Martin Eden Kitabını Sevdiyseniz Okumanız Gereken Kitaplar

Editör:
Sinem Aykın
spot_img

Jack London’ın kaleminden çıkan Martin Eden, sade, güçlü betimlemeli ve psikolojik çözümlemeleriyle bizi romanına duygusal bir şekilde misafir ediyor. Martin Eden, sadece bireyin yazar olma serüvenini değil; başarı hırsını, sınıf çatışmasını ve hayal kırıklığını bize hissettiren çok güçlü bir roman. Bu kitabı okurken hem Martin‘in içsel yolculuğuna hem de toplumla olan çatışmasına şahitlik ediyoruz. Eğer bu temalar kalbinde bir yerlere dokunduysa, benzer bir ruhu taşıyan başka romanlarla bu deneyimi daha da derinleştirebilirsin. İşte Martin Eden’ın izinden giden, aynı tutkuyu ve çatışmayı barındıran kitaplar!

1. Açlık – Knut Hamsun

Knut Hamsun, aç kalmış genç bir yazarın zihinsel çöküşünü ve zorlu sürecini anlatır bu eserinde. Tıpkı Martin Eden gibi, hayalleriyle gerçekler arasında savrulur ve benzer hayatları vardır. İki eserde de edebiyata ve kitaplara aşık kahramanlar vardır.

“Ah, sefaletimin ortasında bile kitap gibi konuşup edebiyat yapmaya çalışıyor, nutuk çekiyordum.” (s.138)

Beynimde delice düşünceler koşturuyordu ve ben onların koşturmasına izin veriyordum söz geçiremediğim güçlerin etkisi altında olduğumun çok iyi bilincindeydim .” (s.129)

Bu alıntılar, içimizde bir yere dokunup karakterle bağdaşabileceğimizin kanıtıdır. Hamsun’un kullandığı dil ise içsel monologlara ve psikolojik çözümlemelere dayanır ve bireyin bilinçaltına ve iç dünyasına odaklanır. Bu yönüyle modernist edebiyatın öncülerinden olduğunu anlayabiliriz. Açlık‘ta psikolojik realizm ve bireyci bakış öne çıkar.

2. Tersine – Joris-Karl Huysmans

“Daha şimdiden, incelikle hazırlanmış bir ıssız köşe, rahat bir çöl, insan budalalığının sonu gelmez tufanından uzakta, sığınabileceği, kımıltısız ve ılık bir gemi düşlüyordu.” (s.38)

Bu eser, ülkemizde ciddi anlamda ismini duyuramamış olsa da 19. yüzyıl Fransız yazınına damgasını vurmuş 1884 tarihli bir yapıttır. Kitap, Jean des Esseintes adlı bir aristokratın, toplumdan ve sıradan hayattan uzak, estetik ve sanatla dolu yalnız yaşamını anlatır. Martin Eden gibi bireyin kendi idealleri ve arzuları uğruna toplumsal normlardan sıyrılmasını ve içsel dünyasında sıkışmasını gösterir. Eserde ayrıntılı, ağır, estetik ve sembolik bir dil kullanılır; betimlemeler yoğun ve detaylıdır. Kitap, doğal olanın ve sıradanlığın reddi üzerine kurulu bir manifesto niteliğindedir ve Dekadan Akımı‘nın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Des Esseintes‘in sıra dışı yaşamı, o dönemin sanat ve edebiyat çevrelerinde büyük etki yaratmıştır. Dili ağır olsa da bu kitaba şans verilmesi kanısındayım.

3. Yabancı – Albert Camus

 

“Benim olan bu yürek bile hep tanımlanamaz kalacak benim için. Varoluşum konusunda vardığım bu kesinlikle, bu güven vermeye çalıştığım öz arasındaki çukur hiçbir zaman dolmayacak. Kendi kendime yabancı kalacağım hep.” (s.55)

Camus’nun varoluşçu klasiği olan Yabancı, topluma ve onun değerlerine yabancılaşan bir bireyin hikâyesini anlatır. Martin Eden da hem işçi sınıfına hem burjuvaziye yabancılaşarak arada sıkışır. Her iki karakter de toplumun dayattığı anlamlara karşı duyarsız ya da isyankârdır. Sonunda ise kaçınılmaz bir yalnızlık duygusu ve trajedi vardır.

Camus’nun dili yalın, kısa cümlelere dayalı ve neredeyse duygusuzdur. Bu anlatım tarzı, kahramanın yabancılaşmasını güçlendirir. Martin Eden’da da dil yalındır ama daha tutkulu ve betimlemeli bir dildir. Camus, varoluşçuluk ve absürdizm akımlarından faydalanmıştır bu eserde. İnsan yaşamının anlamsızlığı ve insanın toplum karşısındaki yalnızlığı gözler önüne serilir.

