Martin McDonagh Sineması: Kusursuz Hikayeler

Editör:
Berfin Sayarsoy

Martin McDonagh Kimdir?

26 Mart 1970 Londra doğumlu İrlandalı yazar ve yönetmen Martin McDonagh, kariyerine 16 yaşında tiyatro metni yazabilmek için okulu bırakarak başladı. Sekiz yıl boyunca çeşitli işlerde çalışıp beğenmediği oyunlar yazdıktan sonra 1996’da Leenane Üçlemesi isimli ilk üçlemesini sahneye taşıdı. İrlanda’nın her yerinde oynanan üçlemenin ilk bölümü Leenane’nin Güzellik Kraliçesi, McDonagh’nın bir oyun yazarı olarak tanınmasını sağladı. 1997 yılındaysa Shakespeare‘den beri Londra’da bir sezonda dört oyunu oynanan ilk yazar olmuştu.

İlk kısa filmi Six Shooter (Altıpatlar) ile 2004’te sinemaya giriş yapan McDonagh, bu film ile 2006’da En İyi Kısa Film Oscar’ına layık görüldü. Bundan dört yıl sonra In Bruges (Brüj’de) ve 2012’de Seven Psychopaths (Yedi Psikopat) filmleri ile adını iyice duyurdu. 2017’de Three Billboards Outside Ebbing, Missouri (Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri) filmiyle onlarca ödül aldı ve bu film Amerikan Film Enstitüsü tarafından yılın en iyi on filminden biri seçildi. Son çıkan filmi ise 2022 yapımı The Banshees of Inisherin‘dir.

McDonagh Sineması

McDonagh, satirik bir komedi yönetmenidir. İstediklerini sakınmadan, biraz da mizahla beraber söyler. Örneğin Three Billboards Outside Ebbing, Missouri ile Amerikan polisini rezil eder; The Banshees of Inisherin filminde ise İrlanda İç Savaşı üzerinden savaşın her türlüsüne olan karşıtlığından bahseder. Bu sırada bolca kara mizah kullanır.

Three Billboards Outside Ebbing Missouri 2017

Filmlerinde şiddet ve gaddarlık tekrar eden temalardandır. Beş filminde de elini kana bulamaktan geri durmayan karakterler mevcut. En safından en kötüsüne her karakterin bir şekilde birisini incittiği bu filmler uygun koşullarda aslında herkesin şiddete başvurabileceğini hatırlatır gibidir. Bu açıdan bakınca filmlerinde insan doğasının bencilliğini ve ilkelliğini incelediğini söyleyebiliriz. Sahnelerin şiddet dozunu öngörmek kolay değildir, bazı sahnelerde sadece irkilirken bazı sahnelerdeyse dehşete düşeriz.

Silahların susmadığı, uzuvların koptuğu ve hayvanların kaçırıldığı McDonagh filmleri, tüm bunlara rağmen kalan diğer duygularımıza da hitap etmekten geri durmaz. Seyiriciyi bir an güldürürken hemen ardından gözlerini doldurtan bu filmler, baştan sona duygusal bir yolculuktur. Bunu yapabilmek için McDonagh karakterlerini ve karakterleri arasındaki ilişkileri kullanır. Baş rol veya yan rol fark etmeksizin her karakterin ayrı bir dünya olduğunu göstererek izleyicinin karakterlerle empati kurmasını sağlar. Böylece kimisi için sevinirken kimisi için üzülürüz.

Seven Psychopaths 2012

Bir başka McDonagh alametifarikası ise olayların tahmin edilemezliğidir. Bütün şaşırtmacaları ve kurnaz kandırmacalarıyla bizleri ekrana kilitleyen McDonagh, artık hemen hemen her filmin sonunu tahmin edebildiğimiz bu günlerde bizlere yeni ve ilginç filmler izletmeyi bir şekilde başarıyor. Bahsetmeden geçmemek gerek, Martin McDonagh denilince akla gelen iki aktör var: Colin Farrellve Brendan Gleeson. McDonagh İlk filmi Six Shooter’da beraber çalıştığı Brendan Gleeson’ı, In Bruges filminde Colin Farrell ile bir araya getirir ve bu ikili herkes tarafından çok sevilir. İkisini bir daha beraber görmek isteyen ve bunu planlayan McDonagh, The Banshees of Inisherin filminde de Farrell ile Gleeson’ı baş rollere koyar.

