Lorde, ilk olarak 2013’te yayımladığı albümü Pure Heroine ve özellikle bu albümde yer alan “Royals” şarkısıyla tanındığında, henüz 16 yaşındaydı. “Royals“ şarkısıyla; parmak bastığı tüketim alışkanlıkları, popüler kültür ve şaşaalı yaşantılara karşı yaptığı sistem eleştirisiyle bir anti-pop ikonu hâline geldi.
Toplumda yaşanan sistemsel bozukluklara karşı duyarlı olan insanların bir noktada bu durumun getirdiği yalnızlığı da sırtlanması kaçınılmaz. Lorde 4 yılın ardından, içsel çatışmalarını ve duygularını daha transparan aktardığı Melodrama albümüyle birlikte dinleyicinin de perspektifini dışarıdan içeriye doğru çevirdi. Bu albümde yer alan “Liability” ise, kendine ışık tutarak yazdığı ve yine kendi ışığıyla ayrılarak tamamladığı parçalardan biri. “Güneşe doğru kaybolacağını” söyledikten dört yıl sonra da Solar Power albümüyle geri dönmesi tesadüf değil.

Liability’nin Arkasındaki Hikâye
“Liability”, Lorde’un ikinci albümü olan Melodrama‘nın ikinci teklisi olarak dinleyiciyle buluşmuştu. Albümün ilk çıkış yapan teklisi “Green Light“ın aksine Liability, ipucu verilmeden ve tanıtımı yapılmadan sessizce çıkan bir parça olmuştu. Bu durum şarkının kırılganlığıyla da, görülmek isteyen ama bunu bas bas bağırarak yapmak istemeyen duyguların ifadesiyle de tutarlıydı.
Lorde, bu şarkıyı başta yazmaktan korksa da sonrasında kendisi için bir katarsis sağladığını ifade etmiş, kariyerinde bir dönüm noktası olduğundan bahsetmiştir. Belki de daha önceden duygularında hiç inmediği derinliklere ulaştığı için başta onu klişe bulmuş ve saçma olduğunu düşünmüş, devamında ise en çok gurur duyduğu şarkıya dönüştüğünü söylemiştir.
Kariyerinde ve kişisel hayatında onun için bir kırılma noktası olan Liability‘i gelin biraz daha yakından inceleyelim!
“Bu şarkı sözleriyle gerçekten gurur duyuyorum. Bir şarkı yazarı olarak daha önce kimsenin gitmediği bir yere vardığımı hissediyorum ve bu her zaman güzel bir histir. İlginç çünkü şu farkındalığı yaşadım: Yaşam tarzım ve yaptığım iş yüzünden, çevremdeki her bir insana bir noktada yük olacağım. Bu, onların mahremiyetlerinin bir kısmından vazgeçmeleri ya da hayatlarının biraz daha zorlaşması şeklinde olabilir, her ne olursa. Bu, sadece bir hüzün anıydı ve bunu çok net hatırlıyorum.”
Şarkının Kayıt Süreci
Şarkının diğer bir yazarı ve aynı zamanda prodüktörü olan Jack Antonoff, şarkının kaydında sonsuz zaman harcadıklarını söyledi. Lorde’un başta bu şarkı için başka bir planı vardı: Bir parti atmosferi yaratmak. Arka planda partinin sesleri devam ederken kendisi bir odaya girerek bu seslerin yavaşça kısıldığı ve birisi adını seslendikten sonra şarkının başladığı bir giriş hayâl etmiş, koridordan geçip kapıyı kapattığına şahit olduğumuz bir atmosfer yaratmak istediğini belirtmiştir. Ancak kayıt sürecinde bu fikirden vazgeçilip şarkının tamamen solo vokal ve piyano ile bir balad olmasında karar kılınmıştır. Bu durum şarkıyı müzikal anlamda da Lorde’un diğer şarkılarından ayıran bir hâle getirmiştir. “Liability“, bütün çıplaklığıyla duygularını haykırdığı sözlerle prodüksiyondaki sade dokunuşların birleştiği bir eser olup, kırılganlığın en güçlü yansıması hâline gelmiştir.
