Kült Filmlerin Yaratıcısı: Scorsese’nin En İyi 10 Filmi

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.
spot_img
spot_img

Martin Scorsese, 1942’de New York‘ta doğdu  ve birçok filmine ilham kaynağı  olan Little Italy semtinde büyüdü.  Elli yıllık Hollywood film yapımında Scorsese, tüm zamanların en klasik, kalıcı ve ikonik filmlerinden bazılarını (en iyi filmler arasında kabul edilen birkaç film dahil) yazıp yönetti. Robert De Niro, Leonardo DiCaprio, Daniel Day-Lewis ve Liza Minnelli gibi ikonik film yıldızlarıyla çalıştı. Büyük ödüller kazandı ve sinemaya katkılarından dolayı Yaşam Boyu Başarı Ödülü aldı.

Bu yazımızda Scorsese’nin tüm dünya tarafından tanınmasına yardımcı olan en iyi on filmine göz atacağız:

10- Gangs of New York (2002)

Herbert Asbury tarafından 1928 yılında yazılan aynı isimli kitabın uyarlaması olan filmdir. Scorsese, zamanda geriye gidip 1800’lü yılların Amerika’sında geçen çete savaşlarını anlatıyor. Bir yerli ve bir göçmen çetesi arasında geçen bu hikayenin başrollerinde ise Leonardo Di Caprio ve Daniel Day- Lewis yer almakta. Ayrıca Leonardo Di Caprio ile çalıştığı ilk filmi olan Scorsese, ikili arasında bol ödüllü ve uzun sürecek bir ilişki başlattı.

9- Hugo (2011)

Martin Scorsese tarafından 2011 yılında beyaz perdeye aktarılmış olan bu film; Brian Selznick‘in “The Invention of Hugo Cabret” adlı çocuk romanından uyarlanmıştır. Gösterime girdiği andan itibaren büyük tartışmalara sebep olsa bile yönetmenine tam beş dalda ödül kazandıran bu film macera kategorisinde ve ailelerin rahatlıkla izleyebileceği bir çocuk filmi. Yönetmenin kendi tarzında olmadığı iddia edilse de en iyi on listesinde yer alan bu film, Scorsese’i ünlü yapan tarzın dışına çıkabileceğini gösterdi. Paris tren istasyonunun duvarları arasında yaşayan Hugo, kimsesiz ama kurnaz ve şanslı bir çocuktur. Bir gün istasyondaki saati tamir ettiği sırada gizemli bir macera yaşamaya başlar. Hikaye ilk kısımda Hugo etrafında dönerken, ikinci kısımda daha biyografik ve destansı bir anlatımı sürdürür.

8) Casino (1995)

1970’lerde Las Vegas‘ta bir kumar işletmecisi olan Ace Rothstein, karının büyük kısmını patronlarıyla paylaşmaktadır. Hedefi kumarhanesindeki güvenliği sağlamak ve işini korumaktır. Yakın arkadaşı Nicky ise en başından beri Las Vegas’ın kumar piyasasını eline geçirmek isteyen biridir. Aşk, uyuşturucu, alkol ve kumar bir araya gelince iki arkadaşın arasında oluşan bazı gerginlikler de filme söz konusu oluyor. Gerçek bir hikayeden uyarlanan film; senarist ve yazar Nicholas Pileggi’nin aynı adlı kitabından uyarlanmıştır.

7)The Departed (2006)

Film; Massachusetts Eyalet Polisi’nin şehrin en büyük suç organizasyonunu çökertmek için geniş çaplı bir mücadele başlattığı Güney Boston’da geçiyor. Vizyona girdiği senenin en iyi filmleri arasında gösterilen yapımın kadrosunda, üçüncü kez birlikte çalıştığı Leonardo Di Caprio yer almakta. Filmde; gerginlik ve tekinsizlik had safhadadır. Yönetmen, bahsi geçen filmden önceki başyapıtlarıyla En İyi Yönetmen Ödülü‘nü alamasa da bu filmle birlikte ödüle de sahip olmuştur.

