Kültür 101: Kolonyal Amerika’da Sosyal ve Kültürel Yaşam

Editör:
Esra Şahin
" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

Yıllarca bütün dünyada ekonomik, sosyal, kültürel ve sosyolojik olarak önde gelen ve günümüzde de bu etkisini hala sürdüren Amerika’nın nasıl kurulduğunu ve hangi evrelerden geçerek günümüzdeki haline geldiğini biliyor muydunuz? Amerikan toplumu, günümüzde gerek bilimsel açıdan gerek teknolojide gerekse sosyal yaşamda bizleri etkileyen bir toplum olmuştur. Amerikan toplumunun öncüleri, Virginia adı verilen kıyı kesimi bölgesindeki koloniler olmuşlardır. Daha sonra Georgia Eyaleti’nin kurulmasıyla Amerika, bütünlüğünü sağlamış ve koloni dönemi sona ermiştir. Bu yazımızda Amerika’nın öncüsü olan 13 koloni insanlarının nasıl yaşadıklarından ve yaşam şartlarının neler olduklarından bahsedeceğiz.

 

İlk Düzenli Koloni: Jamestown

Amerika kıtasının keşfinden itibaren güneyde bazı koloniler kurulmasına karşın Kuzeyde sistemli ve başarılı bir koloni kurulamamıştır. İngiltere’nin başarısız koloni kurma çabaları, özellikle de kayıp koloni olarak adlandırılan Roaknek kolonisinin başarısızlığı İngiltere kralı I. James’i, Virginia Company’yi kurmaya teşvik etmiştir. Bu şirket, Amerika kıtasına seferler düzenleyerek burada hazineler bulmayı ve koloniler kurmayı hedefliyordu. Virginia Company, bugün Amerika’nın bir eyaleti olan Virginia’nın kıyılarında Jamestown isimli koloniyi yüz kadar İngilizle birlikte kurmayı başarmıştı. Jamestown kolonisi ismini tahmin edebileceğiniz üzere o dönemin kralı olan Kral I. James’ten almıştır. Bu ufak koloni istedikleri refahı geldikleri anda bulamamıştı. İngiltere’den Jamestown’a gelen yüz kişi, kıtlıklar, hastalıklar, alışmadıkları hava koşulları ve en önemlisi de buranın yerlileriyle olan savaşlar, sonraki senesinde altmış kişi kalmalarına sebep olmuştu. Daha sonraları Pocahontas isimli Kızılderili Kabilesi Prensesi, John Smith’in önce tutsağı daha sonra da arkadaşı olmasıyla yerli kabilelerle dostluk ilişkileri kurulmaya başlandı. Daha sonra Pocahontas’ın yine İngiliz bir kâşif olan John Rolfe ile evlenmesi güçlü bir yerli kabile olan Powhatan’ın Kabilesi ile iyi ilişkiler kurulmaya başlandı.

Bu küçük koloninin geçiminin sağlanmasıysa yine oranın yerlilerine ait bir gelenek olan ve onların ‘‘Barış Çubuğu’’ olarak adlandırdığı tabaka ile gerçekleşecekti. Yerlilerle iyi ilişkiler kuran Jamestown sakinleri, tütünün nasıl üretildiğini ve nasıl işlendiğini öğrendiler. Uzun bir süre boyunca burada tütün üretimi yaparak yıllar boyu hem Jamestown’ı hem de bütün bir Virginia bölgesinin geçimini sağladılar. Hatta bu dönemde tütünün Virginia’nın tek geçim kaynağı olduğunu da söyleyebiliriz. Bu şekilde ilk koloni kurulmuş ve zor da olsa bu yeni yerde yaşamayı öğrenmişlerdi. Sonrasında daha fazla Avrupalı yerleşimcinin buraya gelmesiyle bugünkü Amerika’nın kuruluşuna öncülük eden ve hepimizin bildiği 13 koloni dönemi başladı.