4. Büyücü – John Fowles

“Mesele yüzmekte değil. Hangi yöne yüzeceğini bilmekte.” (s.149)

Büyücü; genç bir adamın aşk, entelektüel ve psikolojik yolculuğu; toplum ve kendisiyle çatışmasını anlatır. Martin Eden’daki bireysel arayış ve aşk temalarını yansıtır; yalnızlık ve toplumsal yabancılaşma hissini yaşatır bizlere. Kitapta yoğun, betimleyici, zaman zaman deneysel, modernizm etkisi mevcut.

5. Demian – Hermann Hesse

“Her insanın yaşamı, onu kendine götüren bir yoldur, bir yol denemesi, bir yol taslağıdır.”(s.8)

Demian, Emil Sinclair’in kendi kimliğini ve aşkı keşfetme yolculuğu; toplumla çatışmaları ve içsel sorgulamalarının anlatıldığı bir eserdir. Martin Eden‘da olduğu gibi bireysel arayış ve içsel çatışmaların yanında, aşk ve duygusal bağlılık teması öne çıkar. Her iki karakter de mevcut düzenin sınırlarına sığmaz ve kendi yollarını arar. Aşk, her ikisi için de bir aydınlanma, dönüşüm ve aynı zamanda bir hayal kırıklığı kaynağıdır. Martin Eden’le birçok benzer yönü olan bu kitap okunmaya değer.


Kaynakça:

  • Camus, Albert. Yabancı. Çev. Samih Tiryakioğlu, Can Yayınları, 2021.

  • Hamsun, Knut. Açlık. Çev. Selçuk Berker, Can Yayınları, 2006.

  • Huysmans, Joris-Karl. Tersine (À rebours). Çev. İsmail Kaya, Everest Yayınları, 2010.

  • Fowles, John. Büyücü (The Magus). Çev. Aysun Çelikel, İthaki Yayınları, 2014.

  • Hesse, Hermann. Demian. Çev. Pertev Naili Boratav, Can Yayınları, 2007.
  • Öne Çıkarılmış Görsel
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

I’m Thinking Of Ending Things Film Analizi: Kar Fırtınasında Kaybolmuş Bir Zihin

Charlie Kaufman’ın I’m Thinking of Ending Things filmi, Jake’in zihninde yarattığı Lucy üzerinden benliğinin çöküşünü anlatır. Gerçek ile hayal iç içe geçer; çocukluk travmaları, yalnızlık ve pişmanlık temaları birleşir. Sonunda Jake, kendi hayal dünyasında yok olarak içsel teslimiyetini yaşar.

Murakami’nin Caz Bar İşletmeciliğinden Yazarlığa Ulaşan Yolculuğu

Haruki Murakami'nin yazarlık yolculuğu, çoğu yazarınkinden farklı olarak edebiyat dünyasından fazlaca uzakta Tokyo’nun batısındaki küçük bir caz barında başlıyor.

BoJack Horseman’ın Kâbusları: Pişmanlık Psikolojisi Üzerine Bir Çözümleme

Bojack Horseman, geçmiş travmalarıyla baş edemeyen, pişmanlıkla özdeşleşmiş bir karakterdir; değişip değişmediği ise izleyiciye bırakılır.

Kültürlerarası Etkileşim ve Asimilasyon Nasıl Ortaya Çıktı?

Asimilasyonun tarihsel kökenini, kültürlerarası etkileşimin toplumlar üzerindeki etkisini ve farklı kültürlerin bir arada yaşama süreçlerini keşfedin.

Söylenti Müzik Rehberi: Gojira’yı Anlamak

Metal sahnesinde bazı gruplar vardır; onları dinlerken yalnızca müziğe değil, bir dünya görüşüne tanıklık ederiz. Gojira, tam da bu gruplardan biri.

İstanbul Moda’da Macaroni Events: Makarna ile Yaratıcı Bir Deneyim

Macaroni Event, makarna hamuruyla oyunların oynandığı, yeni bağlantılar kurulan ve yeni karşılaşmaların yaşandığı sosyal bir oyun alanı.

The Summer I Turned Pretty Karakterleri Hangi Filmleri Önerirdi?

Yazın en çok konuşulan dizisi The Summer I Turned Pretty final yaptı. Peki, karakterler film önerseydi hangilerini seçerdi? Gelin birlikte keşfedelim.

Sevilme İhtiyacının Gölgesinde: Onay Kompleksi ve Sosyal Kimlik

Kendi ışığınla var olmak, sevilmeden de sevebilmek ve onaysız yaşam, özgürlüğün ve içsel huzurun sessiz zaferidir.

Amy Winehouse – Rehab ve Psikoloji Çerçevesinde İncelenmesi

Kendini inkârın sesi: Amy Winehouse'un Rehab'ı bir kadının içsel direnişini ve kırılganlığını anlatan dürüst bir itiraf.

Çamurda Doğan Saflık: Nilüfer Çiçeği ve 5 Eser İncelemesi

Nilüfer çiçeğinin Doğu’dan Batı’ya uzanan anlamsal yolculuğu ve bu yolculuğun sanat üzerindeki büyüleyici izleri.

Editor Picks