“Bir şarkının sadece vokal ve piyano ile olmasına karar vermek demek, vokalin ve piyanonun kusursuz olması gerektiği anlamına gelir. Ve ‘kusursuz’ derken kastettiğim şey, belirli bir duyguyu uyandırmak için ne gerekiyorsa o. Vokaller tamamen kuru ve doğrudan mı olmalı? Yoksa içinde biraz ‘bilinçli’ bir yankı mı olmalı, öyle ki bu yankı yalnızlığı temsil etsin? Eğer büyük bir piyano kullanırsan, her şey fazla ciddi, kasıntı duyulmaya başlayabilir. Ama eğer çok düşük kaliteli kaydedersen, bu sefer de şarkının ve duygusunun ne kadar güzel olduğunu adeta kabullenmeyip özür diliyormuşsun gibi olur. Gerçekten çok ilginç bir denge işi bu.”
-Jack Antonoff
Şarkı Sözlerinin Derinden İncelemesi
Baby really hurt me
(Bebeğim beni gerçekten incitti)
Crying in the taxi
(Taksinin içinde ağlıyordum)
He don’t wanna know me
(O beni tanımak bile istemiyor)
Says he made the big mistake of dancing in my storm
(Fırtınamda dans etmenin büyük bir hata olduğunu söylüyor)
Says it was poison
(Onun için zehir olduğunu söylüyor)
Şarkının girişi aslında bir romantik ilişkiyle alakalı gibi görünse de, Lorde bu şarkının genel olarak insanlarla ilişkileriyle ilgili olduğunu söylüyor. Hatta o kadar sık yaşadığı bir durum ki, karşımıza bir örüntü olarak çıkıyor. Bu hem geçmişten getirdiği, hem de yeni kurduğu ilişkilerinde yaşadığı, dolayısıyla şarkının ilerleyen dizelerinde daha iyi anlayacağımız üzere kendisiyle ilgili algısını oldukça etkileyen bir durum.
So I guess I’ll go home
(Sanırım eve gideceğim)
Into the arms of the girl that I love
(Sevdiğim kızın kollarına)
The only love I haven’t screwed up
(Berbat etmediğim tek aşk)
She’s so hard to please
(Onu memnun etmek çok zor)
But she’s a forest fire
(Ama o bir orman yangını)
Burada bahsettiği kız: Kendisi. Aslında şarkının isminden ve anlatılanlardan, sorunu kendisinde arayan bir tarafta duruyormuş gibi görünse de, bu dizelerle kendinin arkasında durmak istediğini çok daha net görüyoruz. Berbat etmediği tek aşk, çünkü kendini ne kadar anlasa da onu anlamayanlarla çevrili olmanın zararını görüyor olabilir. Belki de ne kadar istese ve uğraşsa da neden iyi gitmediğini anlayamadığı ilişkiler içerisinde. Aslında bu dizelerde kendini tanıyan bir kadın görüyoruz: “Onu memnun etmek çok zor, ama o bir orman yangını”. Bu sözlerde aslında bir şeyleri belki de ilk defa kabul ediyordu ve bu yüzleşmenin sonucunda daha da güçlenmesi kaçınılmazdı.
I do my best to meet her demands
(Onun taleplerine yetişmek için elimden geleni yapıyorum)
Play at romance, we slow dance
(Aşık gibi rol yapıyoruz, yavaşça dans ediyoruz)
In the living room, but all that a stranger would see
(Oturma odasında, ama bir yabancının göreceği şey)
Is one girl swaying alone
(Tek başına sallanan bir kız)
Stroking her cheek
(Yanağını okşayan)
Bu dizelerde, yaşadığı bütün ilişki sorunlarına rağmen kendisine şefkat gösteren bir kadın sahneleniyor. Bazen bütün dünya sana karşı gibi görünürken kendinin arkasında durmak çok daha zor bir hâle gelse de, ağlayarak da olsa kendine sarılmanın en büyük farkı yaratacağını adeta hissediyoruz. Lorde’un daha sonradan röportajlarında da belirteceği üzere kendi değerini bilmekle ilgili yazdığı ilk şarkı olduğunu anlıyoruz.
They say, “You’re a little much for me”
(Diyorlar ki, “Sen bana biraz fazlasın”)
You’re a liability
(Sen bir yükten ibaretsin)
You’re a little much for me
(Sen bana biraz fazlasın)
So they pull back, make other plans
(Bu yüzden geri çekiliyorlar, başka planlar yapıyorlar)
I understand, I’m a liability
(Anlıyorum, ben bir yüküm)
Get you wild, make you leave
(Seni çılgına çeviriyorum, sonra da gitmeni sağlıyorum)
Burada ise Lorde’un perspektifinden olayları gördüğümüzde her şey daha da netleşiyor. “Ben değersizim.”, “Sevilmeye layık değilim.”, “Her zaman terk ediliyorum.” gibi şemaları ağırlıklı olarak gördüğümüz yoğun bir nakaratla karşılaşıyoruz. Aslında bir yük gibi hissetmek çoğunlukla depresyon ile ilişkili görünse de, bu durumda kişinin geçmişten beri deneyimlediği tekrarlı bir olaya benziyor. Özellikle ihmal edilen ve kaçıngan bağlanma stiline sahip bir çocuğun büyüdüğünde kurduğu ilişkilerde bunları deneyimlemesi çok muhtemel görünüyor.
The truth is I am a toy that people enjoy
(Gerçek şu ki ben insanların keyifle oynadığı bir oyuncağım)
‘Til all of the tricks don’t work anymore
(Tüm numaralar artık işe yaramayana kadar)
And then they are bored of me
(Ve sonra benden sıkılıyorlar)
I know that it’s exciting
Running through the night, but
(Biliyorum, gece boyunca koşmak heyecan verici ama)
Every perfect summer’s eating me alive until you’re gone
(Her kusursuz yaz beni içten içe kemiriyor, sen gidene kadar)
Better on my own
(Kendi başıma daha iyiyim)
Bu durumun çözümü olarak yalnız kalmayı seçtiğini görüyoruz. Kendini bir yere ait hissedememek, zamanla yerini hiçbir yere sığamamaya bırakıyor. Kişinin kendiyle ilgili algısı bu noktada önemli çünkü aslında fazla olmayan davranışlarda bile fazla olduğunu düşündüğünde, kişi birçok şeyi hak etmediğini düşünmeye başlar. Bu da zamanla en temel ihtiyaçlarından bile kimseye bahsedememekle sonuçlanabilir. O yüzden anlaşılması gereken bir konu var: Etrafındaki insanlar ona bu geribildirimi açıkça veriyorlar mı yoksa kişi böyle olduğunu varsayarak zamanla kendini geri mi çekiyor? Kişinin hisleri yaşadığı olayla doğrudan bağlantılı mı yoksa geçmişten getirdiği birçok olayın hisleriyle birikmiş bir şekilde mi yorumluyor? Kişinin kendisinde artık işlevi olmayan davranış kalıpları neler? Çevresinde bu hissi pekiştiren insanlar mı çoğunlukta?
Bunların hepsi yol gösterici sorular olabilir ancak şarkı yazarlığının güzel tarafı da Lorde’un bu duygularla baş etmesine, duygularını sağaltmasına bir alan açması, belki de bu konuyu kendisinde tamamlamasında yardımcı olması. Bu duygularla ilgili bu kadar açık konuşabilmesi, kendisiyle ilgili algısının belki de bu şarkıyla beraber dönüşebilmesini sağlamış ve devamında da “Liability” onun için dönüşümü çağıran özel bir şarkı olmuş.
“Aslında bu şarkı kimseyle ilgili değil. Benimle ve insanlarla arkadaş olmanın — bana yakın olmanın — zor olduğuna dair üzerimde hissettiğim baskıyla ilgili. Gerçekten de taksilerde yalnız oturduğum ya da oturma odamda tek başıma oturduğum zamanların bir ürünü bu şarkı. Ve bu süreçte, kendimin en iyi arkadaşı nasıl olabilirim, onu çözmeye çalıştım.”
“Daha önce hiç kendimin en iyi arkadaşı olmakla ilgili bir şey yazmamıştım; kendimi yemeğe çıkarmayı öğrenmek, evde yalnız oturup garip bir kek yapmak gibi şeylerden… Kendi başıma olmayı, kendimi sevmeyi ve kendime saygı duymayı öğrenmekle ilgili. Çünkü bu önemli, çok önemli — özellikle de benim gibi garip, dikenli, rengârenk biriyseniz.”
– Lorde
Kaynakça:
- “Lorde’s Liability — A Sad, Friendship Story.” Medium, Web. Erişim Tarihi: 20.07.25
- “#04 Lyrics Analysis: Liability by Lorde in‑Depth Song Meaning and Line‑by‑Line Explanations.” Medium, Web. Erişim Tarihi: 20.07.25
- “Liability by Lorde Lyrics.” Genius. Web. Erişim Tarihi: 20.07.25
- Öne çıkarılan görsel YouTube‘dan alınmıştır.