Dosya:Junius Brutus Stearns - Mount Vernon'da Çiftçi olarak George Washington.jpg

 

Günlük Yaşam

İlk başta İngilizler ve daha sonra da Avrupa’nın diğer ülkelerindeki insanlar, Virginia eyaletine daha iyi fırsatlar ve büyük umutlarla gelerek burada yaşamaya başladılar. Bu bölgede her ne kadar yaşam koşulları Roaknek ve Jamestown’ın ilk yılları gibi olmasa da yine zorlu koşullara sahipti. İnsanların yaşamlarını sürdürmek için sürekli çiftçilik yapmaları ve çalışmaları gerekiyordu.

İlk zamanlar sürekli ‘‘hometown’’ dedikleri İngiltere’den destek olarak gemiler geliyordu. Kadınlar sürekli olarak hem tarlalarda hem de ev işlerinde çalışmak zorunda kalıyorlardı. Kolonilerin çok büyük oranda gelir kaynakları tarım olduğu için sosyal yaşam da bunun üzerinden şekilleniyordu. Örneğin Amerika’da ‘‘Kitchen Garden’’ denilen ve neredeyse her evde bulunan küçük bahçeler bir kültür haline gelmiştir. Bu küçük bahçeler evin mutfak ihtiyacını karşılardı ve evlerde büyük oranda bir tasarruf sağlardı. Çiftçilik ana geçim kaynağı olduğu için sosyal yapı da bunun üzerinden oluşuyordu. Kolonyal Amerika’da ayrıca Afrika’dan köle olarak getirilen insanlar da sosyal yapıda ve günlük hayat alışkanlıklarında epey bir etkiliydi. Sosyal hiyerarşi ise en üstte toprak sahipleri ve en altta köleler olmak üzere; din adamları, tüccarlar, çiftçiler, sözleşmeli işçiler ve kölelerin bir üstünde yer alan Amerika Kıtası’nın yerlilerinden oluşuyordu.

 

Dini İnançları

Kolonilerde, Hristiyanlık hakimdi ve burada yaşayan insanlar İncil’i ve Tanrı’yı hayatlarının merkezine koyarlardı. Dinlerine çok bağlı olan Koloni halkı, fazlasıyla dindar ve muhafazakâr kişilerdi. Genellikle Protestanlık hâkim olsa da diğer mezheplerden yurttaşları da barındırıyordu. Kendi dini anlayışları dışındaki görüşlere son derece düşman olan koloni halkı, diğer dinleri ve inanışları şeytani ve karanlık güçlerle ilişkilendiriyordu. Özellikle Amerika Kıtası’nın yerlileri olan Kızılderililerin inançlarına karşı büyük bir önyargıları vardı. Hatta koloni yaşamında cadılara da inanırdı. Bazı kadınları cadılıkla suçlayarak onları suçsuz yere öldürürlerdi. Massachusetts eyaletinin Salem bölgesinde kurulan cadı mahkemelerinde 20 kadın cadılıkla itham edildiği için yakalanarak öldürülmüştü.

Stephen Hopkins' House, Plimoth Plantation

 

Yaşam Alanları Nasıldı?

Kolonyal Amerika’da insanların yaşadıkları evler onların sosyal statülerini ve ne kadar varlıklı olduklarını gösteren önemli bir göstergeydi. Alt sınıftan olan halkın geneli tek odalı ve tahtadan yapılan saz çatılı evlerde yaşardı. Bu evlerde genellikle yetişkinlerin uyuması için bir yatak ve evin bir ucunda ateş yakılan bir alan bulunurdu. Yağmurdan ve haşerelerden korunmak için evlerin her tarafı kapalı olurdu. Eve, açılıp kapanan camdan pencere yaptırmak masraflı olduğu için kâğıttan veya yünden pencereler yaparlardı. Daha varlıklı olan ailelerse kendileri ve aileleri için iki katlı veya üç katlı birden fazla odalı olan evler yaptırabiliyordu. Bu evler genellikle orta sınıf geniş ailelerin ve onların hizmetlilerinin yaşadığı çiftlik evleriydi.

