Little Women, Türkçe ismi ile Küçük Kadınlar, Louisa May Alcott’ın aynı isimdeki romanına dayanan, Greta Gerwig‘in yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği, başrollerini Saoirse Ronan, Emma Watson, Florence Pugh, Eliza Scanlen ve Laura Dern’in paylaştığı Amerikan dönem dram filmidir. Romanın da yedinci uyarlama filmidir. Film, 92. Akademi Ödülleri‘nde En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Film Müziği, En İyi Uyarlama Senaryo dallarında aday gösterilmiş olup, En İyi Kostüm Tasarımı Oscar‘ını kazanmıştır. Bunun dışında da birçok festival ve cemiyet tarafından ödüle layık görülen film, büyük başarılar elde etmiştir.
Öncelikle kitaptan biraz bahsedecek olursak Küçük Kadınlar Amerikalı yazar Louisa May Alcott‘un bir romanıdır. 2 bölüm halinde 1868 ve 1869 yıllarında yazılıp yayınlanan roman, 4 kız kardeşin — Meg, Jo, Beth ve Amy — hayatlarını konu almakta ve yazarın 3 kız kardeşiyle birlikte geçirdiği çocukluğuna dayanmaktadır. Bu dört kız kardeş birbirinden tamamen farklı karakerlere sahiptir. Çocukluk dönmelerini geride bırakıp, kadınlığa geçiş süreçlerinde kardeşler türlü dertlerle boğuşur. Babaları Amerikan İç Savaşı’na katılan kızlar, anneleri ile birlikte yaşam mücadelesi vermeye başlar.
Filmi inceleyecek olursak, feminist yönetmen Greta Garwig‘in 2020’de yönettiği Little Women (Küçük Kadınlar) filmi çok fazla uyarlaması yapılan bir Amerikan başyapıtı. Dönemine sadık olarak uyarlanan kostümlü dramanın yönetmen-senaristi Greta Gerwig’in yanı sıra, çekirdek oyuncu kadrosu da genç yaşlarına rağmen pek çok başrole ve adaylığa-ödüle koşmuş oyunculardan oluşuyor. Gerwig’in kadın bir sinemacı olarak, feminist bir duruşu ve söylemi olduğunu söylemek mümkün. Nitekim bu filmde de aynı şekilde vurgular görülüyor.
Dönem için bir hayli başkaldırılsal bir görüşe sahip olan ve “evlilik” fikri yerine kendini hikaye ve kitaplarıyla finansal olarak ayakta tutmak isteyen ve özgürlüğüne düşkün olan Josephine (Jo) daha çok filmin merkezine alınmış olsa da asıl verilmek istenen mesaj “kız kardeşlik gerçektir.” Jo’nun ekonomik bir garanti olarak görülen –muhafazakarlar açısından günümüzde de değişen fazla bir şey yok- “evlilik müessesine” karşı tutumu, yeteneğini ile kendi parasını kazanan, ailesini geçindirmeyi hedefleyen genç bir kadın portresi çizmesi tam da Gerwig’in kalemine yakışan feminist bir bakış açısı olarak değerlendirilebilir. Filmdeki kız kardeşler arasındaki fikir ayrılıkları, çatışmalar hatta aşk sürtüşmeleri ise filmin geneline yayılmış “Öfkeni yarına taşıma.” veya” “Hayat kız kardeşine kızgın olmak için fazla kısa.” gibi klasik sözlerle örgülenmiş. Birbirinden farklı hayat görüşlerinde olan bu kız kardeşlerin hayatlarını farklı pencerelerden izliyor ve her birine ayrı ayrı hak veriyoruz. Laura Dern, kızların anneleri ve ailenin direği Marmee olarak yine çok güçlü bir karakterle karşımızda. Meryl Streep ise March Hala olarak seksen küsurüncü rolünde yine şaşırtmıyor.
Filmin 6 Oscar adaylığı arasından elde ettiği En İyi Kostüm Ödülü ise yapım tasarımı açısından filmin gerçekten en güçlü yönü olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce Anna Karenina (2012) ile ilk Oscar ödülünü kucaklayan Jacqueline Durran, Küçük Kadınlar ile bir kez daha kostümlü dönem dramasının marka ismi olduğunu resmi olarak kanıtlıyor.
Romanın dönemine göre çok ileride bir bakış açısında olması sinema uyarlamaları için bir risk gibi gözükse de güçlü isimlerin desteği ile başarılı bir esere dönüşüyor.
Filmi izleyip, yorumlarınızı bizimle paylaşmanızı bekliyor, keyifli seyirler diliyoruz…
Kaynak:
https://www.beyazperde.com/filmler/film-224808/