In Bruges setinde Soldan sağa Brendan Gleeson Martin McDonagh Colin Farrell

Six Shooter (2004)

Martin McDonagh’ın çıkış filmi olan bu kısa film, eşini henüz kaybetmiş Donnelly‘yi (Brendan Gleeson) hastaneden evine kadar takip ediyor. Bindiği trende bir gencin herkesi rahatsız etmesiyle gelişen olaylar, Donnelly’nin evinde son buluyor. Trajikomik bir finali olan bu kısa film, McDonagh kara mizahının en iyi örneklerinden. Daha ilk filminden diğer filmlerinde çokça göreceğimiz elementleri görebiliyoruz; suç, dram, şiddet, trajedi, komedi ve İrlanda. McDonagh’ın hakkında “Sanırım bu filmi yapmamın tek amacı film yapmayı isteyip istemediğimi öğrenmekti. Yaptım ve istediğimi fark ettim. (…) Trende film çekmek çok saçma bir fikirdi, bütün çekim akşam dörtte iş çıkışı saati seferleri için geri vermemiz gereken gerçek bir trene göre ayarlanıyordu.” dediği Six Shooter, 2006 yılında En İyi Kısa Film Oscar’ını kazandı.

In Bruges (2008)

Baş rollerini Colin Farrell (Ray) ve Brendan Gleeson‘ın (Ken) paylaştığı bu suç komedisi Belçika’nın mimarisi ve kanalları ile ünlü şehri Bruges’da geçiyor. İki kiralık katili izlediğimiz bu film beklenmedik olaylarıyla bizi meraklandırmakla kalmıyor aynı zamanda peri masallarından çıkmış gibi gözüken Bruges’u gezdirerek keyifli bir vakit geçirtiyor. McDonagh’nın hafif büyülü gerçekçiliğini ilk kez In Bruges filminde izliyoruz. Örneğin ağır yaralı insanlar merdiven çıkabiliyor veya sokakta çıkan bir çatışmaya rağmen polisin geldiğini görmüyoruz. Mesleğin, emirlerin, ölümün ve arkadaşlığın ne demek olduğunu sorgulayan In Bruges, Farrell ve Gleeson’ın oyunculukları ve uyuşan kimyaları ile büyük bir seyir zevki yaşatıyor. 2009’da McDonagh’a bir BAFTA kazandırırken Colin Farrell de En İyi Oyuncu dalında Altın Küre’yi kazandıran In Bruges, kesinlikle McDonagh seyircilerinin favorisi arasında.

Seven Psychopaths (2012)

Baş rolünde yine Colin Farrell’i (Marty) izlediğimiz Seven Psychopaths’ın kadrosunda Pulp Fiction ve Catch Me If You Can gibi filmlerden tanıdığımız aktör Christopher Walken da bulunuyor. Film, alkolik yazar Marty’nin senaryo yazarken zorlandığını fark eden arkadaşı Billy‘nin (Sam Rockwell) ona yardım etmek istemesi ile başlar. Film boyunca senaryosunu yazarken takip ettiğimiz Marty’nin aklına gelen çeşitli hikayeleri izliyoruz. In Bruges filmindeki büyülü gerçekçilik burada da mevcut: Kafasından vurulan birisinin konuşabildiğini sadece McDonagh filmlerinde izleyebilirsiniz. Rahatlıkla McDonagh repertuarının en şaşırtıcı filmi diyebileceğimiz bu film; meslek, sadakat ve arkadaşlık kavramlarını irdeliyor. Senaryonun akıcılığı ve ilginçliğiyle herkesin merakını uyandıran Seven Psychopaths, McDonagh’ın ilk iki filmi gibi prestijli ödüller kazanmasa da, izleyicilerin aklında sağlam bir yer edinmeyi başardı.

