Lana Del Rey’in 9. stüdyo albümü “Did you know that there’s a tunnel under Ocean Blvd”, sanatçının bireysel hayatını öncekilerden çok daha farklı bir albüm yapısı ile sunuyor.
Del Rey, eski albümlerinden aşina olduğumuz; bol enstrümanlı, nakaratların daha belirgin olduğu, morali bozuk, güçlü ama bir o kadar da üzgün Amerikan kızı profilinden çıkarak daha gerçekçi hikayelerin anlatıldığı hatta doğrudan kendi ailesiyle ilgili şarkıların yer aldığı bir albümle bizi karşılıyor.
İlk Şarkı ve Lana Del Rey’in Ailesi: The Grants
Albümün ilk şarkısı “The Grants”, adını Del Rey’in ailesinin soyadından alıyor. Şarkı, bizlere 2016’da Rocky Dağlarına tırmanırken hayatını kaybeden amcası, David Grant‘i anlatıyor.
So many mountains too high to climb
(Tırmanmak için çok yüksek dağlar)
So many rivers, so long, but I’m
(Pek çok nehir, çok uzun, ama ben) Doin’ the hard stuff, I’m doin’ my time
(Zor şeyleri yapıyorum, zamanımı harcıyorum) I’m doin’ it for us, for our family line
(Bunu bizim için yapıyorum, ailemiz için)
“Did you know that there is a tunnel under Ocean Blvd”
Albümün ikinci şarkısının bizlere Lana’nın eski benliğinden bahsettiğini söyleyebiliriz. Sanatçının eski parçalarından da alışkın olduğumuz birçok özellik var bu parçada. Duygunun giderek yükselmesi, yapısının yoğunlaşması ve güçlü nakarat gibi Del Rey klasiklerine bu şarkıda da rastlıyoruz. Dinleyince sizler de anlayacaksınız ki, evet benziyor; ancak eski bir Del Rey şarkısı değil bu. Albümün en öne çıkan şarkılarından olmasının nedenlerinden biri de bu zaten. Del Reyin eski sayılar ile farklı bir formül çıkarması olarak özetleyebiliriz bu durumu.
There’s a tunnel under Ocean Boulevard
(Ocean bulvarı’nın altında bir tünel var)
Don’t forget me
(Beni unutma)
There’s a tunnel under Ocean Boulevard
(Ocean Bulvarı’nın altında bir tünel var)
Anlam Dolu Bir Parça: Sweet
Lana Del Rey bu şarkısında hayatının erkeğine ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini ve biraz da kendini anlatıyor.
“Basit ve öylesine bir ilişki istiyorsan bana yaklaşma, ben tatlıyım ve eğer hayatınla ilgili, gelecekle ilgili hayaller kuruyorsan kimsenin olmadığı bir yere gel. Yanıma gel ve beraber ölelim” diyor. Bu tema Del Rey’de alışık olduğumuz bir tema. Bu şarkıyı ve albümü büyük derecede farklı kılan özellik, basitlik. Vokaller dışında tek duyduğumuz arkadaki yaylılar ve piyano. Yoğun ve anlamlı sözler barındıran şarkı, adeta bir şiir okunuyor gibi geliyor kulağa.
What you doing with your life? Do you think about it?
(Hayatında neler yapıyorsun? Bunu düşünüyor musun?)
Do you contemplate where we came from?
(Nereden geldiğimizi düşünüyor musun?)
Lately, we’ve been making out a lot
(Son zamanlarda çok sevişiyoruz)
Not talking ’bout the stuff that’s at the very heart of things
(Her şeyin kalbindeki meselelerden bahsetmiyoruz)
Albümdeki “En Lana Del Rey” Şarkı: A&W
Hakkında uzun uzun konuşabileceğimiz bir şarkı olduğuna inanıyoruz. Bu şarkı belki de albümün en özel şarkısıdır çünkü şarkı, kendi içersinde çok dengeli ancak çok keskin geçişler yaşıyor. Bu şarkı için “Lana Del Rey şarkılarının özeti” diyebiliriz çünkü sözlerinden de anlaşılacağı üzere depresif bir yapıda ancak oldukça emin ve özgüvenli sözlere sahip. Şarkı ilk başta akustik ve hoş bir sadelikle bizi karşılıyor. İlerleyen dakikalarda elektronik öğeler dahil oluyor ve şarkı giderek agresif bir hale geliyor. Sözler de aynı şekilde kendine moral vermeye çalışan birini anlatıyor sanki ve bu morali çok güzel verdikten sonra çevresinde ona zarar veren birini kötülemeye başlıyor.
It’s not about havin’ someone to love me anymore
(Bu, beni sevecek birinin olmasıyla alakalı değil)
No, this is the experience of bein’ an American whore
(Hayır, bu Amerikalı bir fahişe olmanın tecrübesi)
Judah Smith Interlude
Bu parça aslında pek bir şarkı olarak sayılabilecek bir yapıya sahip değil. Parça sadece Judah Smith isimli bir papazın bir konuşmasını içeriyor. Dini ve ilham verici bir konuşma yapan Judah Smith insanın kaybolmuşluğuyla ve yanlış yaşanmışlıklarla ilgili konuşuyor.
Bir Lana Del Rey Klişesi: Candy Necklace
Bu albümün aslında oldukça bireysel bir albüm olduğundan ve değişimi gösterdiğinden bahsetmiştik. Bu şarkı da eski Del Rey şarkılarına göz kırpıyor. Hatta şarkının Sweet şarkısıyla benzerliği de hemen fark ediliyor.
En Doğal Parça: Jon Batiste Interlude
Parçayı dinlediğinizde de anlayacağınız üzere, telefonla kayıt edilmiş gibi bir havası var. Elbette Del Rey’in imkanı olmadığı için değil kasıtlı olarak bu yöntem tercih edilmiş. Şarkı da zaten başlı başına oldukça doğaçlama hissi veriyor. Doğaçlamanın getirdiği tatlı bir doğallıkla berber bu şarkı dinlerken sizleri tebessüm ettirecek bir yapıya sahip.
Kırılmışların Şarkısı: Kintsugi
Şarkıyı iyi anlayabilmek adına sizlere Kingsugi‘den bahsedeceğiz. Kintsugi, Japon kültüründen felsefi bir sanattır. Amacı, kırılan bir vazo, kase, çaydanlık gibi ürünleri doğal tutkallar ile geri yapıştırarak ortaya yeni bir ürün çıkarmaktır. Felsefi anlamı ise oldukça derindir. “Kırılmalarımız bizi değiştirir ve daha güzel, daha olgun bir hale dönüştürür. Kırılmadan bizler olamayız.” şeklinde özetlenebilir.
Bu şarkı belki de albümdeki en duygusal şarkılardan biridir. Şarkı boyunca Del Rey eski hayatının ve ailesinin eksikliğini belirtiyor. O dönemlerde çektiği zorluklar ve devamlı kaçma hissini anlatırken “Işık içeri böyle girer” sözünü de bol bol vurguluyor. Çok uzun ve bir sürü ayrı hikaye çıkarılabilecek bir şarkı Kintsugi.
Aile Yakarışları: Fingertips
Bu şarkıda Del Rey ailesine yakarışlarda bulunuyor. Erkek kardeşi Charlie‘ye, kız kardeşi Caroline‘e sesleniyor ancak en çok konuştuğu kişinin kendisi olduğu anlaşılıyor. Şarkıda belli belirsiz hikayeler anlatılıyor, bu hikayelerin büyük çoğunluğunun ya kendinin ya da ailesinin olduğu tahmin edilebilir.
En Huzurlu Şarkı: Paris, Texas
Oldukça huzurlu ve sade bir piyano melodisiyle dinleyiciye sunulan bir parça. Eve dönüş ya da evden ayrılma gibi duyguların öne çıktığını görebiliyoruz.
Bir Dilek: Grandfather please stand on the shoulders of my father while he’s deep-sea fishing
Del Rey adına aile değerlerinin bu kadar öne çıktığı bir albümde kaybedilmiş insanları anmamak olmazdı. Büyük babasından, babasını korumasını ve dileklerini duymasını istiyor.
Sonunda Bir Aşk Şarkısı: Let The Light In
Aile konularının ön planda olduğu bu albümde Lana yine de bazı noktalarda özünden kopmak istememiş ve o noktalardan biri de Let The Light In olmuş. Albümden farklı olarak daha akustik bir yapıya sahip olan şarkı bizlere farklı bir Del Rey deneyimi sunuyor.
Bir Arkadaş: Margaret
Şarkının başında da Del Rey’in söylediği gibi, bu şarkı bir arkadaş için yazılıyor. Bu kişi tam olarak bilinmese de Margaret Qualley olduğu tahmin ediliyor. Yine albümün diğer parçaları gibi, piyano sesinin arkasında şiir okurmuş gibi yazılmış bir şarkı yapısı bizleri karşılıyor.
Farklı Bir Bakış Açısı: Fishtail
Bu şarkı genel yapısı itibariyle dinleyiciye farklı bir Del Rey deneyimi sunuyor. Elektronik altyapısı ile Summertime Sadness şarkısını anımsatıyor.
Değişim Haberi: Peppers
Bu şarkıda sanatçı kendi müziğinden farklı bir noktaya gitmek istemiş diyebiliriz. Özellikle şarkıdaki “Hand on your knees, I’m Angelina Jolie” kısımları bu konuda kulağa çok çarpıyor. Yeraltı edebiyatı gibi bir anlatım karşımıza çıkıyor. Yeri geliyor toplumsal algıları hiçe sayarak yapılan anlatımlar bulunuyor. Del Rey hem farklı tür müzikle hem de farklı tür sözler ile bizlere yeni bir deneyim sunuyor.
Vurucu Final: Taco Truck x VB
Sanıyoruz ki Del Rey bu albümünde şarkı içerisindeki değişime çok önem vermiş. Taco Truck şarkısında da bu net bir şekilde göze çarpabiliyor. Şarkı başlangıçta klasik bir Del Rey şarkısı gibi başlarken devam eden süreçte Fishtail şarkısını andıran bir hale geliyor ve sakin başlayan parça seslerin çok yoğunlaştığı bir biçimde sona eriyor.
Bu albüm, şimdiye kadar dinlediğimiz en bireysel Lana Del Rey albümü oldu. Aile problemlerini ve kendi iç dünyasında yaşadıklarını çok sakin ve farklı bir biçimde anlatıyor. Tek bir şarkısıyla bile alışılmış Del Rey klasiklerini ve yeni Del Rey bakış açısını aynı anda tadabileceğiniz bu albüm kendini tekrar eden bir yapısı olmasına rağmen dinleyenler tarafından şimdiden büyük ilgi topladı.
Kaynakça