Edebiyat dünyasında hâlâ en çok satan kitaplar arasında bulunan Antoine de Saint-Exupéry’nin “Küçük Prens‘i ve Alman yazar Michael Ende’nin çocuk edebiyatına kattığı şaheseri Momo, birbirlerine hem çok benzeyen hem de çok ayrışan iki kitap. Her yaştan okura hitap eden, birini okuyana mutlaka diğerinin de önerildiği bu iki kitabın ortak ve ayrı yönlerine gelin birlikte bakalım.
Kurgusal Yaklaşım

Fransız yazar Exupéry 1900-1944 yılları arasında yaşamış, 1. Dünya Savaşı‘nda savaş pilotu olarak görev yapmış bir yazar. Kitabında da her şey uçak kazası yapan bir pilotun çölde Küçük Prens’le karşılaşmasıyla başlıyor. Michael Ende ise 1929 yılında dünyaya gelmiş ve 2. Dünya Savaşı‘nın gölgesinde bir çocukluk geçirmiş, en önemli eserlerini de savaş sonrasında üretmiş bir yazar olarak biliniyor. Karşılaştırdığımız bu iki kitap arasındaki en büyük fark da burada ortaya çıkıyor. 1943’te ilk baskısını yapan Küçük Prens mutlaka Ende’nin eline geçmiş olmalı diye düşünüyorum. Çünkü Momo’da ilk bakışta Küçük Prens’te öz olarak, sıkıştırılmış hâlde bulunan felsefenin genişletilip bir kurgu içine yedirilmiş hâlini görüyoruz. Küçük Prens’in günümüz şartlarını, kapitalizmi eleştiren, çocukların yetişkinlerden daha bilge bir yaklaşıma sahip olduğunu savunan felsefesi Momo’da girift bir kurguda işleniyor.
Momo’da olaylar iyi-kötü çatışması ekseninde şekillenirken Küçük Prens’te daha sade bir kurgu göze çarpıyor.
İşlenen Karakterler

“Küçük Prens” kitabın bir bölümünde diğer gezegenlerde yaşayanları ziyaret etmeye karar verir. Ziyaret ettiği karakterler kapitalist düzene bir eleştiri sunsa da tek yönlü karakterlerdir ve hikâyede kilit önem taşımazlar. Momo ise karakter açısından çok daha zengin bir kitap. “Küçük Prens”e kıyasla daha derinlikli, hikâyeye önemli katkılar sunan karakterler barındırır. Örneğin Momo‘nun en yakın arkadaşları Turist Rehberi Gigi ve Çöpçü Beppo hikâye bağlamında önemli yer kaplar. Öyle ki kötü adamlardan halkı kurtarmak için en güçlü motivasyonu onlara yeniden kavuşabilme ihtimalidir. Bu iki karakterle de bağ kurmamızı sağlayacak kadar hayatlarına dahil eder yazar bizi.
Yakın arkadaşları haricinde Momo‘nun yanına mutlaka uğrayan halktan kişiler, çocuklar; kötü adamlar olarak bahsettiğim Duman Adamlar ve tam karşılarında duran Hora Usta ve kaplumbağa Kassiopeia da hikâyede kilit öneme sahip diğer karakterlerdir.
Kullanılan Temalar

Momo nereden geldiği belli olmayan, kimi kimsesi bulunmayan, antik tiyatro kalıntıları içinde yaşayan bir kız çocuğu. Zorlama olmazsa Küçük Prens için de, her ne kadar geldiği gezegen belli sayılsa da, bir dünyalı için nereden geldiği belli olmayan ve kimi kimsesi bulunmayan bir çocuk demek yanlış olmayacaktır.
İki kitapta da sevilen nesne ve kişilere verilen değer, yalnızlık, hayal gücüne verilen önem, çocuklar ve yetişkinler arasındaki anlayış problemi temaları ortaktır.
“Küçük Prens”in gezegeninde kalan gülüne verdiği önem ile Momo’nun arkadaşlarıyla geçirdiği zamana verdiği önem bize benzer hisleri yaşatır.
Küçük Prens’in pilotun çizimlerine verdiği tepkiler ve Momo’nun çocuklarla kurduğu oyunlar bize hayal gücünün önemini tekrar hatırlatır. Momo’da ek olarak Duman Adamlar çocukların zamanını çaldığında, bir oyun bile kurmaktan yoksun kalmaları hayal gücüne verilen değeri pekiştirir bizim gözümüzde.
Yetişkinler ve çocuklar arasındaki anlayış farkı sık sık tekrarlanır iki kitapta da. İkisinde de büyüklerin hislerden çok sayılabilir şeylere verdiği değer, hayata dair sığ bakış açıları eleştirilir.
Zamana Bakış

Her iki kitapta da ortak olan ve kitabın esasını oluşturan tek bir konu vardır: Zaman. İkisi de zamanımızı nasıl yönetmemiz gerektiği, modern dünyada yaşanan anlam kaybı içinde gerçekte nelerin önemli olduğu üzerine bizlere çeşitli mesajlar verir. Örneğin Momo’dan alacağım: “Çünkü nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasıl boşunaysa, yürekle algılanamayan zaman da boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki düzgün atmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır. alıntısı ile Küçük Prens’te geçen Ama gözler kördür. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir.” sözleri neredeyse aynı kitaptan alınmış gibidir.
Kaynakça:
Ende, Michael. Momo. İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 2004
de Saint Exupéry, Antoine. Küçük Prens. İstanbul: Can Sanat Yayınları A.Ş., 2015