Soldan sağa Colin Farrell Sam Rockwell Christopher Walken

Three Billboards Outside Ebbing, Missouri

Baş rolünde Frances McDormand ve yan rollerde Seven Psychopaths‘te de McDonagh ile çalışmış olan Sam Rockwell (Jason Dixon) ile küçük bir rolde olsa da Game of Thrones‘dan tanıdığımız Peter Dinklage‘ı izlediğimiz Three Billboards Outside Ebbing, Missouri, ana karakterimiz Mildred Hayes‘in kızı için adalet arayışı ile başlar. Polise güvenmeyen Mildred, işleri kendi eline alınca bütün kasabayı karşısında bulur. Özellikle ırkçı ve şiddet yanlısı memur Jason Dixon, Mildred’a ve Mildred’ın arkadaşlarına kafayı takmıştır. Mildred’ın karşı karşıya kaldığı sosyal baskıyı ve bunun yüzünden çektiği zorlukları izleyici de onunla beraber yaşar. Devleti, polisliği, adaleti, aileyi ve arkadaşlığı sorgulayan bu film McDonagh’ın en başarılı filmlerinden oluyor. Film, yüzlerce adaylık ve ödülün yanında 2018’de McDonagh’a ikinci En İyi Senaryo BAFTA’sını kazandırdı.

The Banshees of Inisherin (2022)

Sayısız adaylığı ve ödülüyle geçen senenin en çok konuşulan filmlerinden olan The Banshees of Inisherin, Colin Farrell (Pádraic Súilleabháin) ile Brendan Gleeson’ı (Colm Doherty) yıllar sonra tekrar buluşturuyor. The Killing of a Sacred Deer (Kutsal Geyiğin Ölümü) ile tanıdığımız Barry Keoghan (Dominic Kearney) ile daha önce tiyatro oyunlarında McDonagh ile çalışmış olan Kerry Condon‘ı (Siobhán Súilleabháin) da içeren bu rüya kadro, 1923’te Inisherin isimli hayali bir İrlanda adasında geçiyor. Hikaye Colm’un bir gün artık Pádraic’ten hoşlanmadığını ve onunla arkadaş olmak istemediğini söylemesiyle başlar, olaylar hızlıca ilerler. Pádraic’in bir de kendine ait hayalleri ve pek çok sorumluluğu olan kız kardeşi vardır: Siobhán. Dominic ise kasabanın sorunlu genç çocuğudur. McDonagh’nın ustaca yazılmış senaryosu ve özenli yönetmenliği sayesinde bu dört karakterle de empati kurarız. Filmde es geçemeyeceğimiz önemli iki karakter daha var: Pádraic’in eşeği Jenny ve Colm’un köpeği.

Arkamızda bıraktıklarımızı, başkalarına olan sorumluluklarımızı, “iyi” birisi olup olmadığımızı ve arkadaşlıklarımızı sorgulatan bu film, bizi iki saatliğine Inisherin’e götürüyor. Komik, şaşırtıcı ve biraz da şiddet içerikli bir film olan The Banshees of Inisherin, klasik bir McDonagh filmi. Filmde İrlanda’nın uçsuz bucaksız yeşilliğini ve dağlarını da izliyoruz. İzleyenleri İrlanda’ya hayran bırakan bu görüntüler, görüntü yönetmeni Ben Davis‘in adada dolaşırken çektiği videolardan oluşuyor. Sahneleri birbirine bağlamak için bu tarz görüntüler sıkça kullanılmış. Bu sahneler seyircilerin filme entegre olmasını sağlarken aynı zamanda Martin McDonagh ile ekibinin İrlanda’yı ne kadar sevdiğini de gösteriyor.

 

Kaynakça

The Famous People. “Martin McDonagh”. Erişim: 25.08.2023. Web

The New Yorker. “A Mind in Connemara”. 26.02.2006. Web

Stage Milk. “The Works of Martin McDonagh”. 15.11.2020. Web

Far Out Magazine. “Short of the Week: Martin McDonagh’s Academy Award-winning Film ‘Six Shooter'”. 19.02.2021. Web

 

Şimal Köseoğlu
Şimal Köseoğlu
first impressions of earth

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks