Marcel Duchamp

Marcel Duchamp (1887-1968) yılları arasında yaşamış Fransız, Amerikan sanatçıdır. Yaşadığı dönemde, bir pisuarı sanat eseri olarak sergilemek gibi zekice anarşik jestler tasarlayan ve daha sonra satranç oynamak üzere sanatı bırakan bir baş belası olarak görülüyordu. Bu iki görüş arasında kaybolma eğiliminde olan şey, Duchamp’ın iyi bir sanatçı olduğu gerçeğidir: sadece bir fikir adamı değil, aynı zamanda büyük bir yapım uzmanıdır da. Tate Modern‘deki Duchamp, Man Ray, Picabia sergisinde resim de dahil olmak üzere Duchamp’ın resimlerinden, kullanılmış nesnelerinden, aletlerinden, optik cihazlarından ve yapılarından oluşan geniş bir seçkiyi görebilirsiniz.
1900’lerin başında Paris, Duchamp’ın resimdeki modern akımlarla tanışması için ideal bir yerdi. Sanatçı, Fovizm, Kübizm ve İzlenimcilik üzerine çalıştı ve renk ile yapıya yönelik yeni yaklaşımlardan etkilemdi. Her şeyden önce, gerçekliği basitçe temsil etmekten ziyade yeniden düzenleme şeklindeki Kübist fikirlere ilgiliydi.
Duchamp, görsel veya “göz zevki” olarak adlandırdığı şeyi kolay olduğunu düşüncesiyle reddederek sanat yapımına ve dolayısıyla izlemeye yönelik daha entelektüel, kavram odaklı bir yaklaşımı benimsemiştir. Duchamp’ın çalışmalarını cinsel imalarla dolu şakalar, ukalalık ve yıkıcı bir mizah karakterize eder. Görsel araçlarla aktardığı günlük ifadelerden kelime oyunları oluşturduğu çalışmaların dilsel boyutu kavramsal sanatın önünü açmıştır.
Rotary Demisphere (Precision Optics) – 1925
Örneğin bu eserinde, küre dönerken titreşiyor gibi görünen bir spiral oluşturacak şekilde düzenlenmiş siyah eşmerkezli dairelerle kaplıdır. Kürenin çevresini saran bakır bir halka üzerine kazınmış “RROSE SELAVY ET MOI ESQUIVONS LES ECCHYMOSES DES ESQUIMAUX AUX MOTS EXQUIS” (“Rrose Selavy ve ben, Eskimoların berelerinden zarif sözlerle kurtuluyoruz.”) yazar. Metin Fransızca telaffuz edildiğinde yazı ifadesi ve hipnotik görsel etkisiyle, yankılanan seslerden oluşan bir karışımı zekice seyirciye aktarır.

