Marcus Aurelius: Filozof Kralın Yaşamı ve Mirası

Editör:
Sudenur Sarıyıldız
spot_img

Tarih sahnesinde, nadiren hem hükümdar hem de bilge filozof olma özelliğini taşıyan karakterlere rastlarız. Bu kişiler; sorumlu oldukları devleti düzende tutarken iç dünyalarını yönetmeyi, kendilerini ve doğayı anlamayı başarmış ve arkalarında değerli fikirler bırakmışlardır. Marcus Aurelius, bu nadir şahsiyetlerden birisidir.

MS 121 yılında Roma’da Marcus Annius Verus olarak dünyaya gelmiş (Aurelius ismini imparator olduktan sonra almıştır) MS 180 yılında ömrünü tamamlamıştır. Savaşçı ve cesaretli kişiliğinin yanında Stoacı kimliğini de taşır. Bundan dolayı 18. yüzyılda İngiliz tarihçi Edward Gibbon, 5 en iyi Roma imparatoru listesine Marcus Aurelius’u da dahil etmiştir.

Kaleme aldığı Kendime Düşünceler isimli eseri, onun içsel konuşmalarını ve Stoacı felsefenin temel ilkelerini kapsar. Her ne kadar kişisel notlar gibi nitelendirilse de öğüt verici bir metin görevi de görür. Erdem, bilinçli yaşam, zorluklara karşı sabırlı olmanın yolları gibi çeşitli kişisel gelişim içerikli sorgulamalar yapan filozof kralın öğütleri kadar yaşamı da öğrenilmeye değerdir.

“İnsanın yaşamı sınırlıdır, varlığı akışkandır, eğilimi belirsizdir, tüm bedeni çürümeye yatkındır, ruhu girdap gibidir, kaderi anlaşılmaz ve ünü muallaktır.”

(Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler)

Yaşamı ve Eğitimi

Marcus Aurelius
Marcus Aurelius’un Heykeli, CNN

Marcus Aurelius, babasını kaybettiğinde 3 yaşındaydı. Bundan dolayı annesi ve büyükbabası tarafından büyütüldü. Aristokrat bir ailede dünyaya geldiği için en iyi hocalardan eğitim alma imkânına sahipti. Bu hocalardan öncelikle disiplin, ahlak ve özdenetimi; daha sonra ise edebiyat, hukuk, Latince, ve Yunanca dersleri aldı.

Eğitimleri arasında konuşma sanatı da bulunan Marcus Aurelius, hitabet alanında oldukça yetenekliydi. İlerde başarılı bir kral olacağı bu yeteneğinin altında gizliydi. Daha sonra gençlik çağlarında Stoacı felsefe ile tanışıp onu benimsemiş ve hayatının her alanında uygulamaya başlamıştır. Stoa felsefesi, Marcus Aurelius için önemliydi çünkü bu anlayış, hem gündelik hayatında hem de iktidarda olduğu dönemde birçok sorunla başa çıkmasında rehber olmuştur.

“Annemden tanrı korkusunu ve cömertliği, yalnızca zarar vermekten kaçınmayı değil, böyle bir şeyi aklıma getirmemeye özen göstermeyi, basit bir yaşam sürmeyi ve zengin birine özgü alışkanlıklardan mümkün olduğunca uzak durmayı öğrendim.”

(Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler)

“Büyük babamdan halk oyunlarına sık sık gidip gelmekten imtina etmeyi, faydası dokunacak öğretmenlerden evde eğitim almayı ve bu gibi şeylere harcama yaparken özenli olmayı öğrendim.” (Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler)

MS 136 yılında İmparator Hadrianus, Antoninus Pius‘u halefi ilan ederek ondan Marcus Aurelius’u ve Lucius Verus‘u (kuzeni) evlat edinmesini istemiştir. Marcus Aurelius, üvey babasının yanında devlet yönetimiyle ilgili önemli noktaları öğrenmiş; bir nevi onun yanında çıraklık yapmıştır. Antoninus’un ölümünden sonra tahtı, iki kuzen ve aynı zamanda üvey kardeş ortaklaşa yönetmişlerdir.

Tahta Çıkış: Ortak İmparatorluk ve Savaşlarla Dolu Bir Hükümdarlık

Marcus Aurelius'un heykeli
Marcus Aurelius’un atı ile birlikte yapılmış heykeli, Öncül Analitik Felsefe

Marcus Aurelius ve Lucius Verus, Roma İmparatorluğu‘nu yönetirken görevlerini paylaşmışlardır. Örneğin, Lucius Verus daha çok doğu sınırlarında Part İmparatorluğu’na karşı düzenlenen savaşlarla ilgilenirken Marcus Aurelius ise iç işlerinden ve batı sınırlarının güvenliğinden sorumluydu. Bu görev bölümü MS 169 yılına kadar devam etti, ancak Lucius Verus’un ölümüyle Marcus Aurelius yönetimi tek başına yürütmek zorunda kaldı.

