M. Night Shyamalan: Hitchcock’un Çağdaş Yankısı

Editör:
Günsu Akçatepe
spot_img

M. Night Shyamalan, modern sinemanın en gizemli ve etkileyici yönetmenlerinden biri olarak bilinir. 6 Ağustos 1970’te Hindistan’ın Puducherry bölgesinde doğan Shyamalan, Amerika/Hint asıllı bir film yapımcısı, senarist ve oyuncudur. ABD’ye göç eden bir ailenin çocuğu olarak büyüyen Shyamalan, çocukken sinemaya olan ilgisini keşfetmiş ve bu tutkuyu New York Üniversitesi Tisch School of the Arts’ta sinema eğitimi alarak geliştirmiştir.

Shyamalan, anne ve babası aile birlikte

Philadelphia’nın lüks Penn Valley bölgesinde büyüyen M. Night Shyamalan, kendi tabiriyle yönetmenliğe ilk kez on beş yaşında, elinde bir Super 8 kamera tuttuğunda başlamıştı. On yedi yaşına geldiğinde, idolü Steven Spielberg tarzında 45 tane ev filmi çekmeyi başarmıştı. 1992 yılında, yazıp yönetmenliğini üstlendiği ve başrolünde yer aldığı Praying with Anger ile ilk profesyonel uzun metrajını çeken Shyamalan, 1998 yılında ise bir aile filmi olan Wide Awake’i çekti.

“I see dead people.”

Shyamalan’ın film kariyeri, bu noktadan sonra kendine has tarzı ve sürpriz sonlarıyla tanınan korku & gerilim türü filmlerle özdeşleşti. Shyamalan filmografisinin en dikkat çeken filmi ise, yönetmenin ilk filmlerinden biri olan ve 1999’da çektiği “The Sixth Sense”(Altıncı His) filmi oldu. Bugün bile akıllarda yerini koruyan “I see dead people.” repliği ve beklenmedik finaliyle, Shyamalan’ın hikaye anlatımındaki ustalığını gözler önüne serdi. Altıncı His, Türkiye’de de yaklaşık 1.5 milyon izleyiciyi sinemaya çekerek dönemine göre oldukça büyük bir iş başarmıştı.

6 dalda Oscar’a aday gösterilen Altıncı His, ayrıca farklı film festivallerinden de 30 ödülün sahibi oldu. Haley Joel Osment ve Bruce Willis’in başrollerini paylaştığı, büyük ses getiren bu filminden sonra Shyamalan, 2000 yılında bir diğer doğaüstü gerilim filmi olan Unbreakable’ı (Ölümsüz) çekti. Shyamalan, kült klasiklerinden biri olarak kabul edilen Ölümsüz’de yine Bruce Willis’le çalıştı.

Ardından “Signs” ve “The Village” gibi filmlerle bu çizgisini sürdürdü. Her filminde izleyiciyi şaşırtan olay örgüleri ve derin karakter analizleriyle tanınan Shyamalan, gerilim ve gizem türlerinde kendine özgü bir yer edindi.

İkinci Yükseliş: 20 Yıllık Üçleme

The Village (2004) filminin ardından uzunca bir süre adaylıklardan ve izleyici beğenisinden uzak kalan zamanımızın Hitchcock’u Shyamalan’ın dönüşü, 2016 ve 2019 yıllarında çektiği Split ve Glass filmleriyle oldu.

Unbreakable ile 2000 yılında başlayan seri, David Dunn (Bruce Willis) karakterinin, ölümcül bir tren kazasından tek sağ kurtulan kişi olarak sıra dışı yeteneklerinin farkına varmasını ve Elijah Price (Samuel L. Jackson) ile olan karmaşık ilişkisini konu alır. Shyamalan, bu filmle geleneksel süper kahraman hikayelerini gerçekçi ve psikolojik bir çerçeveye oturtarak izleyicilere yeni bir bakış açısı sunar.

2016’da “Split” ile hikaye devam eder ve Kevin Wendell Crumb (James McAvoy) karakterinin 23 farklı kişiliğiyle psikolojik mücadelesi gösterilir. Bu film, Crumb’ın en tehlikeli kişiliği “The Beast”in ortaya çıkışını ve genç kadınları kaçırmasını konu alır. “Glass” ise 2019’da üçlemenin son filmi olarak “Unbreakable” ve “Split”in hikayelerini birleştirir. Bu filmde, Dunn, Price ve Crumb’ın yolları kesişir ve Shyamalan, bu karakterlerin karmaşık dünyalarını ve içsel çatışmalarını derinlemesine işler.

Shyamalan filmlerinde genellikle doğaüstü temaları, aile ilişkilerini ve insan psikolojisini merkeze alır. Unbreakable üçlemesinin ardından çektiği son 2 film olan “Zamanda Tutsak” ve “Kulübeye Tıklat” filmleriyle de bu geleneği sürdürmüştür.

