Kuş Uçuşu 2. Sezon İncelemesi: Zirveyi Elde Tutabilmek

Editör:
Günsu Akçatepe

Netflix‘in sevilen ve merakla beklenen yerli yapımlarından Kuş Uçuşu, ikinci sezonu ile karşımızda. Oyuncu kadrosunu Miray Daner, Birce Akalay, İbrahim Çelikkol, İrem Sak ve Defne Kayalar gibi başarılı oyuncuların oluşturduğu, senaristliğini Meriç Acemi’nin üstlendiği Kuş Uçuşu, avların ve avcıların mücadeleleri etrafında dolaştırıyor yine bizleri.

“Koltuklar dolu, birilerini ittirmezsen kendine yer açamazsın.”

Geçen sezondan hatırladığımız üzere, Aslı küçük oyunlarıyla avını tuzağa düşürüp, istediği koltuğu kazanmıştı. Aslı Tuna artık herhangi bir kadın olarak değil, Öteki Taraf haber bültenin yeni sunucusu olarak çıkıyor karşımıza. Bu güç zehirlenmesi ile birlikte giyim tarzı, yaşadığı ev, içtiği içkiler ve bir zamanlar kuyruğuna basmaya korktuğu insanlara olan tavırları da değişim geçirmiş durumda. Daha ilk bölümde patronu Gül ile olan konuşma tarzından anlıyoruz kendini ne kadar ‘önemli’ gördüğünü. Aslı, karakterinin gidişatı ile ilgili hayal kırıklığına uğratmıyor bizleri, karşımızda hala herkese tırnaklarını geçirmeye hazır, kötü bir motivasyonla hareket eden bir kadın var. İstediği şeyi elde ettikten sonra değişen, etrafındaki insanlara karşı iyi bir tavır takınmaya başlayan bir Aslı görmüyoruz. Ne o kimseyi seviyor, ne de etrafındakiler onu seviyor. Fakat kurtlar sofrasının kuralı belli; yüz yüze geldiğinde herkese gülümse, bıçağı doğru zamanda sırtında sapla.

Avcımız, kendisi de buralara öldüre öldüre geldiğinden, ölmekte olduğunu da anlıyor. Kanalda hiçbir zaman Lale‘nın gördüğü saygıyı göremeyen Aslı, kendisinden hoşlanılmadığının, haber sunduğu sırada bile stüdyodaki kimsenin onu dinlemediğinin farkında. Aslı sadece bulunduğu mevkiinin ekmeğini yiyor, ‘öteki taraf’ın sunucusu’ olmasa, kimse gözünün içine bile bakmayacak, bunun farkında. Peki yeterli mi bu mevkii? Elbette değil. Aslı zirvede olduğu halde yapayalnız. Fakat bunun sebebi zirvede olması değil, zirveye geliş şekli. Oyunu adil oynamayan avcı, kazandığında da yeterli değeri göremiyor elbette.

Geçen sezonun avı olan Lale, medya sektöründen elini eteğini çekmiş şekilde başladığı yeni sezona, işine olan aşkına tekrardan yenilerek devam ediyor. Kenan’ın da desteği ile daha küçük bir kanalda tekrardan sunuculuk yapmaya başlayan Lale, elbette Aslı’nın aldığı reytinglere ulaşamıyor. Bizler onu her zaman hırsını dizginleyebilen bir kadın olarak tanıdık. Reytingler, ne kadar para kazandığı, ondan iyisi veya ondan kötüleri onun için hep arka planda oldu. Sadece işini dürüst ve doğru bildiği yoldan yapmanın derdinde olan bir kadın o. Fakat Lale’nin her gün reyting takibi yapması ve bir akşam Aslı’yı geçince mutluluktan ağlaması, içten içe bu oyunda yarış dışı kalmama isteğini gözler önüne seriyor. Her ne kadar sadece iyi gazeteciliğin peşinde olsa da, sistemin çarkları onu da birinci olma hırsına itiyor.

Öteki Taraf’ın kadınları arasında çekişmeler devam ediyor. Aslı bu sezon koltuğunu korumak adına kanaldaki en güçlü aslana saldırıyor; Gül Simin. Geçen sezon kendi elleriyle o koltuğa oturttuğu Aslı’nın pişmanlığı ile cebelleşen Gül, avcının hata yapmasını bekliyor ve ilk hatasında üzerine saldırıyor. Fakat yanlış hamle. Kanal sahibinin Aslı’yı tutmak istemesi üzerine Gül’ün kartları düşüyor, hata yapan kendisi oluyor. Bunun üzerine Aslı’nın da eklediği küçük bir plan ile Gül, avcıyı öldürmek isterken kendini avlanmış olarak buluyor ve kanaldan kovuluyor. Fakat biliyoruz ki bu dişli kadın, yine bir yolunu bulup oyuna dahil olacak. Gül karakteri gereği oyun dışı kalacak bir konumda değil, bu sektörün kumaşına sahip bir rakip. Bu yüzden kaybetmiş gibi görünse de, zekası ile çok geçmeden ipleri tekrar eline alabiliyor.

Müge geçen sezon bıraktığımız hırsları ve aşağılık kompleksleri ile devam ediyor yoluna. Aslı’ya iyi davranıyor gibi görünse de o da arkadan arkadan onu bitirmek için çabalıyor. Müge’nin karakter motivasyonu köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek. İnsanlar onun çıkarlarına hizmet ettiği doğrultuda varlar, aksi takdir de hepsi değersiz. Müge’nin en büyük sürtüşmesi Leyla ile. Zamanında ekran yüzünün kendisi değil de onun olmasını hazmedemeyen Müge, bu sezonda da bunun ceremesini çekiyor.

Kuş Uçuşu’nda her alanda olduğu gibi Kenan, Lale ve Selim cephesinde de değişimler ve dönüşümler yaşanıyor. Lale’yi zincirlerinden kurtaracak kadar seven Selim, onu özgür bırakıyor ve ondan ayrılma kararı alıyor. Bu temelde Lale için yıkıcı bir gelişme olsa da, her gece rüyalarında Kenan’ı gören Lale için özgürleştirici bir gelişme oluyor. Daha ufak bir eve taşınan Lale, sonunda Kenan’ı hayatına alıyor. Baştan beri kavuşmalarını beklediğimiz, birbirlerini en iyi anlayan ve birbirleri için yaratıldığını düşündüğümüz bu iki insan, gerçekten birbirleri için doğru insan mı ilerleyen sezonlarda göreceğiz.

Kuş Uçuşu, mevkileri korumak adına verilen savaşlar, hırs mücadeleleri, avlar, avcılar, aslanlar ve kuşlar ile yeni sezonunda da temposu gayet yüksek bir seyir zevki sunuyor. İlk sezonda zirveye ulaşana dek önündeki herkesi yakıp yıkan Aslı’yı izlemişken, bu sefer zirvedeki yerini korumak adına olan mücadelesini, yeni cinayetlerini ve de tabii ki yeni yenilgilerini izliyoruz. Bu dizideki her karakter hem yenilgiyi hem zaferi tadıyor. Sürekli kazanan veya sürekli kaybeden biri yok.

Lale sezon sonundaki hamlesi ile Aslı’ya büyük bir yenilgi yaşattığını düşünse de, yenilmiş avcıdan yararlanmaya çalışan Gül sayesinde kartlar yeniden eşitleniyor. Zafer hissini hiçbir zaman aynı kişide sabitlemeyen Kuş Uçuşu, gelecek sezonuna dair heyecanı da diri tutmayı başarıyor. “Sonsuzluğu yakalayabilen ne olursa olsun hep kral kalacaktır.” diyerek sezonu kapatan dizide, sonsuzluğu yakalamayı başaran olacak mı dersiniz?

Günsu Akçatepe
Günsu Akçatepe
yolda görüşürüz

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks