Yüzlerce yıllık tarihe sahip geleneksel Hint kıyafeti olan sari, Hintli kadınlar tarafından özel günlerde tercih edilen ve farklı renklerde kumaşların üzerine, farklı ipliklerle desenler işlenen geleneksel bir kıyafettir. Sari sözcüğü, Sanskritçe’de bez şeridi anlamına gelen “şati” kelimesinden türetilmiştir. Bu kelime kadınların giydiği kıyafetin bir temsilidir ve Jain ve Budist erken metinlerinde yer almaktadır. Hindistan’da etnik zarafetin adeta bir simgesi hâline gelen bu renkli giysiler düğünler ve dini törenler gibi özel günlerde kadınlar tarafından yüzyıllar boyu giyilmiştir. Sari kültürünü daha yakından tanımak için gelin birlikte bu renkli dünyaya yakından bir göz atalım.
Sarinin Kökeni ve Tarihi

Sari tabiri ilk kez, bilinen en eski Vedik Sanskritçe metin olan Rig Veda‘da karşımıza çıkmaktadır. Kökeni ise milattan önce 2800-1800 yıllarına, Pakistan’ın büyük bir kısmını, Afganistan’ın kuzeydoğu bölgesini ve Hindistan‘ın kuzeybatısını kapsayan İndus Vadisi Uygarlığı‘na kadar uzanmaktadır. Özellikle Gandharan Uygarlığı’na ait birçok heykelde ve Gupta Hanedanı’na ait seramik parçalarda, çeşitli şekillerde vücuda sarılmış sarileri görmek mümkündür.

Milattan önce 5000 yılında Hint yarımadasında yetiştirilen pamuk, Sari’nin üretiminin başlangıcı olmuştur. Hindistan’ın ilk dikişsiz giysisi olan Sari, ilk etapta kadınların mahrem yerlerini gizlemek amacıyla uzunluğu ortalama 5 ila 9 metre arasında değişen kumaşlardan üretilmiştir. Kadınlar bu kumaşları vücutlarının etrafına bağlayarak kullanmışlardır.
Yıllar içinde tüccarların ülkeye gelip gitmesi, modanın gelişmesi ve dokumacılığın adeta bir sanata dönüşmesiyle birlikte varlıklı Hint kadınları, sariyi asıl amacının ötesine taşımış, dokumacılardan sarileri çeşitli değerli taşlar ve iplikler kullanarak üretmelerini istemişlerdir. Daha sonraları maddi gücü normal olan halk da imkanları ile tarzlarını sari ile birleştirmişlerdir. Dolayısıyla sari, her kesimin kendi zevki ve değerlerini yansıtarak günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Sanayileşmenin İngilizlerle birlikte Hindistan’a girmesiyle sentetik boyalar kullanılmaya başlanmış tüccarlar bu boyaları ithal etmeye başlamışlardır. Böylelikle Hintliler baskı ve boyama tekniklerini öğrenerek bunları sari kumaşlarına uygulamışlardır. Tekstilin gelişmesiyle sari, çeşitli renk desen ve baskılarla günümüzdeki ihtişamlı formuna günden güne yaklaşmıştır.
Sari Nasıl Üretilir?

Hindistan, tarih boyunca renk renk, çeşit çeşit kumaşların ve pamuklu dokumanın merkezi olarak öne çıkmıştır. Milattan sonra birinci yüzyılda Hindistan, Gujarat’ın verimli ovalarında ve Tapti, Narbada ırmaklarının vadilerinde, kayda değer oranda kaliteli kumaşların dokunduğu, Peri-Plus Maris Erythraeri’nin kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Sariler kadının sosyal statüsü, ailevi durumu ve bölgesel kimliğine göre farklı kumaş desenleriyle ve çeşitli iplikler kullanılarak dokuma ile elde edilir. İlk hâliyle sari, ipek veya pamuk ipliğiyle dokunurken, tekstilin gelişmesiyle birlikte günümüzde farklı iplik çeşitleri ve sentetik kumaşlarla üretilmektedir.
Sari, Hindistan’ın kırsal bölgelerinde el dokuma tezgâhlarında üretilir. Tüketicinin maddi varlığı ve talebi üzerine farklı türlerde ve kalitede iplik, kumaş ve zengin desenlerle süslenebilmektedir. Sari dokumadan sonra resham işi olarak isimlendirilen renkli iplikler ile süslenebildiği gibi, altın-gümüş ipliklerle birlikte inciler ve değerli taşlar kullanılarak zardozi nakışı olarak isimlendirilen çeşitli nakışlarla da süslenmektedir.
Günümüzde sanayileşmenin de etkisiyle sariler özel kumaşlar ve el dokuması yerine polyester, naylon ve suni ipek gibi ipliklerle dikiş makinelerinde seri üretim yoluyla üretilmektedir.
Bölgelere ve Özel Günlere Göre Sari Türleri

