Asırlık bir fotoğrafçılık hikayesi…
Türkiye’nin ilk fotoğrafçılarından olan Mehmet Turgut‘un Kurtuluş Savaşı dönemlerinden itibaren yani asırlık mirasına sahip çıkan torunu Mehmet Turgut’un hikayesini inceliyoruz.
Foto Turgut’un Son Veliahtı Mehmet Turgut
(Mehmet Turgut)
21 Temmuz 1977 yılında Ankara’da dünyaya gelen Turgut’un mesleki kaderini ismini aldığı fotoğrafçı dedesi belirlemiştir. Uzun yıllar baskı teknikleri, teorik fotoğrafçılık, boyama, kara kalem ve fotoğraf işlemeleri üzerine çalışmalar yapan isim ilerleyen zamanlarda kendisini kurgusal fotoğraflar üretmeye ve çekmeye adamıştır. Turgut’un portre çalışmaları da bir hayli ön plandadır.
(Konsept Portre Eseri, Turgut’un Arşivinden Haluk Bilginer, Şahsiyet)
(Konsept Portre Örneği, Turgut’un Arşivinden)
(Ara Güler ve İlber Ortaylı, Turgut’un Arşivinden)
(Aydın Boysan, Turgut’un Arşivinden)
(Yaşar Kemal, Turgut Arşivinden)
Bunun yanında yönetmenlik, sunuculuk ve yapımcılık deneyimleri de edinmiştir. Fotoğraf sanatı üzerine sayısız seminerler veren Mehmet Turgut bir sürü sergi açtı ve onlarca ödülün de sahibi oldu. Dünyaca ünlü isimlerle çalışan Turgut; 2009 yılında Türk Sanat Kurumu tarafından yılın fotoğrafçısı seçildi. 2014 yılında ise One Eye Land Ödülleri‘nde Avrupa’da “yılın fotoğrafçısı” olmuştur. 2021 yılında hayatını Ada Şanlıman ile birleştirmiştir. Gün geçtikçe daha başarılı çalışmalarına ve sergilerine devam etmektedir.
Turgut Ailesi Hakkında Bilinenler
(Turgut Ailesi Arşivi)
Turgut ailesinin geçmişi Türkiye tarihinin ilk fotoğrafçılarından olan aynı zamanda Anadolu’nun Rus Savaşı’nı yaşadığı, mücadelelerin en zorlularının verildiği dönemlerde fotoğrafçılık yapıp ailesinin tüm fertlerine de bu mesleği aşılayan Mehmet Turgut’a ve kitaplarda okuduğumuz, filmlerde izlediğimiz savaşın içinde savaş veren cefakar kadınlardan bir tanesi olan Emine Turgut’a dayanıyor. Öyle ki Emine Hanım, hamilelikleri sırasında bile fotoğraf çekerek, yorganlarını karanlık oda yapıp kullanırmış…
(Turgut Ailesi Arşivi)
(Mehmet Turgut, Dede)
Fotoğrafçılık Kariyerlerinin Başları ve Memurluk Hayatı
Diyarbakır’daki fotoğrafçılardan daha ucuz fotoğraf çektiği duyulan Mehmet Bey, Diyarbakır’da Maden kazasından sonra memurların fotoğraflarını çekmesi için çağrılır. 1927’de yeni alfabeyi öğrenemeyen memurların işine son verildiği sırada, öğrendiği Fransızca’dan dolayı Latin harflerini bilen Mehmet Bey, memurlara “ben size yeni alfabeyi öğretirim” der. Bu nedenle, kendisine yapılan ” P.T.T Müdürlüğü’ne müracaat et, hem fotoğraf çek hem de maaş al” önerisi üzerine yeni alfabeyle dilekçe yazıp Baş Müdürlük’te memuriyete başlamak için evini Elazığ’dan Diyarbakır’a taşır. Dokuz sene sonra Van’ın Erciş köyüne tayin olur. Mehmet Turgut, 1940’da savaş sırasında, Erciş’ten Van’a askeri posta memuru olarak tayin olup gider. Alaminütü bırakıp evde Carl Zeiss objektifli Zeiss İkon makinesiyle cam film kullanmaya başlayarak Van’ın kalbur üstü kişilerin fotoğraflarını çeker. Van’da 4 sene kaldıktan sonra oğullarından Fikret 11, Ahmet 6 yaşlarındayken tayinler için yapılan kurada kendisine Gaziantep çıkmıştır ve maceralı bir yolculuğun ardından Gaziantep’e ulaşmışlar.
(Ahmet Turgut, Baba)
Gaziantep’teki fotoğrafçılar tarafından valiliğe şikayet edilince fotoğrafçılık yapmasına mani olunur ve 2 sene boyunca sadece memurluk yapar. Rusların Ardahan’ı istedikleri 1947’de seferberlik ilan edilir. Tekrar bir tayinle Sarıkamış’a Askeri Sahra Posta Şefi olarak tayin olur. Memuriyeti sebebiyle çalışamayan Mehmet Bey bir arsa satın alır ve büyük cam cepheli olarak yaptırdığı fotoğrafhanesinde saç ışığı elde etmek için diğer duvardan delik açar. Oğlu Fikret Bey fotoğraf çekip baskı yaparken Mehmet Bey’de rötuşları yapar.