The Passage from Virgin to Bride

Gelin (orijinal adı; The Passage from Virgin to Bride), Marcel Duchamp tarafından 1912 yılında tuval üzerine yapılmış yağlıboya kübist bir tablodur. New York’taki Modern Sanat Müzesi MOMA‘da sergilenmektedir.
Eser genellikle seks ve makineler hakkında bir resim olarak anlamlandırılır. Makinelerin cinsel olduğunu ima eder ve de seksin mekanik olduğunu ima eder. Ama bu resmi ressam eğer isteseydi anlatımını çok daha açık, doğrudan ve gizemsiz bir şekilde yapabilirdi. Duchamp’ın bu erken dönem resmiyle ilgili en önemli noktası ise bunu yapmamasıdır. Bunu bir tür ”saçma resim” ile örtbas etmesidir.
Resmi incelerken karşımıza onu anlatan bir cümle çıkıyor; mantıklı değil ama anlamsız da değil. Bu resim için soyut, hatta yarı soyut ibarelerini kullanmak yanlış olur, çünkü bu terimler kendini açık bir şekilde ifşa eden bir resime işaret eder oysa ki bu resim doğası gereği alaycıdır. Onu kavramaya çalışmaktan da ve başaramamaktan da kendini alamaz insan.
İlginç başlığını bir kenara bırakıp resmi uzaktan hayal edelim. Resime ait herhangi bir şeyi tanımadan önce bile, ona ait bir şeyleri sezebiliriz. Katı formlar ile çevrelenen alandan ayırırız. Ayrı ayrı unsurlardan oluşan bu kümeleri görebiliriz.
Resimde yönlü aydınlatma kullanılmış, nesnelerin yüzeyleri ve kenarları ışığı yakalarken diğer yüzeyler de gölgede kalmış. Tüm küme karanlık bir arka planda öne çıkmış. Başka bir deyişle, resmin açık bir temsili “söz dizimi” var ve bu da bir şeyi temsil edeceği beklentisini doğurmuş.
Resmi tanımlamak için kullanabileceğimiz en iyi cümle ”neredeyse benziyor’’ olabilir. Biçimlerini bildiğimiz şeylere benziyor. Motor parçalarına ya da laboratuvar ekipmanlarına benziyor. Tüpleri, hunileri, pistonları, boruları da ayrıca seçebiliriz. Sadece bir küme değil, karmaşık bir bağlantı sistemi görüyoruz.
Yine de resimdeki biçimler tamamen mekanik dolmalarının yanında anatomikler de. Bunlar tendonlar, damarlar, dokular, sinir hücrelerine benziyorlar. Bu bir sinir, dolaşım ya da sindirim sistemini de tavsir ediyor olabilir. Bazı kavisli çizgiler ve noktalı çizgiler, hareketli parçaları, enerji akışlarını gösteren çizgilerle bir resimden ziyade bir diyagramı çağrıştırıyor.
Ancak kenarları ve yüzeyleri, ışığı ve gölgeyi algıladığımız her şeye rağmen, unsurların hiçbiri tamamen somut ya da belirgin değildir. İç içe geçer, maddesizleşir ve çözülürler. Sistem hassas bir erime halindedir.
Marcel Duchamp esere ”Bakireden Geline Geçiş” adını vermiştir. Eğer resmin orijinal başlığına bakarsak, bunu bir dönüşümü tasvir ediyor gibi düşünebiliriz; sanki bir şeyin metamorfozun ortasında geliştiğini ya da birbirini izleyen birkaç aşamanın üst üste bindiğini görüyormuşuz gibi.
Öyle bile olsa, Bakireden Geline Geçiş’te neyin neye dönüştüğünü söyleyemezsiniz ya da hangi parçanın Bakire, hangisinin Gelin olduğunu söyleyemeyiz. Elimizde sadece ipuçları var. Tanımlanabilir nesnesi olmayan bir şey var. Tanımlanabilir bir özne içermeyen bir sürece sahibiz. Bir şeyin kastedildiği, bir şeyin olduğu fikrinden vazgeçemezsiniz ama bunu ifade edemeyeceğinizi de kabul etmemiz gerekir.
Marcel Duchamp sanatın ne olduğu kavramına meydan okuyarak, ilk hazır-nesneleri sanat dünyasına dahil ederek bugün hala hissedilebilen etki dalgalarıyla sanat tarihinin akışını değiştirmiştir. Her ne kadar herhangi bir belirli sanatsal hareketle bağlantılı olmayı kararlı bir şekilde reddetse de sanatçının arzu ve insan cinselliğine olan ilgisi ve kelime oyununa olan düşkünlüğü, çalışmalarını Sürrealistlerinkiyle benzer hizaya getirir. Sanatın her şeyden önce fikirler tarafından yönlendirilmesi gerektiği konusunda ısrar eden Duchamp, genellikle Kavramsal sanatın babası olarak kabul edilir. Geleneksel bir sanatsal yolu izlemeyi reddetmesi, Duchamp kısa süren kariyeri boyunca ürettiği nispeten az sayıda esere tekabül eden, yalnızca bir tekrara düşme korkusundan ileri gelmektedir ve bu da nihayetinde sanat dünyasından çekilmesine yol açmıştır.
Kaynakça;
- https://arthistoryproject.com/artists/marcel-duchamp/the-passage-from-virgin-to-bride/
- https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/art/great-works/duchamp-marcel-the-passage-from-virgin-to-bride-1912-801476.html