlenceli romanında, son âna kadar izini belli etmeksizin, yazışmalar üzerinden karakterleri ve olayları anlamaya bırakarak gizemli bir eser sunuyor. Yirmilerinin başında yazdığı “Lady Susan”da Austen kalıplaşmış romantik eserlerin kurallarını bozar ve kadın karakterine olayların akışını değiştirme gücü verir.
13)Pamela-Samuel Richardson
Pamela veya Ödüllü Fazilet, ilk olarak 1740 yılında İngiliz yazar Samuel Richardson tarafından yayınlanan bir mektup romanıdır. İlk gerçek İngiliz romanlarından biri olarak kabul edilen kitap, Richardson’ın evlilikle ilgili davranış literatürü versiyonu olarak hizmet ediyor. Bir koleksiyondan çok satan romana dönüşen eser cinsiyet / sınıf ayrımı taciz ve evlilik gibi pek çok toplumsal konuya da dikkat çekiyor.