Marcus Aurelius’un imparatorluk dönemi, Roma için zorlu bir süreçti. Bir yandan Partlarla olan iç savaş, diğer yandan ise kuzey sınırlarında Germen kabilelerinin saldırıları ülkeyi sürekli sıkıştırmaktaydı. Bu çarpışmaların tümüne “Markoman Savaşları” denmektedir. Ülke; Tuna Nehri boyunca savunma halinde kalmış, 14 yıl süren savaş ve savunma hali boyunca Marcus Aurelius da cephede askerlerle birlikte savaşmış ve savaş alanındaki yönetimi onun ününe ün katmıştır.

1. Part-Roma Savaşı

Roma İmparatorluğu ile Part İmparatorluğu arasındaki çekişme uzun yıllar öncesine dayanıyordu. İki imparatorluğun da amacı Mezopotomya, Ermenistan ve Suriye bölgelerinde üstünlük kurmaktı. Marcus Aurelius’un tahta geçtiği dönemde Part İmparatoru Vologases IV, Roma’nın sınırlarını tehdit eden bir saldırı başlattı. Bu savaşta Romalılar büyük bir zafer kazansa da savaştan dönen askerler Roma’ya Antoninus Vebası’nı taşıdı. Bu durum ülkede büyük sağlık sorunlarına yol açtı.

2. Markoman Savaşları

Marcus Aurelius’u uzun yıllar meşgul eden bi diğer sorun Markoman Savaşlarıdır. Germen kabilesi olan Makomanlar, Quadi ve diğer topluluklar sürekli olarak Roma topraklarına saldırı halindeydi. Bu nedenle Tuna Nehri ve çevresi uzun süre boyunca denetim altında tutuldu.

3. Quadi ve Sarmatlar Savaşı

Marcus Aurelius’un savaş becerilerini gösterdiği bir diğer mücadele ise Quadi ve Sarmatlarla yapılan savaştır. Markoman Savaşları ile bağlantılı olan bu mücadelede Aurelius, kuzey sınırlarını güvence altına almak için başarılı stratejiler uygulamıştır.

4. İç Savaş

Doğu eyaletinde güçlü bir general olan Avidius Cassius, birdenbire Marcus Aurelius’un öldüğü haberini yayarak halkı kaosa sürüklemiştir. Ancak bu isyan bastırıldı ve Avidius ölüme mahkûm edildi.

Hükümdarlık dönemi boyunca savaşlar ve isyanlarla mücadele eden Marcus Aurelius, bir yandan da ülkedeki veba salgını nedeniyle azalan nüfusla uğraşmak zorundaydı. Halk yavaş yavaş ölüyor, savaşacak asker bulmak giderek zorlaşıyordu. Tüm bu zorluklara rağmen Marcus Aurelius, pes etmemiş ve azimli bir yönetici olarak ülkenin istikbalini güvence altın almıştır. Filozof Kral, MS 180 yılında ömrünü tamamlamıştır fakat nedeni konusunda tam bir bilgimiz yok. Bazı kaynaklara göre salgın hastalık veya zayıflıktan dolayı öldüğü yazarken bazı kaynaklardan da kendisinin bağırsak enfeksiyonuna yakalandığını öğreniyoruz.

Meditasyonlar: Felsefi Miras

Marcus Aurelius
Marcus Aurelius, Medium

Marcus Aurelius’un iz bırakan eseri Kendime Düşünceler ya da Meditasyonlar, Orta Avrupada Tuna Nehri boyunca Germen kabilelerine karşı askeri liderlik yaptığı sırada yazdığı düşünülmektedir. Bu dönem, yaklaşık olarak MS 170 yılına denk gelir. Meditasyonları, Antik Yunanca dilinde yazmıştır. Eser, okuyucuya yazarın kendine tuttuğu notlar veya hayat mottoları gibi gelir. Bu oldukça doğaldır; çünkü Aurelius, kendi çevresinden edindiği deneyimlerle stoa felsefesini içselleştirmiştir.

Eserde, Aurelius kendisinde sürekli hedef koyar. Bu hedefler; davranışlarını düzeltmek, para tasarrufu yapmak gibi konulardır. Bunların yanı sıra; fiziki dünyanın gelip geçiciliği, insanın ve kendisinin bu koca dünya içerisinde olan önemsizliği, öte dünyanın hakikati, görev ve hizmet sadakati gibi konularda kendi bakış açısını paylaşır.