Kişinin isteği üzerine farklı özelliklerde üretilebilen Sarilerin yapısı, bölgelere göre ya da Sari’nin kullanılacağı alana göre çeşitlilik gösterebilmektedir. Güney Hindistan, sari dokumacılığında özellikle ipek kumaşlarını kullanması ile öne çıkmaktadır. Kanjivaram sarileri, Tamil Nadu’da genellikle düğün gibi özel günlerde kullanılır. Bu sariler altın ipliklerle dokunur ve parlak renklere sahiplerdir. Mysore sarileri, Karnataka’da ipekten dokunan sadeliğiyle ünlü zarif sarilerdir. Kasavu sarileri, Kerala’da Onam gibi dini festivallerde kullanılır. Bu sarilerde beyaz ya da krem tonlarındaki kumaşlara altın bordürler işlenmiştir.
Kuzey Hindistan‘da Banarasi sarileri oldukça popülerdir. Bu sariler Varanasi şehrinde, altın veya gümüş ipliklerle süslenirler ve en çok gelinlik olarak düğünlerde tercih edilmektedirler. Doğu Hindistan‘da ise karşımıza bambaşka desenler çıkmaktadır. Batı Bengal’de üretilen Baluchari sarilerinde mitolojik hikayeler ve efsaneler desenlerle kumaşlar üstüne işlenir.

Batı Hindistan‘da ise Güney’e göre bizi büyük bir renk çeşitliliği ve canlı desenler karşılamaktadır. Bandhani sarileri, Gujarat ve Rajasthan’da tie-dye tekniği kullanılır. Bu sariler genellikle Navrati festivalleri gibi halkın dans edip eğlendiği festivallerde tercih edilir. Paithani sarileri ise Maharashtra’da simetrik desenlerle süslenen ipeklerle dokunur ve düğün, nişan gibi özel günlerde kullanılır. Her bölgenin kendi etnik yapısı, kendi tarihi ve yaşantısını kumaşlar üzerinde görmek mümkündür. Hindistan’ın etnik çeşitliliği bu kumaşlar üzerinde bize adeta bir görsel şölen sunularak yansıtılmaktadır.
Sari Nasıl Giyilir?

Sari, dikişsiz ve tek bir kumaştan oluşan bir giysi olduğu için kumaşın sabitlenmesi oldukça önemlidir. Kadınlar bu sabitlemeyi yapabilmek için Sari’yi giymeden önce üstlerine choli adında bir çeşit vücuda oturan bluz ve altlarına petticoat adında bir iç etek giyerler.
Sarinin düz ve desensiz ucu, iç eteğin bel kısmına sağ taraftan başlanarak sıkıca sokulur. Ardından kumaş belin etrafından saat yönünde vücuda bir kez sarılır. Sarinin orta kısmındaki kumaş üst üste gelecek şekilde katlanarak pileler oluşturulur. Oluşturulan pileler iç eteğe önden, karın hizasında iğnelenerek tutturulur. Sarinin süslü ucu olan “pallu” belin etrafından bir kez daha sarılır ve omuz üzerinden arkaya salınır. Genel anlamda bu aşamalarla giyilen sari, farklı çeşitlerine göre farklı şekillerde de giyilebilmektedir.
Günümüzde Sari Kültürü

Sari, çağlar boyu kadınların yerel kimliğinin bir simgesi olmuşken günümüzde modanın gelişmesiyle yerini pantolon ve bluz gibi daha pratik kıyafetlere bırakmıştır. Özellikle genç kuşağın dijital dünyadaki varlığı, farklı ve modern giyim çeşitlerine özenmelere sebebiyet verebilmektedir. Ancak sari kültürü yok olmamıştır. Kadınlar günlük hayatta eskisi kadar kullanmasa da, özel günlerde Sari giymeye devam ederek bunu, günümüze kadar ulaşan bir gelenek haline getirmişlerdir.
Sari, yalnızca Hint kadınlarının giydiği görkemli kumaşlardan oluşmuş bir tür kıyafet değil, aynı zamanda onların statülerini, tarihini ve kimliğini temsil eden bir simgedir. Her sarinin ayrı bir hikayesi, yansıttığı farklı bir inanç, zevk ve yaşantı vardır. Bölgelere göre karşımıza çıkan çeşitli renk ve motifteki sariler, dokuma teknikleriyle beraber adeta birer sanat eseridir. Gelişen tekstil ve moda sektörüyle şekli değişse de sari, günümüzde hala bir kültürü ve bu kültürün kuşaktan kuşağa aktarılan mirasını bize her nakışında göstermeye devam etmektedir.
Kaynakça
Kaikobad‑Sultana, Najmul Kadir ve diğ. Indian Saree: A Paradigm of Global Fashion Influence. 2014, s. 22.
Oskay, Nazan. “Hint Kıyafetlerinde Kültürel Kimlik ve Kadın: Sari Örneği.” UDEKAD, cilt 3, sayı 2, 2020, ss. 356–370. DergiPark. Web. 11.07.2025
“Geleneksel Hint / Hindistan Kıyafeti: Sari Nedir?” Kivitadinda, Web. 10.07.2025
Suri, Charu. “The Surprising History of India’s Vibrant Sari Tradition.” National Geographic, Web. 10.07.2025
Harikaa💞💗