Licorice Pizza İncelemesi: Büyüme Sancıları, Tutkular ve Kararsızlıklar

spot_img

Yönetmenliğini, yapımcılığını ve senaristliğini Paul Thomas Anderson‘ın yaptığı Licorice Pizza 2021’in öne çıkan filmlerinden biri oldu. Film, BAFTA, Film Eleştirmenleri Ödülleri, Altın Küre ve Akademi Ödüllerinde adaylıklar kazandı. Oscar’da En İyi Film, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Yönetmen dallarında 3 adaylığı var.

Başrollerinde Cooper Hoffman ve Alana Haim yer alıyor. Geçtiğimiz yıllarda vefat eden Philip Seymour Hoffman’ın oğlu Cooper Hoffman. Daha önceden babasıyla da çalışan Paul Thomas Anderson, son filminde oğluna başrol vererek bir bakıma merhum oyuncuyu da onurlandırıyor. Filmde Alana Haim’in ailesini yine kendi ailesi oynamış. Leonardo DiCaprio’nun kendisi yok, ama babası George DiCaprio Mr. Jack rolüyle filmde yer almış. Sean Penn ve Bradley Cooper‘ın kısa rolleri de filme ivme katmış. Sean Penn’in oyunculuğu şahaneydi, ama Bradley Cooper’ın akıllarda yer edecek bir performansını izledik. Karşısına iyi bir karakter oynama şansı geçince bunun hakkını verenlerden biri Bradley Cooper.

Film 1970’li yılların California’sında geçiyor. Bu yılın öne çıkan filmlerinden Belfast filminde olduğu gibi, yine yarı otobiyografik bir filmle karşı karşıyayız. Paul Thomas Anderson’ın çocukluk dönemine denk gelen yılları anlattığı bu filminin senaryosunu biraz ilginç bulduk. Belki çok eskilerde yaşansa umursanmayacak bir şey olan yetişkin biriyle ergen yaşta birinin aşk yaşaması, günümüzde normal karşılanmayacak bir durum. Filmde 15 yaşındaki Gary Valentine (Cooper Hoffman) ve 25 yaşındaki genç yetişkin olan Alana Haim (Alana Kane) arasında gelişen yakınlaşma filmin bütününe yayılarak anlatılıyor. Burada cinsiyetler yer değiştirseydi yine aynı şekilde umursamazca davranılır mıydı, tartışılır.

Her şey okuduğu liseye fotoğraf çekmek için gelen Alana’dan çok etkilenen Gary’nin ona çıkma teklif etmesi ve yemeğe çıkmalarıyla başlıyor. Alana her fırsatta ondan hoşlandığını ve sevgili olmak istediğini söyleyen Gary’e yaşını öne sürüp, aralarında bir şey yaşanamayacağını söylüyor, ama içten içe o da Gary’den hoşlanmaya başlıyor. Alana’nın cümlelerinden 1970’li yılların California’sında 18 yaşını doldurmamış biriyle yetişkin birinin ilişki yaşamasının suç teşkil ettiğini de tescilliyoruz. Bu durum senaryoyu bir miktar ilginç kılsa da asıl konu tam olarak bu değil.

Bu film büyümekle, kendini bulmakla ilgili. Bu yılın öne çıkan yapımlarından olan Uluslararası Film dalında Oscar adaylarından The Worst Person in the World filmiyle benzer nitelikler taşıyor. Zaten Orijinal Senaryo kategorisinde rakipler. Adaylardan biri The Hand of God, yine bir büyüme, kendini bulma hikayesi… Drive My Car bir büyüme hikayesi değil, ama özünde kendini bulmakla ilgiliydi. The Power of the Dog‘un alt metninde yine kendini bulmak, kabullenmek yatıyordu. Bu yıl Akademi bu tip filmlere öncelik vererek izleyiciye de bir mesaj vermiş olabilir mi?

Lily Qian’ın çizimi.

Büyüme hikayeleri güzeldir. İzleyici her sahnesinde olmasa bile, filmde mutlaka kendisine dair bir şeylere rastlar. Bu filmde de herkesin büyüdüğü zamanlara dair zihninde bir yolculuğa çıktığını varsayıyoruz. Bu açıdan nostaljik bir film. Ancak klişe olabilecek sahneler komediye evrilip klişe olmaktan çıkarılmış. Tam ”Ah ne klişe ama!” diyecekken bir anda beklediğinden farklı bir şey izletiyor.

Filmin ortalarına doğru benzer sahneler izlemek süreyi uzatmaktan ileriye götürmemiş filmi, ama bu filme değer kaybettirir mi?

İzleyiciyi ikiye bölen konulardan biri bu: Kendini tekrar eden sahneler.

Çocuk oyuncu olarak para kazanan Gary’nin ergenliğe geçip bedeninin çocukluktan çıkması, artık o rollerin adamı olamayacağını da anlamasını sağlıyor, ancak girişimci potansiyeli olması ve sevdiği kadına kendisini kanıtlamaya çabalaması da yeni atılımlar yapmasını sağlıyor. 20’li yaşlarının ortasında olan Alana’nın yaptığı işten memnun olmaması da Gary’le ortak iş yapmasına neden oluyor.

Filmin bu noktasında, 15 yaşında olan Gary’nin ileride evleneceği kadınla tanıştığını düşünmesi ve ne istediğinden emin olmasına karşılık, 25 yaşındaki Alana’nın henüz ne istediğinden emin olamaması ve hayatta bir bakıma sürüklenip gitmesi zıtlığıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Alana karakterine hayat veren Alana Kane’in filmdeki performansı şahane. Bu kadar iyi bir performansla Oscar yarışında kadın adaylar arasında yer alamaması da haksızlık sayılabilir; çünkü Alana Kane filmi ayakta tutan kişi. Cooper Hoffman’ı izlerken, babası gibi iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyoruz, ancak bu filmde rol arkadaşı Alana Kane onu bir miktar ezip geçmiş.

Filmin kostümleri filmdeki en iyi şeylerden biriydi. Moda söz konusu olunca eskiye duyduğumuz özlem hiç dinmiyor gerçekten. Dönem filmlerindeki en önemli şeylerden birisi kostümdür. Kostüm dönemi ne kadar iyi yansıtırsa, seyirci de filmin o dönemde geçtiğine kolaylıkla ikna olur.

Filmin adına gelirsek, filmi izlerken hep aynı soru dönüyor zihinlerde. Filmin adı neden Licorice Pizza?

Film bitiyor, ama hala bulamıyoruz cevabı.

Yönetmen uzun süre düşünmüş, sonrasında ona çocukluğunun güzel hatıralarını hatırlattığı için, günümüzde artık var olmayan bir plak dükkanının adını vermiş filme. Tabii o plak dükkanının ona hissettirdiklerinin filmle çok uyumlu olduğunu düşünmüş.

Özetle meyan köklü pizza diye bir şey yok!

Film, Paul Thomas Anderson’ın diğer filmlerinin biraz altında kalsa da keyifle izledik. Oscar yarışında başarılar diliyoruz.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tiramisu: İtalyan Mutfağının En Tatlı Başarısı

Bir tatlıdan çok daha fazlası: Treviso'dan doğup dünyaya yayılan tiramisunun kültürel ve gastronomik yolculuğu.

Jacob Elordi: Modanın Kural Bozan Çocuğu

Euphoria dizisinin genç yeteneği Jacob Elordi, oyunculuğu kadar stili ile de meşhur bir kişilik. Elordi'nin dolabında yolculuğa çıkıyor ve tarzını keşfediyoruz.

Karadeniz’de Sonbahar: Doğasına Hayran Kalacağınız 7 Yayla

Karadeniz’in büyüleyici yaylalarıyla doğanın kalbinde bir yolculuğa çıkın. Ayder’den Pokut’a, Gito’dan Kafkasör’e uzanan bu rota; huzur, macera ve eşsiz manzaralar sunuyor.

İstanbul Mimarisi: Süreyya Operası

Kadıköy’ün sanatla özdeşleşen simgesi Süreyya Operası, yaklaşık bir asırlık tarihiyle kentin kültürel mirası ve gururudur.

Sait Faik: Adacılığın Ritüellere Yansıması

Sait Faik'in adacılığı, doğayla ve insan sevgisiyle örülmüş bir kaya parçasına sığınan rutin hayatın ta kendisidir.

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Temizlik Takıntısı

Hastalık korkusuyla büyüyen Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın temizlik takıntısı, yaşamına ve romanlarına mizahi biçimde yansımıştır.

Sherlock Dizisinin Unutulmaz Replikleri: Oyun Başlıyor

Sherlock dizisinin ustalıkla yazılan, şarap gibi yıllanmış, akıllara kazınan repliklerine birlikte göz atalım.

Çocuklara Boşanma Nasıl Anlatılır?

Boşanma çocuklar için zor bir süreçtir. Doğru kelimeler, doğru zaman ve sevgiyle güvenin varlığı, bu süreci atlatmada büyük önem taşır.

Aftersun Filminin Unutulmaz Replikleri

İzleyenlerin kalbinde bir burukluk bırakan Aftersun filminin repliklerini inceliyoruz!

Kayıp Tanrılar Ülkesi Aslında Ne Anlatıyor?

Usta yazar, maharetli kalemiyle okurunu da yanına alıp Berlin ve Bergama'ya gidiyor; işlenmiş bir dizi cinayetin perde arkası arkeoloji, mitoloji ve tarihin ışığında aydınlanıyor.

Editor Picks