İnsanlık var olduğundan beri, bilincimiz ve bilinç dışımız toplumsal normları ve zihinsel süreci her zaman yönlendirmiştir. Kadınların bu zihinsel süreçte ve tarihin engebeli yollarında hislerine, görülerine güvenmeye ve onları korumaya her zaman ihtiyacı olmuştur. Clarissa Estes tarafından yazılmış Kurtlarla Koşan Kadınlar, bu yolu anlatmakla kalmaz bu yolun ardındaki gizli ormanlardaki vahşi doğayla içsel bir maceraya çıkarır. Her kadının macerası farklıdır fakat belki de ortak yol göstericileri vardır. Bu kitapta yer alan Mavisakal hikayesi de ortak yol göstericilerden biridir ve içinde birçok gizli sembol ve yollar barındırır.

Kurtlarla Koşan Kadınlar Neyi Anlatır?

Kurtlarla Koşan Kadınlar, psikanalist Clarissa Estes tarafından yazılan, kadınların vahşi doğalarını ve psişelerini bulma yolunda yol gösterici olmayı amaçlayan bir kitaptır. Kitabın içinde, birbirinden farklı dersler veren ve yol gösteren birçok öykü bulunmaktadır.
Eski çağlardan beri kadınlar, her zaman susturulmaya ve vahşi doğasından koparılmaya çalışılmıştır. Kadınların toplumsal rolleri üzerinde kadınlar dışında herkes söz sahibi olmuştur. Ataerkil düzenin içinde kendi yerlerini belirleme hakları ellerinden alınmıştır. İçgüdüleri ve içlerindeki vahşi doğa susturulmaya çalışılmıştır. Kimi zaman nezaket adı altında, kimi zaman şiddetle, kimi zaman da cadı ilan edilip yakılarak… Dünya değişiyor ve uzun çağlar atlıyor. Fakat her zaman kadının erginlenmesi engellenmeye çalışılıyor ve saf haliyle kalınması için zorlanıyor. Kitap da okurlarına safdil olduğumuzu nasıl anlarız, erginlenme nasıl olur ve içimizdeki vahşi kadın nasıl doğasına kavuşur bunu kadınları kurtlarla bağdaştırarak anlatıyor.
Yazarın Kurtlarla Koşan Kadınlar eserinde, sembolik olarak kurtları seçmesinin nedeniyse kurt yavrularının kendi yok edicileri tarafından korunmayı öğrenmeye ve bu vahşi doğada yaşama gücünü her zaman bulmaya en çok ihtiyacı olan hayvanlar olmasıdır. Kurtlar, kendi vahşilikleri içinde sonsuzluğa koşarlar ve Estes de kadınların kendi vahşilikleri içinde rüzgarı arkalarına alarak koşmalarını ister.
Masalın Konusu

Mavisakal masalı, birçok unsuru içinde bulunduran bir derstir ve Clarissa Estes herkesin hayatında bir kere “mavisakal” ile karşılaştığını belirterek anlatmaya başlar.
Mavisakal, ormanda kendi şatosunda yaşayan korkunç bir varlıktır ve ismi gibi gerçekten sakalları masmavidir. Güzeller güzeli üç prenses kardeşten biriyle evlenmek ister. Onları kötü, korkunç değil de iyi ve nahif olarak kandırmak adına ziyafetler ve geziler düzenler. Fakat büyük ve ortanca kardeş içgüdülerine kulak verirler ve ona asla güvenmezler. Ne yazık ki en küçük kardeş, onun iyi biri olduğuna inanır ve onunla evlenmek ister. Ablalarının tüm ısrarlarına rağmen, “Sakalı o kadar da mavi değil.” diyerek evlenir.
Bir gün Mavisakal, iş için evden bir süre ayrılacağını söyler ve eşini bir odaya asla girmemesi hakkında net bir şekilde uyarır. Fakat ablaları, küçük kız kardeşi ziyarete gelmişlerdir ve yine içlerindeki sese kulak vererek anahtarı bularak kapıyı açtırırlar. Kız kardeşler gördükleri hakkında şok olmuştur, içeride parçalanmış cesetler vardır ve anahtardan kan akmaya başlar. Ne yapsalar da kanı asla durduramazlar ve bir yere saklarlar. O esnada Mavisakal, şatoya gelmiştir. Kızların odaya girdiklerini hemen anlar ve onları öldüreceğini söyler. Kızlar, gözetleme kulesine kaçarak kendilerini oraya kilitlerler ve ağabeylerinden yardım isterler. Ağabeyleri gelerek Mavisakal’ı öldürürler ve kaçırılan kız kardeşlerini kurtarırlar.
Masaldaki Bazı Semboller

Masal ilk başta küçük kız kardeşin henüz “safdil” olduğunu ve kendi öngörülerini henüz bulamadığını belirterek başlar. Mavisakal ise herkesin hayatında en az bir kez olan, kendini iyi gösteren fakat kendi zindanında kurbanının iç sesini köreltmek isteyen bir canavardır. Mavisakal hayatında onu kandırabilecek bir kurban arar ve küçük kız kardeşi bulur. Küçük kız kardeş Mavisakal için sakallarının gözüktüğü kadar mavi olmadığını düşünür. Burada onun içsel karanlığını görmemeye çalışan bir safdil kadın görürüz. Mavisakal’ın masmavi sakalları karanlığının dışarıya mavi olarak aktarımıdır aslında. Ne kadar yoğun ise içindeki dehlizler de bir o kadar karanlık ve sessizdir. En küçük kardeş, ona inanmak adına maviyi yani Mavisakal’ın karanlığını görmemeye hazırdır.
Mavisakal’ın küçük kız kardeşi götürdüğü şatosu aslında onun zindanıdır ayrıca içsel yolculuğudur. Onu sakladığı oda, içindeki karanlıkları ifade eder. Mavisakal’ın anahtarı ise küçük kız kardeş geldiğinde kanamaya başlar. Karanlığın delindiğini ve Mavisakal’ın kan kaybetmeye başladığını gösterir. Odadaki kadın cesetleri ise Mavisakal’ın kadınların içindeki öldürdüğü vahşi doğalarını ve psişeleri temsil eder. Ablaları, küçük kız kardeşin ihtiyacı olan bu cesareti ve içsel görüyü sağlayarak onun yol göstericileri olmuştur. Çıktıkları gözetleme kulesi de artık üçünün de içsel görüleriyle bakmayı öğrendiğini anlatmaya çalışır.
Mavisakal Masalının Anlatmak İstedikleri

Her kadın safdil olarak doğar, büyümeye ve erginlenmeye ihtiyaç duyar. Bazı kadınlar şanslıdır, içlerindeki vahşi doğayı bulup büyütebilirler ve onu saklamak zorunda kalmazlar. Ne yazık ki bazıları da çok şanssızdır, toplumsal normların ve başkalarının korkularının kurbanı olurlar.
Kadınlar, safdil evrede takılı kaldıklarında, kendi özlerinden kopuk ve içsel devinimlerinin savaştığı bir hale bürünürler. Kötülükleri ve kendi iç seslerini görmek istemezler. Kendilerinden, potansiyellerinden ve hissiyatlarından kaçarlar.
Belki denizler gibi uçsuz bucaksız iyi bir mavi bulacaklardır ya da masaldaki gibi masmavi korkunç bir sakal. İçten içe bileceklerdir içlerini karanlığa bürüyecek o maviyi. Ama savaşamazlar o karanlığı sırtlayıp gelen maviyle çünkü daha savaşacak vahşi kadını doğurmamışlardır. Bu nedenle her kadın kendi vahşi doğasını bulmalı ve onu korumalıdır. Hayatta her zaman onu büyütecek, tehlikeleri öğretecek ve iç sesini dinletecek bir yol göstericisi olmayabilir. Her kadın kendi için kendinin yol göstericisi olmalıdır. Ancak o zaman mavinin karanlık ve güvenilir tonlarını ayırt edebilirler.
Sezgileriyle bakmaya başlayan her kadın yıldızlı göğe benzer, daha parlak ve daha sonsuz olurlar. Bu yıldızların çoğalması dileğiyle…
Yazıya dair bir şarkı:
Kaynakça
- Estes, Clarissa Pinkola, Kurtlarla Koşan Kadınlar: Vahşi Kadın Arketipine Dair Mit ve Öyküler,2013.
- Sarıkaya,Helin Sude. ” Bir Başkaldırı Kitabı: Kurtlarla Koşan Kadınlar”- İnsanca Akademi.” İnsanca Akademi, 4 Mayıs 2021.
- Bookfrom.net “THE POPULAR STORY OF BLUE-BEARD” (Erişim tarihi:30.06.2024) (https://www.bookfrom.net/anonymous/6518-the_popular_story_of_blue_beard.html)
- Kapak görseli: soundcloud.com