Stoa Felsefesi, MÖ 3. yüzyılda Kıbrıslı Zenon tarafından Atina’da kurulan bir düşünce akımıdır. Temelde savundukları fikir, doğaya uygun yaşamak, akıl ve erdemi merkezde tutmanın insanı mutluluğa götürmesidir. Bu felsefeye göre dış dünyadaki olaylar bizden bağımsız bir şekilde gelişir; ancak bu olaylara verdiğimiz tepkimiz tamamen bizimle alakalıdır bu çerçeveden bakıldığında insan kendi tepkilerini, iç dünyasını yöneterek huzura ulaşabilir. Stoacı yaşam tarzı, bizden bağımsız gelişen olaylara karşı sabırlı olmayı ve sükûneti korumayı teşvik eder.

Marcus Aurelius için felsefe yalnızca düşünmek değildir. İnsanın kendi yaşamını düzenlemesi, anlam katması yolunda bir uğraştır. Tüm eseri boyunca bu uğraşını kaleme alır. O; yaşanan olaylara karşı sakin ve mesafeli yaklaşmayı, erdem ve bilgeliği her koşulda öncelikli tutmayı, kontrol edilemeyen olaylara karşı insanın isyan etmemesi gerekliliğini benimser. Felsefe onun için olumsuz durumlar karşısında bir sığınak gibidir bunu Meditasyonlarda şöyle ifade eder “bizi koruyup gözetecek yegâne şey felsefedir.” 

Sorunlarla boğuştuğumuz gündelik hayatımızda Marcus Aurelius’un ve Stoacı felsefenin ilkelerini uygulamak kurtarıcı olabilir. Nitekim bu ilkeler, çağdaş kişisel gelişim önerilerinde yer edinirler bundan dolayı bu filozofu tanıyıp eserini okumak sadece genel kültürümüz için değil boğuştuğumuz o sorunlara karşı farklı bir perspektiften bakıp onları yenmemize de yardımcı olabilirler.

“Ne talihsiz bir başım var ki gelip beni buldu bunlar! Hiçte bile. Şöyle desen daha iyi: Ne talihliyim ki, onca başıma gelene karşın dimdik ayaktayım.” (Marcus Aurelius, Kendime düşünceler.”


Kaynakça:

“Meditations by Marcus Aurelius.” Encyclopaedia Britannica, Inc, Web. Accessed 11 Mar. 2025.

“Filozoflar: Yaşamları ve Eserleri.” Alfa Yayınları. 2023.

“Who Was Marcus Aurelius?” Yale University Press, 6 Feb. 2024, Web. Accessed 11 Mar. 2025.

“Marcus Aurelius.” Felsefe Genç Türkiye, Web. Accessed 11 Mar. 2025.

Kapak Görseli: Debboy

spot_img

4 YORUM

  1. Çok güzel ve kısa soluklu bu verimli yazı için emeği geçenlere teşekkür ederimm. Gerçekten modern kilisel gelişim kitaplarına temel niteliğinde düşünceler bunlar..

    Algılarını, isteklerini ve içgüdülerini sona erdirirsen ruhun özgürdür.
    -Marcus Aurelius

  2. Eğitici bir yazı olmuş, ve eski çağlarda yaşayan bir kralın bu denli ahlaklı ve ego sahibi olmaması günümüzde bulunduğumuz çağla ölçüşülemez bir ahlaki eylem yükseltisi olarak gözükmekte ve hayranlık uyandırmaktadır.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tove Ditlevsen – Bağımlılık | 11 Alıntı

"Dışarıdaki dünya insafsız ve karmakarışık ve ona karşı gücümüz yetmediğinden, ondan kaçınmayı yeğliyoruz."

Çocukluk Travmaları: Belirtileri, Sonuçları ve Çözüm Yolları

Çocukluk döneminde yaşadığımız olaylar karşısında hissettiğimiz duygular ve düşündüğümüz düşünceler travmalar doğurabilir. Peki, bu travmaların belirtileri, sonuçları ve çözüm yolları nelerdir?

Söylenti Radarında Bu Ay: Sombr

"back to friends" şarkısıyla zirveye tırmanan genç sanatçı Sombr'ın müzik serüvenine yakından bakalım

Sevmek Zamanı Filminden Unutulmaz Replikler

Halil'in boya yapmak için gittiği bir evde gördüğü resme aşık olmasıyla gelişen olayları konu alır.

2025 Gen Z Protestoları: Nepal, Fas ve Türkiye Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz

2025’te Türkiye, Fas ve Nepal’deki Gen Z protestoları, dijital dayanışma, özgürlük ve adalet talepleriyle yeni bir küresel siyasal uyanışın simgesi haline geldi.

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Editor Picks