Ayrıca, sıklıkla filmlerinde küçük rollerde kendisi de yer alıyor.

Shyamalan’ın İmzaları: Kırık Camlar, Yansımalar

M. Night Shyamalan’ın filmleri, sadece hikaye anlatımı ve karakter gelişimi ile değil, aynı zamanda kullanılan güçlü görsel ve tematik metaforlarla da dikkat çeker.

Shyamalan, filmlerinde sıklıkla nesnelerdeki insan yansımalarını kullanır. Bu, karakterlerin iç dünyalarını yansıtan ve hikayeye psikolojik bir derinlik katan bir tekniktir. Ayrıca, karakterler genellikle bir çocukla bağlantılıdır veya kendileri bir çocuktur; bu da filmlerine masumiyet, kırılganlık ve saf duyguların bir yansıması olarak işlev görür ve bu masumiyetin “korku” odağının merkezinde olması, filmlerine daha da gerilim katar. Ana karakterin geçmişinden gelen bir olayın, günümüzdeki olaylarla bağlantısı, hikayelerin daha kişisel ve etkileyici olmasını sağlar.

Shyamalan’ın filmlerinde su genellikle ölüm veya zayıflık belirtisi olarak kullanılır, bu da suyun temsil ettiği duygusal ve fiziksel durumları vurgular. Araba kazaları, hikayelerde dönüm noktası olarak işlev görür ve karakterlerin hikayelerinde önemli bir rol oynar. Kırık cam kullanımı ise, hikayenin kırılganlığının ve yaklaşmakta olan korkunç olayların bir öncüsü olarak hizmet eder.

Bu metaforlar, Shyamalan’ın eserlerini sadece bir hikaye anlatımı aracı olarak değil, aynı zamanda derin bir sanatsal ifade olarak zenginleştirir. Her biri, yönetmenin sinematografik dilinin ayrılmaz bir parçası olarak, izleyicilere eserlerini daha derinlemesine anlama ve keşfetme fırsatı sunar. Shyamalan’ın bu özgün yaklaşımı, onun filmlerini modern sinemanın en ikonik yapıtları arasına yerleştirir.

Warner Bros & Sinemaya Yeni Bir Shyamalan!

Warner Bros., Şubat 2023’te Shyamalan ile “çok yıllık” bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Yönetmenin son beş filminin dağıtımını üstlenen Universal’dan ayrılıp Warner Bros. ile imzaladığı yeni anlaşmasından sonra, zaten hazırlık aşamasında olduğu anlaşılan yeni filminin adı ve vizyon tarihi de duyuruldu. 2 Ağustos 2024’te vizyona girmesi planlanan filmin adı “Trap” olarak açıklandı. Şu anda filmin adı ve vizyon tarihi dışında herhangi başka bir detay bilinmiyor. Warner Bros. ayrıca, Shyamalan’ın yapımcılığını üstlendiği ve kızı Ishana Shyamalan tarafından yazılıp yönetilecek olan “The Watchers” filminin haklarını da satın aldı.

Ishana, daha önce babasının yönettiği “Zamanda Tutsak” ve “Kulübeye Tıklat” gibi filmlerde ikinci yönetmen olarak çalışmıştı. Ayrıca Apple TV+’ın gerilim dizisi Servant’ta senarist olarak da yer aldı. Haziran 2024’te vizyona girmesi beklenen “The Watchers”‘ın yapımcılığını M. Night Shyamalan ve Ashwin Rajan üstlenecek.

Son Söz

Shyamalan’ın sineması, izleyiciyi sürekli tahmin yürütmeye ve hikayenin sonuna kadar merak içinde tutmaya yöneliktir. Filmleri, sıkça tartışmalara ve farklı yorumlara açık sonlar barındırır. Bu da onun yapımlarını, sinema severler arasında popüler ve eleştirel açıdan değerli kılar. Shyamalan’ın film dünyasına katkıları, sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir ve onun yaratıcılığı, sinema sanatının sınırlarını zorlamaya devam etmektedir.

“Korku benim sinema dilim. Ama aslında sevgi filmleri yapıyorum ben. İnanç da çok önemli tabii ki, inanarak var olabiliyoruz…”

Kaynakça

  • https://boxofficeturkiye.com/kisi/m-night-shyamalan–571
  • https://www.indyturk.com/node/401371/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/y%C3%B6netmen-sinemas%C4%B1-s%C3%BCrpriz-sonlu-filmlerin-y%C3%B6netmeni-m-night-shyamalan
  • https://www.beyazperde.com/haberler/filmler/haberler-1000012904/
  • https://www.biyografi.net.tr/m-night-shyamalan-kimdir/
  • https://theblackcapmedia.com/blog/m_night_shyamalan_kimdir/
  • https://www.imdb.com/title/tt26753003/
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.