6) The Aviator (2004)

Scorsese, bu filminde kendisiyle belli bir dönemini özdeşleştirdiği Howard Hughes‘in hayatını konu almıştır. Howard Hughes, dünyanın en zengin ve dahi isimlerinden biridir ve tam bir havacılık tutkunudur. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı‘nı konu aldığı bir film çekmek istemiştir. Bu dönemde yaşadığı obsesif kompulsif bozukluk film çekim aşamalarında Hughes’i zorlamıştır. Scorsese’de Raging Bull filmini çekerken günlerce odaya kapanmıştır. Bu noktada kendini benzettiği Hughes’in hayatını olağanüstü çekimlerle sinemaya aktarmış ve 1930’ların atmosferini yakalamıştır. Filmin üç saat olması bazı izleyiciler için pek hoş karşılanmasa da farklı dallarda Akademi’den aldığı beş ödül, BAFTA ve Altın Küre‘de de En İyi Film Ödülleri‘ni kazanmıştır. Howard Hughes’i tanımak isteyenler için bol ödüllü yönetmen tarafından çekilmiş bir biyografi olarak karşımıza çıkıyor.

5) The Wolf of Wall Street (2013)

Filmin merkezinde genç ve hırslı bir adamın, oldukça zeki bir dolancırıcılık hikayesi var. Başrolünde bizleri şaşırtmayacak bir isim yer alıyor: Leonardo Di Caprio… Para, partiler, lüks yaşam ve suç temalı olan film,  Jordan Belfort‘un bir borsacı olarak kariyerinin yükselişi ve nihayetinde Wall Street‘e ulaşıp nasıl dolandırıcılık yaptığını anlatıyor. Margot Robbie, Jonah Hill, Kyle Chandler ve Matthew McConaughey‘in de rol aldığı bu film, eğlenceli ve aksiyonlu bir suç hikayesi.

4)Cape Fear (1991)

Bu film Scorsese’nin, 1962 yılında başka bir yönetmen tarafından çekilmiş filmi yeniden çekmesiyle ortaya çıkmıştır. Başrol oyuncusu Scorsese’nin beraber çalışmayı sevdiği oyunculardan Robert De Niro vardır. Filmin başkarakteri, Max Cady tecavüz suçundan 14 yıldır hapishane de yatan bir adamdır. Fakat hapse girme nedeni avukatının yaptığı bir hataya dayanmaktadır. Max, hapisten çıktığı gün avukatının peşine düşer ve gerilim başlar. Filmin sonlarına doğru şiddet ve korku gittikçe artar. Roberto De Niro bu filmdeki oyunculuğu sayesinde Akademi Ödülü kazanmıştır.

3) Taxi Driver (1976)

Film; New York şehrinde yolunu bulmaya çalışan bir adamın hikayesini konu ediniyor. Scorsese’nin ilk filmlerinden olan bu film, psikolojik bir suç filmidir. Vietnam Savaşı sonrası şehre dönüp taksi şoförlüğü yapan Travis, yalnız bir adamdır. Karşılaştığı kötülükler içindeki şiddetin ortaya çıkmasına yol açar. Bazı kaynaklarca ‘olağanüstü’ sıfatıyla değerlendirilen bu film için Scorsese’nin tarzını belirlediği filmlerden biri olduğu ve başrol Robert De Niro’nun da üstün oyunculuğundan bahsedebiliriz.

2) Raging Bull (1980)

Film; boksör Jake Lamotta‘nın hayatını anlatan bir başyapıttır. Filmde bazı dövüş sahnelerinin gerçek olduğu söylenmektedir. Filmin başrolünde Robert De Niro vardır. Biyografik bir film olan Raging Bull, En İyi Film Akademi Ödülü dahil sekiz dalda Oscar‘a aday olmuş ve bunlardan ikisini kazanmıştır. Scorsese’nin “iyi insanı mutlak iyi gösterip zaman içerisinde çöküşü” olayını yansıtması bu filmde de karşımıza çıkıyor.

1) GoodFellas (1990)

Listemizin bir numarası 1990 yapımı olan Goodfellas filmi. Oyuncuları arasında Robert De Niro, Ray Liotta, Joe Pesci, Lorraine Bracco ve Paul Sorvino gibi isimler yer almaktadır. Scorsese’nin en sevilen yapıtlarından olmakla birlikte tarihteki en iyi gangster filmleri listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Henry Hill adındaki gangster, iki arkadaşıyla beraber bir soyguna karışır. Çete içerisinde bazı olaylar yaşanır ve sonrasında önlenemez mafya yükselişi başlar. Yabancı olmadığımız türdeki bu film altı dalda Oscar‘a aday gösterilmiştir.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.