Eğitim Nasıldı?

Eğitim de tıpkı yaşam alanlarında olduğu gibi statüye göre değişen bir kurumdu. Varlıklı aileler çocuklarını memleketleri İngiltere’ye gönderirken alt sınıftan olan ailelerin çocukları eğitimden mahrum kalırdı. Genellikle ailelerinin onlara verdiği eğitimle yetinmek zorunda kalırlardı ve okuma-yazma bilmezlerdi. Sonraları sadece, New England adı verilen bölgede devlet okulları kurulabildi. Bu okullar halkın desteğiyle maddi açıdan destekleniyor ve öğretmenler genellikle ailelerden birisinin evinde kalıyordu.

 

Aile ve Evlilikler Nasıldı?

Koloni halkı genellikle kalabalık ailelerden oluşurdu. Geniş, geleneksel aileler maddi açıdan birbirine destek olabilmek adına birlikte yaşarlardı. Kolonileşme ve iş gücü açısından nüfus önemli olduğu için erkekler 20 yaşlarının başında, kızlar ise 15 yaşından itibaren evlendirilirdi. Günümüzde yasal olmayan bu gelenek o zamanlar normal görülürdü. Ayrıca kadınların hayatları boyunca 10 ve 10’dan fazla çocuk doğurmaları da gayet normal ve gerekliydi. Doğan her çocuk iş gücüne katkı demekti ve ailelerin geçiminin daha kolay sağlanması demekti. Yoksul yaşayan alt sınıf kişiler genellikle çok kalabalık ailelerde ve birbirine destek olarak yaşamlarını sağlayabilirdi. Bu yüzden ne kadar kalabalık olurlarsa o kadar fazla ekip-biçip geçimlerini sağlayabildiler.

Jamestown Brides

 

Kadınların çok fazla doğum yapması o zamanlar her ne kadar normal karşılansa da insan sağlığı açısından kötü sonuçları doğurabiliyordu. Ayrıca kadınların hem ev içinde hem de dışarıda çalışmaları, sağlıklarını feci şekilde etkiliyordu. Bu sebeplerden dolayı kadınlar fazla yaşamıyor ve erken yaşta ölebiliyordu. Bu yüzden İngiltere’den kadınlar, ilk koloni olan Jamestown’a, erkeklerin evlenmesi için gönderilmişti. Bu kadınlara ‘‘Jamestown Brides’’ yani Jamestown gelinleri denir. Hemen hemen benzer sosyal statülerde yer alan bu kadınlar bu yeni yerleşim yerine çok daha iyi fırsatlar ve daha iyi yaşam şartları için getirilmişti. Buraya geldiklerinde ise evli olmayan erkeklerle belli bir ücret karşılığında evlendirildiler. Erkeklerin kadınlardan fazla olduğu nüfus dengesizliği bu şekilde bir çözüme kavuşturuldu.

Erkekler genellikle dışarıda çalışarak, kadınlarsa temizlik, yemek pişirme gibi ev içi işlerin yanı sıra yoğun ekin zamanlarında tarlalarda kocalarına yardım ederek günlerini geçirirdi. Ayrıca çocukların da oyun oynaması değil evdeki ve dışarıdaki işlere güçleri yettiğince yardım etmeleri beklenirdi. Tabii ki de çocukların oyun oynayacak zamanları da oluyordu fakat genellikle gün içinde iş yoğunluğu çok fazlaydı. Bu yüzden kolonyal dönemde özellikle de alt sınıf için hayat epeyce zorluydu.

Kaynak

  1. topics/colonial-america/jamestown
  2. news/13-colonies-school
  3. https://www.worldhistory.org/Salem_Witch_Trials
  4. article/1722/daily-life-in-colonial-america
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.