Memurluktan nasibini alan Mehmet Bey, 1951’de bu sefer de P.T.T. kalem memuru olarak Gaziantep’e tayin olur. Orada da Fikret Bey’e fotoğrafhane açar. 1953’de askere gidene kadar foto ressamlık, çekim ve rötuş Fikret Bey tarafından yapılır. Askerlikle kesintiye uğrayan bu duruma çare olarak fotoğraf malzemeleri evin alt katına taşınıp fotoğrafhane de anne Emine Hanım’ın üstüne açılarak ismi Foto Aile konulur.
Eşinin ve Çocuklarının Fotoğrafçılığı
Gaziantepli kadınlar, senelerdir Zeiss İkon makinesiyle 6×9 roll çekim ve baskı yaparak fotoğrafçılıkla uğraşan ve fotoğrafçılığa başladığı zaman 2.çocuğuna hamile olan Emine Hanıma çektirmeye başlarlar. Mehmet Bey memurluğundan artan vaktini rötuşları yapmaya harcamaya devam eder. Büyük oğlu Fikret Bey, askerden dönünce ressamlığını geliştirmek üzere zamanın meşhur pastelcilerinden biri olan Mustafa Kapkın‘ dan ders almak üzere İzmir’e gider. 1954’de Gaziantep’e dönünce Foto Fikret adında dükkan açar. Emekli olan Mehmet Bey de oğluyla beraber sevdiği meslekte çalışmaya devam eder. Fikret Bey’in ayrılıp 1957’de Urfa’da fotoğrafhane açmasına kadar beraber çalışırlar. Ahmet Bey ise bu esnada Ankara’da Büyük Fotoğrafçılık adıyla faaliyetini sürdürmekteydi.
(Ahmet Turgut, Baba)
Ahmet Turgut’a Kalan Miras
1957 senesinde Gaziantep’e çağrılıp Fikret Bey’in yerine geçer. Ahmet Bey, bazı siyasi nedenlerden ötürü 1960 yılında Gaziantep’i terk etmek zorunda kalır. Ardından Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin Coğrafya Bölümü’ne kayıt yaptırıp Ankara’ya gider. Babasından hiç harçlık almadan fotoğrafçılara rötuş yaparak geçinmeye başlar. Fikret Bey de o sırada Ankara’da ve foto ressamlığını sürdürmektedir. 1960-1961 yılları arasında foto ressamlığını öğrenen Ahmet Bey üniversiteyi 3.sınıfta terk edip askerlik görevini 1964-1965 yıllarında Ankara’nın Keskin kazası Müsellim köyünde öğretmen olarak yapar. Fotoğrafhanelerin acele işlerinin rötuşlarını cumartesi, pazar günleri yapıp diğer işlerini de köyde gece lambası ışığında çalışmak üzere haftalık alarak 500 filmi 1 haftada rötuşlarmış.
1966’da 66 yaşında olan Mehmet Turgut Ankara’ya gelir, Foto Turgut’u kurar. 1968’de bu fotoğrafhaneyi devrederek Etlik’te dükkan alıp Foto Net’i kurarak tek başına çalışır. 1978’de akciğer kanserine yenilir ve Foto Net kapanır. Böylece Mehmet Turgut efsanesi son bulur.
Yaşananların ardından 80 m2 alanıyla Türkiye’nin en büyük stüdyolarından biri olan “Stüdyo Büyük” Ahmet Turgut tarafından 1971 senesinde Ankara’da açılır. 4×4 siyah fonla 8 metreden yabancı dans topluluklarının gazete ilanları için fotoğraflarını çekerlermiş. Mesela Muazzez Abacı gibi Ankara’da başlayan meşhur ses sanatçılarının fotoğrafları da çekilmiş.
(Mehmet Turgut ve Babası Ahmet Turgut)
Ahmet Bey 1984’ten sonra Mini Lab Kiss alarak renkli laboratuarı kurmuştur. Photoshop ve bilgisayar kullanmayı öğrenmiş, dijital lab. açma isteğiyle askerden dönecek son veliaht olan oğlu Mehmet Turgut’u beklemiştir. Ölene kadar bilgisayar kullanmaktan ve photoshoplarla ilgilenmekten vazgeçmemiştir. Ahmet Turgut yakın zamanda 2020 senesinin 21 Ocak tarihinde bizlere veda etmiştir ancak oğlu Mehmet Turgut bu güzel aile yadigarı olan fotoğrafçılıklarını hala başarılı bir şekilde sürdürmektedir.
Mehmet Turgut’un eserlerini incelemek isterseniz portfolyosunun linki; Web
Kaynak
- Mehmet Turgut, Web
- Fotoğraf Dergisi, “Zeynep Orhon Targaç Söyleşisi” (Ağustos-Eylül 2002)














