Çin müziği, Çin uygarlığının doğuşundan itibaren hayat bulmuştur. Geniş bir tarihe sahip olan Çin müziğinin geleneksel dönemini genel özellikleriyle ele alacağız.
Geleneksel Çin Müziğinin Tarihsel Gelişimi

Eski Çin’de müzik, eğlendirici bir sanat türü olmasının yanı sıra iktidarı kuvvetlendirmenin bir aracı ve yumuşak gücü olarak görülürdü. Müzik yoluyla ülkeyi yönetme fikri Konfüçyanizm’e dayanmaktadır. Konfüçyanizm teorisinin temelleri, Batı Zhou Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 1046-771) atılmıştır. Geç Zhou Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 5-3. yy.) ise Konfüçyüs öğretisini temel alan vokal enstrümantal kompozisyonlar, saray merasimlerinde kullanılmaktaydı.
Dönemsel olarak müzik alanında yapılan gelişmelere baktığımızda Batı Zhou Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 1046-771) Dasiyue adlı törenleri ve müziği yöneten bir devlet dairesinin kurulduğunu görürüz. Sui Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 581-618) Taichangsi olarak adlandırılan bir müzik dairesi faaliyettedir. Song Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 960-1279) Müzik okulunun birkaç tane şubesi bulunuyordu. Bu devlet daireleri devlet işlerinde Adalet ve Milli Savunma Bakanlıklarının yanında yer alacak kadar büyük öneme sahipti.
Zhou Hanedanlığı döneminde üç şubeden oluşan Müzik Bürosu’na da değinmeliyiz. Bu büro; Müzik Eğitimi, Müzik Yönetimi ve Müzik İcra Şube’lerinden oluşmaktaydı. İmparator Han Vu-di döneminde (M.Ö. 140-87), Yuefu adlı İmparatorluğa ait Müzik Bakanlığı kuruldu. Yuefu bürosu “Yuefushiji” adlı 100 ciltlik bir kitap çıkarmışlardır. Bu kitap geleneksel Çin müziğinin ne kadar geliştiğinin kanıtı niteliğindedir.
Geleneksel Çin Müziğinin İşlevleri

Çin uygarlığında müziğin, zevk veren sanat olmasından başka nitelik ve işlevleri vardı. Müzik; ahlaki anlayış, ayinler, hükümdarın davranışları ve ülkenin refahı ile bir bütün olarak değerlendiriliyordu. İnsanları birleştiren geleneksel Çin müziği, büyüleyici bir şekilde etkileme gücüne sahip olduğu için belirli kurallar çerçevesinde kullanılıyordu.
Geleneksel Çin müziğinin toplumsal hayata etkisi çok büyüktü. Her imparator kendi müzikal dizgesini oluşturmak için esas notayı bulmak zorundaydı. Müziği hükümdarın elinde bulunan ideolojik bir silah olarak görüyorlardı. Bu yüzden her yeni imparatorun yaptığı ilk iş, ses perdelerinin yeniden düzenlenmesiydi.
Eski Çin dönemine ait, M.Ö. 8-5. yüzyıldaki olayları anlatan ‘Zuozhuan’ adlı kitapta müziğin statüsü ve görevi hakkında bazı görüşlere yer verilmiştir. Mesela eserde zeki hükümdarların, müzik kültürünün yardımıyla halkın sevgi ve nefret duygularını ayarladığı, aşırı duygusallıktan uzaklaşmayı öğrettiği anlatılır. Müziği kullanarak millete kanun ve ödev duygusu aşıladıkları da belirtilir.
Geleneksel Çin müziğinde, müziğin her tonu, notası ve sesi bir şeyi simgelerdi. Mesela hükümdarı temsil eden Gong notası bozulursa ses vahşi ve kırık çıkar. Bu, hükümdarın kendini beğenmiş bir kimse olduğunun göstergesidir. Shang notası uyruğu temsil eder. Bu notanın bozulması durumunda ses kesiktir ve hükümet memurları bozuktur. Halkı temsil eden Jue notasının bozulduğunda ses endişe vericidir. Bu halkın memnun olmadığını simgeler. Zhi notası yani işler bozulursa ses keder vericidir ve işler sarsıntıdadır. Yu notası devlet politikasının uygulanmasını etkileyen maddi kaynakları temsil eder. Bu nota bozulursa ses harap edicidir ve memleketin zenginliği yok olur. Bu beş tonun hepsinin bozulması devletin çökmesi anlamına gelir. Wei Zhen ve Sanjang Krallıklarının ahenksiz bir müziğe sahip olmaları buna örnektir.
Geleneksel Çin Müziği Çalgıları

Geleneksel Çin müziğine ait çalgıların geçmişi arkeolojik kazıların sonucunda M.Ö. yedi ve altı bin yıllarına kadar dayanır. Arkeolojik kazıların haricinde eski kaynaklarda, efsane ve mitlerde M.Ö. dört ve üç bin yıllarında Çin’de müzik kültürünün gelişmiş olduğu bilinir.
Geleneksel Çin müzik kültürü geliştikçe çeşitli çalgılar meydana çıkar. M.Ö. 1. yüzyılda Çin’de seksenden fazla çalgı olduğu bilgisine yıllıklardan ulaşılır.

Rauf Melikov, kaynakçada belirttiğimiz makalesinde bu konu hakkında; “Belli dönemlerde belirli çalgıların gelişim evresi geçirdiğini söylemek mümkündür. Söz gelişi, Zhou Hanedanlığı (M.Ö. 1122–256) döneminde çıngıraklar, telli çalgılar, flütler, Tang Hanedanlığı (618–907) döneminde bambu ve telli çalgıların önemli artış gösterdiği, Song Hanedanlığı (960–1279) döneminde ise daha çok yaylı çalgıların yaygınlaştığı görülmüştür.” der.
Geleneksel Çin müziği çalgıları, ba yin çalgı sınıflandırılmasına göre sınıflandırılmışlardır. Bu sınıflandırma çalgıların malzemesine göredir. Metal, kil, ipek, kabak, taş, deri, ağaç, bambu şeklinde sınıflandırmışlardır. Ba yin sınıflandırmasında çalgının tınısına önem verilir. Bu sınıflandırmada yer alan her bir çalgı, geleneksel Çin müziğinin oluşumunda önemli rol oynamışlardır.
Kaynakça
- Kerimov, Rauf. “Geleneksel Çin Müzik Kültüründe Si-Zhy Kavramı” International Journal of Cultural and Social Studies, Haziran 2019.
- Zaychenko, Sofiya. “Müziğin Eski Çin Devlet İşlerindeki Yeri” Doğu Araştırmaları Dergisi, Şubat 2016.


