Kurmaca ve Gerçek Yazar Hikâyeleri Anlatan 10 Film

Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

Sanatın yedi dalı da birbiriyle etkileşimdedir. Yeni akımlar, teknoloji ve yaşam standartları gibi pek çok unsura bağlı olarak sanat dallarındaki etkileşim ve birbirini besleyen değişim kültürü aralıksız sürmektedir. Bu bağlamda sinema da edebiyattan beslenmektedir. Sizler için bu listede, kadın-erkek ve kurgu-gerçek dengesine dikkat ederek, yazar ve yazarlık hikâyeleri anlatan 10 etkileyici filmi derledik.

10. The Lost City (Kayıp Şehir)

2022 yapımı Kayıp Şehir filmi aksiyon, macera ve komedi türlerini içermektedir. Filmde, Hollywood’un ünlü oyuncuları Sandra Bullock, Brad Pitt, Channing Tatum ve Daniel Radcliffe rol almaktadır.

Aşk-macera türünde bir seri kitap yazarı olan Loretta Sage (Sandra Bullock) ve kurgusal romanının başkahramanı “Dash”i canlandıran kapak modeli Alan (Channing Tatum) ile yeni kitabının lansman turundadır. Sage, yazdığı romanda yarattığı kurgusal şehrin gerçekten var olduğunu keşfeden zengin ve obsesif bir milyarder tarafından kaçırılır. Obsesif milyarder (Daniel Radcliffe), Loretta Sage’in kendisini kitaplarda geçen antik şehrin hazinesine götürebileceğini düşünmektedir. Gerçek hayatta da bir kahraman olmak isteyen Alan, Loretta’yı kurtarmak için vakit kaybetmeden peşine düşer. Kendilerini bir anda zorlu bir maceranın içinde bulan Alan ve Loretta, Kayıp Şehir’de hayatta kalmak ve antik hazineyi bulmak için birlikte çalışmak zorundadırlar.

9. Sylvia 

2003 yapımı Sylvia filmi biyografi, drama ve romantizm türlerini içermektedir. Şair ve yazar Sylvia Plath’ın hayatının anlatıldığı filmde, Plath’ı Gwyneth Paltrow, Ted Hughes’ü ise Daniel Craig canlandırmaktadır. Film, Şair Edward James “Ted” Hughes ve Sylvia Plath’ın edebiyat ve evlilik arasında var olma mücadelesini konu almaktadır. Ted’in edebiyat dünyasındaki yükselişinin gölgesinde kalan Sylvia’nın yazmaya devam etmesini “Sadece içimde susmak istemeyen bir ses olduğu için yazıyorum.” cümlesi özetlemektedir. Ted Hughes’ün kariyerindeki yükseliş ve kazandığı popülerlik karşısında Sylvia, kocasının sürekli ihanet ettiğinden şüphelenmektedir. Dışarıdan bakıldığında örnek ve mükemmel bir kadın olan Sylvia’nın, içten kırılgan ve duygusal yapısı depresyon, huzursuzluk ve mutsuzluklarla doludur. Ve bu kırılgan hassas ruhu Sylvia’yı birkaç kez intiharın eşiğine sürüklemiştir. Acı ve öfke duyguları arasında yazdığı yarı otobiyografik bir roman olan Sırça Fanus pek çok şiir ve az bilinen çizimleriyle süslediği kısa hayatında sanatı kendisinin en büyük yaşam kaynağı olarak gören Sylvia Plath, 11 Şubat 1963’te Londra’da henüz otuz bir yaşındayken hayatına son vermiştir.

8. The Motive (Güdü)

2017 İspanyol yapımı El autor filmi İspanya dışında The Motive adıyla vizyona girmiştir. Yönetmenliği Manuel Martín Cuenca tarafından yapılan film, komedi, suç ve dram türlerini içermektedir.

Film, Sevilla’da yaşayan Alvaro’nun (Javier Gutiérrez) merkezinde geçmektedir. Alvaro bir noterde memur olarak çalışmaktadır. Hayal gücünden yoksun ve yazma konusunda yeteneği olmayan Alvaro’nun bir hayali vardır: iyi bir yazar olabilmek…

Karısı Amanda (María León) ise yazar olmayı hayal etmemiş olsa da yazdığı kitap çok satanlar listesinde en tepededir. Tüm bunlar olurken karısı tarafından aldatıldığını öğrenen Alvaro, Amanda’dan ayrılıp hayallerinin peşinden gitmeye karar verir. Tüm zamanların en iyi romanını yazmayı ve Amanda’yı geçmeyi hayal eden Alvaro, bunu yapmanın anahtarlarını bulmak için gece edebiyat dersine gider ve öğretmeni José’den (Antonio de la Torre) yardım ister. Yazma konusunda eğitmen José’den yardım alan Alvaro, kurgunun gerçeklikten beslendiğini keşfettikten sonra çevresindeki insanların hayatlarını ve duygularını manipüle ederek ilk romanını yazmaya başlar.

7. Factotum (Her İşin Adamı)

2005 yapımı Factotum (Lat. Bir işte yapılması gereken tüm niteliksiz işleri yapan) filmi komedi, drama ve romantizm türlerini içermektedir. Charles Bukowski’nin Factotum isimli romanıyla aynı adla çevrilmiş bu filmin, yönetmen koltuğunda Bent Hamer oturmaktadır.

Bukowski’nin gençliğinin erken dönemine yönelik biyografik bir çalışma olan film, Los Angeles‘da dolaşan Henry ‘Hank’ Chinaski adlı yazarın aşk, iş ve hayat felsefesinde Hank için tek değişmeyen şey yazma tutkusudur. Kendini yazar adayı gören Hank Chinaski’nin ne nitelikleri ne hırsı ne de ahlakı vardır. Matt Dillon, Bukowski’nin öteki kişiliğine hayat verirken, filmde kadınlar ile olan ilişkisi de iki kadınla Jan (Lili Taylor) ve Laura (Marisa Tomei) yaşadığı kısa ilişkilerle ilerlemektedir. Factotum, özünde Bukowski’nin yirmili yaşlarında yaşadığı ve genellikle ucuz otellerde yaşam, üçüncü sınıf işlerde çalışması, içki, kumar ve kadınlarla olan ilişkilerini anlatan bir biyografi olarak izlenmelidir.

6. Kafka

1991 yılı yapımlı Kafka filmi dram, gizem ve bilimkurgu türündedir. Kafka’ya filmde hayat veren aktör Jeremy Irons’tır.

Uyarlanması en zor yazarlardan biri olarak bilinen Franz Kafka bu filmde Steven Soderbergh’in usta yorumuyla unutulmaz bir film karakteri olarak karşımızda çıkmaktadır. Ünlü yazar Kafka’nın Şato, Dönüşüm ve Dava adlı üç eserinden yararlanılan film, Kafka’nın dünyasını yansıtan ilgi çekici bir uyarlama olarak göze çarpmaktadır.

Film, 1919 yılında Prag‘da geçmektedir. Irons‘ın kusursuz canlandırdığı Kafka gündüzleri büyük bir sigorta şirketinin kasvetli ofisinde çalışmakta, geceleri de hamamböceğine dönüşen bir adam hakkında hikâyeler yazmaktadır. Bir gün şirkette Kafka’nın yakın bir iş arkadaşı öldürülür ve şüpheler üzerinde toplanır. Çekingen ve ürkek biri gibi duran Kafka harekete geçer ve arkadaşının sevgilisi Gabriela (Theresa Russell)’ya ulaşarak olayı araştırmaya başlar. Kafka, işlenen bu cinayetin ardından bir yeraltı grubuna karışır. Yeraltı grubu, toplumdaki önemli olayları kontrol eden gizli bir örgütü engellemeye çalışan, şehrin her yerindeki bombalamalardan sorumludur. Kafka, çabaları sonunda bu yeraltı örgütüne sızmayı başarmıştır. Ürkek çekingen Kafka, gizli örgüt ile mücadele etmek zorunda kalacaktır.

5. American Splendor (Görkemli Hayatım)

2003 yılına ait Görkemli Hayatım filmi biyografi, komedi ve drama türündedir. Filmin baş kahramanı Harvey Pekar’ı Paul Giamatti canlandırmaktadır. Pekar, dikkate değer bir koleksiyoncu olmakla beraber American Splendor adlı çizgi romanın da yaratıcısıdır.

Harvey Pekar, ilk kez 1976’da yayınlanan çizgi romanında hayatı hakkında yazmaktadır. Başından geçen sıradan ve gündelik olayları hem komik hem de dokunaklı hikayelerle anlatmaktadır.

Görkemli hayatımın olay örgüsü, filmde yer alan Pekar ile onun kendi yaşamından alıntılarla yarattığı çizgi romanındaki Pekar’ın karşı karşıya geliş anlarından meydana gelmektedir. American Splendor, Sundance Jüri Büyük Ödülü ve Cannes Uluslararası Eleştirmenler Ödülü’nün sahibi bir çizgi roman filmi olarak otoritelerden geçerli not almıştır.

4. The Words (Çalıntı Hayat)

2012 yılı yapımı olan Çalıntı Hayat filmi dram, gizem ve romantizm içermektedir. Bradley Cooper, Dennis Quaid, Olivia Wilde ve Jeremy Irons gibi tanınmış yıldızlardan oluşan film kadrosu kadar konusu bakımından da dikkat çekicidir.

Rory Jansen (Bradley Cooper), yayınlanan ilk kitabıyla birlikte beklenmedik bir şekilde edebiyat dünyasında zirveye yerleşen genç ve ünlü bir yazardır. Son derece yaratıcı ve özgün üslubuyla dikkat çeken genç yazar bir anda döneminin en iyi birkaç isminden biri olarak kabul görmeye başlamıştır. Romanı ise dünya çapında tanınan ve eleştirmenlerin dahi büyük bir hayranlıkla karşıladığı bir yapıttır. Başarı ve şöhretin tadını çıkaran Ransen’ın çok sevdiği eşi Dora (Zoe Saldana) dahil hayatta her şeye sahiptir. Ancak başarının doruklarına çıktığı bir anda ortaya çıkan gizemli, yaşlı bir adam, Jansen’ın romanı üzerine önemli ve şaşırtıcı bir iddiada bulunacaktır. Jansen’ın adını dahi bilmediği bu yaşlı adamı görmezden gelmesi mümkün değildir.

3. Ruby Sparks (Hayalimdeki Aşk)

2012 yapımı Hayalimdeki Aşk adlı filmde komedi, dram ve fantezi unsurları bulunmaktadır.

Genç ve ödüllü yazar Paul Dano (Calvin Weir-Fields) genç yaşında büyük başarı elde etmiş ama hızlı yükselen kariyerinde şimdi duraklama evresine giren bir yazardır. Calvin, yazma sorununu aşmak içinse ilginç bir yol deneyecektir. Kendini yeni bir romansın içine sokmaya karar verir ve seveceğini düşündüğü bir dişi karakter yaratır ve adını Ruby koyar. Yeni kitabını yazarken yarattığı genç kadın Ruby Sparks (Zoe Kazan), hiç beklenmedik bir şekilde yazarın hayatına dahil olur.

Ruby Sparks filmi eleştirmenler tarafından sıradan bir “romantik komedi” olarak nitelendirilse de filmde Ruby’e hayat veren ve filmin senaryosunu yazan Kazan’ın yaratıcı yetenekleri ve oyunculuğu dikkate alınmalıdır.

2. The Hours (Saatler)

2002 yılında Stephen Daldry, tarafından yönetmenliği yapılan Saatler filminde dram ve romantizm öğeleri bulunmaktadır. Film, “Bayan Dalloway” romanının, hayatlarında öyle ya da böyle intiharla karşı karşıya kalmış üç kuşak kadını nasıl etkilediğinin öyküsüdür.

Yazar Virginia Woolf’un hayatından ve başyapıtı sayılan Mrs.Dalloway’den beslenen Saatler’ de bir yazar, bir okuyucu, bir karakter üzerine kurulu bir kitabın, filme dengeli biçimde aktarımı yapılmaktadır.

Filmde, Virginia Woolf rolüyle Nicole Kidman, Clarissa Vaughan olarak Merly Streep ve Laura Brown karakterini ise Julianne Moore oynamaktadır. 1920’ler,1950’ler ve 2000’lerin başında bir şekilde ortak noktaları aynı roman olan üç kadının hikâyenin sonunda bir araya gelmektedir. Virginia Woolf’un kült romanı Mrs. Dalloway ekseninde anlatan film; 9 dalda Oscar’a aday gösterilmiş, bunlardan birini kazanmıştı.

1. Stranger Than Fiction (Lütfen Beni Öldürme)

2006 yılı yapımı olan Lütfen Beni Öldürme filmi komedi, dram ve fantezi barındırmaktadır. Hayatının başka bir kişi tarafından yönetildiğini fark eden Harold Crick’in hayatını değiştirmek için girdiği çabanın hikayesini anlatan filmin yönetmenliğini Marc Forster yaparken filmde Will Ferrell, Emma Thompson ve Dustin Hoffman gibi yıldızlar rol almaktadır.

On iki yıl süren zahmetli bir çalışmadan sonra, romancı Karen Eiffel (Emma Thompson), en iyi kitabına son noktayı koymak üzeredir. Aklına takılan tek sorun, ana karakteri Harold Crick’i nasıl öldüreceğidir. Yazar Karen Eiffel, Harold Crick’in gerçekte yaşadığını ve sözcükleri yazdığı anda olayları yaşadığını ise bilmemektedir. Kendisine romanda biçilen hayata göre I.R.S. Denetçi olarak çalışan Harold Crick (Will Ferrell) aniden Chicago‘daki sıradan yaşamının yalnızca kendisinin duyabileceği bir anlatıya dönüştüğünü fark etmiştir. Olanlar karşısında ne yapacağını bilemeyen Harold’ın, yazarın aklındakileri duyup romanın sonunu Karen’e bir şekilde ulaşarak değiştirmesi gerektiğini anlamasıysa uzun sürmeyecektir.

İyi seyirler!

 

 

 

spot_img

2 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.