Louvre Müzesinin Devasa Tablolarından: La Sacre de Napoléon

Eylül USLU
Eylül USLU
Ruhun özü, zekanın inceliğinde gizlidir.
Editör:
Esra Şahin
spot_img

Hiç tartışmasız Louvre’un en etkileyici tablolarındandır Jacques-Louis David‘in bu eşsiz eseri. Öyle ki tablonun büyüleyici birçok yanı olmasına rağmen bunlardan en göze çarpanı şüphesiz, tablonun neredeyse 9 metreyi aşan devasa boyutudur. İnsan tabloyu seyrederken, ortaya nasıl çıktığı konusunda tahmin yürütmeye çalışırken hayran kalmadan edemiyor. Tablonun merkezinde konumlanan Napolyon’un eşinin ve kız kardeşlerinin kürkünün gerçek olup olmadığını sorgulamamak elde değil. Öte yandan, bu tablonun eskizleri yapılırken herkes tam olarak tabloda göründüğü gibi poz vermiş. Napolyon’un eşi Josephine de Beauharnis’in taç giyme törenini temsil eden tablo, aynı zamanda eşine olan aşkının bir temsili. Üzerine birkaç sayfa yazı değil, bir kitap yazılabilecek bu eseri okurlarımız için inceledik.

Le Sacre De Napoléon, detay, 1805-1807.

Louvre Müzesinin Devasa Tablolarından: La Sacre de Napoléon

Napolyon’un Taç Giymesi adıyla bilinen eser, neoklasik ressam Jacques-Louis David tarafından 1805-1807 yılları arasında, 610×970 cm olacak şekilde tuval üzerine yağlı boya çalışılarak yapılmıştır. Günümüzde pek çok popüler tablo ve sanat eserine ev sahipliği yapan Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir. Bazı kopyaları ise Versailles Sarayı’nda ve Devon’daki Paignton Oldway Malikânesi’nde bulunur. Jacques Louis David tarafından şimdiye kadar yapılmış en heybetli tablolardan biridir ve Louvre’da da oldukça ilgi görmektedir.

Tablo genel çerçevede 1804’te gerçekleşen, Napolyon’un ve eşi Josephine de Beauharnais’in taç giyme törenini temsil ediyor. Fakat tablonun içerisinde sayısız detay ve karakter gizli. Çoğu insan Jacques David’i bir diğer önemli tablosu “Sokrates’in Ölümü” ile tanır. Bu tablosu ise her ne kadar popülaritesi Sokrates’in Ölümü kadar olmasa da bir o kadar önem taşıyor. David’in bu tablosu, Napolyon Bonapart’ın 2 Aralık 1804’te Notre Dame Katedrali’nde gerçekleşen taç giyme töreninin aslına uygun bir kopyasıdır. Jacques-Louis David, bizzat Napolyon tarafından tabloyu yapması için görevlendirilmiştir ve kendisi taç giyme törenine katılarak önemli anların eskizlerini çıkarmıştır.

Jacques Louis David, portre.

Napolyon, David’i 1804 yılının Eylül ayında görevlendirmiştir ve ressamın tabloyu tamamlaması üç yılını almıştır. David tablo hakkında, en zor kısmın karakterleri bir araya toplamak ve onları orijinallerine yakın şekilde tasvir etmek olduğunu söylemiştir. Ressamın, tablonun taslağını oluştururken Rubens‘in Taç Giyme Töreni‘nden (The Coronation of Marie de’ Medici in Saint Denis, 1625) ilham aldığı söylenir. David’in tablosunun boyutu göz önüne alındığında kendi başına halledemeyeceği bir çalışmanın altına girdiğinden, öğrencisi Georges Rouget’den yardım almıştır ve böylece eser 1807’de tamamlanmıştır.

Tablo, 1810 tarihinden sonra dokuz yıl kadar David’in kendi mülkündeki salonda sergilenmiştir. Sanatçı, olumlu tepkiler ve övgüler almıştır. 1819’da Napolyon’un düşüşünden sonra XVIII. Louis’in emri ile tablo Fransa Kralı X. Charles’ın emriyle 1837’ye kadar kaldığı Louvre’a götürülmüştür. Louis Philippe tahta çıktığında eser, 1889 yılına kadar Versailles Saray’ında sergilendi. Sonrasında günümüzde halen bulunduğu yer olan Louvre’a taşınmıştır. Ressam tarafından ölümsüzleştirilen bu an aslında Napolyon’un önceki valilere ve devlet görevlilerine göz dağı vererek mutlak gücünü kanıtlamak istercesine Papa tarafından taçlandırılmak yerine, kendini imparator olarak ilan ederek taç giymesini temsil eder.

Ressam Jacques-Louis David davetlilerden en az 80 tanesini tanınabilir şekilde tasvir eder. Ana karakter, kendini taçlandırma eylemini gerçekleştirirken tasvir edilen Napolyon’dur. Arkada hafifçe arkada sağda konumlandırılmış Papa Pius VII, taç giyme törenini kutsar ve ona Milano Başpiskoposu Giovanni Battista Caprara eşlik edecek şekilde çizilmiştir. Ön planda ise, Napolyon’un, imparatorun asasını elinde tutan üçüncü konsülü Charles François Lebrun, imparatorluğun diğer önde gelen isimleri Jean Jacques Régis de Cambacérés, imparatorluğun baş şansölye prensi Louis Alexadre Berthier ile birlikte tasvir edilmişlerdir. Tabloda tanınabilir simalar arasında Napolyon’un ailesi de vardır. Karısı Josephine de Beauharnis’in pelerini iki kadın tarafından tutulmuş, Napolyon’un önünde diz çöküyor şekilde görürüz. Arkasında Napolyon’un üç kız kardeşi Elisa, Carolina ve Paolina ile iki erkek kardeşi Luigi ve Giuseppe resmedilmiştir.

Taç giyme töreninde yaklaşık 200’e yakın konuk vardır ve ressam, davetlilerden en az 80 tanesini tanınabilir şekilde tasvir etmiştir. Ana karakter kendini taçlandırma eylemini gerçekleştirirken tasvir edilen Napolyon’dur. Arkada hafifçe arkada sağda konumlandırılmış Papa Pius VII, taç giyme törenini kutsar ve ona Milano Başpiskoposu Giovanni Battista Caprara eşlik edecek şekilde çizilmiştir. Ön planda ise, Napolyon’un imparatorun asasını elinde tutan üçüncü konsülü Charles François Lebrun, imparatorluğun diğer önde gelen isimleri Jean Jacques Régis de Cambacérés, imparatorluğun baş şansölye prensi Louis Alexadre Berthier ile birlikte tasvir edilmişlerdir. Tabloda tanınabilir simalar arasında Napolyon’un ailesi de vardır. Karısı Josephine de Beauharnis’in pelerini iki kadın tarafından tutulmuş, Napolyon’un önünde diz çöküyor şekilde görürüz. Arkasında Napolyon’un üç kız kardeşi Elisa, Carolina ve Paolina ile iki erkek kardeşi Luigi ve Giuseppe resmedilmiştir.

Tabloda ayrıca Louis Bonapart’ın 1807’de ölen oğlu küçük Napolyon Charles ve Napolyon ile Josephine’in evliliğini asla kabul etmediği için taç giyme töreninde bir görünüp bir kaybolan Napolyon’un annesi Maria Letizia Romolino da yer alır. Napolyon annesinin resme dahil edilmesini propaganda amacıyla özellikle ressam Jacques Louis David’den rica eder.

Napolyon’nun Jacques Louis David tarafından yapılan bir başka eseri, “Alpleri Geçen Napolyon”, 1801-1805.

Napolyon ön planda eşini taçlandırma eyleminde gösterilir. Tacı tutarken kollarını kaldırır pozisyonda olması kendi isteğidir. Eşi Josephine de Beauharnis diz çökmüş şekilde tasvir edilmiştir. Bir diğer ana figür de Napolyon’un arkasında töreni kutsayan Papa’dır. Bu üç ana karakter etrafında resmedilen tüm yan karakterler sima olarak tanınır şekilde çizilmiştir. Hepsi de taca ve Napolyon’a bakacak şekilde konumlanmıştır. Her bir detay aslında tören esnasında David’in aldığı eskizlerden meydana gelmiştir. Eskizlerde ifade edilen sahne Napolyon’un tacı kendi başına koyduğu andır. Fakat tabloda Napolyon’u, tacı diz çöken eşinin başına yerleştirirken görürüz.

Ressam, Bonapartist dönemin önde gelen sanatçılarından biriydi. Napolyon, David’i imparatorluğun resmi ressamı olarak seçmiştir. Aynı zamanda Grand San Bernardo’da Napolyon’un en ünlü tablolarından biri olan “Bonaparte”ı resmetmesiyle de bilinir.

Düşünüldüğünün aksine Jacques Louis David, Napolyon’un politikasından ve hükümdarlığından o kadar etkilenir ki imparatorluğun çöküşü sırasında Bourbon Hanedanı’nın yeniden Fransa’nın başına geçmesi ile siyasi duruşu tehlikeye girer. Fransız Devrimi’nin destekçisidir. Kendisine eğer yeni Fransa kralından özür dilerse resmi imparatorluk ressamı makamına geri dönebileceği söylenir. Fakat David, yeni kraldan af dilemeyi reddeder ve gönüllü olarak Brüksel’e sürgün edilmeyi talep eder.

Fransız sanatının 19.yüzyıldaki en önemli temsilcisi olan Jacques Louis David neoklasizme büyük katkılarının yanında siyasi duruşu ile de dönemine önemli katkıda bulunmuştur. Napolyon için de değerli bir sanatçıdır. Birçok eseri şu an Louvre’da sergilenmektedir. Tablolarında huzur bulduğumuz David’in her bir eseri dikkatle incelenmelidir.

 

Kaynak

“L’icoronazione di Napoleone di Jacques-Louis David”.harpersbazaar.com.Web 21.11.2021

“Incoronazione di Napoleone di Jacques-Louis David”analisidellopera.it. Web. 01.03.2018

spot_img

2 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

5 Maddede Cage the Elephant’ı Tanıyalım

Cage the Elephant, farklı türlerde birçok şarkı yaparak büyük beğeni toplamış başarılı bir grup.

İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

İstanbul’un sonbahar atmosferine eşlik eden, kitapla kahvenin buluştuğu en güzel kafeleri derledik.

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Editor Picks